İngilizcesi: Cramp Bark, Alm. Gemeiner Schneeball
Yöresel adları: Dağdığan ağ, geleboru, gilabada, gildar,
giligili,girabolu, girebolu, gilaboru, gilaburu
Drog adı: Cortex viburni opuli / ağaç kabuğu
Tentür: Viburnum olpulus D1-D3
Bitki Adı : GİRABOLU AĞACI (Viburnum opulus)
Toplama/kurutma: Genç dalların kabukları nisan-mayıs
döneminde soyulur, ince kıyılır ve gölgede kurutulur. 2-4 m yükseklikteki bu
ağaç, ülkemizde Orta Anadolu bölgesinde yetişir. Ağacın meyvesinin turşusu da
yapılır(Kayseri).
Bileşim: Viburnin, Valerian asitleri, Salikoside, Arbutin,
reçine, tanen
Etkileri: Kramp çözücü, yatıştırıcı, adstingent(dokuları
sıkıştırıcı-sağlamlaştırıcı), sinir sistemini güçlendirici
Kullanım alanları: Gilaburu ağaç kabuğu, kramplara ve kas
gerginliklerine karşı oluşturduğu olumlu etki nedeniyle, saygıyla anılmaya hak
kazanmıştır. Genellikle iki alanda kullanılır: Biri, yumurtalık ve dölyatağı
kasları ile ilgili problemlerdir. Bitki dölyatağını yatıştırır ve böylece adet
görme sürecindeki ağrılı kramplar sona erer. Aynı biçimde etki yaparak, olası
düşükleri de önleyebilir. İkinci kullanım alanı ise, aşırı adet kanamalarının
ve menopozla ilgili aşırı kanamaların kontrol altına alınmasıdır.
Kullanım biçimleri: Yarım veya bir tatlı kaşığı ince
kıyılmış dal kabuğu, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif
ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır ve 10-15 dakika kaynadıktan sonra
süzülür. Günde 3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir.
Karışım: Dölyatağı ve yumurtalık ağrılarına karşı ve olası
düşük tehlikesine karşı, kediotu kökü çayı ile eşit oranda karıştırılarak
kullanılır. Yarım tatlı kaşığı gilaburu kabuğu ile yarım bardak suda hazırlanan
gilaburu çayı, yarım tatlı kaşığı kediotu kökünün yarım bardak kaynar suyla
haşlanıp, 10 dakika demlendirilen kediotu kökü çayı ile eşit oranda
karıştırılarak içilir.
Tentür: Viburnum opulus D1, D2 veya D3 inceltisi, günde 3
kere 25-30 damla, yarım kahve fincanı ılık suya eklenerek alınır. Yukarıda
anılan tüm rahatsızlıklara karşı etkilidir.
Uyarı: Aspirine alerjisi olanlarda alerjik tepkilere yol
açabilir. Önerilen dozajlara uyulduğunda, bilinen herhangi bir yan etkisi
yoktur.
HER DERDE DEVA
Gilaboru meyvesinin halk arasında böbrek hastalıklarının
tedavisinde ve böbrek taşının düşürülmesinde yaygın olarak kullanıldığını
belirten Doç. Dr. Aksoy, şöyle dedi:
“Sonbaharda toplanıp salamura yapıldıktan sonra tüketilen
gilaboru, sadece böbrek hastalıklarına değil, birçok hastalığın tedavisinde de
yararlı olmaktadır. Kabukları kaynatılan gilaboru, astım, romatizma, yüksek
tansiyon, sara nöbetleri (epilepsi), kabakulak, doğum sonrası spazmlar, uyku
bozukluğu gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilmektedir. Gilaboru
suyu, ayrıca safra kesesi hastalıkları ile bazı karaciğer hastalıklarına da iyi
gelmektedir. Gilaborunun bazı kanser tümörlerini azaltmadaki olumlu etkileriyle
ilgili olarak halen Amerika’da, Harward Medicine School’un araştırması devam
etmektedir.”
alpha-Amyrin:
Summenformel: C30H50O
Molmasse: 426,7 g/mol
beta-Amyrin:
Summenformel: C30H50O
Molmasse: 426,7 g/mol
Eşsiz meyvenin içeriğindeki kimyasallara bir göz atalım
ASCORBIC-ACID : C vitaminin diğer adı olan bu kimyasal
bitkinin meyvesinde gramda 126 mg kadar bulunuyor. Bu vesileyle tüm dünyada
Camu-camu meyvesi ve Acerola Kirazı'ndan sonra üçüncü sırada C vitamini zengini
olarak yer alıyor. Selülit olan bayanlar, romatizmal ağrı çekenler, böbrek
hastaları, kireçlenme ağrıları çekenler bol bol bu meyveden yiyebilirler,
ayrıca kanser önleyici 16 kimyasal daha içeren bu meyve taze yenmeli...
