Sitemize Hoş Geldiniz ------Sitemizdeki Konu Sayısı 1400'ün üzerine çıkmıştır Bir çok deney ve araştırma konularımız sizin ilginizi çekebilir SİTEDE ARAMA YAPMAK İÇİN YANDAKİ ARAMA KUTUSUNU KULLANIN Aşağıdaki kayan resim menüsüne de İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK konuları ekleyeceğim

Tohumdan Fideye Aşamalar

0 yorum
En başta başarılı Olabilmeniz için dikkat edilmesi gereken hususlar:

1-Tohum torfu
2-Yüzeye perlit (Yosun Tutmasın diye)
3-Tohumun boyunun 2.5 katı üzerine torf (nemini kök atmasını ve kurumamasını sağlamak için)(Bu Maksimum değerdir az atarsanız tohum çimlenip kuruyabilir fazla atarsanız tohum çürüyebilir)
4-Tohum cinsine göre ışıkdamı yoksa karanlıktamı çimleneceğini araştırmak.
5-Yetişme hızına göre viyol seçmek eğer hızlı büyüyorsa BÜYÜK VİYOL GÖZÜ SEÇİLMELİ ÖRNEK:SALATALIK tohumu )
6-Toprağın nemini devamlı kontrol fazla sulama yapılamamalı sadece nemli tutulmalı (sera etkisi)
7- Tohumun çimlenmesi için gerekli olan besin maddesi kotiledon yaprağı depo eder kotiledon yaprağından sonra gerçek yapraklar çıkınca şaşırtma yapılır.


Tohum Çimlendirme Yöntemleri...



Tohum Ekim Yöntemleri

I-Tohum kasası veya saksılara, 3/2 oranında TORF doldurulur. İçine TORF doldurulan tohum kasalarının ekimden önce üzeri düzeltilir. Tohumlar tek tek torf üzerine bırakılır. Buradaki amaç tohumların ortama eşit dağılmasını sağlamak ve su birikmesini önlemektir. Tohumlar ekildikten sonra üzerleri kendi iriliklerine uygun kalınlıkta bir TORF tabakası ile kaplanır. Yapılan bu işlemekapak atma denir. Tohumlara kapak, nemlerini muhafaza etmelerini sağlamak ve dışarıdan gelebilecek zararlardan korumak için atılır.


II-Tohum ekimi çok gözlü Viyollere yapılacaksa Torfun her göze eşit gelmesine dikkat edilir. Daha sonra bastırılarak üzerlerine tek tek tohumlar bırakılır. Tohumların üzeri tekrar ince TORF ile doldurulur, yavaşça bastırılır. Gözlerdeki TORF çok gevşek olmamalı, sulama sırasında TORF boşalmamalıdır.

III-Sebze, meyve ve çiçek, ağaç gibi tüm bitki tohumları dışarıya ekilebilir, ancak bu durumda dışarıdaki hava koşullarına bağımlı olunmaktadır. Bu nedenle fideleme için kapalı alanlar tercih edilmeli veya dışarıda fideleme yapılacaksa basit ancak sıcak sera-örtü altı üretimi yapılmalıdır. Ekim yöntemi tohumun büyüklüğüne göre farklılık gösterir. El ile ekimlerde çok küçük tohumlar toprağın yüzeyine serpilerek, orta irilikte tohumlar 2-3 cm aralıkla açılan yüzeysel çukurlara ekilir. Küçük ve orta irilikteki tohumlar ekimden önce ince kum, nemli kömür tozu, torf, ince odun talaşı gibi doğal materyallerle karıştırılarak el ile ekilir. Tohumların her tarafa eşit atılmasına dikkat edilmeli, sık ekimden kaçınılmalıdır. Tohumların sık ekiminde fideler yeterince gelişme gösteremezler. Seyrek ekimlerde ise tohumun çimlenip toprak yüzeyine çıkması gecikebilir.

Tohumların üzerine kapak attıktan sonra tohumla iyice temas etmesi için hafifçe bastırılır. Genellikle tohumlar en fazla kendi çaplarının 2 katı kadar bir harç tabakası ile örtülür. Eğer kapak fazla atılırsa tohumların çürümesine ve çimlenmenin gecikmesine sebep olur. Çok ince, hafif tohumların üzerinin örtülmesine ihtiyaç yoktur. Bunların yalnızca toprak yüzeyine serpilerek düzgün bir tahta ile hafifçe bastırılması yeterlidir.

* DİKKAT !

*Küçük tohumların çimlendirilmesinde toprak, gübre, kum gibi materyaller çok verimli olmamakta, hastalık ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle ince steril ithal torf kullanmanızı öneriyoruz.*Kapak tabir edilen üst tabaka çok ince elenmiş olmalıdır bu nedenle çok ince organik karışımdan oluşturulmalıdır. *Tohumların üzerleri kapatıldıktan sonra çok ince spreyle sulanır. *Çimlenmenin başlangıcında su kaybını azaltmak için tohum ekilen kapların veya alanın üzeri bir cam veya naylon örtü ile kapatılır. *Tohum ekiminden çimlenme oluncaya kadar ortamın nemli ve sıcak olması istenir. *Bu nedenle su gereksinimlerini karşılamak üzere sık kontrol yapılmalıdır. *Sulama ise çok ince gözenekli el-sırt spreyleri(pülverizatör) ile yapılmalıdır.



Ekilen Tohumların Bakımı

İyi hazırlanmış bir çimlendirme ortamında sağlam tohumlar ekildiği takdirde, bitki çeşidine bağlı olarak genellikle 5–18 gün içerisinde tohumların çimlenmesiyle fideler toprak yüzeyine çıkar. Viyol veya kasalarda çimlenme başlayınca örtüler kaldırılarak fidelerin ışık almaları sağlanır. Çimlenmeden itibaren esas yerlerine şaşırtılıncaya kadar fidelerin iyi gelişmeleri için bakımlarına gerekli özenin gösterilmesi gerekir. Gerektiği kadar sulama, yabani otları ayıklama, havalandırma yapılmalıdır.(Torf kullanıldığı zaman yabani ot ortamda bulunmaz ve bakım işleri oldukça azalmaktadır.)


Şaşırtma Nedir?










Tohumların ilk ekildikleri yerlerden, çimlendikten ve fide haline geldikten sonra başka bir yere aktarılması işlemidir.

-Şaşırtma uygulanmadığı zaman yeni gelişmekte olan fideler birbirlerinin beslenmelerini, ışık ve hava almalarını engeller. Çimlendirme ortamında bulunan fidelerin zayıf ve alışılmışın dışında boy yapmaları şaşırtılmalarının geciktiğini gösterir. -Şaşırtma bahçeye veya saksılara yapılabildiği gibi üretim kasalarına da yapılabilmektedir.

