1. KİVİ ÖZELLİKLERİ ve ÜRETİCİ ÜLKELER
Actinidia cinsine ait türlerin kaynağı doğu Çin ‘ dir. Çin’ den 1900’lü yılların başında bir miktar tohum Yeni Zelanda’ya götürülmüştür. Bu tohumlardan elde edilen bitkiler arasından yetiştirilen çeşitler elde edilmiştir. Bütün Dünyada yetiştirilen çeşitlerin orijini Yeni Zelanda’dır. Hayward çeşidi ülkelere göre % 70-98 oranında üretimde yer almaktadır. Hayward ve diğer tüm çeşitler Actinidia deliciosa türüne dahildir. Actinidia tür ve çeşitleri, kuvvetli gelişen, kışın yaprağını döken sarılıcı asmalardır. Yetiştiriciliğinde asmalar direk ve tellerle desteklenirler. Çardak şeklinde terbiye edilebilmesi, ticari yetiştiricilik yanında ev bahçesi yetiştiriciliği için de çok uygun türler olduğunu gösterir.
Dünyada Kivi Meyvesi Yetiştiriciliği
Kiwifruit, 1970’li yıllardan sonra da Akdeniz’in kuzey ülkeleri, Avustralya,Güney Afrika, Şili, Kaliforniya, Japonya gibi birçok ülkede yetiştirilmeye başlanmıştır. Yeni bir tür olmasına karşılık üretiminde büyük artış hatta patlama olmuştur. Öyleki İtalya, Fransa ve Kaliforniya gibi bazı üretici ülkelerde 1980-90 arasında 2 yılda bir üretim alanı ikiye, üretim miktarı 3’e katlanmıştır. İtalya’da 1970’lerde başlayan üretim 1990’larda yıllık 200.000 tona yaklaşarak Yeni Zelanda’yı geçmiştir. Üretim, üretici ülkelerin iç tüketimlerinde, çoğunlukla da dış satımda değerlendirilmektedir. Üretimin % 40-70’i dış satımla değerlendirilmektedir. En önemli ithalatçı ülkeler ise başta Almanya olmak üzere kuzey ve orta Avrupa ülkelerdir.
Kivi yetiştirme çalışmaları Yalova’da bulunan Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsünde devam etmekte ve çok olumlu sonuçlar alınmaktadır.
Tüketicide Üretim ve Tüketimi
Türkiye’de henüz ticari amaçlı kivi üretimi çok yenidir. Bu nedenle tüketilen meyvelerin hemen tamamı ithal yoluyla sağlanmaktadır. Ticari amaçla kurulan, Orhangazi, Bursa ve Karamürsel yörelerindeki ilk bahçelerden birkaç yıldır ürün alınmaktadır.
İstanbul hal fiyatları 1992 yılında 2000-2500 TL/adet (yaklaşık 20.000-25.000 TL/kg )civarında seyretmek- tedir.
2. BİTKİ ÖZELLİKLERİ
Kivi asmaları sarılıcı-tırmanıcı bitkilerdir. Toprak üstü aksamı çok kuvvetli değildir. Kök yüzlek ve saçak kök yapısındadır. Çoğunlukla toprağın 0-40 cm derinliğinde bulunur. Ancak uygun koşullarda 1-1.5 m derine gidebilir. Kılcal kökler hızlı gelişir ve yenilenir.
Gövde, sarılıcı asma gövdesidir. Genç yaşlarda gevşek ve kırılıcıdır. Gövde kendi ağırlığını taşıyamaz. Bu yüzden dikimden itibaren herekle desteklenmelidir. Şekil budaması ile dik ve düzgün gövde oluşturlması önemlidir. Gövde derin kış soğuklarından (-13 C ce daha aşağı ) zararlanır ve çatlar.
Sürgünler, 1 yaşlı çubukların gözlerinden sürerler. Sürgün ucu kırmızı tüylüdür. Sürgünler çok kuvvetli büyürler. Yaz ortasına kadar 2-3 m uzunluğa ulaşırlar. Çiçeklenmeye kadar körpe ve gevşek olan sürgünler rüzgarla dipten kırılırlar. Büyümesi yavaşlayan sürgünlerin uçları herhangi bir desteğe veya kendilerine tutulur ve kıvrılırlar.
