Yabanî adaçayı
(Salvia pratensis) da çayır, otlak ve fundalıklarda yetişir. Kokutulan daha da güzeldir. Bu cinsin çiçekleri gargara için toplanır veya uzun süren yatak hastalıklarında, insanı ovarak canlandıran bir adaçayı sirkesi hazırlanır: Bir avuç dolusu çiçek, tabiî sirke içerisine konup dinlendirilir. Yaprakları çiçeklenmeden önce mayıs ve haziran aylarında, gün ortasında güneşin en sıcak olduğu zamanlarda toplanmalıdır çünkü bitkinin etkin yağları güneş ışığında tam olarak gelişir. Yapraklar gölgede kurutulmalıdır.
Ben size bahçede yetişen ve tıbbî özellikleri yabanisinden çok daha kuvvetli olan adaçayından söz etmek istiyorum. Eskiler adaçayının şifasını bilirlerdi ve çok kullanırlardı. 1300 yıllarında yazılmış şu dizelere bakın: "Neden ölsün ki, bahçesinde Adaçayı yetişen insan.” Salvia ismi Latincede iyileştirmek anlamına gelen “salvare”kelimesinden gelmektedir. Eski bir şifalı bitkiler kitabında ondan övgüyle söz edilir: “Hz. Meryem kucağında İsa ile Heroť'un askerlerinden kaçarken, tarladaki tüm çiçeklere onları gizlerler mi, diye sorulmuştu ama sadece adaçayı onlara korunak oldu. Askerler onları bulamadan gidince de Hz. Meryem adaçayına şifa ve kuvvet bahşederek, 'Bundan böyle ebediyete kadar beni ölümden kurtardığın gibi insanları da kurtar. Sana insanları iyileştirecek kuvvet ve kudreti veriyorum, demiş." O zamandan beri adaçayı da vazifesini görüyor.
Adaçayı sık sık çay olarak içilirse bütün vücudu kuvvetlendirir,felç için yararlıdır,
inmeyi önler.Gece terlemelerinde lavanta gibi kesin tesirlidir; terlemeye sebep olan hastalığı iyileştirir ve zafiyeti yok eder. Doktorlar da bu faydalı bitkiyi,
kramplar,omurilik rahatsızlığı, salgıbezi rahatsızlığı ve uzuv titremeleri için kullanıyorlar. Bu rahatsızlıklar için günde iki fincan çay yudum yudum içilir. Çay,
karaciğerle ilgili şikayetlerde çok etkilidir;tüm gaz şişkinliklerini ve karaciğer
hastalıklarının yan etkilerini giderir.Kanı temizler, iştahı açar,soluma organlarından ve mideden balgamı uzaklaştırır , bağırsak rahatsızlıklarını ve ishali durdurur.
Böcek ısırmalarında yaprakları ekle ovalayıp, böceklerin soktuğu yere bastırın.
Bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, iltihaplı diş etleri, gırtlak ve ağız içi iltihaplarınada çok iyi gelir. Adaçayı kullanmış olsalardı, çocukların ve yetişkinlerin çoğu bademciklerini aldırmak zorunda kalmazlardı. Zehirli maddeleri durdurmaktan sorumlu polis memuru olan bademcik alındığında, tüm mikroplar doğrudan doğruya böbreğe inerler.Kanayan ve sallanan dişlere, diş eti yaralarına ve şişlere adaçayı gargarası ve küçük bir parça pamukla kompres yapılması fayda verir.
Sinirleri zayıf insanlar ve rahim bölgesi rahatsızlıkları çeken hanımlar arada sırada yarım banyo yaparlarsa çok faydalanırlar.
Adaçayı, tıbbî özelliklerinin yanı sıra sofralarımızda sadece kokusu için değil, aynı zamanda etlerdeki yağı parçaladığı için ufak porsiyonlar hâlinde kekik ve maydanoz gibi çorba, salata ve sıcak et yemeklerine yakışan güzel bir çeşni olarak kullanılır. Sıhhî sebepler göz önüne alınarak Ada Çayı’nı mutfağımıza sokmalı ve ufalanmış yaprakların içine karıştırdığımız hamurdan “adaçayı bisküvileri”, börek ve çörekler yapmalıyız.
Peynire veya soslara adaçayı eklemek, onları daha sağlıklı kılacaktır.
KULLANIM
Çay:
Bir tatlı kaşığı adaçayı ¼ litre suda haşlanır, biraz demlenir ve süzülür.
Sirke:
Yabani adaçayı çiçekleri bir şişeye, sıkıştırmadan ağzına kadar doldurulur, üstüne de tabii sirke dökülür. Sirke, çiçekleri örtmelidir. Bu karışım 14 gün güneşte veya sıcak odada tutulmalıdır.
Yarım Banyo:
İki avuç dolusu yaprak geceden soğuk suya bırakılır. Ertesi sabah kaynama derecesine kadar ısıtılır ve banyo suyunun içerisine katılır
Yazı Kaynak:
Yazar ve bitki Uzmanı
MARIA TREBEN