Sitemize Hoş Geldiniz ------Sitemizdeki Konu Sayısı 1400'ün üzerine çıkmıştır Bir çok deney ve araştırma konularımız sizin ilginizi çekebilir SİTEDE ARAMA YAPMAK İÇİN YANDAKİ ARAMA KUTUSUNU KULLANIN Aşağıdaki kayan resim menüsüne de İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK konuları ekleyeceğim

Kanyaş otu (Cirsium arvense) gibi inatçı yabani otları doğal yollarla yok etmek için kimyasal herbisitler yerine evde hazırlanabilen doğal karışımlar

0 yorum

 



Kanyaş otu (Cirsium arvense) gibi inatçı yabani otları doğal yollarla yok etmek için kimyasal herbisitler yerine evde hazırlanabilen doğal karışımlar kullanılabilir. Aşağıda, kanyaş otunu kontrol altına almak için etkili, çevre dostu ve doğal bir formül sunuyorum. Bu formül, yaygın ev malzemeleriyle hazırlanabilir ve bitkilerin yapraklarına uygulandığında etkili olur.

Doğal Yabani Ot Öldürücü Formül

Malzemeler:

  • 1 litre beyaz sirke (%5-10 asetik asit içeren, marketlerde bulunan tür uygundur)
  • 100 ml sıvı bulaşık sabunu (doğal, biyolojik olarak parçalanabilir sabun tercih edin)
  • 2 yemek kaşığı tuz (sofra tuzu veya kaya tuzu)
  • 1 litre su (isteğe bağlı, karışımı seyreltmek için)
  • Püskürtme şişesi (1-2 litrelik, temiz bir sprey şişesi)

Hazırlanışı:

  1. Bir kapta 1 litre beyaz sirkeyi ve 2 yemek kaşığı tuzu karıştırın. Tuzun tamamen erimesi için iyice çalkalayın.
  2. 100 ml sıvı bulaşık sabununu ekleyin. Sabun, karışımın otların yapraklarına yapışmasını sağlar ve sirkenin etkisini artırır.
  3. Eğer karışım çok yoğun olursa, 1 litre su ekleyerek seyreltebilirsiniz. Ancak, seyreltme etkisi biraz azaltabilir, bu yüzden yoğun formül tercih edilebilir.
  4. Karışımı püskürtme şişesine doldurun ve çalkalayın.

Uygulama:

  • Zamanlama: Kanyaş otunun aktif büyüme döneminde (ilkbahar veya yaz başı) uygulayın. Güneşli, kuru bir gün seçin; yağmur beklenmeyen bir zamanda uygulama yapın, çünkü yağmur karışımı yıkayabilir.
  • Yöntem: Karışımı kanyaş otunun yapraklarına ve gövdesine doğrudan püskürtün. Kök bölgesine de uygulayabilirsiniz, ancak yapraklar üzerinden emilim daha etkilidir.
  • Tekrar: Otlar birkaç gün içinde solmaya başlayacaktır. Gerekirse 1-2 hafta sonra tekrar uygulayın, çünkü kanyaş otu köklü ve dirençli bir bitkidir.

Önemli Notlar:

  • Hedefli Uygulama: Bu karışım, temas ettiği tüm bitkileri etkileyebilir. Bahçenizdeki istenen bitkilere zarar vermemek için dikkatli püskürtün.
  • Toprak Sağlığı: Tuz, toprakta birikebilir ve uzun vadede verimliliği etkileyebilir. Bu nedenle, tuz miktarını minimumda tutun ve sadece gerekli alanlarda kullanın.
  • Tekrarlayan Kontrol: Kanyaş otu, derin kök sistemi nedeniyle tamamen yok edilmesi zor bir bitkidir. Düzenli uygulama ve manuel kök çıkarma ile kontrol altına alınabilir.
  • Ek Öneri: Otları zayıflatmak için, uygulama öncesi yaprakları ezerek veya keserek yüzey alanını artırabilirsiniz.

Alternatif Doğal Yöntemler:

  • Sıcak Su: Kaynar suyu doğrudan kanyaş otunun kök bölgesine dökmek, küçük alanlarda etkili olabilir.
  • Malçlama: Otların büyümesini engellemek için alanın üzerine kalın bir organik malç (saman, karton, çim kırpıntıları) serin.
  • El ile Çekme: Küçük alanlarda, kanyaş otunun köklerini tamamen çıkarmak için eldiven giyerek elle çekebilirsiniz. Köklerin tamamen çıktığından emin olun, yoksa yeniden büyüyebilir.

Bu formül, kanyaş otunu doğal yollarla kontrol altına almak için etkili bir başlangıçtır. Ancak, büyük alanlarda veya yoğun istilalarda, düzenli uygulama ve diğer yöntemlerle kombinasyon gerekebilir.



Devamı...

