Sitemize Hoş Geldiniz ------Sitemizdeki Konu Sayısı 1400'ün üzerine çıkmıştır Bir çok deney ve araştırma konularımız sizin ilginizi çekebilir SİTEDE ARAMA YAPMAK İÇİN YANDAKİ ARAMA KUTUSUNU KULLANIN Aşağıdaki kayan resim menüsüne de İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK konuları ekleyeceğim

Koyun Yetiştiriciliği

0 yorum

KOYUN IRKLARIMIZ
Ülkemizde doğal koşulları ve tarımın yapısı bakımından hayvancılık için uygundur. Ancak; kurak iklim,zayıf otlak durumu ve gerekse hayvanlara uygulanan bakım ve besleme yetersizliği yüzünden sığır gibi büyük baş hayvanlardan çok,koyun,keçi küçük baş hayvanlar daha çok çoğalma şansı elde etmiştir.
Ancak koyun ırklarının da bölgelere göre değiştiği görülür. Genel olarak Anadolu ‘ nun iç kısımlarında yağlı kuyruklular,denize yakın bölgelerde ince kuyruklar yaygındır.
YERLİ IRKLAR
Koyun varlığımızın %90 ‘ dan fazlasını yerli ırklar oluşturmaktadır. Bu koyunlar genellikle yağlı kuyruklulardır. Hayvan sayısı az olmamakla birlikte verimlerin düşüklüğü gerçektir. Hayvancılığı ileri ülke yetiştiricileri işe yerli ırkların ıslahı ile başlamışlar ve bugünkü yüksek verimli kültür ırklarını elde etmişlerdir. Bizim Ülkemizde çok sayıda değişik ırk mevcut olduğundan daha şanslıyız. Unutmayalım.
KUYRUK YAPISI:
Kuyruk yapısı koyun ırklarının başlıca özelliklerindendir. Koyunlar yağlı veya ince kuyruklu olurlar. Yerli kuyruklu koyun ırklarımız mor karaman,ak karaman,dağlıç,ivesidir. İnce kuyruklu koyun ırklarımız ise,kıvırcık,sakız,karayaka ve merinosdur. Yağlı kuyruklu koyunlar ne kadar iyi beslenirse kuyrukları o kadar büyür. Koyun; yemin bol olduğu dönemlerde kuyruğuna yağ depolar. Yemin yetersiz olduğu kış dönemlerinde bu yağı harcayarak yaşamını sürdürür.
Bütün yerli koyun ırkları içersinde,kuyruğu en büyük olan ırk mor karamandır.
MOR KARAMAN KOYUNU:
Genel olarak Doğu illerimizde,kısmen Kuzey Doğu ve Güney Doğu bölgelerimizde özellikle Erzurum,Erzincan,Kars,Van,Bitlis,Bayburt taraflarında yetişmektedir.
Mor karamanlar Kızıl karamanlar diye de bilinir. Ve vücut renkleri kızıldan mora kadar değişmekle birlikte göz,ağız ve burun etrafı da koyu renklidir. Baş,burun altı ve bacaklar çıplaktır. Yağlı kuyrukludur. Koyunlarımızın %20 ‘ lik kısmını mor karaman oluşturur. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 50-60 kg. süt verimi 50-60 kg. kirli yapağı verimi 2-2,5 kg olup her 100 koyundan 65-105 kuzu alınmaktadır. Süt kesiminden sonra 3 aylık besleme ile 20-25 kg karkas verebilir.
AK KARAMAN KOYUNU:
Türkiye koyun varlığımızın yarısına yakınını ( % 44 ) bu ırk oluşturur. Batıda Eskişehir ve Kütahya ‘ dan başlayarak, Doğuda Sivas ‘a kadar, sahil bölgeleri dışında Orta Anadolu ‘ da ve geçit bölgelerinde yetiştirilir. Ak karamanlar da vücut beyaz renkli yapağı ile örtülüdür. Ağız,burun,göz çevresi,kulak ve ayaklarda siyah lekelere rastlanır. Mor karaman gibi kuyrukludur. Zaten yapı olarak Mor karamana benzer. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 40-45 kg, süt verimi 50-60 kg. kirli yapağı verimi 1,5-2 kg ‘ dır ve her 100 koyundan 100-110 kuzu alınmaktadır. Süt kesiminden sonra 3 aylık besleme ile 20-22 kg karkas verebilir.