- Şaşırtma, sabah veya akşam saatlerinde serin, gölge ve rüzgâr almayan bir ortamda yapılmalıdır.

Köklerin zarar görmeden çıkması için viyol veya kasalardaki fideler bir gün önce bol su ile sulanmalıdır. Bitkilerin köklerinin kırılmadan dikilebilecekleri kadar açılan çukurlara ekim yapılmalıdır. Fidelerin kökleri çok uzunsa budama yapılabilir. Dikim sonrası fidelerin etrafındaki toprak hafifçe bastırılarak fidelerin yanlarının dolması sağlanır. Bunun amacı fide köklerinin hava almamasını sağlamak ve kurumasını önlemektir. Daha sonra fidelere can suyu verilir. Şaşırtılan fidelerin yanına destek çubukları konmalıdır( en azından bir süre için gerekli olmaktadır).


- Çok iyi toprak hazırlığından sonra 4-5 cm derinliğinde çiziler içerisine doğrudan tohum ekimi yapılabilir...


Fideyi Dikerken ceviz yaprağıyla toprağa giren kısmını sararsanız dana burnu veya diğer zararlılarda fideyi korrursunuz.Zararlılardan korunması için 2. bir yöntem bozadin ilacını sulandırıp ağaç tozuyla karıştırarak fideyi dikeceğimiz alana dökmek gerekir.


DİĞER ÇİMLENDİRME YÖNTEMLERİ:

Her bitkinin tohumu toprağa eker ekmez çimlenmez.

Bazı ön uygulamalardan geçmeden bu tohumlar çimlenmeden toprak içinde yıllarca bekleyebilirler.

Çimlenme ancak kendi yerel iklimlerinde oluşan doğal olaylar meydana geldikten sonra gerçekleşecektir.

Evde kendi imkanlarınızla bir benzerini yaratacağınız bu doğal olaylara ön uygulama diyoruz.

Uygulamalardan sonra ki ekimlerde yetiştirici sabırlı olmalı çünkü sabırsız davranıp, ekim saksılarına tohumların çıkmadığını düşünerek yeni tohum ekenler genelde sezon sonunda 2 farklı bitkinin filizleri ile dolu saksılar elde etmekteler.

Aşağıda özellikle Avustralya,

Güney Afrika ve Akdeniz bölgesi kökenli bitkilerin çimlendirilmelerinde kullanılan ve geleneksel yöntemlerin dışında size yeni fikirlerde verecek olan değişik uygulama örneklerinin sadece nasıl yapıldığını değil neden yapıldığının da sebeplerini bulacaksınız.

Ön uygulama ne demek?
Bazı tohumlar doğaları gereği çimlenmelerini engelleyen kimyasal maddeleri içlerinde barındırırlar. Bu kimyasallar onların vaktinden önce çimlenmelerini engellemek içindir.

Ne zaman bu kimyasallar etkinliğini yitirirse o zaman tohum çimlenir.

Örneğin yazın toprağa düşen bir tohum sıcak havada sulasanız dahi çimlenmeyebilir.

Bunun nedeni, tohum takip eden ayların kış ayları olduğunu bildiğinden, filizlenirse donarak öleceğini de bilir.

İşte bu kimyasallar onu yaz sıcağında çimlenmekten alı koyar.

Oysa kışın soğukta bu kimyasallar, yağmur ve karlarla etkisini yitirirler. Bahar geldiğinde toprak ısınır ısınmaz tohum çimlenecektir. İşte bu tohumlara –

Soğuk Katlama – ya da soğuk uygulama tabir edilen işlemleri uyguluyoruz.

Avustralya bitkilerinden bazıları ise , kışın gelmesini değil aksine bahar sonunda sıcaklar başladığında oluşan orman ve çalı yangınlarını beklerler.
Yangın ertesinde hektarlarca alan boşalmış, kupkuru kalmıştır.

İşte o zaman o bomboş arazide toprak altında bekleyen hatta yıllarca beklemiş olan tohumlar,

hemen yangının ertesinde boş alanı doldurmak için çimlenip, gelişmeye başlarlar.

İşte bu tohumlar dumanla, yangın ertesi çimlenen tohumlardır.

Kıyı Ege ve Akdeniz havzasında da pek çok tür yangın sonrası çimlenen bitkilerden oluşur.

Zira Avustralya ve Akdeniz havzası birbirlerinden uzak olsalar da aynı iklim kuşağı içindedirler.


DUMANLA ÇİMLENDİRME :

Güney Afrika, Avustralya ve Akdeniz havzası doğal makilik ve çiçekli bitkilerini çimlendirmek için kullanılan en etkin yöntemdir. Öyle ki, dumanla çimlendirilen tohumların çimlenme yüzdesi, normal ekimlerde yüzde 5 iken, bu yöntemle yüzde 94 e varmaktadır.


Duman, bu bölgelerde yaz aylarında görülen kuru ve taze makiliklerin yanması ile oluşan özel bir dumandır. Bu duman içinde bulunan kimyasal, tohumlara doğal ortamda bir yangın olup geçtiğini ve artık çimlenmeleri gerektiğini haber verir. Toprak altında, yağmurda yağsa, baharda gelse yıllarca hiç çimlenmeden bekleyen tohumlar, duman uygulamasından sonra derhal çimlenirler.

Dünya’da bu yöntem daha çok yeni keşfedilmiş olup, duman ile uygulama neredeyse zor ve düzensiz çimlenen tüm tohumlar üzerinde etkilidir. Pahalı kimyasallardan ve hormonlardan çok daha etkili bir yöntemdir. Dumanda bulunan bu kimyasalı bahçede aşağıda anlatılan yöntemleri uygulayarak elde edebilirsiniz. Ve bu kimyasalı güvenle yetiştirdiğiniz tüm tohumlar üzerinde kullanabilirsiniz. Zira araştırmalar göstermiştir ki, dumanlı su ile çimlenen tohumlar, normal çimlenen tohumlara göre daha güçlü ve sağlıklı fideler vermektedirler.

Uygulama için malzemeler:

1- Taze yaprak ve ince bitki dalları. Özellikle makiliklerden alınan taze yaprak ve dallar içinde duman için gereken kimyasallardan bolca barındırır.

2- Kuru yaprak ve ince kuru dallar.

3- Bu dal ve yaprakları içinde bir arada yakabileceğiniz mangal, bidon, büyük toprak saksı benzeri ateşten etkilenmeyecek büyükçe bir kap. Tencere ve benzeri yeterince büyük olmayabilir. Boş peynir tenekeleri ise kullanılabilecek büyüklüktedir.

