Sitemize Hoş Geldiniz ------Sitemizdeki Konu Sayısı 1400'ün üzerine çıkmıştır Bir çok deney ve araştırma konularımız sizin ilginizi çekebilir SİTEDE ARAMA YAPMAK İÇİN YANDAKİ ARAMA KUTUSUNU KULLANIN Aşağıdaki kayan resim menüsüne de İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK konuları ekleyeceğim

Lahana (cabbage)

0 yorum



1. Ekonomik Önemi, Anavatanı ve Yayılma Alanları
Lahana grubu sebzeleri Avrupa ülkelerinde yık boyunca, ülkemizde ise yılın bir iki ayı hariç bütün yıl boyunca pazarlanmakta ve değişik şekillerde sebze olarak tüketilmektedir. Yaprak lahanalar: Brassica olerancea L. Var. Acephala baş lahanalar; Brassica olerancea L. Var. Capitata kırmızı lahanalar; Brassica olerancea L. Var. Rubra, Savoy lahanası iese Brassica olerancea L. Var. Sabuuna olarak adlandırılmaktadır. (Şekil 13 a. Savoy lahanası b. Konik lahana, c. Beyazbaş lahana, d. Kırmızı lahana)

Ülkemizde lahanaların birçok değerlendirilme şekli olup, çiğ olarak tüketildiği gibi; salatası; kapuskası; etli, ve zeytinyağlı sarması ve turşusu yapılmaktadır.

Lahana grubu sebzelerin toplam ekim alanı yaklaşık 20 bin hektar üretim miktarı ise yıllara göre değişmekte olup 675-700.000 ton civarındadır. Bu üretimin yaklaşık 100.000 tonu yaprak lahana olup tamamına yakını Karadeniz bölgesinde üretilmektedir. Karadeniz bölgesi dışındaki bölgelerimizde, bölgenin değerlendirme şekillerine uygun lahana çeşitleri üretilerek tüketilmektedir.

Kırmızı baş lahananın üretimi batı ve güney bölgelerimizde yapılmaktadır. Bu lahanalar o yörenin değerlendirme alışkanlıklarına göre toprağa gömülerek saklanmakta ve daha sonra sebze olarak tüketilmektedir. Marmara bölgemizde üretilenler sarmalık, kapuskalık ve turşuluk çeşitlerdir. Batı bölgelerimizde üretilen lahanalar genellikle sarmalık çeşitler olup bunlar yaprakları ince, başları yumuşak ve yaprak damarları belirsiz olan beyaz baş lahanalardır.

Lahananın anavatanı olarak Kuzey Avrupa ülkeleri ve Baltık denizi kıyıları kabul edilmektedir. Lahana denize yakın, rutubetli olan tüm Avrupa kıyılarında geniş bir yayılma alanı bulmuştur. Fransa’nın Atlantik kıyıları, İrlanda ve İngiltere’nin güney kıyılarında yabani olarak yetişen lahana formları bulunmaktadır.

Brassica olerancea L. Var. Silvertis Dillingen’e (1956) göre lahananın yabanisi olarak kabul edilmektedir. Dillingen bu yabani formdan önce yaprak lahana Brassica olerancea L. Var. Acephala’nın ortaya çıktığını, daha sonra bu yaprak lahanadan dört alt varyetenin geliştiğini belirtmektedir. Çiçek yaprak ve gövdenin değişimi sonucu üç farklı grup oluşmuştur. Çiçek sapı ve çiçek değişimi ile brokkoli ve karnabahar, büyümenin kısıtlanması, tepe ve yan tomurcukların değişimi ile brüksel lahanası, baş ve yaprak lahanalar, gövdenin değişimi ile de alabaş’ın oluştuğu ileri sürülmektedir.

Rus araştırıcı Zhukowsky ise lahananın anavatanının Anadolu’nun Van yöresi olduğunu ve dünyanın en büyük lahanalının burada yetiştirildiğini bildirmektedir.



