Sitemize Hoş Geldiniz ------Sitemizdeki Konu Sayısı 1400'ün üzerine çıkmıştır Bir çok deney ve araştırma konularımız sizin ilginizi çekebilir SİTEDE ARAMA YAPMAK İÇİN YANDAKİ ARAMA KUTUSUNU KULLANIN Aşağıdaki kayan resim menüsüne de İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK konuları ekleyeceğim

Küresel Isınmayla Beraber Erken Çicek açan meyve ağaçlarında fazla yağmurun etkisi

0 yorum


Şiddetli ve sürekli yağmur çiçek açan meyve ağaçlarını olumsuz etkiler. Yağmur nedeniyle ağaçların açan çiçekleri yanmış gibi dökülür.Tozlaşma olmaz olanlarda çürür. 
Küresel ısınmanın etkisiyle İlkbahar aylarında havaların ısınmasıyla beraber erken çiçek açan badem, kayısı ve vişne ağaçları , şiddetli ve sürekli (çiçekkenme döneminde güneş çıkmassa arı ve rüzgarla döllenne olmaz)yağmur ağaçların çiçeklerinin dökülmesine neden olur. Çiçek ilacı meyve tutumu olmadığından bir işede yaramaz.Nitekim bu ilaç monilya hastalığı için atılır.Meyve ağacının çiçeklerinin döküldüğü görülür.Her yıl geriye giden çiçek açma zamanı aniden sıcak ardından soğuk ve sürekli yağmur dolu polinasyonu ,meyve çürüme dökülme mantari hastalıklar yüzünden meyve tutumunu etkilemektedir.
 Tam bahar geldi zanneden ağaç, tekrar kış soğuklarını hissettiğinden hastalanır veya meyvesini tozlayamaz. Yağmur ve rüzgar çiçeklere zarar verir.
Bunun için artık bitkinin koruması (sera ortamında ) veya geç açan türlere geçilmesi gerekmekte.Ya da uygun meyve türüne geçmek gerekmektedir.

Meyve türlerinin yetiştiriciliğinde dengeli çiçeklenme ve meyve tutumu ile yüksek ve 
kaliteli ürün eldesi için kış dinlenme döneminde türlere göre değişmekle beraber farklı saatlerde soğuklanma ihtiyacına gereksinim duyulmaktadır. Dünyadaki 4293 hava tahmin istasyonu verileri ile güvenli kış soğuklanması için tüm yılların %90’ını aşan soğuklanma miktarı dinamik model kullanarak tahminlenmiştir. 
Sıcak ve ılıman bölgelerde, mevcut kış soğukluğunda potansiyel olarak üretimi tehdit edecek şiddetli düşüşler, soğuk bölgelerde ise artış görülebileceği bildirilmiştir (Luedeling ve ark., 2011). Ancak küresel ısınma genel olarak incelendiğinde kış döneminde hava sıcaklığını arttırma potansiyeline sahiptir ve öngörülen bu sıcaklık değişimlerinin, çoğu meyve türü, asma ve sert kabuklu meyve yetiştiriciliğinin yaygın olduğu bölgelerde 
olumsuz etkileri olacaktır (Webb ve ark., 2007; Campoyve ark.,2011; Luedeling ve ark., 2011; Pope ve 
ark.,2014).
Hava sıcaklıklarında ki ekstrem değişimler meyve türlerinin çiçeklenme dönemleri üzerine de olumsuz etki göstermektedir (Omoto ve Aono,1990; Guédonve ark., 2008; Legave ve ark., 2008). Çiçeklenme fenolojisinde meydana gelen değişimler, polinasyon ve meyve tutumunu etkileyeceği ve ilkbahar geç donlarına yakalanma riskini arttırarak üretimde sorunlara neden olabileceği belirtilmektedir (Zavalloni ve ark., 2004). 