4- Ateşi yakacağınız kabın üstünü kapatacak büyüklükte bir kapak.

İçinde taze makilik ve funda yaprakları, taze çalı dalları ve yine aynı şekilde kuru yaprak ve dalların karışımını aynı anda yakabileceğiniz toprak ya da metal bir kap bulun. Karışımı alta kurular gelecek şekilde aynı mangal yakar gibi tutuşturun. Gaz ya da gazete gibi yardımcı malzemeler kullanmayın. Sadece taze ve kuru organik maddeler olsun. Tutuşturduktan sonra ihtiyacınız olan şey, kaptan çıkan isli dumandan başka bir şey değil.


Dumanı elde etmek için :

1 – Kabın alt kısmına kuru yaprak ve çalıları yerleştirin. Otları tutuşturmadan önce tuğlalardan bir yükselti yapın ve üzerine içi su dulu metal, ağzı olabildiğince geniş bir kap koyun. Kuru yaprakları tutuşturun iyice yanmaya başladıklarında üzerlerini yaş dallar ve yapraklarla örtün. Bırakın için için yansınlar. Göreceksiniz kısa süre sonra koyu renkli kokulu bir duman çıkmaya başlayacak. Duman iyice yoğunlaşmaya başladığında, bu işlemleri yaptığınız büyük kabın üzerini kapakla kapatın ve hafifçe aralayın. Bu süreçte duman suya iyice işleyecektir. Duman tamamen kesilene dek arada bir suyun seviyesini de kontrol ederek devam edin. Unutmayın amacınız suyu kaynatmak değil aksine düşük ısıda bol bol duman üretmektir. Süreç sonunda suyun içine kül benzeri parçalar düşmüş olabilir. Onları süzün ve artık duman kimyasalları içine işlemiş suyunuz hazırdır.
Bu suyun içinde tohumlarınızı 6-12 saat bekletebilir ve öyle ekebilirsiniz. Bu su ile ekim toprağınızı, ekim öncesi ve sonrasında sulayabilirsiniz. Bu sayede kimyasallar toprağa daha iyi karışacak ve çimlenme gerçekleşecektir. Aynı şekilde bu su ile doldurduğunuz sprey yardımıyla ekim saksılarının toprak yüzeyini ıslatabilirsiniz.

2- İkinci yöntem : İçinden hava ve dumanın geçebileceği metal bir süzgeç edinin. Ya da boş metal 2-5 kiloluk bir peynir tenekesinin alt ve yan kısımlarını bir çivi yardımıyla delerek kendi süzgecinizi yapın. Bu süzgecin içine ıslatıp şişmesini sağladığınız 1-2 litre kadar vermikülit yerleştirin. Aynen ilk örnekte olduğu gibi kuru otların üzerine kuracağınız tuğladan yükseltinin üzerine bu kabı, içinde vermikülitlerle birlikte yerleştirin. Birinci örnekteki uygulamanın aynısını yapın. Bu kez amaç vermikülitin içinden geçecek olan dumanı çekmesini sağlamaktır. Dumanı iyice çeken vermiküliti buzdolabı poşetleri içinde uzun zaman hava almadan saklayabilirsiniz.
Bu vermiküliti, suda bekletilecek tohumların suyuna katabilir, duman içindeki kimyasalların vermikülitten tohumlara geçmesini sağlayabilirsiniz. Aynı şekilde ekim saksılarının yüzeyine sereceğiniz 2-3 mm kalınlığında duman tatbik edilmiş vermikülit, her sulamada kimyasalları toprağa taşıyacak, çimlenme gerçekleşecektir.


Tropikal Fidan'dan aldığınız ve çimlenme oranını dumanla artıracağınız tohumlarda yukarıdaki uygulamaları yapınız. Dumanla çimlenen tohumları 6-12 saat arası dumanlı suda beklettikten sonra ekimini yapınız. Bu uygulama çimlenme oranlarınızı gözle görülür şekilde artıracaktır.


Diğer çimlendirme teknikleri:


Kaynayan su:
En sık kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntemle çimlenen tohumların çok kalın kabukları vardır. Amaç kalın tohum kabuğunun içine su almasını sağlamaktır. Doğada yangın sırasında yüz binlercesi telef olsa da , yüksek ısıdan kabukları çatlayıp, zarar görmeden toprakta tutunanlar ilk yağmurlarla birlikte çimleneceklerdir.



Bunu ev ortamında yapabilmek için:
Ayrı bir kapta su kaynatılır ve bir süzgeç içine konan tohumların üzerinden 1-2 litre kadar kaynatılmış su akıtılır. Daha sonra kaynatılmış ve 15 dakika dinlendirilmiş su dolu bir kabın içine bu tohumlar alınır ve sabah dek bekletilir. Su ısısını yavaş yavaş kaybederken oluşan küçük çatlaklardan tohum içine nem almaya başlar ve çimlenmeye hazırlanır. Sabah sadece içine su alarak şişen tohumlar ekilir. Diğerleri ise yeniden temiz, kaynatılıp 15 dakika dinlendirilmiş su dolu başka bir kaba alınır. Bu halde bekletilen tohumların şişenleri yine ekime hazırken, şişmeyenleri dikkatlice tırnak törpüsü ile aşındırmak ya da çentik atmak su almalarına yardımcı olacaktır.


Tohum Kabuğunu İnceltmek, Çentik ve Zımparalama:
Bunun için çok dikkatlice tohumun canlı, yaşayan bir organizma olduğunu unutmadan, içinde sakladığı embriyo ya zarar vermeden uygulama yapmalısınız. Zamanla özellikle çentik atmada, yani sert ve keskin bir cisimle tohumun sadece kabuğunda küçük bir soyma işlemi yapmaya tecrübe kazanacaksınız. Eğer ilk kez yapıyorsanız, biraz zaman alan ama kontrolü daha kolay, tırnak törpüsü ya da su zımparası ile zımparalamayı deneyebilirsiniz. Pek çok tohuma aynı işlemi uygulamak için, silindir şekilli plastik bir kap bulun ve iç duvarına zımparalı kağıt yapıştırın. Tohumları içine atın ve kabı sallamaya başlayın. Duvardaki zımparalara sürtünen tohumların kabukları yavaş yavaş incelecektir. Unutmayın nasıl yaparsanız yapın amacınız tohumun içine su ve nem almasını engelleyen kalın kabuğunda içine nem alacak zayıf bir nokta yaratmaktır. Tüm kabuğu eşit oranda inceltmenize gerek yoktur.


