1. Ekonomik Önemi, Anavatanı ve Yayılma Alanları
İnsanların beslenmesinde önemli bir yeri olan bakla, içerdiği bitkisel proteinin zenginliği nedeniyle birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de değişik şekillerde tüketilmektedir. Taze bakla, taze iç bakla taze bakla konservesi ve enginar ile karışık yemekleri yanında özellikle kış aylarında kuru danelerinde hazırlanan fava adı verilen bakla ezmesi en sevilen tüketim şekilleridir. Ülkemizde 47.000 ton kuru dane bakla üretimi yapılmaktadır.
Kuru bakla % 20-36 protein içeriği ile hem insan hemde hayvan beslenmesinde büyük önemi olan bir sebzedir. Yeşil baklada protein miktarı %5-7, süt olumundaki yeşil tohumlarda ise %3-10’dur. Erken olgunlaşan çeşitlerde protein oranı düşerken, geç olgunlaşan çeşitlerde artmaktadır.
Eser (1978) baklanın gen merkezi ve gelişme alanının Güneybatı Asya ve Akdeniz Bölgesi olduğunu bildirmektedir. Hawtin ve Stewart (1979) ise baklanın gen merkezinin Doğu Akdeniz ülkeleri, Türkiye, Suriye ve Filistin olduğunu bildirmektedir.
Baklanın iri ve küçük taneli iki formu vardır. Büyük daneli baklalar Suriye, Filistin, Tunus, Cezayir, Fas, Yunanistan ve Türkiye’nin güney kısmında, küçük taneli baklalar ise İran, Türkmenistan, Afganistan ve Kuzey Hindistan’da toplanmıştır.
0Cubero (1974) baklanın Anadolu üzerinden Yunanistana ve Afrika üzerinden Avrupa’ya yayıldığını bildirirken. Bond (1976) ve Kagure (1979) ise baklanın milattan nce 100. Yılda Çin’de görüldüğünü, Amerikanın keşfinden sonra İspanyollar tarafından Amerika’ya götürüldüğünü belirtmişlerdir.
Dillingen (1956) Vicia faba L.’yi Vicia faba L. var. Minor (küçük daneli), Vicia faba L. var equia pers (orta daneli) ve Vicia faba L. var. Major (iri daneli) olarak üç grupta incelemiştir.
2. Morfolojik Özellikleri
2.1. Kök
2.2. Gövde
2.3. Yaprak
2.4. Çiçek
2.5. Meyve
2.1. Kök
Baklalarda kuvvetli bir kazık kök oluşur. Kazık kök 20-25 cm derinliğe indiğinde yan kökler oluşmaya başlar. Yan kökler üzerinde bol miktarda saçak kökler meydana gelir. Kazık kök 100-150 cm derinliğe kadar inebilir. Yan kökler de toprak koşullarına bağlı olarak ana kazık kök kadasr uzayabilir. Yan köklerin çevreye dağılması 80-100 cm’lik bir çap içinde olur. Kökler belirgin bir büyüklüğe ulaştığında kökler üzerinde nodozite bakterilerinin etkisiyle yumrular meydana gelir. Bakla bir dekar alanda 19-20 kg’a yakın saf azot biriktirebilir.
2.2. Gövde
Baklanın otsu bir gövdesi vardır. Gövde dört köşeli 1-2 cm kalınlığında ve içi boştur. Yere devrilmeden muntazam şekilde dikine büyüyen bir yapıya sahiptir. Çeşitlere göre gövdenin boyu değişir. Gövde boyu 60-80 cm'den başlar 1-2 m'’e kadar ulaşabilir. İri tohumlu çeşitler küçük tohumlu çeşitlere nazaran daha fazla boylanırlar. Genelde gövde düz ve çıplaktır. Bazı çeşitlerde hafif tüylülük vardır. Gövde boğum ve boğum aralarından meydana gelir. Boğum araları 28 cm uzunluktadır. Boğumlardan yapaklar çıkar. Füşük sıcaklık koşullarında gövdenin alt yapraklarının koltuklarından yan dallar oluşur. Bu yan dallar bazı çeşitlerde 2-12 hatta daha fazla sayıda meydana gelebilir. Bu olaya kardeşlenme adı verilir. Kardeşlenme çiçek ve meyve miktarını olumlu yönde etkileyerek verimi arttırır.