Hesse bölgesinde küresel iklim değişikliğinin elma yetiştiriciliğine olan etkileri üzerinde yapılan bir çalışmada, 2031-2060 yılları arasında ağaçların 6-8 gün erken çiçeklenmeye başlayacağı ve çiçeklenme döneminde ilkbahar geç don riskinde önemli bir artış olacağı bildirilmiştir (Braun ve Müller, 2012).
Ilıman meyve yetiştiriciliği yapılan çoğu bölgede güvenli kış soğukluğu üzerine iklim değişikliğinin etkileri, küresel iklim modelleri ve sera gazı emisyonları senaryoları arasında kantitatif olarak farklılık göstermektedir 
(Luedeling ve ark., 2011). Souk zararı, Okanagan vadisinde (ABD) meyve üretimini kısıtlayan ana sorundur ve1916-2006 yılları arasındaki tarihsel kayıtlar incelendiğinde 16 defa şiddetli öldürücü soğuk zararı meydana 
geldiği görülmektedir. Bu dönem ürünlerin soğuk zararına en çok mağruz kaldığı 4 aylık dönem olmasına rağmen, hertüre ait risk içeren dönemler farklılık göstermektedir. Eğer iklim değişiklikleri devam ederse, bu 
bölgedeki üzüm, elma ve kiraz üretiminde azalma beklenirken, armut, kayısı ve şeftali üretim alanlarında ise genişleme olabileceği öngörülmektedir (Quamme ve ark., 2010).
Kış mevsiminde görülen düşük sıcaklık toleransı, sürekli düşük sıcaklıklarda ve dondurucu koşullarda bitki gelişimi ve metabolik aktiviteyi etkileyen, çevre ile genotip etkileşimi sonucudur. Buna ek olarak, sıfır altı sıcaklık tolerans mekanizmaları doku tipi ile yaşı ve mevsim ile iklim şartlarına göre değişir (Fennell, 2014).
Sıcaklık değişimi doğrudan fotosentezi etkilediğinden, sıcaklıklarda meydana gelen artış şekerler, organik asitler, antioksidan bileşiklerin sentezi ve sertlik gibi önemli kalite parametrelerini değiştirerek, ürünlerin hasat 
sonrası kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilmektedir. Yükselen ozonun seviyesi ise farklı türlerde görsel hasarlar ve fizyolojik bozuklukların oluşmasının yanı sıra kuru madde, indirgen şekerler, sitrik ve malik asit ile diğer önemli kalite parametrelerinde değişikliklere neden olmaktadır (Moretti ve ark., 2010). Batı Avusturalya şarap bölgelerinde yetişen asma çeşitlerinin antosiyanin ve titre edilebilir asitlik seviyelerinde iklim değişikliğinin olası etkileri; 2030-2050 ve 2070 yılları için tahminlenmiş ve mevcut yönetim uygulamaları altında küresel ısınmadan negatif yönde etkileneceği belirtilmiştir (Barnuud ve ark., 2014).
Yaz döneminde meydana gelen ekstrem sıcaklık artışı sonucunda üzümde hasat zamanının erkene çekilmesi ile hasat zamanındaki yüksek sıcaklıklar üzüm kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir (Webb ve ark., 2007). 

Merkez Macaristan üzüm yetiştirme bölgelerine ilişkin tarihsel verilere bakıldığında yıllık ortalama sıcaklık artışı eğilimi ile birlikte artık daha sık meydana gelmeye başlayan sel, don, kuraklık, sıcak hava dalgaları gibi ekstrem hava olayları küresel iklim değişikliği altında gözlemlenmiştir. Carpathian havzasındaki değişen iklim koşulları, kalite ve miktarı etkileyerek olumsuz ekonomik sonuçlara neden olabileceği ve stres etkileri 

oluşturabileceği ifade edilmiştir (Szenteleki ve ark., 2012).