Tırmanıcı bir meyve ağacıdır. Meyvelerin olgunlaşması Ekim – Kasım gibidir ve meyve tadı mayhoştur. Meyve verebilmesi için dişi ve erkek fertlerin bir arada dikilmesi gerekir.
Erkek çiçek
Dişi Çiçek
Dişi olanların erkekten farklı olarak orta taraflarında beyaz ve daha uzunca olan dişicik boruları vardır(15-20 li halde.) Çiçekler, dekoratif yapılıdır. Taç yaprakları beyazdır. Bir asmada yüzlerce çiçek bulunur. Tek tek veya 3’lü gruplar halinde oluşurlar. Erkek ve dişi çiçekler ayrı bitkilerde bulunur. Yapısal olarak bahçe tesisinde dişi çiçekli bitkilere mutlaka tozlayıcı (erkek-babalık ) bitkiler gereklidir.
Normal olarak çiçek ve meyve dökümü olmaz. Tozlanan bütün çiçekler meyve tutar. Bu yüzden kış budamasında yeterli sayıda göz bırakılmalı veya seyreltme ile meyve yükü dengede tutulmalıdır.
Meyve yıllık sürgünlerde tek tek veya 3’lü gruplar şeklinde olur. Üst kabuk ince ve kahverengi tüylerle kaplıdır. Hasat olumunda 60-150 gr arası ağırlıkta olur. Meyve eit yeşil renkli ve çok çekirdeklidir, yüksek oranda (100-300mg/100gr.) C vitamini içerir. Ayrıcı P, Fe, K, ve Ca gibi mineraller ve bazı enzimlerce zengindir.
Ticari olarak bütün Dünyada % 80 – 100 oranında Hayward çeşedi ve Tomuri, Matua veya diger tip veya klomlar kullanılır.
Kivi asmaları Mart sonu- Nisan başında uyanır. Mayıs’ın sonu- Haziranın ilk haftasında çiçek açarlar. Hasat Ekim’in ikinci – Kasım’ın birinci yarısında yapılır. Aralık ortasında yaprak dökerler.
3. İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ
Toprak İstekleri
Kivi asmaları saçak ve yüzlek ve köklü olduğundan süzek, hafif ve derin topraklarda iyi gelişir. Killi, ağır (Su tutan ) ve taban suyu yüksek topraklarda sonuç olumsuz olur. Asitli topraklarda iyi gelişir. Toprak PH’sı tercihen 5.5-7.0 arasında olmalıdır. Toprakta en çok % 8 kireç olmalıdır. Organik maddece zengin topraklarda sonuç olumlu olur.
İklim İstekleri
Actinidia asmaları vegestasyon dönemi uzun bitkilerdir. Gözlerinh uyanmasında yaprak dökümüne kadar 240-260 gün don olmayan gelişme süresi ister. İlkbaharın geç donlarında sürgünler zarar görebilir. Bitkiler sürekli ve sert rüzgar alan yörelerde gelişemez. Verim yaşındaki bitkiler kışın -13 CC’ye kadar dayanabilirken genç bitkiler daha yüksek (-4, -6 C ) sıcaklıklarda zararlanabilir.
4. TESİS TEKNİĞİ
Dikim Planı ve Dikim
Kivi tesisinde fidanlar iklim ve toprağa bağlı olarak 4x5, 5x2, 4x3 gibi değişik aralıklı ve mesafelerle dikilebilir. Kış soğuklarının derin olmadığı yörelerde ( Doğu Karadeniz ) sonbahar dikimi yapılabilir. Aksi halde ilkbahar dikimi yapılmalıdır. Dikimde çukurlar derin açılmalıdır. Dikim de tercihen 2 yaşlı fidanlar kullanılma- lıdır. Fidanların gövdesi 8-12 mm çapında ve iyi olgunlaşmış olmalıdır. Saçak kökler bol ve temiz (nematodsuz) olmalıdır. Dikimde fidanlar sürgünleri 3-4 gözden kesilir.
Destek Sistemi
Kivi asmalarının gövdesi kendi ağırlıklarını taşıyamadıkları için direk ve tellerle desteklenerek yetiştirilirler. Direklere yeniden 1.60-1.80 m yüksekten 1,5 uzunluğunda bir kol bağlanır. Bu kol üzerinden 30 cm aralıklı 5 sıra tel çekilir. Teller sağlam ( 3 cmO ) ve paslanmaz (galvenize ) olmalıdır. Direkler ağacı veya beton 10-12 cm çapında ve 2.20 – 2.40 m uzunluğunda olmalıdır. Çapraz kollar ağaçtan ( 5x8 cm )veya demir / 6’lık köşebent veya 3 cmO boru) olabilir. Sıralar kuzey ve güney uzanımında olmalıdır.
