9 Haziran 2009 Salı

Kavun (melon)






1. Ekonomik Önemi, Anavatanı ve Yayılma alanları
Kavun ülkemizin bir çok yerinde geniş alanlarda yetiştirilmektedir. Bu alanlar genelde Ege, Marmara, İç Anadolu, Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgelerinde yer alır. Yıllık ortalama üretim miktarı 1.750.000 ton arasında değişmektedir. Son yıllarda kavun sera ve alçak plastik tüneller altında yetiştirilen çeşitlerle, dayanıklı kışlık çeşitlerin saklanması sayesinde mevsim dışında da satılmakta ve değerlendirilmektedir. Kavun ana besin maddesinden çok soğuk meyve olarak değerlendirilmektedir. Kavunun küçük meyveleri turşu sanayinde önemli bir yer alır. Yaz aylarında dondurması sevilerek yenir.

Kavun genelde iç piyasa için üretilmektedir. Son yıllarda ise iç piyasa yanında Avrupa ülkeleri ve Orta doğu ülkelerine ihraç edilmeye de başlanmıştır.

Bir çok araştırıcı kavunun anavatanı olarak Küçük Asya (Anadolu), İran, Afganistan, Orta Asya ve Güneybatı Asya’yı kabul etmektedir. Bu bölgelerde yabani kavuna rastlanmaktadır.

Kavun anavatanı olarak bilinen bu bölgelerden dünyaya yayılmıştır.

Kavun Romalı misyonerlerce Van yöresinden alınarak Avrupa ülkelerine götürülmüştür.

Kavunlar birçok araştırıcı ve yazar tarafından farklı şekillerde sınıflandırılmaktadır. Bazı yazarlar kavunları kışlık ve yazlık olmak üzere iki gruba ayırırlar. Bazıları ise meyve özelliklerine göre sınıflama yaparlar. En çok benimsenen gruplama ise meyvelerin şekil ve dış görünüşlerine göre yapılan gruplamadır.

Kavunları meyve özelliklerine göre 7 ana gruba ayırmış ve grupları da kendi aralarında alt gruplara ayırarak incelemiştir.

Meyve şekillerine göre:

Meyveleri uzun ve silindir şeklinde olanlar
Meyveleri uzun, elips şekline yakın olanlar
Meyveleri yuvarlak olanlar
Meyveleri basık olanlar
Meyve kabuğu yapısına göre:

Düzgün ve parlak kabuklu olanlar(Ankara kavunu)
Kabukları buruşuk olanlar(Hasan bey kavunu)
Kabukları dilimli olanlar (Kantalop kavunu)
Kabukları işlemeli, ağ gibi olanlar(Altınbaş kavunu)
Kalın kabuklu olanlar(Altınbaş kavunu)
İnce kabuklu olanlar(Topalan kavunu)
Kabuk rengine göre:

Yeşil kabuklu olanlar (Hasan bey, Sındırga, Yuva)
Sarı kabuklu olanlar (Sarı kız)
Yeşil zeminin üstünde sarımtırak lekeli olanlar(Altınbaş)
Meyve etine rengine göre:

Beyaz ve yeşil renkli olanlar(Hasan bey, sındırga)
Sarı ve turuncu renkli olanlar(Bağrı bütün)
Meyve eti sertliğine göre:

Meyve eti yumuşak ve fazla sulu olanlar(Yuva, Altınbaş, Sındırga)
Meyve eti sert ve az sulu olanlar(kantalop, Bağrı bütün)
Aromalarına göre:

Fazla aromalı kokulu olanlar(hasan bey)
Orta dereceli aromalı olanlar(Topalan)
Aroması yok denecek kadar az olan(Hırsız çalmaz)
Çekirdek evlerine göre:

Geniş ve uzun olanlar(Hasan bey)
Küçük olanlar(Molla köy, sındırga)
Çekirdekleri olgunluk anında dağılanlar(Yuva)
Çekirdekleri etli ve lifli kısma gömülü olanlar(Bağrı bütün)