2. Morfolojik Özellikleri
2.1. Kök
2.2. Gövde
2.3. Yaprak
2.4. Çiçek
2.5. Meyve

2.1. Kök


Lahanalar oldukça derine giden kazık köklerin dışında bol miktarda saçak kök meydana getirirler. Kazık kök etli, kalın ve koniktir. Doğrudan tohum ekimi ile yapılan yetiştiricilikte tek bir kazık kök buna bağlı saçak kökler oluşur. Saçak kökler üzerinde bol miktarda kılcal kökler bulunur. Lahanalarda toprakla temas halinde bulunan gövde kısmından nadiren saçak kökler meydana gelebilir. Fidelerin dikimi ile yapılan yetiştiricilikle ana kazık kök fonksiyonunu kaybeder ve çatallanmış birkaç kazık kök toprak yüzeyine yakın ve bitkinin büyümesine bağlı olarak toprak üstü kısımlarının izdüşümü kadar bir alana yayılır. Doğrudan tohum ekimi yapıldığında toprak koşulları uygun ise lahananın kazık kökü 70-80 cm’lik bir derinliğe kadar inebilir.

2.2. Gövde


Lahanalarda gövdenin uzunluğu ve kalınlığı çeşitlere göre değişir. Yaprak ve baş lahanalarda kalın ve kısa bir gövde bulunmaktadır. Lahananın yaprakları gövdeye kısa ve uzun saplarla bağlanırlar. İlk oluşan yapraklar döküldüklerinde gövde üzerinde iz bırakırlar. Lahanalarda önceleri otsu yapıda olan gövde daha sonra öz kısmı yumuşak, dış kısmı selülozik yapıda sert ve dayanıklı bir dokuya dönüşmektedir. Lahanalarda gövde kalınlığı ortalama olarak 5-10 cm, gövde uzunluğu ise 30-50 cm arasında değişmektedir.

2.3. Yaprak


Lahana yaprakları şekil, renk, büyüklük, etlilik, düz veya kıvırcık oluşları bakımından çeşitlere göre farklılıklar gösterir. Yaprak şekilleri yassı yuvarlak, uzun, yuvarlak, oval, ters yumurta, topaç ve kalp şeklindedir. Başlangıçta yapraklar yanlara doğru açılır, daha sonra iç içe katlanarak baş şekline döner. Başın şekli yaprak şekillerine uymaktadır. Lahanalar oval, konik ve basık başlı lahanalar olarak gruplandırılırlar. Yaprakların genişliği 10-15 cm ile 60-70 cm arasında değişir. Yaprakların büyüklüğüne göre başlarının çapı 20-30 cm’den 60-70 cm’e kadar çıkabilir. Yaprakların renkleri beyazımtırak-yeşil, mavimsi koyu yeşilden koyu kırmızıya kadar değişir. Ayrıca yaprakların üzeri koyu bir mum tabakasıyla kaplıdır. Yaprak üzerinde su damlası düştüğünde uniform olarak kalmayıp, yağlı bir zemin üzerine düşmüş gibi yaprak yüzeyinde damlalar haline görülür ve yaprakların izdüşümüne düşen yağış kök çevresine toplanır.

2.4. Çiçek


Lahanalarda çiçeklenme 2. Yılda meydana gelir. Yaprak koltuklarından çıkan çiçek sürgünleri üzerinde çiçek salkımları oluşur. Düşük sıcaklıklarda gelişen bitkiler sıcaklığın 15 °C’nin üzerine çıkması ile generatif faza geçerler. Hava koşulları uygun değilse bitkiler çiçeklenmez ve dinlenmeye geçerler. Hava koşulları uygun değilse bitkiler çiçeklenmez ve dinlenmeye gire. Çiçeklenmeye başlayan bitkiler üzerinde çiçek sürgünlerinin boyları 1-2 m arasında değişmektedir. Çiçekler çiçek sürgünlerine yapraksız ve almaşık olarak bağlanarak bir salkım oluştururlar. Bitki üzerinde önce ana çiçek sürgünü üzerindeki çiçekler açar. Daha sonra yan sürgünlerde çiçekleneme görülür. Bir çiçek sürgünü üzerinde çiçeklenme en alttaki çiçekten yukarı doğru olmaktadır. Altta açan çiçekler bakla oluşturduğunda, üstteki çiçekler henüz tomurcuk devresindedir. Çiçeklenmenin sonuna doğru çoğunlukla uç kısımdaki çiçekler gelişemez. Gelişip açsalar bile içinde tohum bulunan meyve oluşturmazlar. Lahanalarda çiçeklenme süresi iklim şartlarına göre 20-60 gün arasında değişmektedir.

Lahana grubu sebzelerde çiçek erselik yapıda olup 4 çanak, 4 taç yaprak, 6 erkek organ ve 2 karpelli bir dişi organdan oluşur. Çanak yapraklar yeşil, taç yapraklar açık sarı veya parlak sarı renktedir. Çanak ve taç yaprakların üst kısımları genişlemiş, alt kısımları daralmış ve sap meydana gelmiştir.

Erkek organlar yumurtalık ile taç yapraklar arasındadır. İki tanesi taç yaprakların önünde kısa, 4 tanesi iç tarafta ve daha uzun olarak bulunur. Dişiciğin ucunda düğmeye benzeyen bir tepecik vardır. Başlangıçta içeriye doğru bakan polen keseleri açılmaya başlayınca dışarıya doğru döner ve polen tozları dışarıya doğru dökülür. Bu nedenle lahanalarda yabancı döllenme hakimdir. Lahanalarda çoğunlukla protogeni görülür. Yani dişi organlar erkek organlardan daha önce olgunlaşırlar.

2.5. Meyve


Lahanalarda döllenmeden sonra çiçekler üzerinde bulunan çanak ve taç yapraklar dökülür ve dişi organ büyümeye devam eder, meyve bakla şeklini alır. Başlangıçta yeşil olan baklalar olgunlaşma ilerledikçe önce sararır ve daha sonra kahverengiye dönüşür. Bu bakla tipine Sliqua meyve adı verilmektedir.

Meyvelerin şekli ve büyüklüğü ekolojik koşullardan etkilenmektedir. Uygun ekolojik koşullarda yetiştirilen lahanaların meyveleri düz ve 2-5 mm kalınlığında, 30-80 mm uzunluğundadır.



3. Tohum ve çimlenme özellikleri
Meyve iki gözlü olup ortadan bir zarla ayrılmıştır. Tohumlar iki gözlü meyve içinde bulunmaktadır. Çiçeklenmeden 20-25 gün sonra bakla (meyve) içindeki tohumlar belirginleşir. Bir baklada 1-30 arasında tohum bulunur. Tohumlar olgunlaşınca gövde üzerindeki baklalar aşağıdan yukarıya doğru açılır. Hasatta gecikilirse tohumlar yere dökülür. Tohumlar yuvarlak veya hafif yumurta şeklindedir. Olgunlaşmış tohumlarda renk kahverengi, mor, kırmızı ve bunların tonlarıdır. Olgunlaşmamış tohumlarda ise renk açık sarı ve kahverengidir. Bir gramda bulunan tohum sayısı 280-350 adettir.

Lahana tohumlarının çimlenme gücü %85-95’dir. Tohumlar çimlenme güçlerini normal koşullarda 4-6 yıl muhafaza eder. Çimlenme sıcaklığı 10-30 °C olup, optimum çimlenme sıcaklığı 20-25 °C’dir. Düşük toprak sıcaklığı ve fazla nem çimlenmeyi geciktirir. Normal koşullarda tohumlar 3-4 günde çimlenirler.



4. Yetiştirilme İstekleri
4.1. İklim İsteği
4.2. Toprak isteği

Lahana bitkisi iklim istekleri yönünden seçici değildir. Ancak kışlık sebzeler içinde yer alan lahananın anavatanı incelendiğinde ılıman bölgelerde de geniş bir yayaılma alanı bulduğu anlaşılmaktadır.

4.1. İklim İsteği


Lahana yetiştiriciliğinde sıcaklığın büyük önemi vardır. Özellikle çiçeklenme döneminde sıcaklık çok önemlidir. Yüksek sıcaklıklar sebze olarak değerlendirilen yaprakların kalitesini bozar. Gevrek yaprak yerine sert, sarmaya uygun olmayan yaprakların kalitesini bozar. Gevrek yaprak yerine sert, sarmaya uygun olmayan yapraklar meydana gelir. Bu nedenle sıcak yerlerde ve dönemlerde lahana yetiştiriciliği yapılmamalıdır. Sıcaklık kuraklık ile birleşince baş meydana getirme olayı olumsuz yönde etkilenir. Küçük baş oluşturulabilmesi için en uygun sıcaklığın 15-20 °C arasında olması istenir. Yaz ayları sonunda ve sonbahar yetiştiriciliğinde sıcaklığın düşmesi kaliteli baş oluşumuna yardımcı olmaktadır.

Lahanalar çiçeklenebilmeleri için düşük sıcaklığa (10 °C altında) gereksinim duyarlar. Düşük sıcaklık istekleri karşılanmadığında bitkiler sürekli vegatatif devrede kalırlar. Bu bitkiler sürgün verir baş bağlar ve bu durum böylece devam eder. Bu konuda yapılan çalışmalarda sıcaklığın 15 °C’nin üzerinde seyrettiği durumlarda bitkilerin çiçeğe kalkmadığı tespit edilmiştir. Sıcaklık 10 °C civarında ise bitkiler 5-7 hafta sonra generatif döneme geçmekle ve çiçeklenmektedir. Sıcaklık 7°C civarında ise bu süre kısalmakta ve bitkiler 4 hafta içinde çiçeklenmektedirler.

Lahanaların ışık istekleriyle ilgili çok az sayıda araştırma bulunmaktadır. Lahanaların fazla ışıktan hoşlandığı, ışık miktarının az olduğu ağaç altlarında ve gölgeli yerlerde yetiştirilen lahanaların gelişme ve büyüme özelliklerinin yavaşladığı ve verimin düştüğü bilinmektedir. Nitekim yerli lahana çeşitlerinin uzun güne duyarlı olduğu bildirilmektedir. Ülkemizde yetiştirilen yerli lahanalar 2. Yılda çiçeklenirken, bu çeşitlerin Leningrad ve Mish bölgesinde aynı yıl içinde çiçeklendikleri görülmüştür. Bu bölgelerde ışıklandırma süresi ülkemiz koşullarından daha uzundur.

Lahanalar yağıştan zarar görmez, aksine daha iyi gelişirler. Lahana hava nemi yüksek deniz ve göl kenarları ile yüksek nemli yaylalarda çok iyi gelişmektedir. Dolu şeklinde yağışlar lahana bitkisinin yapraklarında zarar vermektedir. Bunun dışındaki yağış lahananın gelişme ve büyümesinin yanında kalite özellikleri üzerine de olumlu etki yapmaktadır. Yağışsız, çok kurak ve rutubetsiz yörelerde yetiştirilen lahanaların verimi ve kalitesi düşmektedir. Böyle duurumlarda sebze olarak değerlendirilen yapraklar sert, acı ve lezzetsiz olmaktadır.

Lahana bitkilerini rüzgar olumsuz yönde etkilemektedir. Rüzgar yapraklardan su kaybına ve bitkilerin devrilip toprakla temas etmesine neden olur. Su kaybı, yenen yaprakların kalitesini bozmaktadır. Devrilen bitkilerde ise ya gelişme yavaşlamakta, tada toprağa değen yapraklar çürümektedir.

4.2. Toprak isteği


Lahanalar toprak istekleri bakımından seçici değildir. Ancak toprağın su tutma kapasitesi iyi olmalıdır. Ağır topraklarda yetiştirilirse yüksek verim, buna karşılık hafif topraklarda yetiştiricilik yapılırsa daha az ve erkenci verim elde edilir. Sonbahar ve kış yetiştiriciliği için drenajı iyi olan topraklar seçilmelidir.

Lahana bitkileri için potimum pH 6-6.5 arasında olmalıdır. Asidik topraklarda gelişme iyi olmaz. Lahana tuza dayanıklı bir bitki olarak bilinmektedir.

Lahana bitkileri üst üste aynı toprakta yetiştirilmemelidir. Mutlaka bir başka familya sebzeleri ile münavebe edilmelidir. Aksi taktirde toprak yorgunluğu nedeniyle gelişme ve büyüme istenilen düzeyde olmaz.



5. Yetiştirme Şekli
5.1. Toprak hazırlığı, ekim ve dikim
5.2. Çapalama
5.3. Sulama
5.4. Gübreleme
5.5. Tarımsal savaşım

5.1. Toprak hazırlığı, ekim ve dikim


Lahana grubu sebzeler ekolojik koşullar uygun ise direk tohumları tarlaya ekilerek üretilebilirler. Ancak ülkemiz koşullarında lahanalar fide ile üretilmektedir. Ancak ülkemiz koşullarında lahanalar filde ile üretilmektedir. Fide yetiştiriciliği yastık ve tavalarda yapılır. Fidelerin yetiştirileceği fidelikte yanmış çiftlik gübresi toprak işleme ile tohum ekiminden en az bir ay önce verilmelidir. Fide üretimi amacıyla tohum ekimi, batı ve güney bölgelerimizde temmuz-ağustos ayları başında fide yetiştirme tavalarına, diğer bölgelerimzide ise mart sonu nisan başında soğuk yastıklarda yapılmalıdır. Fideliklere tohum ekimi serpme veya sıravari olarak yapılmalıdır. Fidelikler temiz olmalı, hastalık zararlı ve yabancı ot tohumları bulunmamalıdır. Hazırlanan fide yetiştirme tavalarına veya yastıklara ekilen tohumların üzerine 1 cm’yi geçmeyecek şekilde kapak atılır. Kapak materyalinde hastalık, zararlı ot tohumları çok kısa sürede çimlenir. Tohum ekiminden 3-5 gün sonra genç bitkiler toprak yüzeyine çıkar. Lahana fideleri tohum ekiminden yaklaşık bir ay sonra dikim büyüklüğüne ulaşırlar.

Tohum ekiminin sıravari olarak yapılması fide döneminde kültürel işlemlerin dha kolay ve sağlıklı yapılmasına yardımcı olur. Serpme usulü ile yapılan tohum ekiminde kültürel işlemler zorlaşmakta, yabancı ot temizliği ve boğaz doldurma gübü kültürel işlemler istenildiği gibi yapılamamaktadır. Fideliklerde 1 m2 ‘lik alandan 600-700 fide alınacak şekilde m2’ye 2-3 gram tohum ekilmelidir. Sık tohum ekilmesi (birim alanda bulunan bitki sayısının artması) ile uzun boylu ve cılız fideler, seyrek ekilmesi ile eğri gövdeli yana doğru yatmış kalitesiz fideler elde edilir.

Bir dekar alan için tohumun iriliği, dikim sıklığı ve çeşide bağlı olarak 8-12 gr arasında lahana tohumu kullanılır, bunun için 4-5 m2’lik fide yetiştirme alanı yeterlidir.

Sıravari ekimde tohumlar 10 cm sıra arası, 2 cm sıra üzeri olacak işkilde ekilmelidir. Tohum ekiminden sonra fidelikler süzgeçle veya mini yağmurlama başlıkları ile sulanmalıdır. Salma şeklinde yüzeyden yapılan sulamalarda tohumlar ya toprak yüzeyine çıkmakta yada daha derinde kalmakta, böylece çimlenme düzensizlikleri ortaya çıkmaktadır.

Batı ve güney bölgelerimizde fide yetiştirme tavalarına ekilen lahana tohumlarının üzeri bitkiler toprak yüzeyine çıkmaya başlayıncaya kadar 3-5 gün süre ile gazete, bez ve benzeri materyalle gölgelenir. Bu dönemde bu bölgelerimiz çok sıcak olduğu için toprakta bulunan rutubet çabuk kaybolmaktadır. Fidelerin üzeri örtülmezse tohumların çimlenme yüzdesi düşmektedir. Tohumların çimlenmesinden sonra fideler dikkatli bir şekilde salma şeklinde sulanabilirler. Tavalara verilecek kuvvetli su girişleri fidelerin kök bölgesindeki toprağın uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle fide yetiştirme tavalarına başlangıçta tohumlar toprak yüzeyine çıkıncaya kadar salma sulama yapılmalıdır. Fidelerde zarara yol açan yaprak bitleri ve kokulu böcekler ile çok iyi mücadele edilmelidir. Kokulu böcekler yapaklara ve büyüme ucuna zarar verirler. Yaprak bitlerinin fide ile tarlaya taşınması kesinlikle önlenmelidir. Büyüme ucuna yerleşen yaprak bitlerinin uzaklaştırılması çok zordur. Böyle bitkiler gelişerek baş meydana getiremez.

Lahana fideleri 30-35 gün içinde 3-4 yaprak oluşturur. 15-20 cm boy kazanır ve gövdeleri kurşun kalemi kalınlığına ulaşır ve dikim büyüklüğüne gelirler. Bu fideler fazla gecikmeden esas yerlerine dikilmelidir.

Lahana grubu sebzeleri batı ve güney bölgelerimizde karpuz, arpa buğday ve ilk ürün mısırdan sonra 2. Ürün olarak yetiştirilebilir. Bu ürünlerden sonra tarla işlenir. Lahana bitkisinin kökleri derine doğru gittiğinden toprak 20-25 cm derinlikte sürülür. İkinci sürümle birlikte toprağa verilecek olan çiftlik gübresi verilir. Sürümden sonra toprak dikim için hazır hale getirilir.

Fidelerin dikileceği tarlada sıra arası yetiştirilecek çeşide bağlı olmak üzere 70-100 cm olacak şekilde, 20-39 cm derinlikte masuralar açılır. Masuraların boyu dikim yapılacak yetiştirme yerlerinin meyil durumuna göre ayarlanır. Ayrıca arazinin meyil durumuna göre masuraların yönü de düzenlenmelidir.

Dikim büyüklüğüne gelmiş olan fideler hava koşullarına bağlı olarak sökümün kolay olması için dikimden 1 veya 2 gün önce mutlaka sulanmalıdır. Fide dikimi 3 farklı şekilde yapılır.

Kuruya Dikim: Dikim büyüklüğüne gelmiş fideler 70-100 cm ara ile açılan masuraların boyun noktasına, sıra üzeri 40-70 cm mesafelerle plantuvar, çepin ve çapa yardımıyla kuruya dikilirler, daha sonra masuralara su verilir. Bu şekilde yapılan dikimlerde arazinin meyili az olmalıdır. Bu dikim şeklinde fideler masuraların boyun noktalarına büyüme uçları su seviyesinden yukarıda kalacak şekilde dikilmelidir. Aksi taktirde sulama sırasında bazı fidelerin büyüme uçları su altında kalabilir ve bitkiler zarar görür. Dikim masuraların tepe noktasına yakın olarak yapılırsa bitkiler yeterli su alamaz, zayıf gelişirler yada ölürler.

Yetiştirme yerlerine dikilen fideler 1-4 gün süre ile baygın kalır ve daha sonra yeniden büyüme ve gelişmelerine devam ederler.

Dikimden birkaç gün sonra toprak çatlamalarını önlemek için fidelerin bulunduğu masuralara su verilmelidir. Bu dönemde yabancı ot ilaçları kullanılarak yetiştirilme yerlerinin otlanması önlenir.

Toprak yapısı ve otlanma durumuna göre bir veya iki kez,, yada her sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak üzere çapa yapılır. Lahana grubundaki sebzeler suyu sevdiğinden sulama aksatılmadan süzenli olarak belli aralıklarla yapılmalıdır.

Elle Çamura Dikim : Masuralara su verilir ve su çekilmeden fidelerin büyüme uçları su seviyesinden yukarıda kalacak şekilde elle çamura dikim yapılır. Bu şekilde yapılan dikimlerde bitkilerin büyüme uçları su seviyesinden etkilenmediği için büyüme uçları zarar görmez ayrıca su seviyesine dikildikleri için yeterli su alır ve gelişme ve büyümeleri daha iyi olur. Dikimden birkaç gün sonra toprak çatlamadan fidelerin bulunduğu masuralara tekrar su verilmelidir.

5.2. Çapalama


Toprak yapısı ve otlanma durumuna göre bir veya iki kez, yada her sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak üzere çapa yapılır. Ayrıca herbisitler (yabancı ot ilaçları) kullanılarak yetiştirilme yerlerinin otlanması önlenir. Yetiştirilme yerlerine dikilen lahana bitkilerinin gelişme ve büyümesi istenilen düzeyde değil ise bitkiler çapa yapılacak büyüklüğe gelinceye kadar sulama yapılır. Çapa büyüklüğüne ulaşan bitkilerde çapalama işlemi, bitkinin saçak köklerinin toprak yüzeyine yakın gelişmesi nedeniyle yüzeysel olarak yapılmalıdır. Bu çapa işleinden sonra bitkiler hızlı bir şekilde gelişmeye başlarlar. Bitkilerin gelişme durumuna göre düzenli olarak sulama yapılmalıdır. Lahana yaprakları 30-35 cm’lik bir çap kazanınca ikinci bir çapa yapılır ve bu çapadan sonra bitkilerin yaprak izdüşümüne, köke çok yakın olmayacak şekilde daha önce ayrılan azotlu gübre uygulanır.

5.3. Sulama


Fide dikiminden sonraki ilk sulama bitki kökü çevresinde çatlak meydana gelmeye başladığında yapılır. Genellikle bu ilk sulamadan sonra bitkilerin gelişmesi izlenir. Toprak yapısı, çevre koşulları ve bitkilerin gelişme durumları dikkate alınarak düzenli sulama yapılmalıdır. Diğer yaprakları yenen sebzeler gibi lahanada suyu seven bir bitkidir. Yeterli miktarda sulanmayan bitkilerin gelişimi iyi olmamakta, verim ve kalite düşmektedir. Bu nedenle sulama aksatılmadan düzenli olarak belli aralıklarla yapılmalıdır.

5.4. Gübreleme


Çiftlik gübresi ile gübreleme imkanı yoksa dekara en az 15-16 kg N, büyük başlı çeşitlerde 18 kg N, 8-10 kg P2O5 toprak yapısına bağlı olarak 12-16 kg K2O verilmelidir. Azotun yarısı ikinci sürümde (NH4)2SO4 şeklinde, diğer yarısıda son çapada bitkilerin yaprak izdüşümüne NO3 formunda verilmelidir.

5.5. Tarımsal savaşım


Lahanaların fide gelişme dönemlerinde hastalık ve zararlılara karşı mücadele iyi yapılmalıdır. Özellikle yaprak bitleri ve lahana kelebeğine karşı çok dikkatli olunmalıdır. Özellikle yaprak bitleri ve lahana kelebeğine karşı çok dikkatli olunmalıdır. Başlangıçta mücadele edilmezde lahana kelebeği lahananın yapraklarını pazarlanamaz hale getirir. Yaprak bitleri ise bitkinin büyüme ucuna yerleşerek baş yapmasını engeller. Lahanalar hastalıklar yönünden önemli bir sorun yaratmazlar.



6. Olgunluk, Hasat ve Depolama
Lahanalarda iyi bir yetiştiricilik yapılmışsa genellikle hasat bir defada yapılır. Ayrıca lahanalarda hasadı çeşidin iriliği, erkenciliği, yetiştirme ve bakım şartları ile pazar şartları etkiler. Ülkemizde yetiştirilen çeşitler yavaş ve kademeli olarak gelişir ve dikimden 3-6 ay sonra hasada gelirler. Ülkemizde lahanaların hasadına genellikle eylül-ekim aylarından itibaren başlanır. Soğuk bölgelerde lahanaların hasadı Kasım sonuna kadar mutlaka yapılmalıdır. Ilık ve don tehlikesi bulunmayan bölgelerde bitkiler tarlada bırakılarak pazarın talep durumuna göre istenilen dönemde hasat edilerek pazarlanırlar.