Ateşle çimlendirme:
Bu yöntem oldukça tecrübe isteyen ve hayli zor bir yöntemdir. Zira ısının ne kadarının tohuma ulaştığının kontrolünü yapmak çok zordur. Bunun için taze ve kuru yaprak, çalı ve ince taze dallardan bir öbek oluşturulur. Tohumlar toprak bir saksı içinde 1 cm derine gömülür. Kuru ve taze bitki parçalarından oluşan öbek saksı üzerine konur ve ateşe verilir. Ateş 2-3 dakika canlı tutulur ve sönmesi sağlanır. Söndürmek için su yerine saksı üzerini örtmek daha doğrudur. Ateş sönünce ardından sulama yapılır ve diğer bitkiler gibi çimlenme beklenir. Ancak bu yöntem en son uygulanacak zor ve tecrübe isteyen bir yöntemdir. Bunun yerine dumanla çimlendirme tercih edilir.

Tohum Saklama Koşulları

Sağlıklı Tohumlar,Sağlıklı Bitkiler Demek...

Tohum çıkarmak kadar tohumu saklamak da önemlidir...

Tohum saklamanın kuralları.:

1-Rutubetsiz ortam,

2-Serin ortam,

3-Karanlık ortam,




1- Yöntem: Çılarılan tohumlar bez çıkın veya torbalara konarak bir karton koli içerisinde evin en serin, rutubetsiz ve karanlık yerinde saklamaya alınır. Saklanan tohumlar belirli periyotlarla rutubet durumu, küflenip küflenmediği kontrol edilmelidir. Böylece tohumlar gelecek sezona kadar rahatça saklanabilir.


2-Yöntem: Tohumlar yine aynı şekilde bez çıkın, veya torbalara konarak bir konserve kavanozuna konur. İçine nemi alması için bir miktar kağıt havlu konmalıdır. Kavanoz ağzı kapalı olarak buz dolabının içinde +6-+8 derecede muhafaza edilir. Kavanoz buzdolabının raflarına veya sebzeliğine konur. Yine belirli zaman aralıklarıyle kontrol edilir..Bu yöntemle tohumlar 2-3 yıl daha saklanabilir..


Çimlendirme Kabı Nasıl Temizlenir?

Nelere ihtiyacınız olacak?

Çimlendirme kabı
Çamaşır suyu
Su
Fırça

Çimlendirme Kabını Nasıl Sterilize Ederiz?


1 litre suya 1 kapak çamaşır suyu ölçüsüyle sterilize edici karışımımızı hazırlıyoruz.
Bu karışım ile çimlendirme kabımızı güzelce yıkıyoruz ve fırçalıyoruz.
Fırçalama işlemi de bittikten sonra güzelce duruluyoruz. Durularken dikkat etmemiz gereken şeyi hiçbir şekilde çamaşır suyu kalıntısına izin vermemek.
Artık çimlendirme kabınız saksı toprağına ve hazırda bekleyen minik tohumlara hazır halde.



Püskürtme İle Sulama Nasıl Yapılır?

Nelere İhtiyacınız Olacak?

Su
Sprey kutusu
Çimlenmek üzere ekilmiş tohumlar

Püskürtme ile Tohumlar Nasıl Sulanır?

Tohumlarınızı ektiğiniz çimlendirme kabının steril olduğundan emin olun.
Suyu sprey kutusunun içine koyun ve sprey kısmı olan ağzını iyice kapatın.
Bir iki kere havaya/lavaboya suyu sıkın ki mekanizmanın çalıştığından emin olun.
Daha sonra çimlendime kabınıza on beş cm uzaklıktan iki-üç kere tam püskürtme gerçekleştirin.
Tebrikler! Tohumlarınızı çürümekten kurtarıp susuzluklarını gidermiş oldunuz. Tek yapmanız gereken ilk yapraklar için beklemek.

Kapların Doldurulması
Ekimde kullanılacak kapların drenajları sağlanmalıdır. Bu da alt kısımlarına serilen çakıl, kiremit parçası vb. maddelerle sağlanır. Daha sonra steril edilmiş ve ekime hazır halde olan kaplar seçilen harçlardan biri ile doldurulur. Eğer tohum kasaları doldurulacak ise içlerine harç boşaltılır. Tohum kasası, 3/2 oranında harç ile doldurulur. İçine harç doldurulan tohum kasalarının ekimden önce bir tokmak yardımı ile üzeri düzeltilir. Buradaki amaç tohumların ortama eşit dağılmasını sağlamak ve oluşabilecek su birikimini ortadan kaldırmaktır. Daha sonra harç ile doldurulan tohum kasaları, meydana gelebilecek hastalıklara karşı koruyucu önlem olarak ilaçlı su ile sulanır. Bunun için fungusitlerden yararlanılır.
Eğer tohum ekimi çok gözlü multipotlara ( viollere ) yapılacaksa harcın her göze gelmesine dikkat edilir. Bir kez üstleri bastırılarak tekrar harç ile doldurulur. Gözlerin çok sıkı doldurulmaması gerekir. Ancak sulandığında da çökecek kadar gevşek doldurulmaması gerekir. Bunlar da ilâçlı su ile sulanır.
Ekime hazır hale getirilen tohum ekim yerleri bir süre bekletilerek bu yerlerin suyunu çekmesi sağlanır. Daha sonra hazırlanan bu yerlere tohum ekimi yapılır.


Tohumların çimlenmesi

Tohumların ekim zamanı, üretimi yapılacak bitkinin türüne olduğu kadar tohuma uygulanan uygulamalara da bağlıdır. Serin iklim bitkileri erken ilkbaharda henüz sıcaklar düşükken ekilir. Sıcak iklim bitkilerinin tohumları ise toprak ısınmadan ekilmemelidir.


Değişik tohum ekim yöntemleri
Ekim yöntemi tohumun büyüklüğüne göre farklılık gösterir. El ile ekimlerde çok küçük tohumlar toprağın yüzeyine serpilerek, orta irilikte tohumlar 2.5 cm aralıkla açılan yüzlek çukurlara ekilir. Küçük ve orta irilikteki tohumlar ekimden önce ince kum, kül, un gibi materyallerle karıştırılarak el veya tuzluklar yardımı ile ekilir. Tohumların her tarafa eşit atılmasına dikkat edilmeli, sık ekimden kaçınılmalıdır. Tohumların sık ekiminde fideler istenmeyen özellikler taşıyabilir. Seyrek ekimlerde ise tohumun çimlenip toprak yüzeyine çıkması gecikir.
Makineli ekim açık arazide olduğu gibi çok sayıda tohum ile bitki üretimi yapılan
büyük işletmelerde kullanılır.


