Su yosunu; okyanuslarda, denizlerde ve tatlı sularda yaşayan basit bir su bitkisidir. Kırmızı, yeşil veya kahverengi görünümde olabilir. Kırmızı ve kahverengi görünümdeki su yosunları genellikle denizlerde yaşar.Yeşil görünümlü olanlar ise çoğunlukla tatlı sularda yaşar. Su yosunları insan ve hayvanlar için yiyecek olarak kullanıldığı gibi, gübre olarak da kullanılır.
1. Kahverengi Suyosunları (Phaeophhyta):
Ascophyllum nodosum
Laminaria saccharina
Laminaria digitata
2. Kırmızı Suyosunları (Rhodophyta)
Palmaria palmata
Chondrus crispus
Porphyra
3. Yeşil Suyosunları (Chlorophyta)
Ulva
(Deniz Marulu) Enteromorpha
(Deniz Çimeni)
Deniz yosunları hemen hemen tüm birincil ve ikincil besleyicileri, iz elementlerini içeren ve tarımda etkisi kanıtlanmış türlerdir. Deniz yosunlarının içeriğindeki en önemli maddelerden bazıları; alginik asit, vitaminler, oksinler, en az iki tür giberilin ve antibiyotikler olup; taze deniz yosununda, kurutulmuş deniz yosunu ununda ve sıvı deniz yosunu ekstraktında bulunabilir. Bu maddelerden alginik asit, toprak düzenleyicisi; diğerleri ise bitki düzenleyicileri olarak değerlendirilebilir.
Özellikle son yıllarda, deniz yosunlarının bitki gelişimi üzerindeki olumlu etkilerinin bir sonucu olarak, bu türlerin özellikle özlerinin tarımda kullanımında artış gözlenmektedir.
Deniz yosunlarının bitki gelişimi üzerine etkisi 2 kısımda incelenebilir: Toprak Düzenleyici Etki ve Bitki Düzenleyici Etki.
1. Toprak Düzenleyici Etki
1.1. Alginik Asit:
Deniz yosunlarından elde edilen ürünlerin, toprağın yapısını düzenlediği ve toprağın su tutma kapasitesini arttırdığı bilinmektedir. Bu durum, büyük oranda deniz yosunlarının içerdiği alginik asitlerin topraktaki metalik türler ile etkileşmesine atfedilmektedir. Topraktaki metallerle etkileşen alginik asit nemli ortamda şişer ve bu sayede toprağa daha tanecikli bir yapı kazandırır. Kısacası deniz yosunları toprakta iki önemli görevi yerine getirir: toprağın tanecikli yapısını geliştirme ve toprağın su tutma kapasitesini arttırma. Bu sayede bitkilerin kök sistemleri daha da gelişir, topraktaki yararlı mikroorganizmaların sayısı artar ve toprak daha havadar bir yapı kazanır. Deniz yosunlarının varlığında, topraktaki bakteriler poliüronidler olarak adlandırılan organik kimyasal maddeleri salgılar. Poliüronidler; kimyasal olarak toprak düzenleyici alginik asitlere benzer.
2. Bitki Düzenleyici Etki
2.1. Vitaminler
Deniz yosunları (özellikle kahverengi deniz yosunları) sadece bitkilere mahsus vitaminleri içermez; aynı zamanda deniz yosunlarına tutunmuş bakterilerin etkisiyle oluşan vitamin B12 gibi vitaminleri de içerir. Kahverengi deniz yosunlarında bulunan vitamin C miktarı, kaba yoncadaki miktar kadar yüksektir. Bununla birlikte, vitamin A içermezler, fakat vitamin A’nın öncülleri olarak değerlendirilen beta-karoten ve fukoksantin içerirler. İçerdikleri b grubu vitaminleri ise; B1 (tiyamin), B2 (riboflavin), B12, pantotenik asit, folik asit ve folinik asittir. Deniz yosunlarının içeriğinde vitamin E (tokoferol), vitamin K ve bitki gelişimini teşvik edici diğer maddeler bulunur.
2.2. Oksinler
Deniz yosunundaki oksinler indolil asetik asittir. Bu oksinler, hücrelerin gelişmesini teşvik eder. Ayrıca kök ve gövdedeki hücrelerin gelişmesini de teşvik eden oksinler, hücrelerin bölünmemesini ve sadece büyümesini sağlar. Deniz yosunlarında bulunan oksinlerin bu dengeleyici etkisi diğer oksinlerde mevcut değildir.
2.3. Giberillinler
Giberillinler büyümeyi teşvik edici özelliğe sahip hormonlar olup, oksinlerde olduğu gibi büyümeyi kontrol edici özelliğe sahip değildir. Deniz yosunlarında en az iki tür giberillin tespit edilmiştir.
