BUZAĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE NELERE GEREKSİNİM VARDIR?
İster buzağıları belli bir süre bakıp satan çiftçiler, isterse süt veya besi ırkı buzağıları üretim için besleyen çiftçiler olalım, hepimiz doğumdan sonra buzağı yetiştiriciliğinin ne kadar masraflı, riskli ve işçilik gerektiren bir iş olduğunu biliyoruz. Hepimiz, buzağıları pelet yem yemeye veya otlamaya başlayıncaya kadar sütle beslememiz gerektiğini biliriz ancak çok az sayıda yetiştirici bu dönemde buzağıların iç organlarında ne gibi gelişmeler hedeflenmesi gerektiğini düşünür. Gerçekten neler olup bittiğini bilirsek, sadece oluşacak değişiklikleri bilmenin yanı sıra, daha iyi gelişmiş buzağılar elde etmemize yol açacak, aynı zamanda da yetiştirme maliyetlerini azaltacak olan manajman uygulamalarına daha gerçekçi olarak yönelebiliriz.
Yeni doğmuş buzağılarda rumen çok küçüktür. Buzağının içtiği süt ilk üç mideyi “bypass” olarak geçtikten sonra dördüncü mideye yani abomasuma gelir. Burada buzağı bazı maddeler salgılayarak sütün pıhtı veya katılaşmış hale gelmesini sağlar. Bu haldeki süt daha sonra yavaşça bağırsaklara geçiş yaparak sindirilir ve absorbe edilir.
İlk üç mide (rumen, reticulum, omasum) gelişinceye kadar, buzağının sindirebileceği tek besin kaynağı süttür. İlk üç midenin görevi maliyeti daha düşük olan konsantre yemleri ve otları ayırarak parçalamak ve içindeki besin maddelerini, bağırsaklarda sütün absorbe edildiği şekilde kolayca absorbe edilecek forma getirmektir.
Yetiştirilen buzağılarda bir kg canlı ağırlık artışı sağlayabilmek için kullanılan buzağı maması veya toplam sütün maliyeti 4 $ civarındadır. Bu maliyet göz önünde bulundurulduğunda ne kadar uzun süre süt kullanırsak maliyetinde o denli pahalıya mal olacağı kolayca anlaşılabilir. Bilinmesi gereken diğer bir nokta sütle beslemeyi sürdürmenin rumen süt dışındaki besin maddelerini sindirebilecek kadar geliştiği zaman gereksiz olduğudur. Bu durumda rumenin yavaş gelişmesi maliyeti arttırdığı gibi, hızlı gelişmesinin maliyeti azaltma avantajının yanı sıra buzağının kuru yemleri sindirebilecek duruma gelerek daha güçlü yetişmesini sağlayacaktır. Yani buzağı yetiştiriciliğinde temel nokta rujmen gelişmesinin sağlanmasıdır.
GELENEKSEL YETİŞTİRİCİLİK:
Geleneksel besleme metotlarının, buzağı yetiştiriciliğine katkısı yoktur. Geleneksel metotlara göre sanki alışkanlıkların taklidi gibi buzağılar otlardan altlık yapılmış padoklarda yetiştirilir ve günde iki defa sütle beslenir. Süt pahalı olduğu içinde hayvan yeterince beslenemez ve buzağılar aç kalır. Sütün eksikliğini telafi etmek ve açlık hissini tatmin etmek için buzağılar ne olursa onu yiyecektir. Bu buzağının önüne aynı anda yeşil ot, kuru ot ve pelet yem kullanılacak olursa, buzağı daima pelet yem yerine yeşil ve kuru otları tercih eder.