5. BAKIM İŞLEMLERİ
Su ve Sulama
Asmalar yüzlek köklü, buna karşılık çok ve büyük yapraklı olduğundan su isteği fazladır. Doğu Karadeniz Bölgesi dışında yağış durumuna göre Haziran-Eylül arasında sulama gerekebilir. Bu dönemde sulama aralığı 2-7 gün arasında değişir. Su, çok önemli yörelerde damlama, diğer yörelerde minisprik (asma altı yağmurlama ) sistemleri ile verilmelidir.
Toprak İşleme
Kökler yüzlek ve toprak sürekli nemli olacağından toprak işleme yapılmaz veya çok yüzlek yapılır. Birçok bahçede sıra araları otlu (yeşil örtü ) dur, sıra üzerlerinde yabancı otlar ilaçlarla kontrol edelir.
Budama
Ürün bir yaşlı, ürün çubuklarından alındığından budama ve yükleme çok önemlidir. Asmalarda 5 yaşından sonra gelişmeye göre kış budamasında 100-400 göz bırakılır. Çubuk uzunlukları 6-18 gözlü olabilir. Bitkilerde sıkışıklığı azaltmak ve güneşlenmeyi artırmak için yaz budamaları da uygundur. Kış ve yaz budamaları esasları bağcılıktakine benzer.
Gübreleme
Asmalar topraktan her yıl fazlaca makro ve mikro besin elementleri kaldırılır. Bunların düzenli olarak toprağa verilmesi gerekir. Dikimden önce dekara 2-3 ton verilecek çiftlik gübresi 3-4 yıl aralarla tekrarlanmalıdır. Kivi asmaları mineral madde noksanlıklarına duyarlıdır. Özellikle K, Mğ,Zn ve Fe noksanlıkları sık görülür.
Soğuktan Korunma
Genç Kivi asmalarının gövdeleri kış soğuklarından saman ot, çuval gibi malzeme ile korunabilir. İlkbahar geç donlarından korunmanın en etkili yolu ile minisprik ( yağmurlama ) sistemleridir. Ancak kış soğukları nadir olarak bitki kaybına yol açar. Üst aksam donsa da toprak içinde ki uyur gözlerle asma tacı yenilenir.
Arı Kovanı Bulundurulması
Etkin bir tozlama ve meyve tutumu için çiçeklenme zamanı bahçede arı kovanı bulundurlmalıdır. Erkek çiçeklerin polenleri arılarla dişi çiçeklere taşınırlar. Rüzgarla tozlanma çok az olur.
Hastalık ve Zararlılarla Mücadele
Kivi asmalarının diğer bazı kültür bitkileri gibi piriyodik ilaçlamayı gerektirecek hastalık ve zararlısı yoktur. Bir çok bahçede çok az ilaçlama yapılır veya hiç yapılmaz. Bununla birlikte çevredeki konukçu bitkilerden gelecek veya toprakta mevcut hastalık etmeni veya zararlılara karşı dikkatli olunmalıdır.
6. VERİM VE HASAT
Tesiste 2 yaşlı fidanların kullanılması halinde, dikimin 3. Yılından itibaren verim alınmaya başlanır. Doğal olarak ilk yıllar az olan verim bitki gelişmesine paralel artar. Asmalar tam verim yaşına 6-7 yaşında girerler. Bitki başına verim uygun çevre ve bakım koşullarında 40-50 kg’a çıkar. Bu durumda dekara verin de 2-3 tonu bulur. Ancak bütün bitkilerde olduğu gibi verim ile kalite arasında denge korunlamalıdır (Tablo 1).
ÖZET
Kivi son 20 yılda birçok ülkede üretimi hızla gelişen bir meyve türüdür. Sarılıcı ve tırmanıcı bir asma türüdür. Bu yüzden direk ve tellerle desteklenerek yetiştirilir. Ticari yetiştiricilikte büyük çoğunlukla Hayward çeşidi ve tozlayıcıları (Tomuri, Matua ) kullanılır.