Kapak Atma
Tohumlar ekildikten sonra üzerleri kendi iriliklerine uygun kalınlıkta bir harç tabakası ile kaplanır. İşte yapılan bu işleme kapak atma denir. Tohumlara kapak, nemlerini muhafaza etmelerini sağlamak ve dışarıdan gelebilecek kuş, böcek gibi zararlılardan korumak için atılır. Tohumların üzerine kapak attıktan sonra tohumla iyice temas etmesi için tahta tokmakla hafifçe bastırılır. Genellikle tohumların en fazla kendi çaplarından 2–4 katı kadar bir harç tabakası ile örtülür. Eğer kapak fazla atılırsa tohumların çürümesine ve çimlenmenin gecikmesine sebep olur. Çok ince hafif tohumların üzerinin örtülmesine ihtiyaç yoktur.
Bunların yalnızca toprak yüzeyine serpilerek düzgün bir tahta ile hafifçe bastırılması yeterlidir. Bu arada üst toprak tabakasının çok ince elenmiş olmasına özen gösterilmelidir. Tohumların üzerleri kapak atıldıktan sonra toprak yüzeyine çıkmamaları için hafifçe sulanır. Çimlenmenin başlangıcında su kaybını azaltmak için tohum yastığının üzeri bir cam veya polietilen örtü ile kapatılır ve üzeri çuval parçası, gazete kâğıdı vb. materyallerle gölgelenir. Tohum ekiminden çimlenmeye değin harcın nemli olması istenir. Bu nedenle ara sıra su gereksinimlerini karşılamak üzere kontrol yapılmalıdır.



Ekilen Tohumların Bakımı
İyi hazırlanmış bir çimlendirme ortamında sağlam tohumlar ekildiği takdirde, bitki çeşidine bağlı olarak genellikle 7–20 gün içerisinde tohumların çimlenmesiyle fideler toprak yüzeyine çıkar. Yastık veya kasalarında çimlenme başlar başlamaz tüm örtüler kaldırılarak fidelerin ışık almaları sağlanır. Çimlenmeden itibaren esas yerlerine şaşırtılıncaya kadar fidelerin iyi gelişmeleri için bakımlarına gerekli özenin gösterilmesi gerekir. Başlıca bakım işleri arasında zamanında ve yeterli sulama, yabani otları ayıklama,havalandırma, hastalık ve zararlılarla mücadele gelir. Sulamaların sabah saatlerinde yapılmasına özen gösterilmesi gerekir. Aynı zamanda düzenli olarak hastalık ve zararlılara karşı ilaçlama yapmanın da faydası vardır.


Şaşırtma Zamanı
Bitkinin cinsine bağlı olarak fideler tohum tavalarında veya yastıklarda 1–3 yıl arasında kalabilir. Birçok bitki birinci yılın sonunda sökülerek şaşırtma parsellerine veya fidanlık parsellerine dikilir ve bitkilerin daha iyi gelişmesi sağlanır.
Şaşırtma işlemi bitkilerin seyrekleştirilmesi olarak da tanımlanabilir. Yani şaşırtma; tohumların ilk ekildikleri yerlerden, çimlendikten sonra başka bir yere aktarılması işlemidir.
Şaşırtma uygulanmadığı zaman yeni gelişmekte olan fideler birbirlerinin beslenmelerini, ışık ve hava almalarını engeller. Bunun sonucunda uzun boy yapmış istenmeyen zayıf fideler meydana gelir. Aynı zamanda bu bitkiler toprak mantarlarına karşı da hassas olur. Çimlendirme ortamında bulunan fidelerin zayıf ve alışılmışın dışında boy yapmaları şaşırtılmalarının gerekliliğindendir. Eğer bitkiler sık değil ve gelişmeleri de iyi ise bu durumda yalancı yapraklarının dışında iki yaprak çifti oluşturduklarında şaşırtılmaya geldiklerine karar verebiliriz.


Şaşırtmanın Yapılışı
Şaşırtma hafif humuslu bir ortama veya çimlendirme ortamlarından birine yapılır. Tohum ekim ortamından pek farklı değildir. Şaşırtma yine üretim kasalarına, polietilen torbalara, multipotlara veya küçük saksılara yapılabilir.


Şaşırtmaya gelen bitkilerin çıkartılması


Şaşırtmanın yapılışı
Şaşırtılmış bitkilerin yerleri

Köklerin zarar görmeden çıkması için yastık veya kasalardaki fideler bir gün önce bol su ile sulanmalıdır. Fideler çimlendirme ortamlarından çıkarılırken kotiledon (yalancı, ilk çıkan yapraklar) yapraklarından tutulmalıdır. Dikkatlice yukarı çekilen fideler, hazırlanmış ortam içine işaret parmağı veya bir çubuk ile dikim yerleri işaretlenerek dikilir. Derinlik bitkilerin köklerinin kırılmadan dikilebilecekleri kadar olmalıdır. Eğer fidelerin kökleri çok uzunsa kısaltılır. Dikim sonrası fidelerin etrafındaki toprak hafifçe bastırılarak fidelerin yanlarının dolması sağlanır. Bunun amacı fide köklerinin hava almamasını sağlamak ve kurumasını önlemektir. Daha sonra fidelere can suyu verilir. Fideler birkaç gün gölge ve serin bir yerde tutulur ve fidelerin sulanmalarına özen gösterilir.


Dağınık ekim;
Genellikle el yardımıyla yapılır. Özellikle gloksinya, begonya, petunya gibi ince tohumlarda el yardımıyla ekim tohumların eşit olarak dağılması yönünden büyük bir beceri ve deneyim ister. Bu tür ekimde tohumlar çimlenir çimlenmez hemen şaşırtılmalıdır. Bu yöntemde toprak çalışmaları ve yabancı otların temizlenmesi çok zordur.


Sıraya ekim;
Dağınık ekime göre bakım ve kültürün hazırlanması daha kolaydır. Bu nedenden çalı, ağaççık vb. gibi uzun süre kalabilecek bitkilerin tohumlarında tercih edilir.


Ayrı ayrı ekim;

Sıraya ekimin özel bir yöntemidir. Bu yöntemde tohumlar sıraya eşit aralıklarla ekilir. Ekim el ile yapılacaksa ekim yerleri daha önceden bir şablonla işaretlenir ve tohumlar bu işaretli yerlere ekilir. Tohum sayısı çok fazla ise ekim özel makineler yardımı ile yapılır.