2. Morfolojik Özellikleri
2.1. Kök
2.2. Gövde
2.3. Yaprak
2.4. Çiçek
2.5. Meyve

2.1. Kök


Kavun bitkisinin kökleri iyi hazırlanmış elverişli toprak koşullarında oldukça yüzeysel olarak gelişir. Tohumlar çimlendikten sonra başlangıçta 20-30 cm derinliğe inen kazık kökler gelişir. Daha sonra yan kökler oluşmaya başlar. Yan köklerin bir kısmı derinliğine, bir kısmı ise yan tarafa doğru gelişir. Köklerin derine ve yanlara doğru yayılarak gelişmelerine toprak yapısı ve sulama durumu etkili olur. Köklerin büyük bir çoğunluğu(%70-75) 40-50 cm derinlikte toplanmıştır. Bazı koşullarda kavun bitkilerinin kökleri 100 cm ‘den daha fazla derinliğe inebilir.

2.2. Gövde


Kavunlarda ana gövde budanmaz ise 1-2 m ’ye kadar boy alır. Yan dalların uzunluğu ise 2-3 m bazen 5 m ’ye kadar uzayabilir. Kavun bitkisinin gövdesi başlangıçta otsu yuvarlak ve üstü sert tüylerle kaplıdır. Gövde daha sonra kısmen odunlaşmış çok köşeli bir görünüm alır. Gövde üzerindeki tüyler azalır ve sert bir yapı kazanır. Normal bir bitkide budama yapılmaz ise 3-6 adet dal meydana gelir. Budama yapılırsa yan dal adeti artar. Gövde de renk yeşilden koyu yeşile kadar renk değişimi gösterir. Yaşlanmış kart gövde rarıya döner. Gövde üzerinde ince ve uzun sülükler bulunur.

2.3. Yaprak


Kavunlarda yapraklar oldukça büyüktür. Yaprakların şekli yuvarlak veya kısmen kalp şeklindedir. Birçok çeşitte beş köşeli veya parçalı yapraklara da rastlanır. Yaprakların alt ve üst yüzü tüylüdür. Yaprak kenarlarında keskin dişler bulunur. Yaprakların renkleri yeşil ve koyu yeşile kadar değişir. Yaprak sapı uzun ve ortası olukludur. Sap enine kesildiğinde yuvarlaktır. Sap üzerinde tüyler bulunur.

2.4. Çiçek


Kavunlarda biyolojik bakımdan Monoecius(tek evcikli) karakterde çiçekler bulunur. Bu çiçek şekli yanında Androecious, Andromonoecious, Gynoecious, Gynomoonoecious, Andromonoecious ve Trimonoecious çiçekli bitkilere de rastlanır.

Kavunlarda en çok monoecious ve Andromonoecious çiçekler bulunur. Dişi çiçekler azda olsa gövde üzerinde oluştuğu gibi, daha çok yan dallar üzerinde meydana gelir. Bu nedenle yan dal gelişimi teşvik edilir.

Erkek çiçekler yaprak koltuklarından tek veya demetler halinde kısa ve orta uzunlukta bir sapla meydana gelir. Parlak sarı renkte olan kavun çiçekleri beşli yapıdadır. Çanak, taç ve erkek organlar beş adettir. Erkek organ sarı beyaz renktedir. Çiçek tozları yapışkan olduğundan arılar vasıtası ile taşınır.

Dişi çiçekler tek veya bazen 2’li ve 3’lü demetler halinde oluşur. Dişi çiçekler yaprk koltuklarından çıkar, kısa bir sapla gövdeye bağlanır. Çiçek sapının ucunda yuvarlak veya elips şeklinde meyve taslağı meydana gelir. Daha sonra 5 adet parçalı sarı veya açık sarı renkli çiçek taç yaprakları yer alır. Çiçeğin orta kısmında dişicik tepesi bulunur. Döllenmenin olabilmesi için çiçek tozlarının böcek veya arılarla dişicik tepesine ulaşması gerekmektedir. Aksi halde döllenme olmayacağından meyve taslağı sarararak dökülür.