Buzağının rumeni yüksek selülozu maddeleri sindirecek kadar gelişmediği için hayvan vücudunun ihtiyacı olan ekstra besin maddelerini alamaz. Normalin üzerinde tükettiği bu otlar, rumenin normal kapasitesinin çok üzerinde büyümesine de yol açar. Sonuçta şişman boysuz buzağılar yetişir. Bu tür genç buzağıların rumeninde 30–40 kg’lık tam sindirilememiş ve dışarı atılması çok zor olan bol selülozlu maddelerin yarattığı olumsuzlukları düşünün. Buzağıların rumeninde büyük fiziksel hasarlara yol açar ve buzağının bu hasarı kapatması için 6-8 ay geçmesi gerekir, buda 6-8 aylık gelişme geriliği demektir.
Benzer problemleri doğum mevsiminde buzağıları yanlış besleyerek satan çiftlik işletmelerinde de görmek mümkündür. Bu işletmelerde çiftçiler buzağıların yüksek miktarda kolostrum verir ve 8–12 hafta boyunca serbest sütle besleme yolu izlenir. Gelişme oranı hızlıdır ancak mide sütle şişirildiği için, rumenin gelişmesi yavaştır. Çünkü hayvan acıktığı zaman konsantre yem yemeden sadece içebildiği kadar sütle beslenmektedir. Memeden kesme zamanı geldiğinde bu 80–120 kg’a ulaşmış buzağıların yaşam payını karşılayabilmek için yüksek protein ve enerji gereksinimleri vardır, ancak rumen gelişmeleri uygun durumda değildir. Bu durumda memeden kesilen hayvanların göstereceği yaygın reaksiyon uzun bir süre kendini gösterecek olan gelişme geriliği veya daha kötüsü memeden kesme stresiyle karşılaşma (pnemoni) ve büyük oranda ağırlık kaybını görülmesi şeklindedir.
Kolostrum, çok değerli bir besin kaynağıdır ve bütün buzağılara verilmesi gerekir. Göz önünde tutulması gereken nokta buzağının memeden kesilmeden önce rumen gelişme periyodunun ayarlanmasıdır. Memeden kesilme döneminde hayvanın vücut ağırlığı ne kadar fazlaysa tüketeceği konsantre yemin ihtiyaca göre çok iyi hesaplanması gerekir.
RUMEN GELİŞMESİ:
Buzağı yetiştiriciliğinde rumen gelişmesinin sağlanması anahtar rol oynadığından yola çıkarak, rumen gelişmesini sağlanması için de iki kritik Faktör bulunduğunu söyleye biliriz.Birinci buzağının mümkün olduğunca erken şekilde rumeni kullanmaya ve geliştirmeye başlamasının sağlanması, ikincisi de buzağının rumen de sindirebileceği besin maddelerinin kolayca hazmı olabilir nitelik taşımasıdır.
KURU YİYECEKLERİN ERKEN TÜKETİLMESİ:
Buzağıları sütle beslediğimiz zaman, içtiği sütleri sindirirken yattığını ve uykuya daldığını gözlemişizdir. Süt verme sıklığına ve miktarına bağlı olarak buzağı tokluk hissine sahip olacak ve bu nedenle herhangi bir kuru yem yeme ihtiyacı duymayacaktır.
Kuru yiyeceklerin mümkün olduğunca erken tüketilmesini sağlamak için en uygun yol buzağıya günde ir defa süt verilmesidir. Biz buzağı yetiştiriciliğine 1970 yılında başladık ve son 8 yıl içinde 8.000’in üzerinde buzağı besledik. Buzağılara başlangıçta bizde ilk bir hafta boyunca günde iki defa süt verip sonra günde bir defaya düşürüyorduk. Sonraki tecrübelerimiz sonucunda 1. günden itibaren günde 1 defa süt verilmesini doğru olduğunu gördük. Sonuçta daha az ishal vakaları ve daha salıklı buzağılar yetiştirmeye başladı. Sütün kuru madde oranı yükselterek hazırlayacağımız düşük hacimli bir yemle buzağının günlük ihtiyacını olan bütün besin maddelerini karşılamak mümkün olmaktadır.