2.3. Yaprak
Baklada yapraklar gövde nodyumlarından akasya yaprağına benzeyen bileşik yapraklar şeklinde çıkarlar. Her boğumda bir bileşik yaprak bulunur. Bileşik yapraklar ana gövde üzerinde değişik sayıda yaprakların bir araya gelmesiyle oluşur. Bileşik yapraktaki yaprak sayısı alttan itibaren yukarıya doğru artar ve bileşik yaprakta 2 ile 6 arasında yaprak bulunur. Yaprak büyüklüğü ekolojik koşulalara ve çeşide göre farklılık gösterir. Yapraklar ortalama 5-9 cm uzunlukta 2-2.5 cm genişliktedir. Yapraklar beyzi veya uzun elips şeklind olup uçları sivri ve yaprak sapı üzerinde karşılıklı olarak dizilmiştir, üzerleri tüysüzdür. Renkleri koyu yeşilden başlar açık yeşile kadar değişir. Bazen mavi yeşil, gri yeşil renklerede rastlanır. Renk değişimi yaprağın üzerindeki mum tabakası ile yakından ilgilidir.
2.4. Çiçek
Baklada çiçekler yaprak koltuklarında meydana gelir ve salkım şeklindedir. Bir salkımda 2-12 arasında çiçek bulunabilir. Çiçekler kapalı çan şeklinde olup, 5 adet çanak yaprak çiçek sapından sonra alttan birleşmiş tüp şeklindedir, üst kısmında ise birbirinden ayrılarak kendini belli ederler. Çanak yapraklardan ön taraftaki üç tanesi büyük, sırt tarafındaki iki tanesi kısadır. Çanak yaprakların oluşturduğu tüp içinde beş adet taç yaprak bulunur. Bu taç yapraklardan en dışta yer alan yaprağa bayrak adı verilir. Orta kısımda bayrakçıktan daha kısa iki adet kanatçık adını alan taç yapraklar bulunur. Bunların içinde de 2 adet taç yaprağın birleşmesinden meydana gelen kayıkçık yer alır. Taç yaprakların rengi beyaz ve menekşe renginde, çanak yapraklar ise yeşil ve yer yer antosiyan içerir.
Erkek organlar 10 adet olup, kayıkçık içinde yer alır. Erkek organların 9 adedi birleşmiş bir tanesi serbesttir. Erkek organlar bir boru şeklinde olup içinden dişi organ çıkar. Yumurtalığın ucu sağa doğru eğri ve uç kısmı fırça gibi tüylüdür.
Baklalarda çiçek kapalı iken dişi ve erkek organlar döllenme olgunluğundadır. Bu bakımdan çiçek açılmadan önce döllenme olur ve daha sonra çiçek açılır. Bu nedenle baklalarda kendine döllenme hakimdir. Bazı koşullarda çeşitlere bağlı olarak yabancı döllenme %1-2’den başlayarak %60-70’e kadar çıkabilir. Yabancı döllenme böceklerle olur. Free (1966) bakla çiçeklerinde böcek aktivitesine bağlı olarak yabancı döllenme oranının %100’e kadar çıkabildiğini bildirmektedir. Baklada çiçekler öğleden sonra açılır. Döllenme olmamış ise çiçekleri ziyaret eden böcekler döllenmeye yardımcı olur. Bazı durumlarda böcek ziyareti olmadığı zaman tohum verimi büyük ölçüde düşer. Bu düşme oranının %22-72 arasında değiştiği bildirilmektedir.