Actinidia adaptasyonu geniş olan bir türdür. Bu yüzden farklı ekolojilerde yetiştirilebilir. Yetiştiriciliğini düşük kış sıcaklıkları ( 13 C ve aşağı ), ilkbahar geç donları ve sürekli rüzgar kısıtlar. Vegatosyon dönemi 230-260 gün sürer. Yetiştirileceği topraklar derin, süzek, az kireçli olmalıdır. Bakım işlemlerinin en önemlisi sulama ve budamadır. Bitkiler orta bünyeli topraklarda bile susuzluğa ancak 7-10 gün dayanabilir. Budama ise meyve yükü ile ürün/yaprak ilişkilerini doğrudan etkilediğinden önemlidir.
Tam çiçeklenmeden 140-160 gün sonra hasat edilen kivi meyvesi, ancak olgunlaştıktan sonra yenebilir. Pra-tikte genel olarak burada belirtilenlerden daha yüksek verimlere ulaşır. Hasat olumuna gelen meyvelerde görünür bir değişiklik olmaz. Meyve sertliğini korur, renk değişmez, tüyler dökülmez. Diğer ülkelerde suda çözünür kuru madde en az % 6.2 olunca hasat edilir. Bu da refraktometre ile belirlenir. Sertlik ise 8-10 kg/cm2 civarındadır. Ancak geç hasat edilen meyvelerde kalite daha yüksektir. Bu yüzden suda çözünür kuru madde ( SÇKM )’nin %8.5-9 da hasat edilmesi önerilir.
Hasatta meyve sapı dalda kalır, meyve sapsız toplanır. Çiçeklenme eli hasat arasında 140-160 gün geçer. Hasat edilen meyve hemen yenemez. Yeme olumuna gelmesi için mutlaka olgunlaştırılması gerekir. Olgunlaşma oda sıcaklığında ( 20 C ) 7-15 günde tamamlanır. Yeme olumuna gelen meyvelerde sertlik 1 kğ/cm2, SÇKM de % 13.5-15 arasında bulunmalıdır. Hasattan sonra meyveler kolaylıkla ve uzun süre depolanabilirler. Nemli ve serin ortamda 2 aya kadar kolaylıkla saklanabilen meyveler soğuk hava depolarında (0-0.5 C sıcaklık, %90 nem) 6 aya kadar muhafaza edilebilir.
GÜBRELEME ÖNERİLERİ
Kivi Yetiştiriciliğinde Çelikleme
1.Yeşil çelikler:
Yeşil çelikler yaz başlangıcında Mayıs-Haziran aylarında çoğunlukla yaz budaması ile kesilen sürgünlerden elde edilir. Bu çeliklerin kalınlıkları yaklaşık 45mm ve uzunlukları 20-25cm’dir. Üzerlerinde bulunan yaklaşık üç yaprağın altta kalan ikisi dipten, üst yaprak da yarıdan kesilerek mümkün olduğu kadar yaprak alanı minimuma indirilir. Eğer yapraklar tamamen kesilirse köklenme meydana gelmez. Çünkü kesilen çeliklerin bünyesinde yeterince besin maddesi henüz birikemediğinden ihtiyaç duyulan besinin bırakılan bu yaprak parçası tarafından fotosentez yolu ile karşılanması sağlanır. Çelikler alındıktan sonra su kaybetmemeleri için gerekli tedbirler mutlaka alınmalıdır. Zira çelikler yapraklı olup yeterince odunlaşamadıklarından su kaybına karşı dayanıklı değildirler.