DAĞLIÇ KOYUNU:
Yetiştirildiği alan Sakarya nehrinden başlayıp,Ege bölgesinin kıyı illerine kadar uzanır. Vücut beyaz renkli,kaba karışık yapağı ile örtülüdür. Ağız,burun,göz etrafında ve ayaklarda siyak lekeler görülür. Erkekler helezoni boynuzlu,dişiler boynuzsuzdurlar. Kuyruk yağlı olup kalp şeklindedir. Bu ırk Türkiye’ de sayı olarak üçüncü sırada ( % 12 ) yer alır. Anaç koyunlarda ; canlı ağırlık 35-40 kg,süt verimi 40-50 kg,kirli yapağı verimi 2-2,5 kg,kuzu verimi 100 koyunda 90-100 kuzudur.
SAKIZ KOYUNU:
Adını Sakız adasından almıştır. Türkiye ‘ de en çok İzmir ilinde özellikle Çeşme İlçesinde yetiştirilir. Bu nedenle Çeşme koyunu olarak da adlandırılır. Vücut beyaz renkli,kaba-karışık yapağı ile örtülüdür. Baş ve bacaklarda siyah lekeler vardır. Erkeklerde kuvvetli,kıvrımlı boynuzlar bulunur. Dişiler boynuzsuzdur. Sakız koyunları uzun,yağsız kuyrukludurlar. Bir batında ikiz,üçüz,veya daha fazla yavru verimi ile meşhurdur. Ancak vatanından ayrıldığında verim alınamamıştır. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 40-45 kg. süt verimi 120-180 kg. olup iyi bakım şartlarında 250 kg’ a kadar çıkmaktadır. Kuzu verimi yüksektir ve her 100 koyundan 180-200 kuzu alınmaktadır.
KIVIRCIK KOYUNU :
Trakya ‘ da ve Marmara ‘nın Güney doğusundaki illerde Ege bölgesinin bazı illerinde ( Manisa , İzmir ,Aydın ) yetiştirilir. Vücut beyaz renklidir. Erkeklerde beyaz renkli kıvrımlı boynuzlar bulunur. Dişiler boynuzsuzdur. İnce uzun kuyruğu vardır. Türkiye ‘ de sayı olarak 4.sırada yer almaktadır. Mevcut koyun varlığımızın % 6 ‘sını oluştururlar. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 40-42 kg,süt verimi 60-90 kg,kirli yapağı verimi 1,5 kg’ dır. Her 100 koyundan 110-130 kuzu alınmaktadır. Kıvırcık ırkı et kalitesi yönünden Türkiye koyun ırkları içinde birinci sırayı alır. Süt kesiminden sonra iki aylık bir besleme ile 17-18 kg. karkas verebilirler.
KARAKAYA KOYUNU:
Karadeniz kıyı şeridinde özellikle Snop,Samsun,Ordu,Giresun ve Tokat illerinde yetiştirilir. Vücut beyaz renkli kaba yapağı ile örtülüdür. Baş,kulak ve bacaklarda siyah lekelere rastlanabilir. Koçlarda kalın kıvrımlı boynuzlar,dişilerde boynuzsuzluk hakimdir.
Kuyruk yağsız,ince ve uzundur. Türkiye koyun varlığında % 3,5’ luk bir paya sahiptir. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 35-40 kg,süt verimi 40-45 kg,kirli yapağı verimi 1,5-2 kg’ dır.