ALTINBAŞAK (Solidago virga-aurea)

0 yorum

 


Diğer adları: Ölmez çiçek Bu bitki orman kenarlarında, su çukurlarında ve ağaçlan kesilmiş ormanlıklarda yetişir. Sapı seksen santime kadar ulaşır ve tepesinde, birçok dal budak hâlinde sarı, yıldız şeklinde çiçekler çıkarır. Çiçekler, haziran ayından kasım ayına kadar toplanır ve bağırsak kanamaları ve hastalıklarında kullanılır. Ayrıca, en faydalı olduğu taraf böbrek hastalıklarıdır.
Altın başağın çiçek ve yapraklarının serinletici etkisi olduğundan ve su sökücü olduğundan tüm böbrek ve mesane rahatsızlıklarına iyi gelir. Şifalı bitki doktoru
rahip Kuenzle yazılarında, 45 yaşlarında ağır böbrek rahatsızlığı olan bir erkeğin, gittikçe kötüleşen durumda tek böbreğini aldıklarını yazıyor. Ancak, ikinci böbrek de hastalanıp doğru dürüst çalışmamaya başlıyor. Bu adamı, on dört gün yaptığı Altınbaşak çay kürü kurtarıyor. Altınbaşak, yoğurt otu ve sarı ballıbaba bitkilerinden aynı miktarda karıştırarak bir çay karışımı hazırlıyor ve gün boyu, yudum yudum on beş dakikada bir içmek şartıyla dört fincanı bitiriyor. On dört gün içinde de iyileşiveriyor.


Altınbaşak, yoğurt otu ve sarı veya beyaz ballıbaba karışımı, diyaliz makinesine
bağlanmayı gerektiren böbrek sirozu ve böbrek yetmezliği gibi vakalarda bilhassa
çok etkilidir.







Böyle durumlarda, sözünü ettiğim bu bitkileri kullanarak yardım edebilmiştim
: Bir gün, 52 yaşlarında ve böbrek sirozundan mustarip bir bey beni görmeye geldi. Birinci kattaki evime nefes nefese gelerek, kendisini bir koltuğa attı ve derdini anlattı. Yıllardan beri, böbreği büzülmüştü ve vazifesini çok zorlukla yapabiliyordu. Birkaç hafta içerisinde içtiği, günde üç fincan çay onu rahatlatmıştı. Sadece taze bitkileri kullandı. Üçüncü haftadan sonra tüm şikâyetlerinden kurtuldu.



Tüm duygularımız böbrekler aracılığıyla işler. Her çeşit duygusal şok, bir
yakınımızın ölümü veya felaketli bir acıdan en çok etkilenen böbrektir. Altınbaşak da, özellikle insanların duygu hayatına en iyi biçimde tesir eden bir bitkidir. Dolayısıyla,herhangi bir sebeple hayal kırıklığı ve duygusal stres yaşayan insanlar, v
akit geçirmeden Altınbaşak çayı içmelidirler.Ağır üzüntü hâllerinde bu çayın teskin edici özelliği, sanki insanı okşayan, şefkatli bir elin etkisi gibi hissedilir. Altın başağı dalının üstünde görmek bile insana şifa tesiri yapar. Bize böylesine rahatlık veren bir bitkinin çevremizde yetişmesinden dolayı Tanrıya ne kadar şükretsek az.

KULLANIMIÇAY

1/4 litre kaynar su bir dolu tatlı kaşığı altınbaşak üstüne dökülür ve kısa süre demlendirilir. Karışım için de yine bir dolu tatlı kaşığı kullanılır ve yukarıdaki gibi hazırlanır.


Yazı Kaynak:

Yazar ve bitki Uzmanı

MARIA TREBEN




Devamı...

ADAÇAYI (Salvia officinalis)

0 yorum


Adaçayı bahçelerde yetiştirilir.30 ile 70 santim kadar büyür. Mor renkli çiçekleri, hafif tüylü parıltılı yaprakları vardır. Biraz acımsı, aromatik bir koku salar. Bahçenizin güneşli ama korunaklı bir yerinde olmalıdır. Donmaya müsait olduğu için, ben adaçayını kışın çam yaprakları ile örtüyorum.

Yabanî adaçayı

(Salvia pratensis) da çayır, otlak ve fundalıklarda yetişir. Kokutulan daha da güzeldir. Bu cinsin çiçekleri gargara için toplanır veya uzun süren yatak hastalıklarında, insanı ovarak canlandıran bir adaçayı sirkesi hazırlanır: Bir avuç dolusu çiçek, tabiî sirke içerisine konup dinlendirilir. Yaprakları çiçeklenmeden önce mayıs ve haziran aylarında, gün ortasında güneşin en sıcak olduğu zamanlarda toplanmalıdır çünkü bitkinin etkin yağları güneş ışığında tam olarak gelişir. Yapraklar gölgede kurutulmalıdır.




Ben size bahçede yetişen ve tıbbî özellikleri yabanisinden çok daha kuvvetli olan adaçayından söz etmek istiyorum. Eskiler adaçayının şifasını bilirlerdi ve çok kullanırlardı. 1300 yıllarında yazılmış şu dizelere bakın: "Neden ölsün ki, bahçesinde Adaçayı yetişen insan.” Salvia ismi Latincede iyileştirmek anlamına gelen “salvare”kelimesinden gelmektedir. Eski bir şifalı bitkiler kitabında ondan övgüyle söz edilir: “Hz. Meryem kucağında İsa ile Heroť'un askerlerinden kaçarken, tarladaki tüm çiçeklere onları gizlerler mi, diye sorulmuştu ama sadece adaçayı onlara korunak oldu. Askerler onları bulamadan gidince de Hz. Meryem adaçayına şifa ve kuvvet bahşederek, 'Bundan böyle ebediyete kadar beni ölümden kurtardığın gibi insanları da kurtar. Sana insanları iyileştirecek kuvvet ve kudreti veriyorum, demiş." O zamandan beri adaçayı da vazifesini görüyor.