Tohum ekim yöntemlerinde tohumun ekildiği derinlik önemlidir. Derinlik, tohum tanelerinde hava ve su miktarını, sıcaklık ve ışık ilişkisini etkilediği gibi çimlenme gücünü de etkiler; örneğin çok ince tohumlar, yalnızca düzeltilmiş ortam üzerine serpiştirilir, hafifçe bastırılır, üzeri toprakla örtülmez. Buna karşın iri taneli tohumlar, tane iriliğine göre elekten geçirilir ve ortam iyice bastırılır. Tohum ekim kasalarına ekilen tohumların üzeri çimlenme görülünceye kadar oransal nemin sabit tutulması için cam bir levha ile kapatılır ve direkt güneş ışınlarından koruma amacı ile hafif gölgede saklanır. Tohumlar hastalık ve zararlılara karşı hassas olduklarından ekimden önce bitki koruma maddesi uygulanmalıdır. Süs bitkileri üretiminde de bu tür önlemler tohum ekim ortamı içinde geçerlidir. Ticari bir ortam kullanılıyorsa ortam mutlaka steril edilmelidir.


Tohumların çimlenmesinden bir süre sonra fidecikler birbirlerinin beslenme, havalanma ve ışıklanmalarını engeller. Kaliteli fide elde edebilmek amacıyla, fideler 2–3 gerçek yapraklı iken başka bir ortama aktarılır. Bu işleme, şaşırtma ya da seyreltme adı verilir.


Bazı süs ağaçlarının ve çalıların tohumları, fizyolojik çimlenme engeline sahip olup, tohum kabukları da geçirgen olmayan bir yapıya sahiptir. Bu yapıya sahip bitkilerin tohumları, optimal çimlenme koşullarında ekilseler de önceden gerekli bazı ön işlemlere tabi tutulmadıkları taktirde çimlenemez. İşte tohum kabuğunu yumuşatmak, dinlenme halindeki embriyoları çimlenme olgunluğuna getirmek amacıyla yapılan işleme katlama denir. Katlama; çimlenme engeli olan tohumların serin bir ortamda ve nemli kum içinde, tohumların tür ve çeşidine göre değişen sürelerde ve derecelerde bekletilmesidir.



KÖKLENDİRME ORTAMI OLARAK PERLİT KULLANIMI

Perlit gerek tek başına, gerekse diğer harç materyalleri ile karıştırılarak çiçek, sebze ve meyve çeliklerinin köklendirilmesinde başarıyla kullanılır.

* Katlamanın yapıldığı kasalar yalnızca perlit ile doldurulmuş ise öncelikle perlitin nemlendirilmesi ve sür­günlerin nemli perlite sokulmaları, sürekli olarak da perlitin nemli tutulması gerekir.

* Köklendirme ortamı olarak perlit, bir organik madde ile 1:1'den 9:1'e değin oranlarda karıştırabilir.

* Ortamda toprağın da bulunması isteniyor ise 5 ölçek perlit, 1 ölçek organik materyal ve bir ölçek de sterilize edilmiş orta bünyeli toprak karışımı önerilir.

* Katlama ortamının sürekli ve düzenli sulanması, ortamın sıcak ve nemli olması büyük önem taşır.

* Köklendirme ortamı olarak kullanılacak perlitin iri taneli olması ile daha sağlıklı kök elde edilir.

* Perlit ile harika bir köklendirme ortamı elde edilmesinin yanısıra, domates ve hıyar sürgünlerinden elde edilen fideler ile üretim yapılarak, pahalı olan sebze tohumlarını almaktan bir dönem için de olsa kaçınılarak büyük karlılık sağlanabilir.



TOPRAKLI KÜLTÜRDE PERLİT


Topraklı kültürde Perlit toprağın gereksinimine göre toprak düzenleyici olarak veya su kayıplarını azaltıcı olarak kullanılır. İyi bir toprak düzenleyicide; yarayışlı su kapasitesi yüksek, baz değişimi ve ısı kapasitesi fazla, tuz miktarı ve ısı geçirgenliği düşük olma koşulları aranır. Bunların tümü perlitte bulunan özeliklerdir.

* Perlit, ağır ve yapışkan topraklara karıştırıldığında drenaj ve havalanma özelliklerinden dolayı kaymak tabakası oluşmasını, çatlama, göllenme, şişme ve büzülmeyi engeller.

* Toprak düzenleyici olarak seralarda kulanılan perlit toprağa kaba bir yapı kazandırdığı gibi toprağın su tutma gücünü ve besin maddelerinin yarayışlılığını da arttırmaktadır.

Perlit ile sera toprakları için kimyasal özelliklerinden daha önemli olan fiziksel özelliklerinin istendiği yönde değişimi mümkündür. Alttan sulama ve damla sulama yapılan seralarda yastıkların üzerine 4-5cm. kalınlıkta iri taneli perlit serildiğinde su kullanımı yarı yarıya azaltılabilir.

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinde yapılan bir araştırmada, sera toprağının üst kısmı 1:4 oranında iri perlit ile karıştırılmıştır. Burada yetiştirilen domateslere 6 defa karık sulaması yapıldığı halde, normal sera toprağındakiler 21 defa sulanmıştır. Görülüyor ki perlit su kaybı ve iş gücü olarak büyük bir tasarruf sağlamaktadır.


TOHUM ÇİMLENDİRİLMESİNDE YARDIMCI BİLGİLER…..

1-KAP SEÇİMİ: Tohum çimlendirme viyolleri, tohum miktarına göre 20X60 Balkon saksısı veya meyve sandığı kullanabilirsiniz.




2-ÇİMLENDİRME TOPRAĞI: 2 kısım yanmış elenmiş çiftlik gübresi + 1 kısım ince elenmiş dere kumu +1 kısım elenmiş bahçe toprağı homojen olarak karıştırılır. Bunlar bulunamıyorsa Zirai tohum,ilaç satıcılarından veya marketten torf toprağı alınır.(İsteyenler sitemizdeki “Bitki Besinleri” linkine tıklayarak Özel Çimlendirme Torfu temin edebilir)




3-EKİM : Çimlendirilecek kaba en az 15 Cm toprak konarak hafif bastılır, toprağın yerleşmesi sağlanır. Domates,biber,patlıcan v.s. gibi küçük tohumlar 5X5 Cm. aralıkla toprağa dizilir. Bu arada tohumların cinsinin işaretlenmesi unutulmamalıdır Ve üzeri 1/2 Cm. kadar aynı toprakla örtülür ve hafifçe bastırılır. Toprak spreyle sık sık sulanır. Toprağın devamlı rutubetli kalmasına özen göstermek gerekmektedir. Fakat aşırı sulamaktan kaçınmak gerekmektedir. Tohum ekilen kabın üzeri şeffaf naylonla örtülerek sera ortamı yaratılır. Tohumlar çıktıkdan sonra naylon alınır ve günde bir saat direk güneş olmamak kaydıyle fideler güneşlendirilir.

Salatalık,karpuz, kavun,kabak, gibi tohumlar aynı yöntemle viyollere, pet bardaklara veya çimlendirme poşetlerine ekilir.