İklim Değişikliğinin Bal Arılarına Olan Etkileri
Küresel iklimde meydana gelecek değişmeler muhtemelen böcekler de dahil olmak üzere pek çok hayvanın davranış ve yaşam tarzını etkileyebilecektir. Böcekler için sıcaklık ve nemde meydana gelen artış, gelişme oranı, yer değiştirme hızı ve üreme kapasitesinin artmsı demektir ayrıca bu değişiklikler aynı zamanda tabiatta 
gerçekleşen ekolojik süreçleri de etkileyebilmektedir. İklimde meydana gelen değişimler canlıların yaşadığı çevrenin karakterini de değiştirecek ve bu değişimler ise o ekolojik ortamda yaşayan böcek toplumlarının davranışlarını dolaylı olarak etkileyecektir.
Böceklerin soğukkanlı hayvanlar olması, yani vücut sıcaklıklarının havanın ve çevrenin sıcaklığına göre değişmesi, küresel ısınmaya bağlı olarak iklim faktörlerinde oluşacak değişikliklerin, böceklerin fizyolojisinde ve coğrafi yayılış sınırlarında önemli bazı farklılaşmalara neden olacağı düşünülmektedir. Özellikle sıcaklık ve nemde meydana gelecek değişiklikler böcek metabolizmasının işlevini, üreme kapasitesini, beslenme 

alışkanlıklarını ve bunlara bağlı olarak da yayılışını etkiler (Akbulut, 2000).


SONUÇ
Ülkemizde tarımsal faaliyetlerin yoğun olarak gerçekleştirilmesi nedeniyle küresel ısınma ve iklim değişikliğinden daha yüksek oranda etkileneceği bir gerçektir. Hâlihazırda yetiştiriciliği yapılan birçok meyve türü, ani sıcak ve soğuğa maruz kalmakta çiftçimiz maddi kayıplara uğramaktadır. İklim değişikliğine karşı önlemler alınmalı yetiştirilecek çeşitler iyi belirlenmelidir. Unutulmamalıdır ki meyvecilikte yapılan bir hatakarşılığında bu hatanın etkileri uzun yıllar boyunca ödenmektedir. Özellikle iklim değişikliği, su ve iş gücü 
noksanlığı, tüketici tercihlerinin değişikliği ve küresel rekabet karşısında özel kullanımlar için yüksek kaliteli meyveciliğinin sürdürülebilir ve karlı üretimini optimize etmeyi amaçlayan araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.Arıcılıkta ise stres faktörlerinden biri olan iklim, arının ihtiyacı olan besin kaynaklarını direk etkilemekte ve bu sebeple ülkemizde yoğun şekilde göçer arıcılık yapılarak floradan maksimum verimi alma yoluna gidilmektedir. Ani iklim değişiklikleri eğer önlem alınmazsa zayıf kolonilerde direncin düşmesine, hastalık ve 
zararlı aktivitesinin artmasına ve sonunda koloninin sönmesine kadar giden sonuçlar doğurmaktadır. İyi bir arıcı meteorolojik verileri ve florayı muhakkak takip etmeli ve önlemlerini almalıdır. Sonuç olarak meyvecilik ve arıcılıkta ortak gelinen nokta küresel ısınma ve iklim değişikliğinde etkilendiğidir ve bu etkinin gün geçtikçe artacağı unutulmamalıdır. Artık tarımsal üretim; iklime karşı mücadele verilerek yapılan bir faaliyet durumuna gelmiştir.


Kaynaklar:https://www.researchgate.net/profile/Erkan_Topal/publication/317032789_Iklim_Degisikliginin_Meyvecilik_ve_Aricilik_Uzerine_Etkileri_The_Effects_of_Climate_Change_on_Fruit_Growing_and_Beekeeping/links/59201f020f7e9b99793fc14a/Iklim-Degisikliginin-Meyvecilik-ve-Aricilik-Uezerine-Etkileri-The-Effects-of-Climate-Change-on-Fruit-Growing-and-Beekeeping.pdf