Adaçayı sık sık çay olarak içilirse bütün vücudu kuvvetlendirir,felç için yararlıdır,
inmeyi önler.Gece terlemelerinde lavanta gibi kesin tesirlidir; terlemeye sebep olan hastalığı iyileştirir ve zafiyeti yok eder. Doktorlar da bu faydalı bitkiyi,
kramplar,omurilik rahatsızlığı, salgıbezi rahatsızlığı ve uzuv titremeleri için kullanıyorlar. Bu rahatsızlıklar için günde iki fincan çay yudum yudum içilir. Çay,
karaciğerle ilgili şikayetlerde çok etkilidir;tüm gaz şişkinliklerini ve karaciğer
hastalıklarının yan etkilerini giderir.Kanı temizler, iştahı açar,soluma organlarından ve mideden balgamı uzaklaştırır , bağırsak rahatsızlıklarını ve ishali durdurur.
Böcek ısırmalarında yaprakları ekle ovalayıp, böceklerin soktuğu yere bastırın.

Bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, iltihaplı diş etleri, gırtlak ve ağız içi iltihaplarınada çok iyi gelir. Adaçayı kullanmış olsalardı, çocukların ve yetişkinlerin çoğu bademciklerini aldırmak zorunda kalmazlardı. Zehirli maddeleri durdurmaktan sorumlu polis memuru olan bademcik alındığında, tüm mikroplar doğrudan doğruya böbreğe inerler.Kanayan ve sallanan dişlere, diş eti yaralarına ve şişlere adaçayı gargarası ve küçük bir parça pamukla kompres yapılması fayda verir.

Sinirleri zayıf insanlar ve rahim bölgesi rahatsızlıkları çeken hanımlar arada sırada yarım banyo yaparlarsa çok faydalanırlar.

Adaçayı, tıbbî özelliklerinin yanı sıra sofralarımızda sadece kokusu için değil, aynı zamanda etlerdeki yağı parçaladığı için ufak porsiyonlar hâlinde kekik ve maydanoz gibi çorba, salata ve sıcak et yemeklerine yakışan güzel bir çeşni olarak kullanılır. Sıhhî sebepler göz önüne alınarak Ada Çayı’nı mutfağımıza sokmalı ve ufalanmış yaprakların içine karıştırdığımız hamurdan “adaçayı bisküvileri”, börek ve çörekler yapmalıyız.
Peynire veya soslara adaçayı eklemek, onları daha sağlıklı kılacaktır.

KULLANIM
Çay:
Bir tatlı kaşığı adaçayı ¼ litre suda haşlanır, biraz demlenir ve süzülür.

Sirke:
Yabani adaçayı çiçekleri bir şişeye, sıkıştırmadan ağzına kadar doldurulur, üstüne de tabii sirke dökülür. Sirke, çiçekleri örtmelidir. Bu karışım 14 gün güneşte veya sıcak odada tutulmalıdır.
Yarım Banyo:
İki avuç dolusu yaprak geceden soğuk suya bırakılır. Ertesi sabah kaynama derecesine kadar ısıtılır ve banyo suyunun içerisine katılır



Yazı Kaynak:

Yazar ve bitki Uzmanı

MARIA TREBEN



Devamı...

KIZIL YAPRAK (Agrimonia eupatoria)

0 yorum




 KIZIL YAPRAK (Agrimonia eupatoria)Diğer adları: Fıtık otu, kum pıtrağı, kasık otu, eğer otu.


Güneş alan kuru topraklarda, yol kenarlarında, orman ve tarlaların etrafında, çalılıklarda ve tepelerde, harbelerde bulunur. Ufak sarı çiçekleri ince bir sap üstünde yan yana dizilerek, sanki bir salkım hâlinde görünür. Sığır kuyruğu ‘nu andırır. Tüm bitki yumuşak tüylerle kaplıdır; yere yakın yaprakları 10 santime kadar buyur 80 santime kadar uzayan kızıl yaprak, aslanpençesi ailesine mensuptur. Hazirandan ağustos ayma kadar dan çiçeklenme zamanında toplanır. Bu bitkinin tarihçesi, Eski Mısırlılara dek uzanır.

Kızıl yaprak boğaz ve ağız enfeksiyonlarında şifa verici etkilere sahiptir.
Farenjit,aft, ağız içi mukozası ve boğaz iltihapları, anjinde ilk düşünülecek bitkidir. Şarkı söyleyen veya iş icabı çok konuşan insanlar bununla gargara yapmalıdırlar.






Yaprakları kansızlık,romatizma, lumbago, hazım bozuklukları, karaciğer sertleşmesi ve dalak hastalıklarına çok iyi gelir,yaraları kapatır . Günde iki fincan içilmelidir.
Herkese yılda bir veya iki kere bu bitki ile banyo yapmasını tavsiye ederiz (bkz. “Kullanım”).