Çelikler köklendirme ortamlarına konulmadan önce alt kısımları 1cm boyunda bir taraftan yontulmalıdır. Köklenmelerini teşvik etmek amacıyla çelikler İndol Butirik Asit (IBA) veya Naftalin Asetik Asit (NAA) hormonları ile muamele edilmelidirler. Çelikler IBA hormonu ile iki şekilde muamele edilmektedirler. Ya çeliklerin 5cm'lik dip kısmı 100g talk içerisine 0.8g IBA karıştırarak hazırlanmış toz içerisine batırılarak köklendirme ortamlarına dikilirler veya %50'lik Ethanol içerisinde eritilmiş 2000-5000 ppm konsantrasyondaki IBA solüsyonuna 3-5 saniye süreyle daldırıldıktan sonra köklendirilirler. Eğer NAA kullanılıyorsa solüsyonun konsantrasyonunun 1000-2000ppm olması yeterlidir. Çelikler hormonla muamele edildikten sonra dışarıda bir süre kurumaları için bekletilip daha sonra mantari hastalıklara karşı fungusitlerle ilaçlanıp steril haldeki köklendirme ortamına dikilmelidirler. Çelikler ortamlara dikilirken sadece 510cm'lik dip kısımları dikilmelidir. En uygun köklendirme ortamı, içerisinde yarı yarıya torf ve ince kum (5mm) karışımı olan ortamlardır. Ancak son zamanlarda kolay temin edilebilmesi ve steril olması nedeniyle perlit kullanımı yoluna gidilmektedir. Çelikler köklendirme yastıklarına yerleştirildikten sonra çeliklerin kök bölgesindeki sıcaklığın 25-27°C ve ortamın sıcaklığının ise 22-25°C olması istenir. Bu nedenle çelikle çoğaltmanın yapılacağı yastıkların alttan ısıtmalı olması gerekir. Ayrıca köklendirme yapılacak serada sisleme teşkilatının kurulması mutlak surette gereklidir. Sisleme ile hem yaprak yüzeyindeki ısı seviyesi düşürülerek yaprakların solması önlenir, hem de köksüz olan bitkinin bu aşamada ihtiyaç duyduğu su miktarı karşılanmış olunur. Sisleme cihazı kontrollü zaman saatine bağlanmalıdır. Zaman saati ilk 10 gün içerisinde her 10 dakikada bir 10 saniye süreyle sisleme yapacak şekilde ayarlanmalı, bunu izleyen 3-4 hafta içerisinde sisleme süresi tedrici olarak azaltılmalıdır. Bu süreler hava şartlarına bağlı olarak azaltılıp arttırılabilir. Kivi çelikleri çok hassas olduklarından kökler mineral birikiminden zarar görebilirler. Bu nedenle kökler teşekkül etmeden ortama besin maddesi ilave edilmemelidir.
Yaklaşık bir ay sonra çeliklerde köklenme başlar. İki ay sonunda tamamen köklenen çelikler yerlerinden sökülerek içerisinde torf bulunan 12cm çapında ve 1100cm3 hacimdeki torbalara şaşırtılmak suretiyle gölge bir ortama nakledilirler. Yaz boyu kuvvetli bir şekilde gelişen köklü fidanlar ertesi yıl ilkbaharda dikime hazır hale gelmiş olur. Yeşil çelikler gevşek dokulu olduklarından olumsuz şartlara özellikle hastalıklara karşı dayanıksızdırlar. Bu nedenle çoğu kez köklendirmeye alınan yeşil çeliklerde çürüme baş gösterir. Ortaya çıkan bu olumsuzluk nedeniyle kivilerin yeşil çelikle çoğaltılması yöntemi pek fazla benimsenmemektedir. Ancak uygun şartlarda yeşil çeliklerin %70-80 oranında köklenmeleri mümkündür.
2. Yarı Odunsu Çelikler:
Yarı odunsu çelikler aynı yıl süren tam olarak odunlaşmamış sürgünlerden Temmuz-Ağustos aylarında alınarak köklendirilirler. Çelikler saksıda büyüyen anaç bitkilerden alınabildiği gibi kalem damızlığından veya meyve bahçesinin yaz budamalarından da alınabilirler. Ancak yaz budamalarından yeteri ölçüde çelik alma imkanı olmayabilir. Yarı odunsu çelikler olumsuz koşullara karşı daha çok dayanıklı olduklarından çoğaltmada daha çok tercih edilmektedirler. Alınacak çelikler 20-15cm uzunluğunda, 5-10mm kalınlığında ve boğum araları kısa olmalıdır. Fazla gevrek, olgunlaşmamış sürgünler uygun değildir. Aynı sürgünün farklı bölgelerinden alınan çeliklerin köklenmeleri yapılan araştırmalar sonucunda farklı sonuç vermiş olup en fazla köklenme 9 ile 12. boğumlar arasından elde edilmiştir. Köklenme bakımından erkek ve dişi çeşitler arasında fark olmasa da Hayvard çeşidine ait yarı odunsu çelikler yaz ortasına doğru, Tomuri çeşidine ait olanlar ise yaz sonuna doğru daha iyi köklenmişlerdir.