İVESİ KOYUNU:
Anavatanı ve yayılma sahası Fırat ve Dicle nehrinin dolaştığı Mezopotamya bölgesi olan ivesi koyunları; yurdumuzda Şanlı Urfa , Gaziantep illerinde,daha çok Suriye sınırı boyunca alçak ve çöl karakteri gösteren ovalarda yetiştirilir. Koyun varlığımızın % 1,8 ‘ini oluştururlar. Baş ve bacaklar kahverengi,vücudu ise beyaz olan iki renkli bir koyundur. Kahverengi bacakları tamamen beyaz olanlar da vardır. İvesiler yağlı kuyruklu koyunlardır. Koçları genellikle boynuzlu,koyunlar boynuzsuzdur. Yapağısı ( yünü ) kaba yapılıdır. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 44-48 kg,süt verimi 90-155 kg,kirli yapağı verimi 2-3 kg,kuzu verimi düşüktür. Yerli ırk koyunlarımızdır. Bu yerli ırklar,yabancı ırklarla melezlenerek ıslah edilebilirler. Böylece daha verimli koyunlar elde edilebiliyor.
ISLAH EDİLMİŞ KOYUN IRKLARIMIZ
MERİNOS KOYUNU:
Koyunlarımızın yapağı verimini geliştirmek üzere merinos melezlemesi yapılmıştır. Bu sayede et verimi de yükselmiştir. Melezleme hangi yerli ırk yapılırsa,ona göre isim verilmektedir.
KARACABEY MERİNOSU :
Marmara bölgesinde gelişti. Balıkesir ve Bursa Çevrelerinde yetiştirilir. Bu bölgenin yerli ırkı kıvırcıkların Alman etçi Merinosları ile melezlemesi sonucu elde edilmiştir. Yapağısı çok kalitelidir. Bir koyun 3,4-4 kilo yapağı verir. Et verimi de iyidir. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 55-70 kg, süt verimi 50-55 kg olup,her 100 koyundan 125-130 kuzu elde edilir. Vücut beyaz renklidir. Kuyruk ince ve uzundur. Koçların çok azında boynuz görülebilir. Koyunlar boynuzsuzdur.
KONYA MERİNOSU ( Anadolu Merinosu ) :
Alman Etçi merinosları ile ak karaman koyunların melezlenmesi sonucu elde edilmişlerdir. Vücut beyaz renkli yapağı ile örtülüdür. Vücut beyaz renkli yapağı ile örtülüdür. Erkek ve dişiler genelde boynuzsuzdur. Kuyruk yağsız ince ve uzundur. Yapağı kalitesi,büyüme ve döl verimi bakımından kök aldığı Ak karaman ırkından önemli derecede üstündür. Anaç koyunlarda ; canlı ağırlık 54-56 kg,süt verimi 40-50 kg,kirli yapağı verimi 3,6-3,8 kg,ikiz doğum oranı ise % 30-40 civarındadır.
MALYA KOYUNU:
Merinosla Ak karamanlar arasında diğer bir melezleme çalışmasıdır. Melezleme Malya tarım işletmesinde yapılmıştır. Yarım yağlı kuyruklu koyunlardır. Vücut beyazdır, baş ve bacaklarda siyah lekeler bulunabilir. Yapağı verim özellikleri bakımından Ak Karamandan üstündür. Anaç koyunlarda canlı ağırlık ortalama 45-50 kg ‘ dır. Kirli yapağı verimi 2,4-2,8 kg arasında değişir.
GÖKÇEADA ( İMROZ ) KOYUNU :
İmroz ( Gökçeada ) adası ve kısmen Çanakkale çevresinde yetiştirilir. Beyaz yapağılı,ince uzun kuyruklu,küçük cüsseli bir ırktır. Baş,kulak ve bacaklarda siyah lekeler bulunmaktadır. Koçlar genelde boynuzludur. Koyunlarda boynuz görülmez. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 35-40 kg,süt verimi 50-60 kg ‘ dır. İyi bakım ve beslenme şartlarında 75-90 kg’ a kadar çıkabilmektedir. Kirli yapağı verimi 2-2,5 kg dolayındadır.
TUJ KOYUNU :
Türkiye ‘ nin kuzey doğu,özellikle Kars,Ardahan ve Iğdır bölgelerinde yetiştirilmektedir. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 38-42 kg,süt verimi 50-55 kr,koçlarda yapağı verimi 3-5 kg dolayındadır. Et Kalitesi yönünden Kıvırcık koyununa yakındır.