2.5. Meyve


Kavunlarda meyve şekli büyük varyasyonlar gösterir. Bu meyve şekilleri her çeşitte diğerinden farklılıklar gösterir. Kavun meyveleri yuvarlak, basık-yuvarlak, uzun-yuvarlak, oval ve yumurta biçiminde olabilir. Meyveler düz veya alacalı renktedir. Düz renklin kavun meyveleri beyaz, yeşil, sarı ve koyu yeşil üzerine değişik renkte benekler veya çizgiler şeklinde olabilir.

Meyve kabuğu inceden başlar kalın kabuğa kadar değişim gösterir. Kabuk içi rengi beyaz,yeşil, sarı, turuncu ve kiremit kırmızısıdır. Meyve eti rengi ise beyaz, yeşil, sarı ve turuncudur. Meyve eti çok sert susuz olanlar yanında çok sulu gevşek olanlara da rastlanır. Meyve eti çok tatlıdan tatsıza çok aromalıdan aromasıza kadar değişiklik gösterir.

Meyvede çekirdek evi boşluğu büyükten küçüğe doğru değişir. Çekirdeklerin meyve etine bağlantılı yada gömülü olanlarına da rastlanır.

Meyvelerin olgunluğu çeşitlerin yazlık yada kışlık oluşlarına göre farklılık gösterir. Yazlık çeşitlerde meyve olgunluğu bitki üzerinde meydana gelir. Bu çeşitlerin meyveleri birkaç gün veya birkaç hafta içinde tüketilmelidir. Kışlık çeşitlerde meyveler hasattan belli bir süre sonra depoya alınarak bekletilir. Hasat edilen kışlık kavun meyveleri depolama sırasında olgunlaşırlar ve depoda olgunluğa geldikten sonra tüketilirler.

Hasat edilen meyvelerin ağırlıkları çeşitlere bağlı olarak değişir. Meyve ağırlıkları 300 gr dan başlayarak 10-15 kg ’a kadar çıkar. Erkenci ve yazlık çeşitlerin meyveleri kışlık ve geçici çeşitlere göre daha küçüktür.



3. Tohum ve çimlenme özellikleri
Kavun tohumları şekil bakımından ilk bakışta hıyar tohumlarına benzer olsa da biraz daha iridir. Tohumlar düz, uzun, oval-elips şekilli, parlak, genelde sarı ve koyu sarı renktedir. Bir gramda 20-50 adet tohum bulunur.

Tohumların çimlenme kabiliyeti %95 ve üzerinde olmalıdır. Kavun tohumları canlılıklarını normal koşullarda 5-8 yıl muhafaza ederler. Tohumlar çimlenebilmek için toprak sıcaklığının 10-12°C ‘nin üstünde olmasını ister. Bu sıcaklığın altında çimlenme süresi uzar ve çimlenme yüzdesi düşük olur. Optimum çimlenme sıcaklığı 25-30°C ‘dir. Düşük sıcaklık koşullarında olduğu gibi 35°C ve üzerindeki sıcaklıklarda da çimlenme oranı düşmeye başlar.



4. Yetiştirilme İstekleri
4.1. İklim istekleri
4.2. Toprak isteği

4.1. İklim istekleri


Kavun sıcak ve ılık iklim sebzesi olup en iyi gelişmeyi 20-30 ?C arasındaki sıcaklıklarda gösterir. Bu sıcaklığın altına düşüldüğünde bitkide büyüme ve gelişme yavaşlar ve gelişme dönemi uzar. Nitekim kış aylarında yetiştirilen bir çeşit uzun sürede meyvelerini olgunlaştırırken aynı çeşit yaz aylarında yetiştirilirse meyvelerini daha kısa sürede olgunlaştırmaktadır. Sıcaklığın aşırı yükselmesi kavunlarda büyümeyi yavaşlatmaktadır. Yetiştirilme dönemindeki sıcaklığın yanında vegetasyon dönemindeki toplam sıcaklığında kavunun olgunlaşması ve tadı üzerine de etkisi vardır. Yeterli düzeyde sıcaklık toplamı elde edilmediği zaman kavunların tat ve aromalarında düşme meydana gelir

Kavun yetiştiriciliğinde ışık,sıcaklık kadar etkili olmasa da bitkide renk, meyvede ise aroma oluşumu üzerine etkendir. Ayrıca ışık dokuların sık ve gevşekliğine, ürünün depolama süresi üzerine etkili olan bir faktördür. Işık miktarının azalması bitkilerin zayıf gelişmesine neden olur. Hücre dokuları zayıflar. Kavunlar daha geç hasat olgunluğuna gelir. Işık miktarı bitki üzerinde oluşan çiçeklerin cinsiyetini de etkilemektedir. Kısa gün koşullarında genellikle erkek çiçekler meydana gelir. Işık miktarının artması ise dişi çiçek sayısının çoğalmasına neden olur.