Normal büyüklükte bir buzağı için 2 litre süt içine 200 gr. buzağı maması ile başlanarak iki hafta sonra içeriği kuvvetlendirilerek yine iki litre su içine 500 gr. Buzağı maması günde bir defa verilmek suretiyle beslemeye başlanmalıdır. Süt kullanması uygun olan işletmeler besleme işine günde bir defa 2 litre sütle başlayıp, yine 2 litre süt veya kolostrum içinde sulandırılacak buzağı maması yavaş yavaş artırmak suretiyle 300 grama ulaşacak şekilde ayarlanabilir. Bu mükemmel bir tek öğün beslenme yöntemidir.
Burada dikkat edilecek noktalar, buzağı maması kıvamının çok hızlı arttırılmasıdır. Aşırı besleme, yetersiz beslemeden daha sakıncalı durumlar doğurur. Ayrıca daha küçük buzağılar varsa daha az diyet hesaplanmalıdır.
Bu tür buzağılar için 1,5 litre süt içine buzağı maması miktarını da %20 azaltmak suretiyle diyet oluşturulur.
Başlangıçta, günde bir defa besleme metodu ile hayvana verilen ve 5 litre toplam süte tekabül eden yöntemle 3-4 haftaya ulaşmış buzağılarda canlılık ve kondisyon açısından,geleneksel yolarla beslenmiş buzağılar karşılaştırıldığında bir eksiklik göre bilirsiniz.Ancak 10-12 haftalık yaşa ulaştıklarında diğer buzağıları kolayca geride bırakacak bir kondisyona ve rumen gelişimine sahip olarak bu noktadan sonra muazzam bir potansiyel gelişme kapasitesini muhafaza edecektir.
KURU YEM KALİTESİ:
Daha önce bahsedildiği gibi, buzağının kuru yeme bir an önce alışmasını sağlamaya çalışmak için uygun olmayan yemler tükettirmek doğru değildir.
Bütün taze ve kuru ot çeşitleri dahil olmak üzere rumen gelişmesini tamamlamamış hiçbir buzağı 8-10 haftalık yaşta bu tür yiyecekleri sindirme yeteneğinde değildir. Ancak teklif edildiğinde her zaman kendi yemek ister.
Buzağılara verilmesi gereken şey, erken sütten kesme amacında kullanılmak üzere özel olarak hazırlanmış düşük selülozlu ve %20 protein içerikli palet yemlerdir (standart % 16-18 protein peletleri bu amaçta bir işe yaramaz ve kullanılması uygun değildir). Buzağıların bu pelet yemleri yemelerini sağlamak için mutlaka otlamalarına ve kuru ot yemelerine engel olunmalıdır. Arpa, buğday, yulaf ve saman serbest olarak önünde bulundurula bilir, ayrıca her zaman temiz su bulundurulmalıdır. Pelet yemler taze olarak muhafaza edilmeli ve her zaman bulunabilmelidir.
Genç buzağıların yemliklerine en fazla bir gün içinde tükete bilecekleri kadar pelet yem konulmalıdır. Eskimiş pelet yemler genç buzağıların önünden her gün mutlaka toplanmalı ve bu yemler sütten daha önceleri kesilmiş daha gelişmemiş buzağılara verilmelidir. Her zaman yemlikte buzağının bir defada tükete bileceği maksimum seviyede yem bulunmalıdır. Özellikle buzağılara düşük miktarda süt verildiği durumlarda açlık hissi yoğunluk kazanacağı için buzağıların fazla miktarda pelet tüketimi söz konusu olabilir.
SU:
Su her zaman en temiz şekilde ve dolu olarak buzağının önünde bulunmalıdır. Buzağı pelet yem veya saman yedikten sonra mutlaka su içmek ister.Su temiz değilse veya tadı bozuksa hayvan temiz su içene kadar kuru yem de yemez. Buzağı kuru yem yemezse rumen gelişme programının aksaması söz konusu olur ve bir zaman kaybı ortaya çıkar. Hayvan kuru yem yiyemediği zaman sadece pahalıya mal olan süt besin maddeleriyle ağırlık artışı gösterir.