Lahanaların hasadı elle yapılır. Hasat olgunluğuna gelmiş lahanalar (şekil 14) toprak seviyesinden keskin bir bıçak veya satırla keserek hasat edilir. Kesilen başların dış tarafındaki bozuk yapraklar temizlenir. Pazar durumuna göre dış yaprakların temizlenmiş lahanalar satışa sunulur yada bozuk yaprakları temizlenmiş lahanalar soğuk hava depolarında muhafaza edilerek kademeli olarak pazarlanırlar. Lahanalar soğuk hava depolarında 4-6 ay saklanabilirler Normal saklama sıcaklığı 1-2 °C olup depo nisbi neminin %90-95 olması istenir.

Hasat edilen lahana başları renk ve şekil bakımından bir örnek ve sağlam olmalı, çatlak olmamalı, hastalık ve zararlı bulunmamalı ve değerlendirilecek yapraklar donmuş olmamalıdır.

Lahanalar genellikle ağırlıklarına göre boylara ayrılır 0.5-1.5 kg olanlar küçük boy, 1.5-3 kg olanlar orta boy, 3 kg’dan büyük olanlar büyük boy olarak gruplandırılır. Endüstride kullanılan lahanalarda sınıflama yapılmaz.



7. Verim
Lahanalarda verim çeşidin iriliğine, yetiştirme mesafelerine ve bakım şartlarına göre değişmektedir. Bir dekardan 2-8 ton arasında lahana hasat edilebilir. Ortalama olarak bir dekar alanda 2000 civarında lahana bitkisi bulunur. Baş iriliği birim alından alınan verimi en çok etkileyen faktördür.



8. Tohum Üretimi
Lahanalarda tohum üretimi ticari amaçla yapılıyorsa lahana parseli içindeki çeşidi temsil etmeyen bitkiler sökülüp alınarak veya özel amaçlı üretim yapılıyorsa tarla içindeki en iyi bitkilerden ihtiyaca yetecek kadar bitkilerin sökülerek başka yere dikilmesi şeklinde yapılır. Ayrıca başları hasat edilmiş olan lahana köklerinden meydana gelen sürgünlerin çiçek ve tohum oluşturması ile de tohum elde edilebilir. Bu metodda zaman zaman uygulanan bir üretim yöntemindir. Kışı soğuk ve sonlu geçen bölgelerde tohumluk bitkiler Eylül ayı sonunda sökülerek kum içine katlanırlar ve ilkbaharda don tehlikesi ortadan kalkınca tohumluk parseline 100x50-60 cm aralıklarla derince dikilirler.

Lahanalarda çiçek sürgünleri çok sayıdaki yapraklardan oluşan başı delerek dışarı çıkmasını kolaylaştırmak için lahana başlarında kesme işlemleri yapılır. Başın üst kısmını oluşturan yapraklar büyüme konisi zarar görmeyecek şekilde yere paralele olarak, yada piramit oluşturacak şekilde kesilir. Bir başka uygulama şeklinde ise lahana başlarının üst kısmı büyüme konisine zarar vermeden haç şeklinde kesilir.

Bu işlemlerden sonra bitkiler hızla sürgünleri ve çiçek demetlerini oluştururlar. Bu demetler üzerindeki çiçekler aşağıdan yukarıya doğru açarlar, döllenirler ve 7-8 cm büyüklüğündeki baklaları oluştururlar. Tohumlar olgunlaşan bu baklalar içinde yer alırlar, iyice kuruyup tohumlarını yere dökmeden hasat edilerek gölge bir yerde kurutularak harmanlanmalıdır. Ortalama tohum verimi bitkilerin başka bir yere aktarılıp aktarılmamasına i çeşide, birim alanda bulunan bitki sayısına, çiçeklenme dönemindeki iklim koşullarına ve yetiştirme dönemindeki bakım koşulları ile hasat-harman yöntemlerine göre değişiklik gösterir. Bitki başına ortalama tohum verimi 20-50 gr’dır. Ortalama tohum verimi 50-90 kg/dekardır.


Alt Başlıklar


Çeşitleri