BETA-CAROTENE : Dillerde efsane olan meşhur antioksidan,
bize hep havuçta en yüksek miktarda bulunduğu belirtilir, oysa ki gilaburu'da
havucun tam 10 katı kadar Beta-Carotene mevcut. Yine romatizmal hastalıklar ve
kanser grubu immun sistem rahatsızlıkları için mutlaka alınması gereken bri
antioksidan, ancak sigara içenlerde kanser oluşma riskini artırdığını
belirtmeliyim.
BETA-SITOSTEROL : Yine güçlü bir antioksidan, özellikle
prostat rahatsızlıkları ve prostat kanseri hastalarının gıda desteği olarak
kesinlikle evlerinden eksik etmemeleri gereken bir madde, ayrıca hem
androjenik, hem de estrojenik özellik taşıyan bu madde, erkeklerde andropoz,
bayanlarda da menopoz dönemlerinde özellikle tüketilmeli...
CHLOROGENIC-ACID : Ciddi bir antioksidan ve antiperoksidan
olan bu madde, aynı zamanda ağrı kesici, kanser önleyici, kanser yüzünden
kemoterapi görenleri kemoterapinin kötü etkilerinden koruyucu ve tümör
oluşumunu kısıtlayıcı özelliklere sahip, bu madde en çok kahvede var, ancak bu
meyvede de mevcut...
PECTIN : Bu madde, meyvenin gramında 50 mg kadar mevcut ve
sanırım asıl taş düşürücü özellik buradan geliyor. Çünkü bu madde, safra kesesi
taşlarını engelleyici özelliğe sahip, ayrıca "Antilithic" yani
vücutta taş benzeri oluşumları engelleyici, bunun yanında kolesterol düşürücü
özelliği de gözardı edilemez. Bu vesileyle şeker hastalarına da iyi gelen bu
maddenin en önemli özelliklerinden birisi de "Antimetastatic" olması,
yani kanser hücrelerinin ve tümörlerinin büyüyüp yayılmasını engelleyici
özelliği...
Tüm bunlarla beraber bu meyvede TANNIN, SUCROSE,
URSOLIC-ACID gibi kanser tedavilerinde önemli antioksidanlar da bulunuyor.
Bu bitkinin İngilizce'deki adı "Cramp Bark". Bu
yönden bakıldığında, bitkinin kabuklarının neredeyse romatizmal hastalıklar
için ecza deposu gibi olduğu düşünülebilir. Neredeyse tüm kemik
rahatsızlıklarında ve özellikle kemik erimesinde faydalı olan Kalsiyum,
Magnezyum, Potasyum mineralleri kabularda bol miktarda var, bunun yanında
iltihaplı eklem romatizmalarına iyi gelen ve özellikle kireçlenme şeklinde
tabir edilen Osteoartrit hastalığının devası olan Selenyum ve Silikon da bu
bitkinin kabuklarında mevcut.
Tüm bunları yazdıktan sonra, bu bitkinin genç dallarının
kabuklarından ve taze meyvesinden temin edebilecek olan arkadaşım var mı? Meyveye ne zaman döndüğünü bilmiyorum ama
sanırım şu mevsimde genç dallarından temin edilebilir.
Toplama/Kurutma : Genç dalların kabukları nisan-mayıs
döneminde soyulur, ince kıyılır ve gölgede kurutulur. 2-4 m yükseklikteki bu
ağaç, Ülkemizde Orta Anadolu bölgesinde yetişir. Ağacın meyvesinin turşusu da
yapılır (Kayseri).
Etkileri: Kramp çözücü, yatıştırıcı, adstingent (dokuları
sıkıştırıcı sağlamlaştırıcı), sinir sistemini güçlendirici Kullanım Alanları :
Gilaburu ağaç kabuğu, kramplara ve kas gerginliklerine karşı oluşturduğu olumlu
etki nedeniyle, saygıyla anılmaya hak kazanmıştır. Genellikle iki alanda
kullanılır. Biri,yumurtalık ve dölyatağı kasları ile ilgili problemlerdir.
Bitki dölyatağını yatıştırır ve böylece adet görme sürecindeki ağrılı kramplar
sona erer. Aynı biçimde etki yaparak, olası düşükleri de önleyebilir. İkinci
kullanım alanı ise, aşırı adet kanamalarının ve menopozla ilgili aşırı
kanamaların kontrol altına alınmasıdır.
Kullanım Biçimleri : yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış
dal kabuğu, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda
kaynama derecesine kadar ısıtılır ve 10-15 dakika kaynadıktan sonra süzülür.
Günde 3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir.
