Dabakhaneye bok yetiştirme sözü demek buradan geliyor.
Osmanlı dönemindeki gelişmişlikle en iyi köpek dıkısı deriyi parlatırmış.İki adam biri bokların konulduğu arabamsı şeyi iten, diğeri de bokları toplayan sabahın erken saatlerindeki köpekler özellikle o vakit gerçekleştirirlermiş eylemini haldır haldır bir acele içinde bokları tabakhaneye yetiştirmeye çalışırlarmış. Yani her nekadar mecaz sayılsa da bunun gibi sözler gayet gerçek hayatın bağrından kopma, gerçekten bok yetiştirme çabasından doğmuş sözler.
Malatya'da eskiden karanlık oda varmış.Tel dolabı bulunan odanın altı su ile doluymuş.Nemli odada tevek,peynir,yoğurt,et vb. bir şeşit kiler olarak kullanılırmış.
Eskiden Malatya'da çocuk doğduğunda Ptt den telefon sırası alırlarmış.Çocuk evlenme yaşına geldiğinde sıra anca gelir hem ucuz olur diye.
Ay ve güneş tutumasında Malatya'da teneke çalarlarmış.Bunu nsebebi tutulmadan kaynaklı kötü halin yani vüdada etkisini kırmak için aura vücuttaki elektriği dağıtmak insanları rahatlatmak.
3 comments
Hocam selamlar. Mail adresinizi rica edebilirmiyim ?
ReplySelamlar
Eskiden Malatya'nın köylerinde evlerin avlusunda Arık (ince su kanalı) vardı.Bu kanal üzerinde içinde rafları olan küçük taştan, suyun girdiği yerde kapısı olan, bir yapı olurdu ve adı "su damı" idi.Peynir, yağ, yoğurt vs..orada saklanırdı...
ReplyAyrıca karanlık kuru büyük bir oda vardı..Adı"Hızna"idi yani kiler..içinde tahtadan yapılmış büyük bir "Tandır ekmeği" dolabı olurdu, ayrıca kuru yiyecekler bakliyat, bulgur vs.. bu odada saklanırdı...
eyyupkucukaslan@gmail.com
Reply