4.2. Toprak isteği


Kavunlar derin, geçirgen, su tutma kabiliyeti çok iyi, direne edilmiş, organik madde ve besin maddelerince zengin tınlı topraklarda çok iyi gelişir. Ağır ve suyu bol toprakalrda kök hastalıkları artar. Bitkilerin vegetatif gelişmeleri hızlanır, meyve verimi azalır ve meyvelerin olgunluk süresi uzar. Kumlu topraklarda erkencilik yapılabilir. Ancak kumlu topraklarda yapılan yetiştiricilikte kesinlikle süzenli sulama yapılmalıdır.

Kavun toprak pH’sının nötr olmasını ister. Asit ve bazik topraklarda iyi gelişmez. En elverişli toprak pH’sı 60-6.7 arasıdır.



5. Yetiştirilme Şekli
5.1. Toprak hazırlığı, ekim ve dikim
5.2. Çapalama
5.3. Sulama
5.4. Gübreleme
5.5. Tarımsal savaşım

5.1. Toprak hazırlığı, ekim ve dikim


Kavun yetiştiriciliğinde ekim ve dikimden önce suyun toprakta depolanması ve tutulması gerekir. Ayrıca köklerin toprakta iyi gelişmesi ve etrafa yayılması için toprak birkaç defa derin olarak işlenmelidir. Ülkemizde kavun üretimi genellikle tarla tarımı şeklinde yapılır. Bu şekilde yapılan üretimde tohumlar toprağa direkt ocaklara veya sıravari olarak ekilir. Tohumların ekildiği dönemde toprak tavlı ve çok iyi işlenmiş olmalıdır. Son yıllarda turfanda kavun yetiştiriciliğinden iyi gelir elde edilmesi tünel altında kavun yetiştiriciliğinin artmasına neden olmuştur. Turfanda kavun üretimi daha önce kontrollü koşullarda yetiştirilmiş topraklı fidelerle olur.

Kavun üretimi yapılacak toprak sonbaharda bir veya iki defa 40-50 cm derinlikte pullukla işlenmeli ve kışı bu şekilde geçirmesi sağlanmaktadır. İlkbaharda havalar ısındığında ve toprak sıcaklığı 15 ?C’ye ulaştığında toprak 20-30 cm derinliğinde sürülür.

Sürüm öncesi toprak ağır ise dekara 4-6 ton, kumlu ise 6-8 ton arasında yanmış ahır gübresi verilir. Daha sonra toprak 10-15 cm derinliğinde ikinci kez sürülür. İkinci sürümden sonra toprak 10-15 cm derinliğinde ikinci kez sürülür. İkinci sürümden sonra toprak Disk-Harrow ve freze ile iyi bir şekilde işlenerek ekim ve dikime hazır hale getirilir.

Kumlu ve suyu yeterli olmayan topraklarda 120-150 cm killi ve sulanabilen topraklarda ise 180-280 cm arasında değişen mesafelerle pulluk veya domuz burnu ile 6-10 cm derinlikte karıklar açılır. Açılan karıklarda toprak tavı kaybolmadan karıkların içinde yürüyen işçiler 50-100 cm ara ile 3 veya 4 tohumu karık tabanına atar. Daha sonra tohumların üstü kapatılır. Ekim işlemi bittikten sonra traktör arkasına takılan sürgü ile toprak hafifçe çapraz olarak bastırılır. Bu şekilde yapılan tohum ekiminde dekara 1-1.5 kg tohum kullanılır. Ekim döneminde toprakta tohumların çürümesine neden olur. Yetersiz rutubet ise tohumların çimlenmesi üzerine olumuz etki yapar.