Sıraca yaraları olan çocuklar günde bir kez banyo yapılmalıdır.Kızıl yaprak, büzücü ve şifa verici nitelikleri nedeniyle, en değerli tıbbi bitkilerimizden biridir. Dr. Shierbaum'a göre, “Günde üç kez birer fincan kızıl yaprak çayı içilirse
kalp büyümesine, mide, bağırsak ve akciğer rahatsızlıklarına şifa verir. Uzunca zaman devam edildiğinde böbrek ve mesane hastalıklarına iyi gelir Kızıl yaprak kremi,varisli damarlara ve baldır berelerine(bkz."Kullanım") portakal nergisi kremi gibi iyi gelir.Karaciğer hastalıkları için , 100 gr kızıl yaprak, 100 gr yoğurt otu, 100 gr ince otu (Asperula odorata) ile hazırlanan bir çay karışımından sabah aç karnına bir fincan, gün boyu ise iki fincan içilmelidir.

KULLANIM
Çay:
1/4 litre kaynar suya, bir tatlı kaşığı kızıl
yaprak konurve kısa süre demlenir.
Banyo:
Her bir banyo için 200 gr bitki (bkz. “Banyolar” hk.
genel bilgiler).Karaciğer rahatsızlıktan için çay:
Eşit miktarlarda kızıl yaprak, yoğurt otu, ince otu karıştırılır. Bir fincan su için bir dolu tatlı kaşığı kullanılır, kısa süre demlenir.

Krem:
İki avuç dolusu ince ince kesilmiş bitki, sapı ve çiçekleri ile beraber 250 gr yağda pişer (bkz. “Kremler” hk. Genel bilgiler).

Yazı Kaynak:

Yazar ve bitki Uzmanı

MARIA TREBEN


Resim Kaynak:

https://kocaelibitkileri.com/agrimonia-eupatoria/



Devamı...

KIRLANGIÇ OTU (Chelidonium majus)

0 yorum




Diğer adları:
Hilalliye, temre otu.Kırlangıç otu, çiçeklerinin rengi nedeniyle basur otu (Ranunculus ficaria) ile karıştırılır ama tek ortak noktaları budur.

    Kırlangıç otunun boyu 30-80 santim arasında olabilir, sanki dal dal yapılmış gibi duran bu bitki; mayıs ayından başlayıp sonbaharın son zamanlarına kadar yetişir. Yaprakları meşe ağacının yapraklarına benzer, sap ve kökünden turuncu renkli koyuca bir usare çıkar. En çok ormanların güneye bakan kenarlarını, duvar diplerini, çit molozluklarını sever. Yaz istediği kadar kurak olsun, kırlangıç otu sapını kırdığınızda, turuncu renkli usaresi yine de akar. Kışın ise kar altında dahi, şayet yerini bellemiş iseniz,yine onu sapasağlam hizmete hazır bulursunuz.
Bu bitki hem kanı temizler hem kan yapar. Kırlangıç otunun ısırgan otu ve mürver ağacı goncaları ile karıştıracak olursanız,kan kanseri hastalığında başarı ile kullanabilirsiniz. Ancak etkili olabilmesi için bu çay karışımını günde iki litre içmek şarttır.
Ciddî karaciğer hastalıkları için, homeopati yoluyla uygulandığında kırlangıç otu en faydalı bitkidir.




    Kan yapıcı ve kanı temizleyici özelliği dolayısıyla metabolizmaya çok iyi gelir.
Safra, böbrek ve karaciğer hastalıklarında başarı ile kullanılır.Sarılığa hemen tesir edecek bir ilâç istiyorsanız, kökü dahil tüm bitkiden 30 gr sap, çiçek ve yaprağı yarım litre beyaz şarap içinde iki saat kadar dinlendirin. Ayrıca idrar çıkarırken yanma ve batma, yanıklı ve ağrılı hemoroit ve kulak uğultusunda da bu şarabı kullanabilirsiniz. Bu hâllerde, günde iki veya üç fincan kırlangıç çayını (kaynatmadan, kaynar suyla haşlayarak) yudum yudum içebilirsiniz.     Haricen habis deri hastalıklarında, nasır, siğil ve egzamalarda kullanılır. Bu sıvı katarakt ve kornea lekelerini de tedricen iyileştirir. Hatta göz kılcal damar kanamalarına
da iyi gelir. Bir kırlangıç otu yaprağını yıkayıp, bunu iki parmağınızın arasında ezerek suyunu elde edersiniz. Elinize gelen ıslak sıviyı gözünüzü kapayarak göz kapağı kenarlarına elinizle sürün. Gözün içine ovuşturulmasa da, göz kapağı onu göz ile kaynaştırır. Bu yöntem,görme bozukluklarını, aşın göz yorgunluklarını ve kataraktı düzeltir. Birçok kez, gece yarılarına kadar gelen mektupları okumak zorunda olup, gözlerimin acıdığını hissettiğimde aynısını yaptım ve hemen rahatladım. Sadece bahçeye çıkıp bir kırlangıç otu yaprağı alıp, elde ettiğim sıvıyı göz kapaklanma sürdüm ve yorgun gözümü dinlendirdim.         Sanki gözlerimden perde kalkmış gibi olur.
Avrupa'da bazı eczanelerde kırlangıç otundan yapılan bir hülasa satılıyor. Günde
10-15 damla, biraz su içerisine damlatılarak içilirse, bu da hastalıklara şifa verir.