Fide boyları 5-10 Cm olunca esas yerlerine dikilir.

Fasulye, mısır,ayçiçeği gibi bitkiler toprak ısısı 18-20 derece olunca direk olarak yerlerine ekilebilir.



4-MARUL ÇİMLENDİRME.: Toprak hazırlığı yukarıda tarif edilen gibidir. Tohumlar serpme olarak sık olmamak şartıyla ekilir. Üzeri 1/2 Cm.toprakla örtülür. Sık sık sulanarak fidelerin çıkması beklenir. Fideler 5-10 Cm. olunca toprak hafifçe ıslatılarak köküyle birlikte bir çepi yardımıyla çıkarılır ve yerlerine dikilir. Dikim aralıkları en az 40-50 Cm. olmalıdır.


6-MAYDANOZ:,Roka,Tere,Dereotu v.s. Çimlendirilmesi: Bu gibi tohumlar direk olarak yerlerine serpme veya sıra şeklinde ekilir. Üzerleri 1/2 Cm. toprakla örtülüp hafifçe bastırılır. Ve sık sık sulanarak çıkması sağlanır.


Tohum çimlendirme aşamasında sulama suyuna %06 (Bir litreye 6 Gr.) Humas (organiktir) koymak çimlenme oranını, süresini ve kalitesini arttırmaktadır.


NotLAR:Bir tohum en fazla kendi boyu kadar derine ekilmelidir. Fazle derine ekilen veya toprak üstünde kalan tohumlar düzgün çimlenmeyeceği için kayıplar yaşayabiliriz.





Bilimsel Araştırmalar


TOZLAŞMA
Olgunlaşan erkek organdan dağılan çiçek tozlarının (polenlerin), çeşitli vasıtalarla dişi organın tepeciği üzerine gelmesine tozlaşma denir.
Tozlaşmanın başarılı olabilmesi için, bitkiler çok fazla polen üretir. Böylelikle çiçek tozlarının dişi organ tepeciklerine ulaşma olasılığı artar. Polenlerin dışında bulunan dış gömlek, uçuşmalarına yardımcı olacak yapı kazanmıştır. Milyonlarcası rüzgârla uçuşan çiçek tozlarının yalnızca çok az bir kısmı dişi organa ulaşır. Ancak, bu genellikle bitkinin neslini sürdürmesi için yeterli sayıdadır.
Tozlaşma, böcekler aracılığıyla da yapılır. Böcek vücudu üzerinde birçok çıkıntı ve kıllar vardır. Çiçek tozlarının yapısı da böceklere yapışmaya uygundur. Böcekler, vücutlarına yapışan çiçek tozlarını çiçekten çiçeğe taşırlar. Yağmur ve akarsular, kuşlar, insanlar, diğer birçok hayvanlar da tozlaşmayı sağlayabilir.

DÖLLENME
Tozlaşma ile dişi organın tepeciğine konan polen, buradaki nemli ve yapışkan sıvıya tutunur ve polenin dış gömleği açılır. Dişicik borusuna doğru bir uzantı oluşur. Bu uzantıya polen tüpü denir. Polen tüpü yumurtalığa kadar uzanır ve yumurta hücresini bulur ve birleşir.
İşte erkek üreme hücresi çiçek tozu (polen) ile dişi üreme hücresi yumurtanın birleşerek, çekirdeklerinin kaynaşması olayına döllenme denir. Döllenme sonucu döllenmiş yumurta hücresi zigot oluşur. Kısa süre içinde bölünmeye başlayan zigot, bitkinin küçük bir taslağı olan embriyoyu meydana getirir. Embriyoya bitki taslağı da denir. Embriyoda bitkinin kök, gövde ve yaprağın ilk taslağı oluşur.
Bu aşamadan sonra, çiçekte çanak ve taç yapraklarla erkek
organın görevi bitmiştir. Bu organlar sararır, solar ve dökülür.

ÇİMLENME
Döllenme olayından sonra oluşan tohumlar su, yağmur suları, rüzgâr ve canlıların etkisiyle çevreye dağılır. Çevreye dağılan tohumlar, uygun ortam şartlarında su alarak şişer ve kabuğu çatlayarak embriyosu serbest kalır. Bu olaya çimlenme denir.
Çimlenme demek, tohumun canlı kısmı olan embriyonun bölünüp çoğalarak kök, gövde, yaprak kısımlarını oluşturup, bitkiyi meydana getirmesi demektir. Çimlenme sırasında embriyonun ihtiyacı olan besin, besi doku (çenek) tarafından karşılanır. Çünkü bu esnada embriyo fotosentez yapamaz. Ancak, solunum yapabilir ve havaya karbondioksit verir.
Çimlenmenin olabilmesi için gerekli şartlar
1)Belli sıcaklık
2) Su (nem)
3) Oksijen ‘dir.
Çimlenme için ışık, besin, toprak, karbondioksit gerekli değildir!!! (Işık, su, yeterli sıcaklık, besin, toprak büyüme için gereklidir. Gübre, çimlenmeyi ve de büyümeyi hızlandırır.)
Çimlenme sırasında embriyo büyüklüğü, metabolik etkinlik hızı, solunum hızı, su emilimi, hücre sayısı, yeni dokuların oluşumu artarken, çenek büyüklüğü ve bitkinin kuru ağırlığı azalır. Bitkilerin ilk yaprakları oluşup, fotosentez olayına başladıkları andan itibaren kuru ağırlık tekrar artmaya başlar.


ÇİÇEKLİ BİTKİLERDE MEYVE VE TOHUM
Döllenmeden sonra bitki, embriyonun ve besin deposunun bulunduğu bir yapı oluşturmaya başlar. Tohum taslağı denen ve tohumu oluşturacak olan bu yapı, yumurtalık içinde meyve ile birlikte gelişir. Bitkinin tohumu olgunlaşır.
Tozlaşma ve döllenmeden oluşan embriyo gelişerek tohumu oluşturur. Koruyucu bir kabukla çevrili olan embriyo ve besin maddesinden oluşan yapıya, tohum denir. Tohum canlının bütün özelliklerini taşıyan canlı yapıdır. Tohumda su oranı çok düşüktür. Uygun koşullar olursa çimlenir.

