Sitemize Hoş Geldiniz ------Sitemizdeki Konu Sayısı 1400'ün üzerine çıkmıştır Bir çok deney ve araştırma konularımız sizin ilginizi çekebilir SİTEDE ARAMA YAPMAK İÇİN YANDAKİ ARAMA KUTUSUNU KULLANIN Aşağıdaki kayan resim menüsüne de İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK konuları ekleyeceğim

çelikalmazamanı

0 yorum

Çelik alma zamanı



Yılın herhangi bir zamamnda çelik hazırlamak mümkündür. Ancak, kışın yaprağını döken bitkilerde odun çelikleri kış dinlenme dönemi içinde, yapraklı yeşil çelikler ise henüz tam odunlaşmamış
sürgünlerden büyüme mevsiminde hazırlanırlar.

Odun çelikleri yaprak dökümünün hemen öncesinden, ilkbaharda tomurcukların kabarmasına kadar geçen dönem içinde her zaman hazırlanabilirler. Zor köklenen türlerde, yeşil çelikler odun çeliklerinden daha kolay köklenme eğilimindedirler. Örneğin kirazlarda, odun çeliklerinin çok zor köklenmelerine karşın, birçok çeşitte yeşil çeliklerle iyi bir köklenme sağlanmaktadır. Yeşil çelikler ilkbaharda mümkün olduğunca erken alınmalıdır. Ancak bu dönemde yapraklar tam iriliğini almış ve sürgünler olgunlaşmış olmalıdır.

Kök çeliklerinin hazırlanmasında da zaman önem taşımaktadır. Örneğin, kırmızı ahududularda yaz aylarında alman kök çeliklerinde hiç başarı elde edilemezken, sonbahardan kışa doğru olan dönemlerde alman çeliklerde başarı, zamandaki ilerletmeye paralel artmaktadır.

Çeliklerde köklenmeyl etkileyen dışsal faktörler 1. Köklenme ortamı; Çelikleri köklendirmek amacıyla kullanılan ortamların havalanma, ısınma, su tutma ve katyon değişim kapasitesi ile hastalıklar ve zararlılarla bulaşık olma durumları farklı olduğundan, ortamlara göre köklenme oranı ve meydana gelen köklerin yapısı değişebilmektedir. Köklenme ortamının, hafif yani çabuk ısmabilen, geçirgen ve kolay havalanabilen yapıda olması, aynı zamanda hastalık ve zararlılardan ari olması gerekir. Köklenme başlangıcına kadar ortamda azot kaynağına gerek yoktur. Köklendirme amacıyla saf veya karışım halinde toprak, kum, turba (peat), perlit ve vermikulit gibi maddeler kullanılmaktadır. Bazı kolay köklenen bitkilerde ise su tek başına köklendirme ortamı olarak kullanılabilir. Ancak bu durumda iyi bir havalandırma gereklidir. Yaygın olarak kullanılan köklendirme ortamlarının bazı özellikleri aşağıda kısaca verilmiştir.

Kum: Yaygın olarak kullanılan, ekonomik olarak sağlanabilen bir ortam olup iyi bir kök gelişimi sağlamaktadır. Ancak su tutma kapasitesi düşük olduğundan sık sık sulamayı gerektirmektedir. Organik madde ve besin kapsamı ya çok azdır veya hiç yoktur.

Genellikle hastalık etmeni taşımamaktadır. Besin maddesi kapsamı çok az olduğu için, çelikler körlendirildikten hemen sonra ya başka bir ortama şaşırtılmalı, ya da yeterli gübreleme yapılmalıdır.

Turba (peat-moss): Yüksek düzeyde organik madde içeren bu materyalin su tutma kapasitesi yüksek ve havalanması iyidir. Yüksek düzeyde azot ihtiva eder. Ancak kuma göre oldukça pahalıdır. Son yıllarda saf ya da karışım halinde köklendirme ortamı olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır. Asit karakterli olanları ise özellikle çay ve yaban mersinlerinin (blueberry) çoğaltılmasında kullanılmaktadır.

Perîit: Volkanik orijinli, gri-beyaz bir mineraldir. Ham materyalin öğütüldükten sonra 760°C de patlatılması sonucu köpük benzeri bir yapı kazanır. pH'sı 6-8'dir. Yüksek su tutma kapasitesinin yamsıra, havalanması iyidir. İnorganik besinler ve organik madde içermez. Bu özellikleri nedeniyle karışım halinde kullanılır. Diğer materyallere göre pahalı olmasına rağmen steril olması, kullanımının kolay olması ve iyi köklenme sağlaması nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır.

Toprak: Bu amaçla özellikle tınlı topraklar başarılı olarak kullanılmaktadır. Çelik köklendikten sonra ortam içinde belirli süre kalabilmektedir. Süt ve kum karışımları, her iki ortamın uygun özelliklerini taşıyan bir ortam oluşturmaktadır. Süt, yüksek azot kapsamı ve su tutma yeteneğine sahiptir. Ancak iyi havalanmaz, köklenme için daha uzun zaman gereklidir. Ayrıca hastalıklar ve zararlılar nedeniyle pastörizasyon veya fumigasyon gereklidir.

Son yıllarda çeliklerin köklendirümesinde topraksız karışımlar tercih edilmektedir. Bunlar arasında kum, perlit ve turbadan oluşan karışımlar daha başarılı sonuç vermektedir.

2. Sıcaklık: Köklenme ortamlarında, kök bölgesindeki sıcaklığın 24°C dolayında tutulması, hücre bölünmesini teşvik ederek köklenmeyi kolaylaştırmaktadır. Bu sıcaklık seralarda taban ısıtma sistemlerinin kulllanılması ile daha kolay sağlanmaktadır. Ancak şişleme altında yapılan köklendirme süresince hava sıcaklığının ortam ficaklıgmdan daha düşük tutulması gereklidir. Çünkü yüksek hava 
4. Işık: Çeliklerde köklenme üzerinde ışığın etkisi, çelik tipine göre değişmektedir. Kışın yaprağını döken meyve türlerinin, yeterli oksin ve besin maddesi depolamış odun çeliklerinde, en iyi köklenme karanlıkta olmaktadır. Buna karşın yapraklı çeliklerde oksin ve karbonhidrat sentezinin rolü nedeniyle, ışık dolaylı olarak köklenmeyi olumlu yönde etkilemektedir. Eğer oksinler dışardan sağlanırsa, ışığın varlığı köklenme üzerine engelleyici etki yapmaktadır. Işık kaynağı olarak, 1500-2000 lüks ışık şiddeti veren, beyaz floresan lambalar olumlu sonuç vermektedir.


Çeliklerde köklenmeyi uyarıcı özellikler ve uygulamalar

1. Çelik üzerinde tomurcuk ve yaprakların varlığı: Çelik üzerinde
tomurcuk ve yaprakların bulunması köklenmeyi uyarıcı etki
yapmaktadır. Bu olumlu etki, yapraklarda karbonhidratların
sentezlenmesine, tomurcukların ise oksin kaynağı olmasına
bağlanmaktadır. Çelik üzerinde bulunan tomurcuk ve yapraklar,
karbonhidratlar ve oksinlerle birlikte, taşınabilen ve köklenme
üzerinde olumlu etkisi bulunan faktörlerin de kaynağıdır.

2. Polarite: Dal çelikleri, sürgünün ucuna yakın olan kısımda
sürgün, dibe yakm kısmında ise kök oluştururlar. Bu duruma polarite
denilmektedir. Çeliğin durumunun değiştirilmesi, yani ters çevrilerek
dikilmesi, kök ve sürgün oluşan yerleri değiştirmez. Kök çeliklerinde
ise tersi durum söz konusudur.

3. Yaralama: Çeliklerde yaralama sonucunda, yara kenarları
boyunca oluşan yara dokusu (kallus) nedeniyle kök oluşumu daha
fazla olmaktadır. Yaralama ile yaralanan kısımdaki hücreler,
bölünmeye ve yeni kök taslakları oluşturmaya teşvik edilmektedir. Bu
durum, yaralanan bölgede hormon ve karbonhidratların doğal olarak
birikmesine bağlanmaktadır.
4. Büyümeyi düzenleyici maddeler: Oksinlerin çeliklerde köklenmeyi uyardığının anlaşılmasından sonra günümüze kadar bu maddeler saf ve karışım halinde birçok bitki türüne ait çeliklerin köklendirilmesinde başarı ile kullanılmaktadır. Bu amaçla kullanılan oksin yapısındaki maddeler, tek doğal oksin olan Indol-3- Asetik asit (IAA) ile sentetik oksinler olan îndol-3-Bütirik asit (IBA), 1-Naftalenasetik asit (NAA), 2-4 Diklorofenoksiasetik asit (2,4-D) dir. Bunlar arasında en başarılı sonuçlar IBA uygulamalarından elde edilmiştir. Son yıllarda özellikle IBA ve NAA'in karışım halinde kullanılması giderek yaygınlaşmaktadır. Ancak bitki türü ve çelik tipine göre, en uygun uygulama şekli ve dozu, denemelerle tespit edilmelidir. Günümüzde köklenmeyi uyarıcı hormon yapısındaki maddeler, çeliklerin 1-1,5 cm'lik dip kısımlarının seyreltik (500 ppm'e kadar) çözeltilere 12 saat, yoğun (500-10.000 ppm) çözeltilere 5 saniye süreyle daldırılması şeklinde yapılmaktadır.

KAYNAK: Genel Bahçe Bitkileri
Prof.Dr.Atila GÜNAY