    Birkaç yıl önce, bir çiftçinin karısının gözünün kenarında küçük parmağının ucu büyüklüğünde kırmızı bir şişkinlik peydah olmuştu ama hiç ağrı sızı yapmıyordu.      7-8 yıl sonra gözlük camı değiştirmeye gittiğinde, doktoru şüphelenmiş ve parça almış, kanser teşhis edilmişti. Bu, tahmin edeceğiniz gibi, genç kadını şoke etti. Aile, tanıdıklarımın yakını olduğundan ona kırlangıç otunu tavsiye etme şansım oldu. Şubat ayıydı ve ılık bir kış geçiriyorduk, kırlangıç otu taptaze ve yemyeşildi. Onu kökü ile çıkarıp bir saksıya alarak eve getirmesini söyledim çünkü günde 5 6 kere yaprağının turuncu renkli suyu ile bu şişkinliği nemlendirmeliydi. Şişkinlik alt göz kapağında idi, ona bu suyun gözüne zarar vermeyeceğini anlattım. Aslında ışınlar bu çeşit deri kanserlerine tesir edemedikleri gibi sağlam deriye ve hatta bazen kemiklere bile zarar veriyorlar ama doktorunun istediği gibi ayda bir kere de ışın tedavisine gitmesini tavsiye ettim. Yılbaşından hemen önce, şişkinliğin tamamen ortadan kaybolduğunu öğrendim. Kadın bana geldiğinde, daha kapıda bana sarılıverdi. Göz uzmanı ona ne yaptığım sormuş. Kadın anlatınca da, “Ben ayda bir ışın tedavisi yaptım, eğer şişkinliği bu yok etti ise, bu bir mucize," demiş. Ona ümit vermemiş olsaydım muayenehanede gördüğü kemiğine kadar oyulmuş yaralara ve her ay ışın tedavisine gidip gelen hastaların acıklı hâline dayanamayacağını söyledi. 

    Şimdi hepinizden rica ediyorum: Bu yaprağın suyu ile bu neticeyi elde etmek şansını başka tanıdıklarınıza da verin, böylece bir insan daha bu acılı hastalığın pençesinden kurtulmuş olsun. Gittikçe kirlenen bir çevrede yaşıyoruz ve birden ortaya çıkan deri kanserleri ve gittikçe büyüyen siğillerle ilgili vakalar gittikçe artıyor.Kadınların yüzlerindeki kıllar, kol ve bacaklarındaki kıllarda artma olursa, bu bir böbrek rahatsızlığına işarettir. Hastalıktan etkilenen yerlere sıkıştırıcıdan geçirilerek elde edilen kırlangıç otu suyu sürülür (taze su, altı ay kadar buzdolabında muhafaza edilebilir); bir kaç saat işlemesi beklenir ve sonra, yumuşak bir sabunla yıkanır ve azıcık kurumuş olan deriye portakal nergisi, papatya kremi veya kılıç otu yağı sürülür. (bkz. “Kullanım”) Ayrıca günde 3-4 çay fincanından oluşan bir ısırgan otu çayı kürü yapılmalıdır, yanı sıra böbreklere daha iyi kan gelmesini sağlamak için kırkkilit yarım banyosu yapılmalıdır. (bkz. “Kırkkilit" maddesi)

   Mainz, Almanya bölgesinden bir tanıdık, günlük yürüyüşlerinde kırlangıç otu suyunu anlatıldığı gibi kendisine tatbik ederken, yıllardır kendine yoldaşlık eden köpeğinin gözüne de bir gün şaka olsun diye sürmüş. Anlaşılan kırlangıç otu suyu köpeğin gözlerine iyi gelmiş olmalı, çünkü sahibi ne zaman bu otun suyunu çıkarsa köpeği hemen önüne oturup sıranın kendisine gelmesini bekliyormuş.

   Kasım ayında bir konferans için Yukarı Avusturya'da idim ve gözlük kullanan bir rahip ile tanıştım. Şubat'ta oraya tekrar gittiğimde rahip gözlüksüzdü. Anlattığına göre, benim tavsiyemi tutmuş ve kırlangıç otu usaresini gözüne tatbik etmiş.
Üstelik şimdi eski gözlüklü hâlinden daha iyi gördüğünü ilâve etti. O sıralarda
kırlangıç otu yapraklarını karın altından çıkarmış olmalı. Bunu anlatmamın
nedeni kırlangıç otunun da, diğer bazı faydalı bitkiler gibi, kışın tüm bitkilerin ölü sayıldıkları bir zamanda dahi taptaze, hizmete hazır olduğunu sizlere bir kez daha hatırlatmaktı.

KULLANIM
Çay:
Bir silme tatlı kaşığı ot, 1/4 lire kaynar su ile haşlanır.

Taze Su:
Yaprak, sap ve çiçekleri yıkanıp, nemli iken mikser ile suyu sıkılıp alınır.

