Çok yıllık bitkilerde,yıllık besleme ,sulama ve zirai mücadele takvimi ve reçetesi oluşturmada toprak,yaprak hatta su tahlinin ne kadar önemli olduğunu anlamalıyız.
Toprağın yapısı,bölgenin iklim karakteri,ekilen bitkinin cinsi ve çeşidi,sulama ve besleme altyapısı,teknik donanım ve tecrübe ve dahada ilerisi müstahsilin(çiftçinin) dünya görüşü tüm tarımsal üretim sürecini doğrudan etkileyen etmenlerdir.
Vahşi sulama, günümüz tarımının başına bela olacak ,topraklarımızı en hızlı şekilde çoraklaştıran en büyük yanlışlarımızdan biridir.Gününü kurtarmak isteyen,üç kuruş daha fazla kazanma umuduyla limitsizce sulama gayreti toprağı bitirmektedir.
Kontrollü sulamayı sindirebildiysek,uygulamayı başarabildikten sonra ve para hırsından kurtulup nirvanaya erdikten sonra,sırada toprak ph‘ı(tansiyonu) geliyor.
Yukarıdaki cetvelde hangi ph seviyesinde hangi makro ve mikro elementlerin bitki bünyesine hangi oranda alınabileceği gösterilmiştir.
Yani genel anlamda yurdumuz topraklarına ph seviyesinin 7,5 – 8,5 olduğunu varsayarsak ,ilk etapta tarımsal üretime konu olan bitkilerde kronik çinko eksikliği,olası demir eksikliği olduğu sonucuna varmak imkansız değildir.
Ancak kaçırılan nokta toprakta bu elementlerin az olduğu algısının bulunmasıdır.Aslında makro ve mikro elementler değişik ph’larda bitki tarafından alınabilir forma dönüşürler.
Buradan varılacak en basit sonuç ,yüksek ph’lı topraklarda bitki tarafından alınabilirlik problemi olması neticesinden toprakta bulunmasına karşın bitki bünyesinde eksikliğinin görülmesidir.
Örneğin çinko ,demir, mangan, gibi mikro elementlerin yüksek ph‘lı topraklardakalsiyum ve fosfor tarafından bağlanarak bitki tarafından alımının engellenmesi gibi.
Kaynak: