1. Ekonomik Önemi, Anavatanı ve Yayılma Alanları
Turplar Brassicaceae familyası içinde yer alan senelik veya iki senelik kültür bitkileridir. Turplar farklı şekil, renk ve irilikte olabilirler. Küçük kırmızı olanlarına fındık, beyaz olanlarına kestane, siyah olanlarına da bayır turpu adı verilir. Turplar iştah açıcı olarak yemeklerle birlikte çiğ olarak tüketilir. Ancak Güneydoğu Asya ve bazı Avrupa ülkelerinde pişirilerek yemek olarak da değerlendirilmektedir.
Bayraktar (1981) ‘a göre bayır ve kestane turpları Ön Asya’dan çıkmıştır. Vavilov (1949-1950) üç bölge üzerinde durarak Orta Asya, Hindistan ve Doğu Asya’yı turpların anavatanı olarak vermektedir. Japon yazarlar ise turpun anavatanını Doğu Akdeniz bölgesi olarak kabul etmektedirler. Bayır ve kestane turplarının anavatanı Akdeniz Bölgesi, özellikle Ön Asya (Anadolu) olacağı fikri ağırlık kazanmaktadır. Bu bölgedeki form zenginliği diğer yörelere olanla daha fazladır. Ancak Doğu Asyanın daha küçük ve ikinci bir gen gen merkezi olma ihtimali daha kuvvetlidir. Kültür turplarının ortaya nasıl çıktığının belirgin bir kanıtı bulunmamaktadır.
Ülkemizde toplam 170-175.000 ton civarında turp üretimi yapılmaktadır. Bu üretimin 20-25.000 tonunu bayır turpu, geri kalanını ise değer turp grupları oluşturmaktadır. Günümüzde turp bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de geniş alanlarda yetiştirilmekte yazlık ve kışlık bir sebze olarak bütün yıl boyunca tüketilmektedir.
2. Morfolojik Özellikleri
2.1. Kök
2.2. Yaprak
2.3. Çiçek
2.4. Meyve
2.1. Kök
Turplar kazık köklü bitkiler olarak bilinir. Tohumlar çimlendikten sonra kazık kök bazı çeşitlerde 10-15 cm, bazı çeşitlerde ise 30-50 cm derinliğe kadar inebilir. Kazık köklerin boyuna büyümesi döneminde renk beyazdır. Kazık kökün çeşitlere bağlı olarak 1/3 ile 2/3’lük kısmı gelişmenin ilerleyen dönemlerinde hipokotil ile beraber yumru haline dönüşmektedir. Bazı çeşitlerde yumru üzerinde yan kökler meydana gelir. Yumru üzerinde oluşan yan kökler yumru kalitesini düşürür. Yan kökler kazık kökün uç kısmından çıkar. Fındık turplarında yan kökler belirgin değildir. Ancak kestane ve bayır turplarında yan kökler tam olarak oluşmuştur. Turplarda kök gelişimi belli bir düzeye gelinceye kadar yumru gelişmesi olmaz. Kök derinliği fındık turplarında 10-15 cm, bayır ve kestane turplarında 30-50cm’ye kadar iner. Yan kökler 5-15 cm arasında değişen bir alana yayılır.
Toprağın taşlı, sert ve çok killi olması halinde köklerde çatallanmalar meydana gelir.
Turplar hipokotilden yada hipokotil ile kazık kökün üst kısmından meydana gelir. Turplar beyaz, siyah, kırmızı, pembe, erguvani ve karışık renklerde olabilir.
Turplarda sebze olarak değerlendiren turplar, sadece hipokotilin gelişerek kalınlaşmasından meydana gelebileceği gibi, hipokotil ile kökün bir kısmından da meydana gelebilir.
Turpların oluşumu sekonder enine gelişme ile olur. Primer gelişme döneminde yeterli ölçüde gelişemeyen turplarda sekonder gelişme döneminde çatlamalar meydana gelir.
Turpların şekli fındık turplarında yuvarlak, basık yuvarlak , uzun yuvarlak, uzun-konik, uzun-silindiriktir. Bayır turplarında ise şekil yuvarlak, basık yuvarlak veya uzun yuvarlak, kestane turplarında ise yuvarlak ve uzun-yuvarlak ve uzun koniktir.
Turplarda çeşit özelliği yanında tohum ekimi derinliği ve sıklığı da turp şeklini etkilemektedir. Yuvarlak bir çeşidin tohumları derine ekilirse şekil yuvarlaktan uzun-silindirik veya uzun-konik şekle dönüşür. Yuvarlak yumru oluşturan çeşitlerde birim alanda bulunan bitki sayısı arttığında turpların şekli uzun bir görünüş kazanır.
Turpların çapı fındık turplarında 3-6 cm, uzunluğu 2-3 cm’dir Bayır turplarında ise çağ 5-15 cm, boy 5-30 cm arasında değişmektedir. Kestane turplarında turp 5-10 cm çapında ve 7-15 cm boyundadır. Bazı doğu Asya kökenli turplarda çap ve boy 30-50 cm’ye kadar çıkabilmektedir. 2 cm çapında 100 cm uzunluğunda olabilen turplar yanında, Sinskaja (1931) ise 30 kg’a kadar ulaşabilen turplardan söz etmektedir.
Ülkemizde yetiştirilen fındık turplarında ağırlık, küçük yuvarlak tiplerde 5-40 gr, uzun tiplerde 120-150 gr, kestane turplarında 150-1000 gr, bayır turplarında ise 200-2000 gr arasında değişmektedir.
Turplarda odunlaşma ve koflaşma çeşit özelliği olup, istenmeyen bu özellik seleksiyonla iyileştirilmektedir. Ayrıca hasat olgunluğuna gelmiş yumrular hasat edilmezlerse odunlaşma ve koflaşma görülür.
Turplar sert yapıda ve içerdikleri hardal yığına bağlı olarak tatları kekremsidir. Bayır turplarının kestane turplarından daha fazla hardal yağı içerdiği bilinmektedir. Yine turpları uzun olanlarda hardal yağı içeriği yuvarlak olanlara göre daha fazladır.
2.2. Yaprak
Turp yaprakları turpun üzerinden dairesel olarak çıkarlar. Turpun üst kısmında dairenin en dışında yaşlı yapraklar en içte genç yapraklar bulunur. Yapraklar uzun bir sap üzerinde birleşik yaprak görünümümdedir. Bu yapraklar tüylü, parçalı ve kabarcıklı bir yapıya sahiptir. Yarak kenarları dişli bir yapıda olabilir.
Kestane ve bayır turplarında turp ağırlığının yaprak ağırlığına oranı1/1 iken, fındık turplarında 3/1’dir. Erkenci turplarda, geçci turplara oranla yaprak sayısı ve büyüklüğü azalır.
2.3. Çiçek
Turplarda bitkiler beli bir büyüklüğe ulaştığında çeşitlere bağlı olarak düşük sıcaklık, gün uzunluğu ve hem düşük sıcaklık hem de gün uzunluğunun birlikte etkisi ile çiçeklenme oluşumu başlar. Çiçeklenme üzerine düşük sıcaklığın etkisi daha fazladır.
Bitkilerde çiçeklenme oluşumunun başlaması ile turpların irileşmesi durur. Geç ekim yapıldığında ve bitkilerin düşük sıcaklıklara maruz kalmaları durumunda turp oluşmadan çiçeklenme başlamaktadır. Çiçek sürgünlerinin boyları 50-150 cm’e kadar çıkabilir. Çiçek saplarının alt kısmında küçük yapraklar bulunur.
Çiçekler diğer Brassicaceae familyası sebzelerinde olduğu gibidir. Çiçek 4 çanak yaprak 4 taç yaprak, 6 erkek organ ve 2 karpelli dişi organdan meydana gelir. Çanak yapraklar yeşil ve yeşil sarı, taç yapraklar ise beyaz, sarı beyaz menekşe renklidir. Çiçeklenme ve tozlanma şekli lahana grubu sebzelerine benzer. Tozlanma arı ve diğer haşerelerle olur. Yüksek oranda yabancı döllenme görülür. Çiçeklerde optimum tozlanma ve döllenme 12-20 °C sıcaklıklarda meydana gelir.
2.4. Meyve
Tozlanma ve döllenme sonucu oluşan meyve iki karpelli olup bir meyvede ortalama olarak 5-15 adet tohum bulunur. Meyvelerin boyları 3-7 cm, denişliği 0.5-1 cm olup ucu sivridir. Meyveler olgunlaştığında çatlamaz, bu nedenle tohum oluşturan meyvelerin erken hasat edilmesine gerek yoktur. Meyvede tohumların bulunduğu kısımlar şişkin yapıdadır. Tohumlar meyve içinde mürver özü gibi süngerimsi bir yapı içinde yer alır. Şişkin kısımda bulunan tohumlar kuşlar tarafından severek yenir. Kuşlar tohum üretiminde büyük zararlara yol açabilirler.
3. Tohum ve çimlenme özellikleri
Tohumlar kapsül adı verilen meyve içinde düzensi olarak yer alırlar. Tohumları şekilleri ve büyüklükleri birbirinden farklı bir görünümdedir. Renkleri açık sarı, sarı kahverengi ve morumsu kahverengidir. Tohumların bin tane ağırlığı 6.5-10 gr’dır. Bir gramda bulunan tohum sayısı 60-100 adet arasında değişmektedir. Tohumların optimum çimlenme sıcaklığı 20-25 °C’dir. Hasat edilen ve depolanan tohumlar normal koşullarda çimlenme gücünü 4-6 yıl muhafaza ederler.
4. Yetiştirilme İstekleri
4.1. İklim isteği
4.2. Toprak isteği
4.1. İklim isteği
Turplar serin iklim bitkileridir. Yüksek sıcaklık ve kuraklıktan hoşlanmazlar. İklim şartları turp yetiştiriciliğinde çok önemli rol oynar. Tohumlarının çimlenebilmesi için toprakta sıcaklığın 12-15 °C arasında olması gerekir. Çimlenmeden sonraki gelişme döneminde bitkiler 14-15 °C sıcaklık ister. Sıcaklığın artması vegetatif büyümeyi hızlandırır. 22-25 °C arasındaki sıcaklıklarda bitkilerde yaprak sayısı artar. Yaprak sayısının artması turp büyümesine olumsuz etki yapar ve turpların küçük kalmasına neden olur. Sıcaklık derecesi yükselecek olursa turplar çabuk koflaşır, odunlaşır ve acılaşırlar. 14-16 °C’lik sıcaklıklar kaliteli turp gelişmesini sağlar. Yüksek sıcaklıkar turp oluşumunda olduğu gibi tohum elde etmede de olumsuz etki yapar, dişi organ tepeciğinin kurumasına ve polen tozlarının ölmesine neden olur.
Bitkiler genç devrede düşük sıcaklıklara maruz kalırsa, bazen turp oluşturmadan, bazende küçük bir turp meydana getirdikten sonra sürgün meydana getirerek çiçeklenmeye başlar. Sıcaklığın 10 °C’nin altına düşmesi halinde bitkilerde sapa kalma oranı artar, pazarlanabilir. Turp elde edilemez. Turp üretiminde bitkilerde düşük sıcaklığın olumsuz etkisini ortadan kaldırmak için ekim zamanını iyi ayarlamak gerekir. Turplarda su yüzdesi fazla, kuru madde miktarı az olduğunda bitkiler düşük sıcaklıklardan daha çok etkilenirler. 14-16 °C sıcaklıkta yetiştirilen turplarda kuru madde oranı en iyi seviyededir.
Turplarda gün uzunluğu da turp oluşumu ve çiçeklenme üzerine etkilidir. Uzun gün koşulları bitkilerde çiçeklenmeyi teşvik eder. Ayrıca uzun gün koşullarında turp oluşumu gecikmekte, hatta hiç turp oluşmamaktadır. 15 saatten daha uzun günde çiçeklenme başlar en iyi turp oluşumu 7-12 saat arasındaki gün uzunluğunda meydana gelir.
4.2. Toprak isteği
Toprak istekleri bakımından seçici bir bitkidir. Turpun düzgün olması, tadın ve aromanın iyi bir şekilde gelişmesi için hafif bünyeli tınlı topraklarda yetiştiricilik yapılmalıdır. Toprak bünyesi ağırlaştıkça turpta şekil bozulmaları, çatlamalar yanında acılaşma ortaya çıkar. Bu nedenle killi ve ağır topraklarda turp yetiştirilmemelidir. Kumlu topraklarda, organik gübre ve ticaret gübresi kullanımı iyi sonuç verir. Besin maddesi yönünden fakir olan zayıf topraklarda koflaşma meydana gelir.
Fındık turpları ve erkenci turplar hafif tınlı ve kumlu topraklarda bayır ve kestane turpları ise tınlı-killi topraklarda daha iyi gelişir.
Toprak pH’sı 6.0-7.4 civarında olmalıdır. Turp yetiştiriciliğinde toprakta yeterli oranda suyun bulunması gereklidir. Suyun düzensiz verilmesi kurak ve fazla suyun olduğu peryodların arka arkaya gelmesi halinde turpta çatlamalar meydana gelir. Su ihtiyacı diğer lahana grubu sebzelerine göre en yüksek seviyededir.
5. Yetiştirilme Şekli
5.1. Toprak hazırlığı, ekim ve dikim
5.2. Çapalama
5.3. Sulama
5.4. Gübreleme
Turp yetiştiriciliği genellikle yetiştirme yerlerine doğrudan tohum ekimi yöntemiyle yapılır. Fide ile yetiştiricilikte yetiştirme yerlerine doğrudan tohum ekimi yöntemiyle yapılır. Fide ile yetiştiricilik ise çok sınırlı olarak özel amaçlarla yapılır.
5.1. Toprak hazırlığı, ekim ve dikim
Tohum ekim yerleri çok iyi bir şekilde işlenip ekim için hazır hale getirilmelidir. Turp tohumlarının ekileceği toprak yabancı ot ve diğer kültür bitkilerinin artıklarından iyice temizlenmelidir. Turp tohumlarının çimlenme ve çıkışını olumsuz yönde etkileyecek atıklar temizlendikten sonra toprak 15-20 cm derinlikte sürülür. Toprak yüzeyine ticari gübre serpildikten sonra tohum ikimi için toprağın uygun hale getirilmesi hemde ticari gübrenin karıştırılması amacıyla Disk-Harrow veya freze çekilir. Arka arkaya aynı yere turp ekilmemelidir. Mutlaka bir başka kültür bitkisi ile nöbetleşe ekim yapılmalıdır.
Fındık turpları tahta veya tavalarda yetiştirilir. Geniş alanlarda üretim yapılacak ise düze tohum ekimi yapılabilir. Fındık turpların tıohumları 10-15 cm sıra arası 3-5 cm sıra üzeri mesafelerle 1.5-2 cm derinliğe ekilmelidir. Fındık turpları optimum koşullarda 4-5 hafta sonra hasat olgunluğuna gelir. Ekim sıklığı ekim zamanı, ekim derinliği, turplarda yumru kalitesine önemli oranlarda etki yapmaktadır. Başlangıçta ekim yerlerine fazla tohum atılmışsa seyreltme yapılmaktadır. Hassas mibzerlerle veya elle sıraya tohum ekimi de yapılabilir. Tohum ekiminden 3-4 gün sonra tohumlar çimlenerek toprak yüzeyine çıkarlar.
Bayır ve kestane turpları tavalarda yada masuralarda yetiştirilir. Tohum ekim yerleri dikkali bir şekilde hazırlandıktan sonra tohumlar tavalara serpme olarak, masuralara ise masuraların boyun noktasına ocak usulü ile ekilirler. Geniş alanlarda yapılan yetiştiricilikte mibzerlerle sıra usulü tohum ekimi de yapılabilir. Bayır ve kestane turplarının tohumları masuraların boyun noktalarına 30-40 cm sıra arası 10-15 cm sıra üzeri ve 2-3 cm derinlikte ocak usulü yapılmalıdır. Serpme usulü tohum ekimi yapılacak ise tohumlar toprak yüzeyine serpilir daha sonra Disk-Harrow veya tırmıkla toprağa karıştırılır. Fındık turplarında olduğu gibi ekim sıklığı ve derinliği turp kalitesini etkiler.
5.2. Çapalama
Yabancı ot temizliği ve çapa işlemleri aksatılmadan düzeli olarak yerine getirilmelidir. Yabancı otlar bitkilerin gelişmesini engeller. Bitkiler sıra arasındaki açıklıklar kapatıncaya kadar yabancı ot mücadelesine önem verilir.
5.3. Sulama
Turpların kaliteli ve uniform şekilde gelişebilmesi için aksatılmadan düzenli olarak sulanması gerekir. Tavalarda salma, tahtalarda ve geniş alanlarda yağmurlama, masuralarda ise karık içine su verilerek yapışır. Bitkilerin gelişme süresi ve iklim koşullarına bağlı olarak topraktaki su miktarı dikkate alınarak bir üretim döneminde 3-6 kez su verilir. Sulama sonrası toprakta oluşan kaymak tabakasının kırılması ve yabancı ot mücadelesi için çapa işlemi yapılmalıdır.
5.4. Gübreleme
Turp yetiştiriciliğinde organik gübreleme yapılacak ise gübrenin bir önceki kültür bitkisine verilmesi daha başarılı olur. Organik gübrelerin tohum ekiminden önce toprak hazırlama döneminde verilmesi turplarda çabuk koflaşma, odunlaşma ve tat değişimi meydana getirir. Tohum ekiminden önce verilen organik gübre turplarda bol yaprak oluşumunu teşvik eder, turpların küçük kalmasına neden olur.
Fındık turplarında hasat olgunluğuna gelmiş 20 cm boyundaki bitkiler yapraklarından tutulup elle sökülür. Kök, turp ve yaprakları yıkanır. Kazık köklerin uç kısmı kesilir. 5 ile 10 adet arasında değişen fındık turpu yapraklı olarak demetlenir ve satışa gönderilir. Bayır ve kestane turpları genellikle birkaç defada kademeli olarak hasat edilirler.
Erkenci kestane ve bayır turplarında hasat fındık turplarında olduğu gibi yapılır ve temizlenerek 3 ile 5’i bir arada demetlenerek satışa gönderilir. Geçci olan iri turp oluşturan çeşitlerde hasattan sonra turp üzerindeki kök ve yapraklar kesilerek uzaklaştırılır. Sadece sebze olarak değerlendirilen turplar yıkanıp temizlendikten sonra satışa arz edilir. Bayır ve kestane turplarında yapraklarından tutulup çekilerek hasat yapılmaz Yapraklar kopar yada turp toprakta kalır. Bu nedenle çapa veya bel gibi bir alet yadımı ile yapılması gerekir.
Ilıman bölgelerde turplar hasat olgunluğuna gelse bile kış aylarında tarlada bırakılır. Pazar durumuna göre hasat edilecek satışa gönderilir. Soğuk bölgelerde hasat edilen turpların donma tehlikesi var ise sıcaklığı 4-6 °C arasında değişen depolarda veya kum içerisinde 2-3 ay muhafaza edilebilirler.
6. Verim
Fındık turplarından dekardan 2.5-2 ton civarında ürün alınabilinmektedir. Bayır ve kestane turplarında ise verim dekardan 6-7 ton’a kadar çıkar. Bu değerler yetiştirme koşulları ve çeşit özelliğine bağlı olarak değişir.
7. Tohum üretimi
Fındık turplarında ilkbahar döneminde bitkiler düşük sıcaklığa maruz kalırsa generatif faza geçer. Normal şartlarda bitkiler tohum ekiminden 3-4 ay sonra sapa kalkar, çiçek sürgünü meydana getirerek çiçeklenirler, meyve ve tohum bağlarlar. Geç sonbahar çeşitlerinde ise bitki turp ve yapraklarda kışlar. İlkbaharda iklim koşullarına bağlı olarak bu bitkiler çiçeklenir, meyve ve tohum oluştururlar.
Bayır ve kestane turplarında da tohum üretimi fındık turplarına benzemektedir. Tohum ekimi sonbahar döneminde yapılırsa çeşitlerin turp oluşumu tam olarak görülecektir. Tohumluk olarak belirlenen bitkiler bırakılıp diğerleri üretim alanlarından uzaklaştırılabilmektedir. Şubat ve mart aylarında yapılan tohum ekiminde ise bitkiler turp oluşturmadan veya küçük turplar oluşturduktan sonra generatif faza geçer ve çiçeklenirler. Bu nedenle bu üretim şeklinde turplarına bakılarak seçim şansı yoktur.
Turplarda yabani formlar arasında melezleme olabileceği için çevrede yabani turp bulunmaması gerekir. Tohum üretiminde 1000 metreden daha dazla izolasyon mesafesi verilmesine dikkat edilmelidir.
ALT BAŞLIKLAR
----ÇEŞİTLERİ ---