Hülasa: Eczane veya aktarlardan alabilirsiniz.
Sarap: 30 gr
kırlangıç otunun (kökü dahil) üstüne 1 litre beyaz şarap dökülür, iki saat bekletilir ve sonra süzülür. Yudum yudum kullanılır.


Tohumdan Yetiştirdiğim Kırlangıç otu

 https://youtube.com/shorts/LyIj1i_qNKk?si=VKcXt1_8My7xKTDf

Yazı Kaynak:

Yazar ve bitki Uzmanı

MARIA TREBEN



Devamı...

Sütleğen otu

0 yorum

 


İlginç bir isme sahip olan sütleğen otu, doğada kendiliğinden yetişen şifasının yanında zararı da olabilen bir bitkidir. Halk arasında çoğunlukla sütlüce otu olarak adlandırılan sütleğen adlı bitkinin bünyesinde zehir olması onu biraz tehlikeli kılar.

Dezenfektan özelliği olduğu için cilt yaralarının tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Sedef hastalığı için de etkili olduğu söylenir. İnsanlık tarihi kadar eski bir bitki olan sütleğen otunun geleneksel tedavideki kullanımı oldukça eski tarihlere dayanır. Balık avlamaya da yarar.

Çok dikkatli kullanılması gereken sütleğen otunun faydalarını, kullanım şekillerini ve zararlarını merak ediyorsanız yazımızı okuyabilir ve tüm ayrıntıları öğrenebilirsiniz.


Sütleğen Otunun Faydaları Nelerdir? Neye İyi Gelir?

Halk arasında yaygın olarak kullanılan sütleğen otu birçok sağlık sorununun tedavisinde etkilidir. Genellikle cilt hastalıkları ve yaralar için kullanılan bitkinin farklı kullanım alanları da mevcuttur. Zehirli öze sahip olan bitkiyi bilinçsizce kullanmaya kalkışmak büyük tehlikeler yaratabilir. Sürekli ilaç kullanıyorsanız ve kronik bir hastalığınız varsa doktorunuza danışmanız gerektiğini unutmamalısınız.

Sütleğen bitkisinin faydalarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Cildi yenileme özelliğine sahip olan bitki, cildi derinlemesine temizleyerek mikroplardan arındırır.
  • Cilt üzerindeki yaraların ve kesiklerin iyileşmesine yardımcı olur. Kesikler ve yaralar üzerine sütleğen otu sütü damlatılırsa hemen dezenfekte eder. İyileşme sürecini çabuklaştırır.
  • Akrep ve yılan gibi zehirli hayvanların ısırıklarına karşı etkilidir. Bu gibi durumlarda bitkinin özsuyu kullanılır.
  • Nasır ve siğil sorunun giderilmesinde sütlüce otunun sütünden faydalanılır. Siğil tedavisindeki kullanımı oldukça eskidir.
  • Ayak ve el mantarları için etkili olan sütleğen otu sedef hastalığının tedavisinde de kullanılır.
  • Sıtma ve sarılık tedavisindeki kullanımı çok eski yıllara dayanır.
  • Sütleğen güçlü bileşenleri nedeniyle müshil ilacı kadar etkilidir. Kabızlık sorununu çözmede kullanılır. Hatta hemoroide bile iyi geldiği söylenir. Bu özelliği nedeniyle kilo vermede etkili olduğu hakkında görüşler vardır.
  • Sütleğen bitkisinin öz suyu ağrı kesici etkiye sahiptir. Diş ağrısına iyi gelir. Ayrıca diş çekimlerini kolaylaştırmak amacıyla da kullanılır.
  • Bağırsak kurtlarının düşürülmesinde etkili olduğu bilinir. Ama doktora danışmadan kullanmak tehlike yaratabilir.

Sütleğen Otu Nasıl Kullanılır?

Sütleğen otu geleneksel tedavide birkaç farklı biçimde kullanılır. Zehirli olması nedeniyle çok dikkatli kullanmak ve bitki hakkında bilinçli olmak gerekir. Bilinçsiz kullanılan sütleğen bitkisi fayda yerine sağlığınıza zarar verir. Birtakım işlemlerden geçirildikten sonra kullanılabilen bir bitkidir.

  • Bazı türlerinin tohumu yağ bakımından zengin bir içeriğe sahip olduğu için onlardan sütleğen yağı yapılır.
  • Bitkinin kurutulmuş yaprakları, yağı ve sütü farklı uygulamalarla kullanılabilir.
  • Kurutulduktan sonra toz haline getirilen sütleğen bitkisi kına ile karıştırılarak yaralara sürülebilir. Bu uygulama yaraların en kısa süreçte iyileşmesine yardımcı olur.
  • Sedef hastalığının tedavisindeki uygulaması ise sütünün cilt üzerine çok az damlatılmasıyla gerçekleşir. Sütün tahriş edici özelliği olduğu için uygulama yapılırken eldiven kullanımı şattır. Uygulama yapılan bölgenin bir saat sonra yıkanması önemlidir.
  • Sütleğen otu bitkisinin öz suyu ve tohumundan yapılan yağı harici kullanımlar için uygundur.
  • Renk verici özelliği de bulunan bazı türleri, Anadolu’da iplikleri sarıya boyamak amacıyla kullanılır.
  • Sütleğen otu sütü bıçakla meydana gelen yaralanmalarda kanamayı durdurmak üzere kullanılabilir. Bir ya da iki damla yeterlidir.
  • Sütleğen otunun en tehlikesiz kullanım şekli bitkinin tohumlarından elde edilen yağıdır. Aktarlardan ve organik ürün satışı yapan merkezlerden kolayca temin edebilirsiniz. İnternette satış yapan üretici firmalardan da alabilirsiniz.
  • Alerjik ve duyarlı cilt yapısına sahip kişilerin taze bitkinin sütünü kullanması tehlikeli olabilir. Taze süt bu tip ciltlerde kızarıklığa, yanmaya ve kaşıntılara sebebiyet verebilir.
  • İşlemden geçirilerek elde edilen sütleğen yağını kullanmak ise en doğru seçimdir.

Sütleğen Otu Zararları ve Yan Etkileri

Zehirli ot olarak da tanınan sütleğen bitkisini kullanırken çok dikkat etmelisiniz. Otu tanıyan ve kullanımı hakkında bilgi sahibi olan kişilerin yönlendirmesiyle kullanırsanız tehlikelerinden korunabilirsiniz. Size tavsiye edilen oranın ve uygulama şeklinin dışına çıkmamanız büyük önem taşır.

  • Kesinlikle ağız yoluyla kullanılmaması gerekir.
  • Bu bitkiyi çay olarak demleyip içemezsiniz.
  • İçeriğinde yer alan zehirli maddeler insanların hayatlarını kaybetmelerine neden olabilir.
  • Sütleğen otu zehirlenmesi çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
  • Cilt sorunları için kullanırken fazla miktarda uygular ya da uzun süre kullanırsanız cildinizin tahriş olmasına neden olabilirsiniz.
  • Sütleğen otunu çocukların, hamilelerin ve yaşlıların kullanması tavsiye edilmez. Onların ciltleri ve bağışıklık sistemleri çok duyarlı olduğu için bitkinin yan etkilerinden daha fazla etkilenebilirler.
  • Sütleğen gibi zehirli içeriğe sahip bitkiler insanların vücudunda çok farklı etkileşimlere neden olabilir. Kalıcı hasarlardan tutun da ölüme kadar varan sonuçlar yaşanabilir.
  • Bu tarz bitkileri kullanmadan önce bir uzman doktordan görüş almanız en doğru yaklaşımdır.

Sütleğen Otu ile Balık Avı Nasıl Yapılır?

Sütleğen otu ile balık tutma çok eski tarihlerden beri yapılan bir uygulamadır. Otun bünyesinde bulunan zehir, sudaki oksijeni bloke etme özelliğine sahiptir. Bu da balıkların bayılmasına hatta ölmesine neden olarak onların yüzeye çıkmalarını sağlar. Böylece balıkçılar yüzeye çıkan balıkları kolayca avlayabilir. Bu yöntemin çok eski tarihlere kadar dayandığı bilinir.

Günümüzde ise sütleğen otu ile balık avlamak yasaktır. Çünkü bu uygulama toplu balık ölümlerine özellikle yavruların telef olmasına neden olur. Balık neslinin tükenmesine yol açabileceği için uygulanması yasaktır. Sütleğen bitkisiyle ile balık tutma göllerin ve nehirlerin akıntısız durgun yerlerinde yapılır.

Toplanan otlar bıçakla kesildikten sonra iyice ezilerek zehirli öz suyunun çıkması sağlanır. Bu işlemin eldivenle yapılması gerekir. Aksi halde cilde zarar verir. Daha sonra ezilen otlar fileden yapılan bir torbanın içine yerleştirilir. Bu torba balık avlanacak suya daldırılıp çıkarılır ve torba iyice sıkılır. Böylece zehirli maddenin suya yayılması ve balıkları etkilemesi sağlanır.

Yaklaşık beş dakika sonra bölgedeki balıklar bayılarak veya ölerek yüzeye çıkmaya başlar. Balıkçılar onları kolayca toplar. Son derece sakıncalı olan bu yöntemin kullanılması aslında çok yanlıştır. Balıkların aldıkları zehir onları da zehirli bir gıda haline getireceği için insanların bu balıkları yemesi tehlikeli sonuçlar doğurabilir. İşte bu nedenle sütleğen otu ile balık avlama yasaklanan bir uygulamadır.


Eskilerden

Suya Damlatılırsa suyu cam gibi yapar

Doğal Antibotik,

sindirim sistemi yardımcı

yılan akrep zehirlenmelerinde üzerine dökülür etkisini azaltır.




Devamı...

Sinir otu

0 yorum

 


  • Balgam söktürücü özelliği olup, öksürüğe iyi gelir.
  • Yaraların iyileşmesini hızlandırır.
  • Sindirim sistemini düzenler.
  • İdrar söktürücü özelliği bulunur.
  • Ayak ülserinin iyileşmesine yardımcıdır.
  • Göz yaralarını iyileştirmede kullanılabilir.
  • Enfeksiyonların gelişimini önleyebilir.