2.5. Meyve
Bitki üzerindeki çiçekler döllendikten sonra baklalar (meyve) olgunlaşmaya başlar. Baklalar 4-35 cm uzunluğunda, dar veya geniş basık veya sarkık durumda gövde üzeirndeki yaprak koltuklarında asılı olarak bulunur. Bakla renkleri başlangıçta yeşildir. Daha sonra sararır, tohumların olgunluk dönemine doğru kaba dokulu koyu kahverengi veya siyeah bir hal alır. Başlangıçta baklada girinti ve çıkıntı bulunmaz ve meyve düzdür. Tohumlar olgunlaştıkça tohumların üzerini örten kabuk tohumların şekil ve iriliğine göre girintili çıkıntılı bir görünüm alır. Olgunlaşan ve kuru bakla için hasat olgunluğuna gelmiş baklalar çeşit özelliğine göre çatlar veya çatlamaz. Yaprak koltuklarında 2-12 arasında değişen çiçek oluşmasına karşı, olgunlaşan bakla sayısı 2-5 arasında değişir. Ekolojik koşullara ve çeşit özelliğine bağlı olarak bir bakladaki tohum sayısıda 1-7 arasında değişmektedir.
3. Tohum ve çimlenme özellikleri
Bakla tohumları şekil, renk ve büyüklükleri bakımından çeşitlere göre büyük farklılık gösterir. Çok küçük daneli olanların yanında çok iri olanlarada rastlanır. Tohumların renkleri esmerimtrak, yeşilimtırak ,sarımt renklerine göre bakla tohumları siyah beyaz olmak üzere iki kısma ayrılır. Tohumların renkleri konservecilikte önemlidir. Kuru halde iken esmerimtırak, yeşilimtırak ve sarımtırak renkli tohumlar yeşil halde konserve edilince koyu esmer renk alırlar. Bu nedenle konserve sanayinde tohumları beyazımtırak renkli olan çeşitler tercih edilir.
Çeşit özelliğine bağlı olarak 100 adet bakla tohumu ağırlığı 100-250 gr arasında değişir. Ortalama olarak bir kilogram tohumlukta 400-1000 adet bakla tohumu bulunur.
Tohumların çimlenme gücü %95’in üzerinde olmalıdır. Bakla tohumları normal koşullarda çimlenme özeliğini 4-5 yıl muhafaza eder. Tohumların çimlenebilmesi için optimum sıcaklık 20-25 °C dir. En düşük çimlenme sıcaklığı 3 °C, en yüksek 30 °C’dir. Bakla tohumları toprak sıcaklığı 8 °C’yi bulduğunda çimlenmeye başlar. Tohumların çimlenebilmesi için 10-12 gün yeterlidir.
4. Yetiştirilme istekleri
4.1. İklim isteği
4.2. Toprak isteği
4.1. İklim isteği
Vegetasyon süresi 120 200 gün gibi uzun olmasına karşın fazla sıcaklık istemez. Ilık iklim bitkisi olup börülce, fasulye ve bezelyeye nazaran soğuklara biraz daha fazla dayanabilmektedir. Bakla yağışlı ve rutubetli iklimleri sever. Vegetasyon dönemi boyunca düzenli ve yeterli miktarda yağış alan, yada sulanabilen yerlerde iyi yetişir. Taze bakla üretimi kış veya ilkbahar döneminde yapığından bu dönemde iklim koşullarının kurak veya soğuk olmaması gerekir. Bakla tohumlarının çimlenip bitkinin toprak yüzeyine çıktığı ilk dönemde –4 ve –6 °C sıcaklıklara dayanabilir. Sıcaklığın –10 °C ‘ye düşmesi bitkilerin ölümüne neden olur. Toprak sıcaklığının 9 °C hava sıcaklığının 10-14 °C arasında olması tohumların çimlenebilmeleri için uygun bir sıcaklıktır. Normalde bitki gelişmesi için 10-20°C arasında değişen bir sıcaklığın olması gerekir. Çimlenme zamanındaki fazla yağış ve kuraklık bakla verimini önemli ölçüde azaltır. Çimlenme dönemi boyunca ılık bir hava geçerse ürün miktarı artar. Deniz havası baklanın en iyi uyum sağlayabileceği havadır.