Çelikler alındıktan sonra su kaybetmemeleri için gerekli tedbirler mutlaka alınmalıdır. Zira çelikler yapraklı olup yeterince odunlaşamadıklarından su kaybına karşı tahammüllü değillerdir. Kısa sürede ölmeleri mümkündür. Çeliklerin yapraklı olmaları gereklidir. Yapraksız çeliklerin köklenme oranları azalmaktadır. Su kaybını azaltmak bakımından yapraklar yarıdan veya yaprak çevresinden kesilmek suretiyle %50 ile %25' oranına kadar küçültülmelidir.
Köklenmelerini teşvik etmek amacıyla çeliklerin dip kısımları yeşil çeliklerde olduğu gibi hormonla muamele edilmelidir. Köklendirme yapılacak serada sisleme teşkilatı olmalı ve ilk 10 gün için her 15-20 dakikada 10 saniye süreyle sisleme yapılmalıdır. Bunu izleyen 3-4 hafta içerisinde sisleme süresi tedrici olarak azaltılmalıdır. 6 haftadan sonra sisleme durdurularak köklü çelikler gölgeli bir ortama şaşırtılmalı ve burada 2 hafta süreyle daha kuvvetli bir şekilde gelişmesi sağlanmalıdır.
Çeliklerin köklendirilmesi sırasında aktif durumdaki gözlerde şişme meydana gelir, hatta bazen 10cm’ye varan genç sürgünler oluşabilir. Bu nedenle 8 haftanın sonunda çeliklerin mutlaka torbalara şaşırtılması gerekir. Torbalar 12cm çapında ve 1100cm3 hacimde olmalıdır. Yumuşak odun çeliklerinde ortalama köklenme oranı %80 kadardır. Aynı mevsim içerisinde köklenen çeliklerin 15-30cm uzunluğunda sürgünler oluşturabilir. Kışın yaprağını döken genç fidanlar ertesi yıl bahçedeki yerlerine dikilebilirler.
3. Odun Çeliği:
Köklenme oranı %60'ın üstüne çıkamadığından odun çelikleri ile kivilerin çoğaltılması pek olağan değildir. Odun çelikleri ile çoğaltma yapılacağı zaman bir önceki yıla ait dinlenme halindeki pişkinleşmiş sürgünler kullanılır. 20-25cm uzunluğunda ve 10-12mm kalınlığındaki çeliklerin en az 2 göz ihtiva etmesi gereklidir. Köklendirmeyi artırmak amacıyla çeliklerin dip kısmı yontularak yara yüzeyi genişletilir. Çelikler bu şekilde hazırlandıktan sonra %50 etanol içerisinde eritilmiş 5 g/l konsantrasyondaki IBA solüsyonuna kısa süreyle daldırılarak köklendirme ortamına dikilirler. Ortamın nemli olması şarttır. Ayrıca köklerin alttan 25°C seviyesinde ısıtılması zorunludur.
Çelikler dikildikten 4-5 hafta sonra köklenirler. Bu sürenin sonunda bunların torbalara şaşırtılarak gölge bir yere nakledilmeleri gereklidir . Su kaybını önlemek için çeliklerin gölge bir ortamda sık sık sulanarak dış şartlara alıştırılmaları zorunludur. Yaz içerisinde gerekli bakımları yapılan fidanların vejetasyon sonundan itibaren bahçedeki yerlerine dikilmeleri mümkündür.
4. Doku Kültürü Yöntemiyle Çoğaltma
Kivi yetiştiriciliğinin ileri düzeyde olduğu ülkelerde doku kültürü yöntemiyle fidan üretimi giderek önem kazanmaktadır. Bu yöntemle istenilen sayıda fidan üretiminin kısa sürede yapılması, ortaya çıkan fidan talebin kısa sürede karşılanması bakımından büyük avantaj sağlamaktadır. Ayrıca doku kültürü yoluyla çoğaltılmış fidanlar standartlara uygun, hastalıksız ve kuvvetli kök yapısına sahip olduklarından daha kaliteli ve daha çok talep görmektedir.
Bu çoğaltma yöntemi, (a) eksplant adı verilen bir doku parçasından kültür oluşturulması (Establishment), (b) Kültüre alınan bitkilerin kardeşlendirme ortamında fazla sayıda kardeşlendirilmesi (Multiplication), (c) kardeş yavru bitkilerin köklendirme ortamında köklendirilmesi (Rooting) ve (d) köklü bitkilerin dış ortamda pişkinleştirilmesi (Hardining) safhalarını içermektedir.