2.4. İz Elementler
İz elementleri; deniz yosunlarının içerdiği en önemli bileşenlerdendir ve deniz yosunlarında iz elementlerinin hemen hemen hepsi, bitkinin kolayca alabileceği formlarda bulunur. Deniz yosunlarında bulunan nişasta, şeker ve karbonhidratlar metal iyonları ile Şelatlar oluşturarak bitkinin metal iyonlarını daha kolay almasına olanak tanır. Şelatlaşma nedeniyle deniz yosunu ürünlerinde bulunan metal iyonlarında çökelme gibi problemler gözlenmez; çoğu zaman bazik topraklarda bile çökelmezler. Bununla birlikte, deniz yosunlarında doğal olarak bulunan metal iyonlarından başka, suni olarak daha fazla metal iyonu da tutturulabilir. Bu, önemli bir endüstriyel uygulama olup, katı ve sıvı haldeki deniz yosunu ekstraktlarının verimliliği bu yolla daha da arttırılabilir.
Deniz yosunu ekstraktlarının bitkiye yapraklardan sprey edilmesiyle, yaprak yüzeyinde bulunan ve fotosentez işlemine önemli oranda katkıda bulunan bakteriler için daha uygun bir besi ortamı oluşmuş olur ve fotosentez oranında artış gözlenir. Oksinler ve giberilinler gibi maddelerin yapraktan nüfuz etmesiyle fotosentez verimliliği daha da artar. Ayrıca bu yolla yapraklardaki mineral madde hareketliliği de artar ve yaprak gözeneklerindeki muhtemel tıkanmalar da giderilir.
Deniz yosunu özlerinin topraktan uygulanması ile kökteki mineral madde hareketliliği artar ve toprakta bitki tarafından alınamayacak formda bulunan mineraller, kolayca alınabilecek formlara dönüştürülür. Ayrıca, topraktaki faydalı mikroorganizmaların popülasyonunda artış gözlenir ve toprağın su tutma kapasitesi de artmış olur.
2.5. Antibiyotikler
Deniz yosunu içeren ürünler ile muamele edilmiş bitkilerin haşerelere ve hastalıklara karşı dayanım geliştirdikleri bilinmektedir. Kırmızı örümcek, apidler, mildiu, mantarlar vb. etkilere karşı deniz yosunlarının etkisi kanıtlanmıştır.
Bitkilerin salgına yakalanmalarından sonra, çeşitli kimyasal maddeler ile iyileştirilmesi “kemoterapi” olarak bilinir. Deniz yosunlarında bulunan doğal maddeler bu etkiyi gösterdikleri için bitkinin kısa bir süre içerisinde hastalıkların etkisinden kurtulmasına olanak tanır. Deniz yosunlarının bitkilerde yaygın olarak görülen hastalıkları kontrol altına alma mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, deniz yosunlarının yüksek organik madde içeriğinin etkisiyle, toprakta antibiyotik özellik gösteren maddeler salgılayan bakterilerin populasyonundaki artışın etkili olabileceği düşünülmektedir.
Deniz Yosunlarının Faydaları
Deniz yosunlarının faydaları özetle şu şekilde sıralanabilir:
-Bitkinin direncini arttırır, büyümesini hızlandırır
-Toprak için gerekli olan mikrobik aktiviteyi arttırır ve bu da bitkinin daha güçlü kök sistemlerine sahip olmasıyla sonuçlanır. Daha güçlü kök sistemleri bitkinin kök hastalıklarına karşı dayanıklı olmasını ve toprağa atılan mineral gübrelerden maksimum seviyede faydalanabilmesini sağlar.
-Deniz yosunları birçok faydalarının yanında, bitkinin hastalıklara ve zararlı böceklere karşı doğal direnme yeteneğini de arttırır.
-Topraktaki besin maddelerinin bitki tarafından alımını kolaylaştırır.
-Bitkideki klorofil seviyesini arttırır ve bu da bitkinin daha fazla fotosentez yapmasına olanak sağlar. Ayrıca; klorofil seviyesinin artması, bitkinin yeşil aksanlarının daha gösterişli ve daha sağlıklı olmasına da imkan tanır.
-Deniz yosunları değişik oranlarda biyolojik uyarıcılar, besleyiciler ve karbonhidratlar içerir.
-Deniz yosunu özleri, bitki gelişimini düzenleyen doğal maddeler içerir. Başlıca tabii bitki gelişim düzenleyicileri; oksinler, sitokininler, indoller ve hormonlardır. Deniz yosunlarındaki bu bitki gelişim düzenleyicileri genellikle çok küçük miktarlarda bulunup, milyonda kısım mertebesindedir. Deniz yosunları, bu miktarın çok küçük bir yüzdesi ile bitki gelişimini düzenler.
-Deniz yosunları bitkilerin soğuğa karşı dayanımını arttırır. Bünyesindeki bitki gelişimini düzenleyici maddelerin etkisiyle dokulardan çok sayıda su molekülünün uzaklaştırır ve boşalan yerlere hormonlar ile minerallerin geçmesini sağlar. Bu yer değişimi mekanizması sayesinde bitki çok düşük sıcaklıklarda bile hayatının sürdürebilir.
-Deniz yosunları, içerdikleri hormonların etkisiyle bazı zararlı böceklerin dişileri tarafından salgılanan ve dişinin üreme isteğini erkek böceğe bildiren feromon ismindeki maddelerin üretilmesini engeller. Böylece; böceklerin çiftleşmeleri ve dolayısıyla üremeleri engellenmiş olur. Bu da; bitkilerin bu böceklerin zararlarından korunmalarını sağlar.
Su yosunları ot değil, deniz çiçekleridir !