Tecrübelerimize dayanarak en uygun suluk şeklinin 6-8 başlık 2 buzağı bölmesine bile tek suluğun hitap edebildiğini de göz önünde bulundurarak,ayrıca temizlenmesi çok kolay olan otomatik self kontrollü sulukların en uygun olduğunu söyleyebiliriz.
SAMAN:
Daha önce açıklandığı gibi, genç bir buzağıya her hangi bir şekilde taze ot veya kuru ot verilmesi sadece zarar oluşturur. Oysa saman verildiği zaman çiğneme esnasında oluşan büyük miktardaki tükürük rumen tamponlaması şeklinde işlev görür (ph yükselmesi) aynı zamanda da buzağının pelet yem yeme isteğini güçlendirir. Şayet taze veya kuru ot yiyecek olursa, bu yiyecekler rumende fermente olarak oluşan asit, tükürüğün rumendeki tampon etkisin bozar.
Saman aynı zamanda sindirim bozukluklarını önlemede etkili rol oynayan gerekli selüloz kaynağını oluşturur, ayrıca rumen gelişmesinde faydalı olan rumeni büyültme vazifesi görür. Adlibitum olarak verildiğinde buzağı tarafından tüketilen kuru yemin yaklaşık %10’unu saman teşkil edecektir. Buzağı ne kadar temiz ve kaliteli saman yerse o demli fazla pelet yem tüketir ve daha iyi rumen gelişimi sağlanır. Dikkat edilmesi gereken nokta saman yerine kuru ot verilmemesidir.
SÜTTEN YEŞİL YEME GEÇİŞ:
Hedeflediğimiz rumen gelişmesi için şu iki aşamanın gerçekleşmiş olması ilk buzağının yeterli miktarda pelet yem yemeye başlaması ve sütten kesileceği anda rumenin yeterince gelişmiş olmasıdır. Taze ot buzağıları günde 500 gramın üzerinde pelet yem tükettirmeye başladığımız an sütten kesmek mümkündür. Beslenme programına göre bu olayın buzağı 5 haftalıkken gerçekleşmesi hedeflenmiştir. Bununla birlikte bu aşamaya ulaşmak tamamen yöneticinin insiyatifine ve hayvanın sağlık durumuna bağlıdır. Programı başarılı uygulayan çiftçilerin çoğu buzağıları 4 haftalıkken sütten kesmektedirler. Genel kaide olarak buzağılar ne kadar az olarak bölmelere dokunursa o kadar erken pelet tüketmeye başlar. Kalabalık buzağı bölmelerinde yaşayan buzağıları daha uzun süre sütle beslemek gereke bilir, çünkü pelet tüketiminde genellikle daha düşüktür. Şayet pelet yemler buzağılar acıktığı zaman nereye giderse o noktada bulunduğu zaman tüketimin arttığı gözlenmiştir. Buzağının sağlık durumunda pelet yem tüketiminde önemli yer tutar. Hastalanan buzağıları uzun süre sütle beslemek gerekeceği için hastalık dönemi boyunca pelet tüketimi aksaya bilir. Kısaca rumen gelişimi yeterli pelet tüketiminin sağlanmasına bağlıdır.
Rumen gelişmesinin sağlanmasında ikinci ve en önemli aşma sütten kesme işleminden sonra başlar. Sütten kesildiği zaman rumen daha henüz gelişme aşamasındadır ve buzağı otlaya bilir anlamında değildir. Belli bir süre yine yeşil otları sindire bilecek düzeye gelesiye kadar dışarı salınmamalıdır. Buzağıyı sütten kestiğimiz günün ertesinde pelet tüketimi 2 misline ulaşır. Daha sonra her geçen gün pelet yem tüketimi ve gelişme düzeyi artacaktır.10-12 haftalık olduğunda buzağı günde 4-5 kg. pelet yem yemeye ve günde 1,5 kg. civarında canlı ağırlık artışına sahip olmaya başlar. Bu durum rumenin yeterli miktarda miktar da geliştiğinin bir işaretidir ve bu aşmada buzağı otlatılmaya başlanabilir.
