Ph, bir çözeltinin asitlik yada baziklik derecesini veren, Power of Hydrojen in kısaltmasıdır.
Bir çözeltideki hidrojen konsantrasyonunun kologaritmasıdır.
pH = colog[H+] = -log[H+]
şeklinde formülüze edilir.
Besin çözeltisi bünyesinde bulunan OH- iyonları ve H+ iyonlarının dengesine bağlı olarak çözelti pH'ı değişim göstermektedir. Çözeltide OH- iyonlarının fazla olması demek bu çözeltinin alkali olduğunu yani pH'sının yüksek olduğunu gösterir bir bilgidir. Aynı şekilde çözeltinin H+ iyonlarının fazla olması da bu toprağın asidik olduğunu yani pH'sının düşük olduğunu gösterir.
Topraksız tarım için en önemli koşullardan birisi de, bitkinin yetişeceği ortamın pH değerinin yani asitlik derecesinin uygun değerler arasında olmasıdır. Her bitkinin en iyi yetişebileceği bir pH değeri mevcuttur ve en iyi verimi bu pH aralığında verir. 7 pH değeri nötrdür. 7 nin altındaki değerleri gösteren sıvı ortam asidik, 7 nin üzerindeki değerler ise baziktir. Bitkiler çoğunlukla 5,8- 6.5 arası hafif asit ortamda daha iyi gelişirler.
Topraksız tarım için söz konusu olan besin çözeltisinin pH değeri sıklıkla kontrol edilmeli ve yetiştirilen bitkiye göre pH değişimlerine müdahale edilmelidir.
Eğer besin eriyiği, yani besin çözeltilerinin pH değeri eğer yüksek ise pH ı düşürmek için ortama asitik sıvı, su yada besin çözeltisi eklenmeli, eğer düşük pH ta ise, ph ı yükseltmek için ortama bazik karakterli sıvı takviyesi yapılarak besin çözeltisi bitkinin istediği pH değerine getirilmelidir.
Örneğin; Eğer ph ı düşürmek istiyorsanız ortama limon (sitrik asit içerir) takviyesi yapabilirsiniz. Bunun yerine limon tuzu takviyesi de yapılabilir.
Eğer pH ı arttırmak istiyorsak çözelti içerisinde CaCO3 yani kireç çözerek pH ı arttırabiliriz.
Peki pH ın bitki gelişimine etkisi nedir?
Besin çözeltisinin pH değeri arttıkça yada azaldıkça bir takım elementlerin de bitki tarafından alımı azalmaktadır. Bunların başında da iz elementler gelmektedir.
Çözelti pH'ı yükseldikçe daha çok iz elementlerin alımının azaldığını görüyoruz. Bu da şu şekilde açıklanabilir. Çözeltinin pH'ı yüksekse ortamda OH- iyonları fazla demektir. Bu da ortamda bulunan iz elementlerin hidroksil iyonlarına bağlanarak, metallerin hidroksitlerinin oluşmasına neden olmaktadır. Yani ortamda bulunan Fe elementi OH- ile birleşip Fe(OH)3 ve Fe(OH)2 oluşturmakta ve bu da bitki tarafından zor alınan bir elemente dönüşmektedir. Fakat bu durum, sadece demir için değil, aynı şekilde bakır (Cu), çinko (Zn), mangan (Mn) için de geçerlidir.
Ayrıca iz elementlerin haricinde fosfor için de pH önemlidir. pH yükseldikçe ortamdaki Ca ile birleşip CaPO4- oluştururlar. Bu bileşik bitkiler tarafından alımı zor bir bileşiktir. Bu yüzden pH yükseldikçe fosfor alımı azalır.
Çözeltinin asitliğini artırmada CO2 gazlarının da etkisi büyüktür. Makro ve mikro organizmalarca oluşturulan CO2 su ile birleştiğinde ( CO2 + H2O -> H2CO3 ) karbonik asidi oluşturur. Karbonik asit H2CO3 » (HCO3-) + (H+) iyonlarına dönüştüğünden H+ iyonları konsantrasyonu artarak toprağın asitliğini artırmış olur. Yani eğer besin çözeltisine CO2 ile havalandırırsan bir miktar ph ı düşürebiliriz. Soluduğumuz havanın içerisinde de CO2 bulunduğu için eğer besin çözeltisini bir hava pompası yardımıyla havalandırırsak H+ iyonlarının yüzdesini ve dolayısıyla asitliğini arttırmış oluruz.
Aşağıda bazı sıvılara ait pH değerleri verilmiştir.
Gastrik asit 1,5 – 2,0
Kola 2,5
Sirke 2,9
Portakal 3,5
Bira 4,5
Asit yağmuru <5 br=""> Kahve 5,0
Çay 5,5
Süt 6,5
Su 7,0
İnsan tükürüğü 6,5 – 7,4
Kan 7,34 – 7,45
İdrar (alınan besine bağlı olarak) 5,0 – 8,0
Safra sıvısı 7,0 – 8,0
Gözyaşı 7,4
Pankreas özsuyu 7,8 – 8,0
Beyin omurilik sıvısı 7,4
Deniz Suyu 8,0
El Sabunu 9,0 – 10,0
Amonyak (NH3) 11,5
Çamaşır Suyu 12,5
Sodyum Hidroksit 13,5
Kostik Soda 13,95>