(a) Kültür Oluşturma
Eksplant olarak yıllık sürgünlerden alınan tek gözlü çelikler kullanılmaktadır. Göz çelikleri sterilize edildikten sonra doğrudan tüplere transfer edilme yerine, gözler içerisinden sürgün taslakları binoküler mikroskop altında çıkartılarak kültürler oluşturulmalıdır. Sterilizasyon aşamasında kabukta meydana gelen yanmalar gözün iç kısmını etkilemediğinden, eksplant olarak kullanılan sürgün taslakları canlılığını koruyabilmektedir. Yüzey sterilizasyonu yapmak amacıyla bitkiler önce laboratuarda musluk suyu altında steril sabun (Lysoform) köpüğü ile takriben 10 dakika ovalanarak yıkanmalıdır. Bunu bitkilerin steril kabin içerisinde sterilizasyonu izlemelidir. Steril kabin içerisinde bitkiler önce 30 saniye süreyle %70'lik alkol çözeltisi, daha sonra içerisinde 2-3 damla Tween-20 bulunan %7,5'luk Sodyum Hipoklorit çözeltisi ile 20 dakika muamele edilip üç kez steril saf su ile durulanmalıdır. Yüzey sterilizasyonu yapılmış olan gözler içerisinden sürgün taslakları binoküler mikroskop altında çıkartılarak içerisinde steril besin ortamı bulunan tüplere şaşırtılmalıdır. Tüpler daha sonra ışıklanma süresi 16/24 saat, sıcaklığı 24C°'ye ayarlı iklim odasında 4 hafta süreyle büyümeye bırakılmalıdır. Böylece %95 oranında kültürler oluşturulabilmektedir.
(b) Kardeşlendirme
Daha önce kültüre alınan bitkiler 1mg/l BAP ile zenginleştirilmiş içerisinde 50ml MS ortamı bulunan 150ml hacmindeki cam kavanozlara şaşırtılmaktadır. Kardeşlenme ortamına şaşırtılan 4 haftalık bitkiler, ışıklandırılması 16/24 saat, ısısı 24C° olan iklim odasında 6 hafta bekletilerek büyümeleri ve kardeşlenmeleri sağlanır. Bu süre sonunda elde edilen ortalama kardeşlenme oranı yaklaşık 4'dür. Bu oran teorik olarak 6'şar haftalık dönemler halinde bir yılda 8 kez alt kültür oluşturulduğu varsayımı ile bir yılda bir bitkiden 65 bin kardeş bitki elde edilebileceğini göstermektedir.
(c) Köklendirme
In vitro koşullarda yapılan köklendirme çalışmalarında yarım yoğunlukta makro elementler içeren 0.3mg/l IBA ile zenginleştirilmiş MS ortamı kullanılmaktadır. Köklendirme ortamına şaşırtılan bitkiler, ışıklandırılması 16/24 saat ve ısısı 24C°'ye ayarlı iklim odasında 6 hafta bekletilerek %93.3 oranında köklenmeleri sağlanmaktadır. Daha sonra köklü bitkiler içerisinde torf perlit karışımı bulunan fide saksılarına şaşırtılarak serada mistleme altında dış ortam koşullarına alıştırılmaktadır.İn vitro bitkilerin dış ortamda köklendirilmesi için, kardeş bitkiler önce 5 saniye süreyle 400mg/l IBA çözeltisine batırılarak içerisinde 1:1 oranında karıştırılmış torf+perlit ortamı bulunan fide saksılarına şaşırtılmaktadır. Ortam kullanılmadan önce %2'lik "Captan" ile ilaçlanmalıdır. Daha sonra bitkiler serada mistleme sisteminin altına konmalıdır. Mistleme sistemi ilk üç gün 1 dakikada 3 saniye çalışacak şekilde ayarlanmalı, sonra bu süre azar azar 5 dakikada 3 saniyeye çıkarılmak suretiyle uzatılmalıdır. Bitkilerin gübre ihtiyacı, içerisinde makro ve mikro elementler içeren çözelti hazırlanarak sprey şeklinde uygulanmalıdır. Serada 6 hafta bekletilen bitkilerden yaklaşık %95 oranında köklenme sağlanabilmektedir. Köklü bitkiler daha sonra daha büyük torbalara şaşırtılarak gölgede büyümeye bırakılmalıdır.
Kiwi Fidesi (Dişi -Erkek)
Çeşitleri
Budama
Kitap(e-boook)