Ocak usulü ekimde karık usulü ekim yönteminde olduğu gibi sıraların düzgün olması amacıyla yine pulluk veya domuz burnu ile 6-10 cm derinlikte çizgiler açılır. Bitkiler arası mesafe 50-100 cm olacak şekilde 30-50 cm çapında 20-30 cm derinliğinde karıklar açılır. Bu ocakların tabanına 1-2 kürek yanmış çiftlik gübresi, bir avuç 15:15:15 kompoze gübre atılır ve toprakla karıştırılır. Ocakların kuzey kısmı hafif yükseltilir ve güneye doğru hafif meyilli bir görünüm verilir. Hazırlanan bu ocaklara daha önce ıslatılmış 4-5 adet tohum 5-6 cm derinliğe düşecek şekilde ekilir. Tohumların üzeri ocaktan çıkartılmış toprak ile yanmış çiftlik gübresi karışımı olan harç üzeri ocaktan çıkartılmış toprak ile yanmış çiftlik gübresi karışımı olan harç materyali ile örtülür. Bir dekara 1.5-2 kg tohum kullanılır.

Ekim sonrası yağış alan yerlerde kavun tohumları sık veya yan yana atılır. Bu şekilde yağıştan sonra toprak üzerinde meydana gelen kaymak tabakası, çimlenen tohumların yaptığı basınç sayesinde kolayca parçalanır. Böylece bitkiler toprak yüzeyine daha rahat bir şekilde çıkarlar.

Sulama imkanı olan yerlerde bitkilerin toprak yüzeyine çıkmasına yakın dönemde hafif bir yağmurlama sulama yapılarak kaymak tabakası yumuşatılır. Küçük bahçelerde veya aile işletmelerinde kaymak tabaksı çepinlerle dikkatlice kırılır.

Örtü altında erkenci kavun üretimi yapılacak ise, ilk önce fideler saksı veya plastik torbalarda yetiştirilir. Plastik torba ve saksılara harç materyali doldurulur. Daha sonra her saksı ve torbaya 2-3 adet tohum ekilerek fide yetiştirme seralarına alınır. Seralarda çimlenen kavun fideleri 1-2 yapraklı olunca, en iyi gelişen bir fide bırakılır diğerleri kesilip atılır. Üretimde kullanılacak kavun fideleri 6-8 yapraklı döneme geldiklerinde seralara veya plastik tünel altına topraklı olarak dikilir. Tarla koşulları bitki gelişmesi için elverişli hale geldiğinde bitkiler üzerindeki plastik tüneller kaldırılır. Yetiştiriciliğe açıkta yapılan tarla tarımı şeklinde devam edilir. Turfanda kavun üretimi hıyar ve karpuz üretiminde olduğu gibi mini tüneller altında da yapılabilir.

5.2. Çapalama


Tohum ekiminden sonra kavun bitkileri toprak yüzeyine çıkıp 1-2 yapraklı oldukları dönemde en iyi gelişen bitkiler tarlada bırakılır. Diğer bitkiler ise bırakılanlara zarar vermeyecek şekilde kesilir veya koparılarak uzaklaştırılır. Bitkiler 10-15 cm boya ulaştıklarında ilk çapa yapılır ve bitkilerin boğazları doldurulur. Kıraç bölgelerde bitkilere zarar vermeden toprağın yüzeysel olarak sürülmesi toprak neminin uzun süre tutulmasına yararlı olur.

Ayrıca yabancı otları temizlemek için de sık sık çapa yapmak gerekir. Toprağın havalandırılması ve yabancı otlarla mücadele etmek için kavun bitkileri toprak yüzeyini örtmeye başlayıncaya kadar birkaç işleme ve çapa yapılır.

5.3. Sulama


Kavun üretimi yapılan yörelerimizde halk arasında “Kavunlar fazla sudan hoşlanmaz” diye bir kanı vardır. Kavunda aroma ve tadın oluşumunda sulamanın etkili olduğu doğrudur. Az sulanan veya susuz yetiştirilen kavunlar daha tatlı ve aromalı olurlar. Devamlı sulanan kavunların meyveleri iri olmalarına rağmen tat ve aroma maddelerince yetersizdir. Toprakta %50-60 suyun bulunması yetiştiricilik için idealdir. Bu nedenle bir vegetasyon döneminde toprak koşullarına bağlı olarak 2-5 defa sulama yeterlidir. Hasat döneminde sulama yapılmaz. Sulama yapılarak yetiştirilen kavun meyvelerinin saklanma süresi kısalır.