EMBRİYO + ÇENEK (BESİ DOKU) = TOHUM

Bitki türüne göre tohumlar birçok farklılıklar gösterir. Ancak, tüm tohumlarda üç yapı bulunur.
Bunlar;
1- Tohum Kabuğu: Tohumu sarar, dış etkilerden korur. Çimlenme sırasında suyla şişerek patlar.
2- Embriyo: Zigotun bölünüp çoğalmasıyla oluşur. Bitkinin küçük bir taslağıdır. Kök, gövde, yaprak taslaklarını içerir.
3- Çenek (Besi Doku): Embriyoya bağlı besin deposudur. Çimlenme sırasında embriyonun beslenmesini sağlar. Fasulye, nohut gibi bitkilerde besi doku yoktur. Embriyo besinini çenek yaprak içinden alır.
Döllenmiş tohum taslağı (embriyo) tohumu oluştururken, başta yumurtalık olmak üzere çiçeğin diğer kısımları gelişerek meyveyi oluşturur. O halde tohum ve tohumu çevreleyen kısımların hepsine meyve denir.
• Meyvenin temel görevi tohumu korumak ve tohumun taşınıp dağılmasına yardımcı olmaktır.
Gerçek Meyve: Yalnız yumurtalığın gelişmesiyle oluşan meyvedir. Ör: Portakal, limon, kavun, böğürtlen.
Yalancı Meyve: yumurtalıkla beraber çiçeğin diğer organlarının da gelişmesiyle oluşan meyvedir.
Ör: elma, armut, incir. Bunlarda etli ve tatlı kısımlar çiçek tablasından oluşmuştur.

Besin ve su biriktirerek etlenen meyvelere etli meyveler denir. Erik, kayısı, kiraz, domates, üzüm gibi.
Bazı bitkilerde meyve etlenmez. Bunlara kuru meyve denir. Fındık, ayçiçeği, haşhaş, kestane, bakla, fasulye gibi.

TOHUMUN ÇEVREYE YAYILMASININ ÖNEMİ
Bitkiler toprağa bağlı canlılardır. Bir toprak parçasında aşırı bitki olması, bitkinin topraktan alacağı su ve mineral miktarını azaltır. Ayrıca bitkilerin bir yerde aşırı çoğalması birbirlerini gölgelemeleri demektir. Bu da fotosentez yapmak için gerekli olan güneş ışığını kapatmaları anlamına gelir. Bu nedenle bitkiler neslini sürdürebilmek için yayılmak zorundadır.
Bitkiler birçok yolla tohumlarını uzağa gönderirler. Öncelikle tozlaşmada bol miktarda çiçek tozu (polen) yaparlar. Ayrıca bol miktarda tohum yaparak da yayılma olasılıklarını artırırlar.
Tohumların yayılmasında hayvanlar için besleyici ve lezzetli meyveler büyük rol oynar. Bu sayede tohumların bir kısmı hayvan tarafından çevreye dağıtılır, bir kısmı da yenir. Tohumların bir bölümü dayanıklı kabukları sayesinde, hayvanların sindirim siteminden zarar görmeden geçer ve dışkıyla atılır. Böylece yeni yetişecek bitki, çok uzaklara taşınıp, gübre katmanıyla beraber toprağa düşmüş olur.
Bazı bitkilerde tohumun şekli ve yapısı dağılımı sağlar. Dikenli, paraşütlü, kanatlı, tüycüklü, suda yüzen tohumlar gibi.
Ayrıca insanlar da tohumların yayılmasında çok önemli etkendir.

MEYVE VE TOHUMDAN NASIL YARARLANIYORUZ?
Bitkiler meyve ve tohumlarını üremek için oluştururlar. Bazı bitkiler meyvelerinde şeker, vitamin ve mineral biriktirir. Birçoğu da tohumlarında protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineraller içeren besinler depolamıştır. içeren besinler depolamıştır.
İnsanlar ve hayvanlar için, meyve ve tohumlar sevilen besin maddeleridir.
Bazı bitkilerden sebze olarak da yararlanırız. Bunlar domates, biber, kabak, patates, turp gibi bitkilerdir. Bunların yaralandığımız kısımları meyve, yaprak, yumru gövde, çiçek, kök gibi organlarıdır. Sebze sözcüğü genelde, pişirerek yediğimiz, tatlı olmayan bitkisel yiyeceklerin adıdır. Sebze diye adlandırdığımız domates, biber, patlıcan, kabak da aslında birer meyvedir.
Bitkilerden besin olmalarının dışında, başka amaçlar için de yararlanırız. Teknolojik gelişmeler, bitkilerden elde ettiğimiz ürünleri artırmıştır. Ayrıca yararlanılan bitki çeşitleri de giderek artmaktadır. Eskiden çöp olarak adlandırılan madde artıkları, şimdi ham madde olarak adlandırılıyor.

BİTKİLERİN YAŞAM DÖNGÜSÜ VAR MI?
Kışın sona ermesi, baharın yüzünü göstermesiyle, topraktan otlar bitmeye başlar. Yağışlı havalarda büyür ve gelişirler. Havalar ısınıp topraktaki nem azaldığında çiçek açıp, yazın da kuruyup ölürler. Ama bu sırada dayanıklı tohumlarını toprağa saçmışlardır.
Bazı bitkiler ise uzun yıllar yaşar. Bin yıllık bir zeytin ağacı, iki bin yıllık bir sedir ağacı, beş yüz yıl önce dikilmiş bir ulu çınar bizi şaşırtmaz.
Bitkiler ister uzun, ister kısa yaşasın bir yaşam döngüsü sürdürür.


Birkaç Not:

Güneş görmedikleri için boyları çok uzamış ölebilirler.Bitkinin boyu normalkden fazla uzuyor gözler arası mesafe uzuyorsa göneş yetersiz geliyor demektir. Buna çiğmiş denir


Ilk once suyu kaynatim, 5-10 dakika sogumasini bekledim ve tohumlari sicak suyla termosa koydum. Bir gun oyle beklettim, tohumlar sisti. Plastik posete biraz nemli toprakla beraber koydum ve kombinin ustune yerlestirdim. Bazilari 2-3 gun icinde cimlenmeye basladilar, hemen onlari saksilara koydum.







şişelere siyah naylon geçirin ya da siyaha boyayın. Çünkü kökler ışığı sevmez. Işığı görünce ölürler. Şiyah naylon geçirin bir süre sonra açıp bakın köklerin kenerlara kadar geldiğini göreceksiniz.,




tohumdan ekildiği zaman erkek ve dişi olabiliyorlar




birde ufak bi kaba limon sıkın içinde tohumlrı bekletin. sülfirik asit miktarı az oldugunu düşünürsek 10-12 saat içinde dursun ve diger işlem soguk suyun içinde bekletin.







Bir kavanozun içinde bulunan tohumların üzerine çaydanlıkta bulunan sıcak sudan doldurup ağzını kapattığımda bir kaç gün içinde şişiverdiler. Şişenleri saksı içindeki toprağa koyup üzerini nemli tutunca çimlendiler.




cekirdekten elde edilen fide genelde erkek oluyor