Kaliteli bir otlağa çıkarılan böyle hayvanlardan hangi besleme metodu uygulanılırsa uygulansın beklenen yüksek performansa ulaşıla bilir. Bununla birlikte yinede otlağın kalitesine bağlı olarak hayvanın performansının değişken olacağını unutmamak gerekir. Şayet otlak iyi durumda değilse bir süre daha pelet yem, konsantre yem ve kaliteli kuru at vermek gerekir. İlave yem verilmesi zorunlu olmayan otlaklar mutlaka baklagillerce zengin durumda olmalı ve yonca ihtiva etmelidir.
İkinci aşmada sağlanacak olan rumen gelişiminin maliyeti (memeden kesme ile otlağa çıkarma arasındaki dönem ), 1 kg. canlı ağırlık artışı başına sadece 70 centten ibarettir. Tamamen sütle beslenen buzağılarda aynı maliyetin 4 dolar civarında olduğu hatırlanacak olursa bunun anlamı yukarıdaki sistemin kullanılmasıyla ilk 5 hafta süt kullanıldığı için maliyetin nispeten biraz yüksek olmasına rağmen 5 inci haftaya doğru maliyet azalmasının iyice gözleneceğidir. 5.haftada sütten kesme birçok kişi için erken görüle bilir ancak bu işin Amerika’da çoğu çiftliklerde 12–15 günde dahi başarıyla uygulandığını gözlüyoruz.
Bu olay tamamıyla hayvanın yaşına değil rumen gelişmesine de bağlıdır.
RUMEN GELİÇMESİNDE ANAHTAR FAKTÖRLER:
· İlk 9–12 hafta yeşil ve kuru ot tüketimine mani olun.
· Rumeni geliştirmek için kaliteli kesif yem ve hububat samanı kullanın.
· Konsantre yemlerin taze ve devamlı olarak hayvanın önünde bulunmasını temin edin.
· Sürekli olarak temiz suyun mevcut olmasını sağlayın.
· Konsantre yeme teşvik etmek için günde 1 kez süt verin.
· Sütten kesme konsantre yem tüketimine bağlıdır, yaşla ilgisi yoktur.
· Sütten kesme dönemi ile otlağa çıkarma dönemi arsındaki periyot rumen gelişmesinde en önemli aşmadır.
BUZAĞI SAĞLIĞI
BUZAĞI İSHALLERİNİN ÖNLENMESİ VE TEDAVİ
STRES:
Buzağı ishallerinin ana nedenlerinden birisi strestir. Anasından ayrı kalan buzağılar, bir yerden başka bir yere nakledilen buzağılar, ya da diyetlerinde ani değişiklikler yapılan buzağılar stres altına sokulurlar. Bu stres vakalarına bağlı ishaller, stres faktörünün ortaya çıkmasından 5–7 gün sonra görülür.
SÜT MİKTARI:
İshallerin ana nedenleri arsında abomasum denilen dördüncü midenin aşırı doldurulmasıyla ortaya çıkar. Buzağılar tarafından içilen süt ilk üç mideyi bypass olarak geçerek yani abomasuma gelir. Süt burada kısa sürede pıhtılaşır ve yavaşça 4. mideye absorbsiyon işleminin yapılacağı bağırsaklara geçer. İçilen süt miktarı aşırı oldu zaman ve ya hayvan stres altındaysa sütün bir miktarı pıhtılaşma işlemi gerçekleşmeden bağırsaklarda eritilir ve buda ishallere neden olur.
YEMİN KALİTESİ:
Buzağıların süt yerine geçen süt ürünleriyle beslenmeye çalışması ve hayvanında stres altında olmasıyla birlikte ishaller oluşur. Bu tür ürünler abomasumda pırtılaşmayabileceği için her zaman risklidir. Bu tür ürünlerin içeriğinde direk olarak değil de ısıya tabi tutularak elde edilen süt tozları tam homojeniteye sahip olmayan hayvansal yağlar ve içinde çeşitli süt ürünlerinin yer aldığı muhtelif yem maddeleri bulunmaktadır.
BAKTERİLER VE DEHİDRASYON:
Bakteriler buzağı ishallerinin ana nedeni değildir. Ancak ishale yakalanmış bir buzağının bağırsaklarındaki ortam salmonella ve bazı e.coli ırkı bakterilerinin istilası için çok elverişli bir ortam arz ettiği de bilinmektedir. Bu bakteriler bağırsak duvarlarında önemli hastalıklar oluşturarak buzağının besin maddelerini ve sıvılarını absorbe etmesini önler, sıvı maddelerin bağırsaklara ulaşmadan vücuttan atılmasına neden olur. Bu sıvı kaybı ya da hızlı dehidrasyon buzağı ölüm nedenlerinin başında gelmektedir.
Aynı zamanda hayvanların taşıdıkları bazı bakteriler de buzağı ölümlerine yol açar. Doğumdan sonraki ilk 8 saat buzağıların bağırsak çeperleri, ana kolostrumunda bulunan imminoglobulin veya antikorların kana karışmasına izin verecek şekilde açık durmaktadır. Eğer bu süre içinde buzağı herhangi bir zararlı bakterilerle bulaşık süt içecek olursa bu bakteriler doğrudan kana karışırlar ve kısa sürede içinde ani buzağı ölüm belirtileri ortaya çıkar.
Diğer bir bakteriyel bulaşma kaynağı da göbek kordonuyla ilgilidir. Buzağı yeni doğduğunda, özellikle göbek kordonu henüz yaşsa, yere yattığı zaman kirli yüzeylerden göbek kordonu yoluyla giriş yapacak bakteriler kana karışırlar. Sonuç ani ölümlere yol açarak, göbek bölgesi enfeksiyonu, diz eklemlerinin şişmesi veya hareket edememesi, tüylerde görülen nekrotik bölgeler şeklinde belirtilerle kendini gösterir.
HASTALIGIN ÖNLENMESİ VE TEDAVİ:
Strese bağlı ishallerin önlenmesi oldukça zor gibi görünmektedir ancak bu duruma yol açan etkenlerin azaltılması ve bazı basit tedbirlerin uygulanması faydalı olabilir.
· Buzağıları anasından uzaklaştırdıktan sonra veya satın alınıyorsa 24 saat beslenmemesi.
· Nakledilen buzağıların altlıklarının kuru ve temiz, üzeri kapalı araçlarla taşınması.
· Stresli ve hasta gibi görülen buzağıların satın alınmaması vb.
Gerekli görülen durumlarda, buzağılar yerlerine yerleştirildikten sonra elektrolit buzağı mamaları verilebilir, ancak buzağıyı içtikten sonra rahatsız etmemek gerekir. Buzağıda stres ishali görülecek olursa hemen kaolin (tebeşir tozu) uygulamasıyla ishal önlenebilir. Kaolin sütün bağırsaklardan geçiş hızını, ishalin bağırsaklarda hasar oluşturmadan önce kontrol edilmesine yardımcı olur. İshalin en kısa zamanda durdurulması için sütün içine yeterli miktarda kaolin karıştırılarak buzağıya içirilmesi gerekir çok fazla kaolin karıştırılmasının buzağıda kabızlığa yola açacağı göz önünde bulundurulur. Gözlemlere göre buzağı sütten kesilmeden de ishali durdurula bilir.
BAKTERİYEL PROBLEMLER:
Tecrübeli yetiştiriciler, bakteriyel ishale yakalanmış buzağıları başlangıç aşamasında hemen gözleyerek diğerlerinden ayıra bilir. İshal başlangıcında bu tür buzağıların sütten kesilmesi ve eloktirolit mama verilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda böyle hayvanlara veteriner müdahalesi gerekip gerekmeyeceğine karar vermek de son derece önemlidir. Bu durumda hangi bakterilerin etken olduğu ve hangi antibiyotiklerin kontrol edebileceğinin bilinmesi zorunludur. Ölüm sebebinin bilinmesi, diğer ölümlerin önüne geçilmesinde büyük ışık tutar biz bu işi tecrübelerimiz sonucunda adeta ezbere kontrol ede bilme aşamasına kısa sürede gelmiş bulunuyoruz.
ABOMASUM’UN (4.MİDE) AŞIRI DOLDURULMASI:
Bu problemi gidermek için sütün miktarına dikkat edilmeli ve sadece günde bir defa süt verilmelidir. İçirilen kaliteli bir buzağı mamasının günde 2 defa verilmesi açıkça buzağı ishallerine neden olacaktır. Buzağı maması inek sütünün yerini tutmaz ve sütten beklenen faydanın sağlanması çok zordur.
BUZAĞI SAGLIGI İLE İLGİLİ TEMEL NOKTALAR:
· İlk 6-8 saat boyunca kolostrum verilmesi çok kritiktir.
· İnfeksiyonları önlemek için göbek kordonu tedavi edilmelidir. İlk defa hafta içinde hastalanan buzağıların %75 göbek kordonu yüzünden hastalıga yakalanmaktadır. Meme başlıkları %7 iyot solusyonu ile ilk 4 saat içinde dezenfekte edilmelidir.
· Kaliteli ürünler kaliteli buzagılar verir. Ucuz ürünler felakete yol verir.
· Dehidrasyon buzagı ölümlerine yol açar. Elektrolit mama kullanımına önem verin.
· Bakterilerin teşhis edilmesi zorunludur. Veterinerin teşhis için numune almasını saglayın,ancak herhangi bir antibiyotik verilmiş hayvandan numune aldırmayın.
· Buzagı maması mıktarını çok hızlı arttırmayın. Aşırı besleme, yetersiz beslemeye göre daha büyük problemler yaratır.
· Satın alınan veya anasından ayrılan danayı 24 saat beslemeyin.
· Stres mide bozukluklarına yol açar.
GÜNDE 1 ÖĞÜN BESLEME PROGRAMI
SU VE MAMA KULLANILARAK BESLEME PROGRAMI
İRİ BUZAĞILAR 35 KG VE ÜZERİ
KÜÇÜK BUZAĞILAR 35 KG ALTI
GÜN
MAMA MİKTARI
SU MİKTARI
MAMA MİKTARI
SU MİKTARI
1
200 GR
2 LT
250 GR
1.5 LT
2
300 GR
2 LT
300 GR
1.5 LT
3,4,5
350 GR
2 LT
300 GR
1.5 LT
6,7,8
400 GR
2 LT
350 GR
1.5 LT
9,10,11,12
450 GR
2 LT
400 GR
1.5 LT
13-SÜTTEN KESME
500 GR
2 LT
450 GR
1.5-2 LT
SU YERİNE SÜT KULLANILIYORSA BESLEME PROGRAMI
İRİ BUZAĞILAR 35 KG VE ÜZERİ
KÜÇÜK BUZAĞILAR 35 KG ALTI
GÜN
MAMA MİKTARI
SUT MİKTARI
MAMA MİKTARI
SUT MİKTARI
1
0
2 LT
0
1.5 LT
2
100 GR
2 LT
100 GR
1.5 LT
3,4,5
150 GR
2 LT
150 GR
1.5 LT
6,7,8
200 GR
2 LT
200 GR
1.5 LT
9,10,11,12
250 GR
2 LT
250 GR
1.5 LT
13-SÜTTEN KESME
300 GR
2 LT
300 GR
1.5 LT
MAMA TOPLAM SÜTÜN İÇİNDE KARIŞTIRILARAK GÜNDE BİR DEFA VERİLEREC VE HİÇ SU KATILMAYACAK
BUZAĞI MAMASI MİKTARINI HIZLI ŞEKİLDE ARTTIRMAYIN