Bitkilerin gelişme döneminde veya meyvelerin irileşme döneminde düzenli olarak yapılan sulama verimi ve kaliteyi arttırır.

5.4. Gübreleme


Kavun organik maddelerce zengin topraklardan hoşlanır. Toprakta organik madde miktarı az ise, ticari gübre verilmek suretiyle topraktaki besin maddeleri zenginleştirilse bile istenilen kalitede ürün alınamaz. Kavun yetiştirilecek toprağa dekara en az 4-5 ton olacak şekilde yanmış çiftlik gübresi verilir. Bazı yörelerimizde toprak yapısına bağlı olarak dekara verilecek çiftlik gübresi miktarı 6-8 tona kadar çıkar.

Çiftlik gübresi ekim ve dikimden önce toprak işleme anında toprağa verilir. Çiftlik gübresi yanında toprak işlenirken dekara 8 kg azot, 10-12 kg fosfor ve 15-20 kg potasyum verilmelidir. Ayrıca meyvelerin irileşmesi döneminde dekara 4-6 kg azotlu gübre verilmesi olumlu yönde etki eder.

5.5. Tarımsal savaşım


Kavun yetiştiriciliğinde hastalık ve zararlılara karşı çok iyi mücadele edilmelidir. Kavunlarda antraknoz, küllenme, solgunluk ve mozaik vürüsü hastalığı zarar yapmaktadır. Kımızı örümcek, kavun sineği, afit, trips ve nematodlar ise en önemli zararlılardır. Bu hastalıklar ve zarlılara karşı hıyar ve kabakta belirtilen mücadele yöntemleri aksatılmadan düzenli olarak uygulanmalıdır. Bu zararlılardan kavun sineğine karşı çok dikkatli olunmalıdır. Kavun sineği hem küçük meyveleri emerek zarar verir, hemde meyve üzerindeki tüylerin dip kısmına yumurtalarını bırakır. Meyve üzerine bırakılan yumurtalardan çıkan larvalar meyveyi delerek içine girer. Meyve içindeki kurtçuklar meyvenin içine zarar vererek çürümesine neden olur. Kavun sinekleri küçük meyveler üzerine yumurtalarını bırakmadan kimyasal ilaçlarla mücadele yapılmalıdır. Kavun sineğinin yoğun olduğu yerlerde münavebe planı uygulayarak 3-4 sene müddetle aynı tarlada kavun yetiştirilmemelidir.



6. Olgunluk, Hasat ve Depolama
Kavunların tam olgunluk devresine girdikleri aşağıda belirtilen özelliklerle kolayca anlaşılır.

Tam olum devresine girmiş kavunlar karpuzların aksine ağırlaşır.
Meyve saplarının dibinde ve gövde üzerinde bulunan kulakçıklar kurur.
Meyveyi gövdeye bağlayan sap tamamen kurur ve çoğunlukla meyve sapı gövdeden kolayca kopar.
Meyvenin dip kısmı koklandığında kendine has kokusu kolayca hissedilir.
Olgunluk döneminde kavun meyveleri çeşidin tipik kokusu kolayca iriliğini şeklini ve rengini alır.
Hasat olgunluğuna gelmiş kavunların hasadı sabah erken saatlerde genellikle elle, kavun meyvesi sapı etrafında hafif döndürülmek suretiyle koparılarak yada bıçak veya makas ile saplarından kesilerek yapılır.

Küçük aile işletmelerinde yapılan üretimde olgunlaşan kavun meyveleri uzun bir peryodda düzenli olarak hasat edilir. Hasat olgunluğuna gelmiş meyveler bitki üzerinde bırakılmaz.

Tarla sebzeciliğinde ise hasat 1 veya 3 defa yapılır. İşçiliğin pahalı olduğu yerlerde ise hasat bir defada yapılır. Ülkemizde kışlık kavunların tamamında hasat bir defada yapılır.