HERİK KOYUNU:
Sivas,Amasya,Sinop,Samsun,Trabzon,kısmen de Çorum illerinde çoğunlukla dağlık bölgelerde yetiştirilir. Herik koyunları genelde beyaz olmasına karşılık,koyu renklilere de rastlanabilmektedir. Küçük cüsseli,koçları boynuzlu,kuyruk yağlıdır. Yapağı kaba ve karışıktır.
HEMŞİN KOYUNU :
Karadeniz sahilleri ile Kuzey Doğu bölgemizde,özellikle Artvin dolaylarında yetiştirilen bölgesel bir koyun tipidir. Kahve renkli olmalarına karşın siyah ve açık renklilere de rastlanır. Verimleri ve et-yapağı kalitesi düşüktür.
TAHİROVA KOYUNU :
Kıvırcık koyundan Doğu Friz ırkı ile melezlenmesiyle geliştirilen bir tiptir. Ege ve Marmara bölgesinde yetişebilmektedir. Yavru ve süt verimi yüksek bir hayvandır.
ÖDEMİŞ KOYUNU:
Batı Anadolu ‘ da Ödemiş çevresinde yetiştirilir. Üzerinde ciddi bir çalışma yapılmamıştır.
EGE KOYUNU:
Süt ve döl verimi yüksek bir anaç tipinin oluşturulmasında Tahirova ile Sakız ırkından yararlanılmaktadır. Özünde üç ırk ( Doğu Friz,Kıvırcık ve Sakız ) arası birleştirme melezlemesi ile oluşturulan bir tiptir. Ege koyunu elde etmek için ; ilk aşamada Sakız ve Tahirova tipi koyunlar karşılıklı melezlenir,elde edilen melez döller ise ikici aşamada Tahirova koçlarına verilirler. Acıpayam,Ramlıç,Menemen,Sönmez,Türkgeldi ,Asaf koyunları ise değişik melezleme çalışmaları sonucu elde edilmiş sayıları çok düşük koyun ırklarımızdır.
KOYUNCULUKTA DAMIZLIK SEÇİMİ
Sürüde verimi yüksek olan hayvanları barındırırsak,kaliteli bir sürü olur. Böylece karlı bir hayvancılık gelişir. O halde yetiştirici ister az verimli ırk,ister yüksek verimli kültür ırk veya bunların arasında melez koyun yetiştirsin,mutlaka kullanacağı hayvanların en iyilerini işletmesinde bulundurmalıdır. Bunun için,verimi yüksek hayvanları bilmek,tanımak gerekir. Yani damızlık hayvanı seçebilmek gerekir. Nasıl olmalı damızlık koyun? Yaşı,başı,kaşı-gözü nasıl olmalı ? Ne zaman sürüye alınmalı,ne zaman sürüden atılmalı?
DAMIZLIK SEÇİMİ NE DEMEKTİR ?
Damızlık seçimi yüksek verimli koyunları sürüde tutup,işe yaramayanları sürüden ayırmak demektir. Sürüye damızlık olarak katılan toklular; doğumda,sütten kesimde,kesim mevsiminde,kırkım mevsiminde ve koç atımında olmak üzere hedefe göre yılda en az 4 kez damızlık seçimine tabi tutulmalıdır.
DAMIZLIK SEÇİMİ NE DEMEK DEĞİLDİR ?
Koyun yetiştiriciliğinde hedef en az masrafla fazla ürün elde etmektir. Ülkemizde yıl içinde üretilen bütün dişiler,damızlık olarak sürüye alınırlar,buna karşılık kısırlar,sakatlar,çok yaşlılar,verimsizler tok veya çift memesi körler sürüden çıkarılırlar. İşte bu damızlık seçimi değildir.
Yetiştirici burada masraf yapmadan geliri arttırmak istemektedir,bunu da koyun başına verimi arttırmakla değil,sürüdeki koyun sayısını çoğaltarak sağlayacağını düşünmektedir. Bunun sonucu olarak da köy ortak malı mera ve otlaklarda aşırı otlatılmaktadır.