Uyarı : Aspirine alerjisi olanlarda alerjik tepkilere yol
açabilir. Önerilen dozajlara uyulduğunda, bilinen herhangi bir yan etkisi
yoktur.
Girabolu (Viburnum opulus) - Hanımlarda rahim spazmını
giderir, hamileliği kolaylaştırır. Regllerin ağrısız olmasını sağlar .
Vakitsiz bebek düşüm ve doğumlarını önler.
İdrar söktürerek üreyi düşürür, sinirleri kuvvetlendirir
KULLANIM ALANLARI
Böbrek: Böbrek taşlarının bütün cinsleri asılları itibarıyla
suda çözünmeyen kalsiyum tuzu olup bu tuz oluşumunu yerinde eritecek bir ilaç
bulunmadığından dolayı lazer, ses dalgası vs. gibi yollarla böbrek taşı
fiziksel olarak parçalanıp yerinden oynatılarak düşürülmeye çalışılmak- tadır
(diğer bir yöntem açık operasyondur). Ve bu yöntemler hastaya aşırı ağrı- sancı
vermenin yanında kalıcı yan tesirleri olan yöntemlerdir. Girebolu ise böbrek
taşını, diğer usullerde ( lazer. vs. ) olduğu gibi; fiziksel parçalama yöntemi
ile değil kimyasal çözünme ile yok ettiğinden dolayı ne taş çözünürken nede
idrar ile birlikte atılırken hasta ağrı sancı hissetmez. Taşın oluşum süreci
tersine işleyerek, taş tamamen erir ve idrar ile birlikte kimyasal madde olarak
atılır. 1 kür (8 kg ) girebolu 1 hafta içerisinde 6 - 8 mm böbrek taşı
eritebilmektedir. Taş 8 mm den büyük ise her 8 mm için bir kür düşünülmelidir.
Girebolu ayrıca böbrek tembelliğine ve bazı cins böbrek kistlerine de iyi
gelmektedir. Not:Sertliğinden dolayı lazerinde kıramadığı kristalize cins
böbrek taşını Girebolu' da eritmeyebilir. Bu cins taş ile karşılaşma riskimiz
%1-2 civarındadır.
Prostat: Girebolu, idrar kanalını genişletme özelliği ile
mesanenin bir seferde ve kolaylıkla boşalmasını sağlar. Gece ve gündüz sık
tuvalete çıkmayı azaltır.
Kadın hastalıkları: Adet zorluğu ve düzen- sizliğine karşı
çok etkilidir. Spesifik olarak Kramp, yumurtalık ve rahim kası
rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Rahmi rahatlatır. Böylece adet görme
krampları sona erer ayrıca Mensturasyondan kaynaklanan ağrıları azaltır. Düşük
durumu/ tehlikesinde kullanılır. Damar genişliğini düzenlemesinden dolayı adet
dönemlerinde aşırı kan kaybını ve menapozda ki kanamaları azaltır.
Kaynak:www.purplesage.org.uk
Kalp/ Tansiyon: Girebolu yatıştırıcı, damar genişliği düzenleyici,
iskelet ve kas rahatlatıcı , kalp güçlendirici etkiye sahiptir. Girebolu "
Visceral" gerilim / Tansiyon için çok etkilidir. Kas gerilimini azaltır ve
spazmları engeller. Hipertansiyonda Cardiovascular sistemini rahatlatır ve
tansiyon rahatsızlığından kaynaklanan kabızlığı engeller. Harici kullanımda
kramp ve kas gerilmesini rahatlatır. Bazı migren vakalarında da yardımcı
olabilir. Kaynak:www.purplesage.org.uk
İdrar Yolu Hastalıkları: İdrar kanalındaki iltihaplanmaları
temizler. İdrar kanalındaki daralma ve boğumları açar, idrar zorluğu ve
yanmalarına karşıda son derece etkili ve tedavi edicidir.
HAZIRLANIŞI VE KULLANILIŞI
su içerisinden alınan girebolu bir süzgeç **** kevgir
üzerinde ezilir. Meyvenin çıkan suyuna kendisi kadar içme suyu ilave edilir ve
bu karışım sıkıldığından itibaren 24 saat içerisinde hasta tarafından
içilir.Tadı hafif ekşi olan girebolunun mümkün olduğu kadar bu haliyle içilmesi
tavsiye edilmesine rağmen hasta içmekte güçlük çekiyor ise mümkün olduğu kadar
az olmak kaydıyla karışım şeker ile tatlandırılabilir.
Kayseri'nin Gürpınar köyündeki bahçemizde bu meyveden var. İsteyene gönderebiliriz. 0533 642 6761
YanıtlaSilhttp://www.gilaburusepeti.com/gilaburu-siparisi