Bakla kısmen uzun gün bitkisidir. Kısa günde yeşil aksamı iyi gelişir. Generatif gelişme için günlük ışıklanma süresinin 12 saatin üzerine çıkması gerekir.
4.2. Toprak isteği
Bakla derin, geçirgen, organik maddece zengin su tutma kapasitesi yüksek tınlı killi topraklarda en iyi sonucu verir. Erkencilik düşünüldüğünde hafif kumlu topraklar yüksek verim düşünüldüğünde ise alüviyal ve kili- kumlu topraklar ile ıslah edilmiş turbiyer topraklar tercih edilir. Toprak nötr veya hafif alkali olduğu zaman en iyi verim elde edilir. PH 7-7.5 arasında olmalıdır. Asitli topraklarda baklanın büyümesi yavaşlar ve verimi çok düşük olur. Bu tip topraklarda nodozite bakterilerinin bitki köklerini ziyareti ve nodozite meydana getirme oranı çok düşük olur.
5. Yetiştirilme şekli
5.1. Toprak hazırlığı ve ekim
5.2. Çapalama
5.3. Sulama
5.4. Gübreleme
5.5. Tarımsal savaşım
5.1. Toprak hazırlığı ve ekim
Bakla kışlık ve yazlık olarak yetiştirilebilir. Kışlık ekimlerde anızdan sonra tarla sürülür ekime hazırlanır. Yazlık ekimde ise, anız bozumundan sonra toprak derince sürülür. İlkbaharda tohum ekiminden önce tekrar sürülerek ekime hazırlanır. Bakla derine ekildiği için toprak derin işlenmeli ve yabancı otlardan temizlenmiş olması gerekmektedir.
Toprak ekimi kışları uygun olan bölgelerde ekim ve kasım aylarında başlamak üzere ilkbahara kadar olan dönemde yapılabilir. Ülkemizde ilk turfanda için Akdeniz ve Ege bölgelerinde deniz iklimine yakın yetiştirme alanlarında tohum ekimi kışlık olarak ekim ayı rotalarından kasım ayı sonuna kadar yapılabilir. Orta Anadolu gibi kışları soğuk geçen bölgelerde tohum ekimi Mart-Nisan aylarında D. Anadolu gibi ilkbahar geç donlarının daha uzun devam ettiği bölgelerde ise mayıs ayından itibaren yapılmaktadır. Bu üretim şekline yazlık üretim denir.
Baklada tohum ekimi üç yollan olmaktadır. Serpme ekim hem birim alana fazla tohum atılması hem de bakım işlerinin zor olması nedeni ile tercih edilmemelidir. Bu sistemde birim alana hem fazla tohum ekilir, hem de çimlenme düzensiz olur. Ocak usulü ekim küçük işletmelerde yapılır. Sıra arsı ve sıra üzeri 30-50 cm aralıklarla açılan ocaklara 2-3 adet tohum atılır ve üzeri toprakla kapatılarak bastırılır.
Sıra usulü ekimde ise çeşidin gelişme ve dallanma kuvvetine sulama şekline ve çapa işlerinin elle veya makineli olarak yapılma durumuna göre yapılma durumuna göre sıralar arası 40-70 cm olacak şekilde mesafeler bırakılır. Bakla tohumları çimlenmeleri için fazla su istediği için ekim derinliğinin fazla olması gerekir. Ekim derinliği tohumun iriliği, ve toprak yapısına göre değişebilmektedir. İri tohumlu baklalarda ekim derinliği 7-8 cm küçük tohumlularda ise 5-6 cm olmalıdır. Ağır topraklara ekim derinliği 5-6 cm, hafif bünyeli topraklarda ise 8-10 cm sıra üzeri olmak üzere sıravari ekim şekli en uygun olmalıdır.