Elimizdeki bütün dişi toklular sürüye katılır ve verimlere göre en iyileri sürüde tutulup diğerleri ayrılmazsa,sürü büyür,masraf artar ve verimleri azalır. Yaşlı hayvanların çeşitli sebeplerle sürüden ayrılması damızlık seçimi değil,ayıklanmasıdır. Ayıklama ile döl veriminde artış sağlanamaz. Öyle ise,damızlık koyun şudur:
*** Vücudu düzgün ve kusursuz
*** Kendi ırkının özelliklerini taşıyan
*** Yüksek verimli
*** Hastalıksız ve uzun ömürlü
*** Döl verimi yüksektir.
DAMIZLIK SEÇİMİ NEDEN ÖNEMLİDİR ?
Koyundan et,süt ve yün elde edilir. Hangisine ağırlık verilecek ise,ona göre koyun ırkı kullanılmalıdır. Tabii,üç ürün de aynı derecede yüksek olamaz. Ama hiç değilse ikisi bakımından yüksek verim sağlayan koyunlarla üretim yapmalıyız. Ayrıca,bir hayvanda bazı ürünler çok iyi olabilir. Fakat bu özelliklerin tamamının bu koyunun kuzularda görülmesi beklenemez. Bu durumu her tecrübeli yetiştirici bilir. Tersine olarak bazen orta kaliteli hayvanların da çok iyi kaliteli, döl verdiği görülmüştür. Öyleyse damızlık seçiminin asıl hedefi,koyun sürüsünde en üstün hayvanları bularak bunları en uygun şekilde çiftleştirmektir. Böylece üstün yeteneklerin döllere geçmesini sağlamaktır.
DAMIZLIK NASIL SEÇİLİR ?
Koyunların dış görünüşlerinde değişiklikler çok fazladır. Bundan dolayı dış görünüşe bakarak damızlık hakkında hüküm vererek çok defa büyük yanlışlıklara sebep olunmaktadır. Diğer hayvan türlerinde olduğu gibi koyunlarda da damızlık seçimi yöntemleri genellikle iki grup altında toplanır. A- Dış yapıya bakarak B- Verim kayıtlarından yararlanılarak.
A – DIŞ YAPI ÖZELLİKLERİNE BAKARAK DAMIZLIK SEÇİMİ:
Dış yapı özelliklerinden yaralanılarak yapılan damızlık seçimi,koyunculukta uzun yıllardan beri uygulanan ve hala da yaygın olarak başvurulan bir yöntemdir. Bu yöntemle başarılı bir damızlık seçimi için bazı genel kurallara uymak gerekir. Bunlar :
DAMIZLIK KOYUNLAR SAĞLAM BÜNYELİ OLMALIDIR
Üzerinde durulan verim yönü ne olursa olsun,damızlık olacak hayvanların sağlam bünyeye sahip olmaları istenir. Sağlam bünyeden kasıt,hayvanın organlarının karşılıklı uyum ve denge ile çalışmalarıyla,dış etkilere ve çevre faktörlerine karşı dayanıklılığıdır. Sağlam bünyeli hayvanların derileri sağlam ve elastik bir yapıdadır. Ayrıca sağlam bünyeli hayvanlar,hareketleri normal,bakışları canlı ve gözleri parlak olurlar. Beden yapısı iyi gelişmiş geniş ve derin olmalıdır. Sütçü koyunlarda ön kısımdan,arka kısmın daha geniş olması iyidir. Etçilerde,köşeleri yuvarlak dikdörtgen şeklindedir.
KOYUNLAR IRK,TİP YA DA VERİM YÖNÜNDEN İSTENİLEN ÖZELLİKLERİ TAŞIMALIDIR
Dış yapı özelliklerine göre yapılacak damızlık seçiminde seçilecek koyunlar ırkının veya tipinin özelliklerini tümüyle taşımalıdır. Türkiye ‘ mizin değişik coğrafi özellikler göstermesi bakımından yöremize uygun çalışacağımızın koyun tipinin özelliklerini iyi bilmemiz ve seçeceğimiz hayvanların bu özellikleri taşıyıp taşımadığını kontrol etmemiz gerekmektedir.
İşletmede et verimi daha büyük önem taşıyorsa,damızlık seçiminde et verim özelliklerine daha fazla önem verilmelidir. Bu nedenle de damızlık seçecek kişi veya kişilerin et,süt ve yapağı gibi verimleri belirtmeye yarayan dış yapı özelliklerini bilmesi lazımdır.