Eskilerden 

yaraları iyileştirme özelliği

sindirim sistemi iyi gelir

Akciğer temizlenmesine yardımcı olur.




Devamı...

Çilek bitkisinde hangi element eksik

0 yorum

 




Azot eksikliği


Fosfor eksikliği


Potasyum Eksikliği



Kalsiyum Eksikliği

Magnezyum Eksikliği


Demir Eksikliği



Bakır Noksanlığı

Çinko Eksikliği


Bor Eksikliği


Mangan eksikliği


Kükürt eksikliği



Karbon Eksikliği





Devamı...

Organik atıkları hızla parçalayarak ve ideal koşulları sağlayarak kompost üretme makinası tasarımı(Yapay zeka projesi)

0 yorum

 


Makina Tasarımı: Hızlı Kompostlama Ünitesi

Bölümler:

  1. Giriş Ünitesi:

    • Bitkisel atıkların kolayca beslenebileceği bir açıklık.

    • Metal ya da sağlam plastikten yapılmış, paslanmaz malzeme.

  2. Parçalama Mekanizması:

    • Bitkileri küçük parçalara ayıran bıçaklar ya da öğütücüler.

    • Yüksek verimlilik için elektrik motoruyla çalıştırılan döner bıçak sistemi.

  3. Karıştırma Tamburu:

    • Döner tambur sistemi ile atıkların homojen şekilde karıştırılması.

    • Isı oluşumunu sağlamak için yalıtımlı bir tambur.

  4. Havalandırma Sistemi:

    • Oksijen girişi sağlayan hava delikleri ya da fanlar.

    • Aerobik kompostlama için oksijenin sürekli temin edilmesi.

  5. Isıtma Ünitesi:

    • Biyolojik aktiviteyi hızlandırmak için ayarlanabilir sıcaklık kontrol sistemi.

    • Elektrik ya da biyogaz ile çalışan bir ısıtıcı.

  6. Çıkış Ünitesi:

    • Olgunlaşmış kompostu toplamak için özel bir kapak ya da boşaltma sistemi.




Ek Özellikler:

  • Nem Kontrolü: İçeriğin nem oranını ölçen ve gerekirse su püskürten bir sistem.

  • Zamanlayıcı: Kompostlama süresini ayarlayan bir mekanizma.

  • Çıkarma Kolaylığı: Kullanıcının kompostu rahatça çıkarabilmesi için taşınabilir sepet ya da çıkarılabilir bölme.

Malzemeler:

  • Gövde: Paslanmaz çelik ya da dayanıklı plastik.

  • Motor: Yüksek dönüş hızı için en az 2 HP gücünde elektrik motoru.

  • Tambur Yalıtımı: Poliüretan köpük ya da seramik.

Bu tasarım, organik atıkları hızla parçalayarak ve ideal koşulları sağlayarak kompost üretme sürecini ciddi ölçüde hızlandıracaktır.



Devamı...

KAOLİN KİLİ uygulanması ve Faydaları

0 yorum
 


   Güneş yanıklarını engeller. Bitki yaprağını ve meyvesini içeriğindeki, POTAS sebebiyle yaprak gübresidir. Bitkinin bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direncini sağlar. Fotosentezi arttırır. Bitki yaprağını ve meyveyi zararlı böceklerden ( Zeytin sineği, kırmızı örümcek vb.), bakterilerden korur. Yüzde yüz doğal olup hiçbir kimyasal madde içermez, Çevre dostudur. 




     Meyva ağaçlarında sıcaklar başlamadan önce (Mart Nisan aylarında) KAOLİN KİLİ uygulanmasına başlamak çok faydalıdır. Çünkü kaolin kili yaprağın, dalın, sebze ve meyvenin sağlıklı gelişmesini sağlayarak hastalıklara karşı direncini artırır. Donlardan korur. Kullanım şekli: 100 litre suya 3 Kg kaolin(kaolen) kili olacak şekilde suda iyice karıştırılarak eritilir. Karıştırma işlemi taral veya tulumbada değil önce ayrı bir kova da yapılmalıdır. Ayrı kovada yapılan karışım hemen tulumbaya veya tarala konulmalıdır. 





🔸️16 lt.lik ilaç pompasına 500 gr.Kaolin (Küçük ayran bardağı silme 3 bardak Kaolin ve yapıştırıcı için 5 gr Arap sabunu veya sıvı yağ) . Önce kova su ile doldurulmalı sonra yavaş yavaş kaolin konulmalı ve bir yandan da karıştırılmalıdır. Bu şekilde pıhtılaşmaya imkan verilmemiş olur. -Kaolin kili kış uygulamalarında bir ton suya 25 kg kil + %1 katkılı gülleci bulamacı uygulandığında ağaç üzerindeki mantar oluşumunu engeller ve var olan mantarı bitirir. Kabuk altı bırakılan larvalarıda yüzde %95 seviyesinde yok eder. KAOLENİ KİLİ armutlar fare kulağı döneminde başlanır ilk kullanımda 1 ton suya 40 kg dışarıda eritilerek provizatöre dökülür. Zeytin sineği, zeytin kornişi ve pamucaklanmada çok faydalı doğal bir üründür. 


Devamı...