Ülkemizde uygulanan bir başka yetiştirme yönteminde ise pullukla açılan çizgilere pulluğun arkasından yürüyen bir işçi tohumları eşit aralıklarla bırakır ve pulluğun dönüşünde açılan çizgilere atılan tohumların üzeri kapatılır. Bu ekim şeklinde pulluğun fazla derin veya yüzeysel olarak çizileri açması ve tohumların değişik derinliklere düşmesi nedeniyle düzenli bir çimlenme meydana gelmemektedir.
Birim alana ekilecek tohum miktarı tohumların iriliğine, sıra arası ve üzerinde bırakılacak mesafeye ve ocağa atılacak tohum sayısına göre değişmektedir. Buna göre bir dekara atılacak tohum miktarı şöyledir;
Serpme ekim Sıraya ekim
Küçük daneli tohumlar 18-25 kg 14-20 kg
Orta daneli tohumlar 20-32 kg 18-25kg
Büyük daneli tohumlar 28-38 kg 22-30kg
Pratikte m2 ‘ de 12-18 adet bitki bulunması gerekir.
5.2. Çapalama
Bakla üretimi için hazırlanmış tavlı topraklara ekilen tohumlar 10-15 gün içinde çimlenerek toprak yüzeyine çıkarlar. Toprak yüzeyine çıkmış bitkilerin 8-10 cm boy alınca birinci çapa yapılır. Bu dönemde bitkilerin boğazı doldurulur. Çimlenmeden önce ikinci çapa yapılarak hem toprağın kabartılması ve kaymak tabakasının kırılması, hem de yabancı otlardan temizlenmesi sağlanır. Çimlenme döneminde çapa yapılmaz. Bu dönemde çimlenme yapılırsa çiçeklerde dökülme görülür. Bunun sonucu olarak verim düşer. Bakla yabancı otlara karşı selektif ot ilacı atılarak mücadele edilir.
5.3. Sulama
Baklanın gelişme döneminde hava kurak giderse çiçeklenmeden önce mutlaka sulama yapılmalıdır. Meyve bağladıktan sonra bitkinin ihtiyacına göre belirli aralıklarla sulama tekrarlanır. Özellikle ilkbahar üretiminde iyi bir ürün için düzenli ve devamlı sulama önemlidir.
5.4. Gübreleme
İlkbaharda tohum ekimi yapılacak ise, bir evvelki sonbaharda ekimden birkaç ay evvel dekara 2-3 ton iyi vasıflı yanmış çiftlik gübresi verilmelidir. Bakladan kaliteli ve yüksek verim elde etmek için başlangıçta bitki nodozitelerini oluşturuncaya kadar az bir azotlu gübrelemeye ihtiyaç vardır. Dekara 8-10 kg azotlu gübre yeterlidir. Fosforlu gübreler ise aynı zamanda topraktaki bakteriyel flora için gereklidir. Toprakta yeterli fosfor bulunursa bakteriler bakla köklerine geçer ve bitkinin gelişmesi hızlı olur. Fosfor eksikliği bakladaki protein sentezini yavaşlatır. Bakla üretiminde bir dekar alan için 10-15 kg fosfor yeterlidir.
Potasyum baklada nodül oluşması ve azot tespiti için gereklidir. Potasyumun yüksek dozda verilmesi ise verimi ve kaliteyi düşürür. Bir dekar alan için 10-20 kg potasyum yeterlidir.
5.5. Tarımsal savaşım
Hastalık ve zararlılar bakla üretimini önemli ölçüde etkiler. Baklada zarar yapan hastalıkların başında antraknoz, pas hastalığı ve kök boğazı çürüklüğü ile bakla mozaik virüsü gelmektedir. Bu hastalıklara karşı mücadele zamanında ve düzenli olarak yapılmalıdır.
Bakla zararlıların başında ise yaprak bitleri ile burukus’lar gelir. Bu zararlılara karşı da zamanında ve düzenli bir mücadele sürdürülmelidir.