Günümüzün ekonomik şartları genel olarak tek taraflı koyun yetiştiriciliğini karlı olmaktan uzaklaştırmıştır. Damızlık olacak etçi koyunda mümkün olduğu kadar büyük,derin,geniş ve dolgun bir vücut yapısı gözlenmelidir. Baş kısa ve geniş,boyun kısa ve kalın olmalıdır. Göğüsün geniş,derin ve kaburgaların mümkün olduğu kadar dışa dönük olması istenir. Bol et veren sırt,bel ve sağrının düz bir hat oluşturması ve olabildiğince geniş olması istenen etçi özelliklerindendir. Bacaklar kısa fakat sağlam,mümkün olduğu kadar kemiklerin ince olması istenir. Yapağı özelliklerine de dikkat edilecekse,yapağının eşit boyda,yeterli incelik ve sıklıkta olması,karın altının yapağıyla örtülü bulunmasına özen gösterilmelidir.
Süt üretimine uygun yapı:
Sütçü koyunlarda kemikler ince,boyun uzun,vücut yüksek ve uzundur. Göğüs,derinliği fazla olmakla birlikte arkaya doğru uzayarak geniş bir boşluk oluşturacak şekilde geliştirilmiştir. Sağrı,uzun ve arka bacakları arası büyükçe bir memeye yer verecek şekilde geniş olmalıdır. Karın nispeten çekilmiş,memeler yeter büyüklükte ve bezel meme özelliğindedir. Böyle memeler süt üreten bezleri fazla içerdiği için elle yakalandığı zaman taneli bir yapı hissedilir. Ayrıca sütle dolu olduğu zaman gergin ve dolgun olan bezel memeler sağıldıktan sonra pörsür. Meme başlarının kolayca sağıma imkan verecek şekilde iyi gelişmiş,yeter büyüklükte ve hafifçe yanlara doğru yönelik durmalıdır. Sütçü koyunlarda but dolgunluğu az,sırt hattı aşırı olmamak şartı ile sivrice olmalıdır. Sütçü koyunlarda baş ; kuru,asil ve zarif yapılı olmalıdır. Süt verimiyle tanınmış ırklar,boynuzsuz ya da küçük ve zarif boynuzludurlar. Kulaklarında büyük ve nispeten sarkık olduğu bilinmektedir.
Damızlık olacak hayvanlar kendi cinsiyet özelliklerini tam olarak göstermeleri gerekir
Erkek görünümlü bir dişi ya da dişi görünümlü bir erkek hiçbir damızlık olmaz. Dişilerin döl verimini dış görünüşlerinden yararlanılarak belirlemek hemen hemen imkansızdır. Erkek damızlıklar ise her iki testisin aynı büyüklükte ve iyi gelişmiş olması gereklidir. Bilindiği gibi koçun yumurtaları ne kadar büyükse döllenme kabiliyetleri de o derece iyidir.
B-VERİM KAYITLARINA BAKILARAK YAPILACAK DAMIZLIK SEÇİMİ
Dış yapıya bakarak yapılan damızlık seçimindeki başarı,üzerinde durulan verim ve bu verimin dış görünüşten anlaşılmasındaki isabete bağlıdır. Yapağı verim özellikleri dış yapıdan anlaşılabilirse de,süt verimi ve döl verimi gibi kabiliyetleri dış yapıdan anlamak hemen hemen imkansızdır. Bu yüzden damızlık seçimindeki başarıyı arttırmak için mutlaka verim kayıtlarının tutulması ve damızlık seçiminin bu kayıtlara dayandırılması gerekir. Nitekim,hayvancılığı ileri ülkelere özellikle damızlık yetiştiriciliği ile uğraşan işletmelerde verim kayıtları dikkatli bir şekilde tutulmaktadır. Kayıtlar,iyi düzenlenmiş defterlere veya kartlara işlenir. Gerek defter ve gerek ise kartlarda hayvan için soy kütüğü tablosu,hayvanın numarası,çeşitli özellikleri ve diğer tamamlayıcı bilgiler bulunur. Verim yönü ne olursa olsun damızlık koyun ve koçlarda aranacak en önemli özellik döl verimidir. Damızlık seçiminde; ikizlik oranı yüksek ailelerden gelen,ikiz veya üçüz doğmuş kuzulara öncelik tanımak gerekir. Ayrıca ,aşım isteği göstermeyen ve iyi döllenme yeteneğine sahip olmayan erkekler ile üst üste iki yıl döl tutmayan dişilerin damızlıktan çıkarılması gerekir. Bu konularda karar verebilmek için de kartlarla ilgili kayıtların bulunması gerekir. Damızlık erkekler için de ayrı kart açılarak bunların kendilerine ve döllerine ilişkin verimleri işlenir.