Baklanın önemli düşmanları arasında orobanş ve küsküt yer alır. Orobanş yapraksız çiçekli parazit bir bitkidir. Yapraksız olduğu için kendi kendini beslenemez. Sağlam gövdesi ve çiçekleri vardır. Orobanş tohumları toprakta çimlendiğinde emici köklerini çimlenen baklanın köklerine tespit ederek ihtiyacı olan besin maddesini asalak olarak bakladan temin eder. Baklanın ölümüne kadar hayatını baklada devam ettirir. Bitkiyi zayıf düşürür önemli verim kaybına yol açar. En etkili mücadele orobanşların tohum oluşturmadan sökülüp yakılmasıdır.
6. Olgunluk, Hasat ve Depolama
Baklalarda hasat zamanı taze bakla, taze iç bakla ve kuru dane olarak değerlendirilme şekline göre değişir. Taze bakla için hasat meyveler çeşidin normal iriliğinin 1/3 veya en fazla ½ sine aldıklarında olmak üzere kademeli olarak elle yapılır. Turfanda olarak hasat edilen baklaların boylarının 5-7 cm olması yeterlidir. Bu dönemde hasat edilen baklaların ağırlıklarının az olmasına karşın fiyat oldukça yüksektir. Fiyatın düşmesine bağlı olarak hasat edilen baklaların iriliği de artar. Zaman geçtikçe baklaların içerisindeki daneler sertleşir ve bakla kabukları da sertleşerek taze olarak değerlendirilme özelliğini kaybederler. Bu tip baklalar daha sonra taze iç bakla olarak değerlendirilir. Taze bakla hasadında baklaların toplanması gelişi güzel çekip koparmak suretiyle yapılmamalıdır. Bakla hasat edilirken çok nazik yapıda olan dalı da kolaylıkla kopabilir. Bunun için hasat edilecek baklaları elle tutup aşağıya doğru hafifçe sıyırarak gövdeden ayırmalıdır. Aksi taktirde birbirine uzunca müddet temas den baklalar süratle siyahlaşır ve Pazar değerini kaybeder.
Taze bakla olarak değerlendirmede, baklalar biraz daha geç hasat edilerek içlerindeki tohumların gelişmesi sağlanır, ancak hasat, tohumların sertleşmesine meydan verilmeden yapılmalıdır.
Bakla taze olarak tüketildiğinden saklanması ve depolanması söz konusu değildir. Ürün miktarının fazla olduğu pazarda birikim meydana gelir. Bu durumda fiyat düşmeleri meydana gelir. Ürün miktarının fazla olduğu yıllarda baklalar daha geç hasat edilerek taze iç bakla ve kuru dane olarak değerlendirilir.
7. Verim
Ekim zamanı, çeşit üretimi, hasat zamanı ve değerlendirme şekline bağlı olarakj bir dekar alandan elde edilecek ürün miktarı değişir. Bir dekar alandan taze bakla olarak 1000-1500 kg. taze iç bakla olarak 700-900 kg bakla hasat edilir. Kuru dane olarak ise dekardan 150-300 kg dane hasat edilebilir.
8. Tohum Üretimi
Baklalarda tohum üretimi, piyasa için taze bakla üretiminden farklı değildir. Toprak hazırlığı ekim ve bakım işleri tamamen pazara yönelik taze üretimde olduğu gibidir.
Tohum üretiminde, hasat olgunluğuna gelmiş baklalar kolayca çatlamalarından dolayı dane kaybını engellemek amacıyla yaprakların döküldüğü, gövde üzerindeki ilk meyvelerin kararıp,üst meyvelerinde sararmaya başladığı dönemde hasat edilirler. Bakla bitkileri elle veya orakla hasat edilirler. Hasat edilen baklalar demetler halinde tarlaya kurumaya bırakılır. Kuruyan baklalar hasat yerinde harmanlanır. Kuruyan danelerin çatlamaması için dikkat edilmelidir. Harmandan sonra bakla daneleri temizlenip ve boylanıp çuvallarda saklanır. Dekardan 150-300 dane bakla hasat edilir. Hasattan elde edilen saman değerli bir hayvan yemidir.
ALT BAŞLIKLAR
Çeşitleri