DAMIZLIK KOÇLARIN SEÇİMİ
Bir koç yılda 25-80 araya aşım yapabilir. Bu da demektir ki koçun etkisi,koyunun en az 25-80 katıdır. Dişi koyun çok üstün olmasa da yılda bir döl verdiğinden bu da bir veya birkaç yavru demektir. Dolayısıyla sürüye fazla tesir etmez. Sürünün geleceği koçun kitlesine bağlıdır. Onun için yüksek fiyatla da olsa damızlık yetiştiren işletmelerden koç satın almakta yarar vardır. Eğer yetiştirici sürü içinden koç almakta ısrarlı ise sadece koçların dış görünüşüne bakarak damızlığa ayırması yanlıştır. Mutlaka verim kayıtlarının tutulması ve değerlendirilmesi ile bir koç hakkında gerçek ve isabetli bir bilgiye sahip olunabilir. Melezleme yapılacak ise uzmanlara danışılmalıdır.
Nasıl bir Koç ?
Kullanılacak koçlar,kuvvetli ve sağlıklı olmalı,ırkının bütün özelliklerini göstermelidir. Saf kan bir hayvan olmalıdır. Döl verimi yüksek bir aileden gelmelidir. Ağır ve hantal değil,canlı,parlak bakışlı ve hareketli olmalıdır. Yumurtalıklar torbaya inmiş olmalı,torbalar aynı hizada durmalıdır. Tohumları sağlam olmalıdır. Yapağısı kendi ırkının özelliğini taşımalı,üzerinde leke bulunmamalıdır. Bacakları kısa ve düzgün olmalı,yürüyüşü sağlam,sallanmasız,titremesiz olmalıdır. Sağrısına basıldığında çömelen koç,damızlık olarak kullanılmaz. Ergin bir koç iyi beslenirse 25-80 koyuna aşabilir ancak zayıf meralarda ve yetersiz beslenmede,bu sayı 10-20 ‘ ye iner.
DAMIZLIK KUZULARIN SEÇİMİ :
Damızlığa elverişli olmayan kuzular ne kadar erken sürüden ayrılır ise o kadar iyidir. Boş yere büyüyünceye kadar beslenmemiş olurlar.
** Doğumunda damızlık olamayacaklar besiye alınır.
** Sütten kesim sırasında seçim yapılır.
** Bir yaşına gelenler arasında tekrar seçim yapılır.
Erkek kuzular damızlık için seçilince,ilk aşımı 18-24 aylık iken yaparlar. Bu durum onların beslenmelerine bağlıdır.
Hangi kuzular kasaba gider:Damızlık olarak seçilenler sürüde kalır,baş ölçüleri bozuk,vücudu eğri büğrü,kollarının arkası boğumlu,ayakları düzgün basmayan,kemik yapısı zayıf,doğum ağırlığı çok düşük,yapağısı alacalı olan kuzular sürüye alınmaz,besiye ve kasaba sevk edilir.
DAMIZLIĞIN SONU :
Yaklaşık 1,5 yaşında cinsel faaliyetlere başlayan koçlar,5-6 yaşa kadar damızlıkta kalırlar. Koyunlar 7-8 yaşına kadar rahatça kuzu verir. Sağlam yapılı olanlar 9-10 yaşına kadar da yavru verebilirler. Bazıları da erken çöker Daha 8 yaşa gelmeden biter. Bunları sürüden çıkarmalıdır.