Hasat edilen kavunlar ağırlıklarına göre boylara ayrılır. Boylara ayrılan kavunların en küçüğü ile en büyüğü arasındaki fark %50’yi geçmemelidir. Boylara ayrılan kavunlar sağlam, temiz yeterince gelişmiş olgun ve taze görünümde olmalıdır. Ambalaj kapları tahta, mukavva ve karton gibi malzemelerden hazırlanmış kasa, kutu ve sepetlerdir. Ambalaj içinde kavunlar birbirine sürtünüp meyveler zedelenmemelidir. Ülkemizde genellikle kavunlar dökme olarak pazarlanmaktadır. Ancak turfanda olarak yetiştirilen küçük meyveli kavunlar karton viyollerde pazarlanırlar.

Kavunlarda depolama çeşit özelliğine göre değişir. Yazlık çeşitlerin muhafazası genellikle yapılmaz. Bu çeşitlerin dayanma süreleri oldukça kısadır. Hasat edildikten sonra 1-2 hafta içinde tüketilmelidir. Yazlık kavun çeşitleri 7-10 ?C’deki soğuk hava depolarında 15-40 gün süre ile saklanabilirler. Bu çeşitlerin meyveleri pazarda ve manavda 40-60 gün zarar görmeden satış tezgahlarında bekleyebilir. Kışlık kavun meyveleri ise 4-10 ?C’de soğuk hava depolarında kasa içinde veya meyveler tek tek asılarak uzun süre muhafaza edilebilirler.



7. Verim
Dekardan alınan ürün miktarına bir çok faktör etkilidir. Yetiştirme koşulları ve çeşit faktörleri bunların başında gelmektedir. Dekardan 2-10 ton arasında değişen ürün alınır. Tünel altında yetiştirilen erkenci çeşitlerde dekara verim 3-5 ton arasında değşir.



8. Tohum üretimi
Kavunlarda tohum üretimi tohumdan tohuma metodu ile yapılır. Tohum ekiminden tohumluk meyvelerin hasadına kadar yapılan kültürel işelemler ana hatları ile piyasa için yapılan kavun üretimine benzer.

Ancak kavunların çiçek özellikleri nedeniyle yüksek oranda yabancı tozlanma söz konusudur. Bu nedenle tohum üretiminde kavun çeşitleri arasında mutlaka mesafe izolasyonu bırakılmalıdır. Yabancı tozlanmayı önlemek için çeşitler arasında 1000 metreye varan mesafe izolasyonları bırakılmalıdır. Aksi taktirde yabancı tozlanma olur. Çeşitler genetik saflığını kaybeder.

Tohum üretimi için yapılan kavun yetiştiriciliğinde çeşit özelliği göstermeyen bitkiler ve meyveler yetiştirilme döneminde hasada kadar beklemeden üretim alanlarından uzaklaştırılır.

Hasat olgunluğuna gelmiş tohumluk meyveler bıçak veya makasla saplarından kesilerek sıra aralarına bırakılır. Çeşit özelliği gösteren tohumluk kavun meyveleri ya tohum çıkarma merkezlerine götürülür yada tarlada meyveler kesilir, içindeki tohumlar bir tahta veya plastik fıçı içine doldurulur. Bu fıçılar daha sonra tohum çıkarma merkezlerine taşınır. Tohumlar tatlımsı ve yapışkan bir madde ile beraber bulunduğundan bu maddeler yıkanarak tohumlar üzerinden uzaklaştırılır. Tohum çıkarma merkezlerine taşınan kavun meyveleri de ortalarından kesilerek tohumlar çıkartılır ve yıkanır. Bez veya kağıt üzerinde kurutulur. Kuruyan tohumlar temizleme ve boylama selektörlerinden geçirilerek sınıflara ayrılarak paketlenir.

Ülkemizde bir çok kavun üreticisi kavun tohumları üzerindeki tatlımsı ve yapışkan madde ile muhafaza etmektedir. Bu şekilde muhafaza edilen tohumların çimlenme kabiliyetlerini dış koşullara karşı daha iyi muhafaza ettiklerine inanılmaktadır. Ancak ekim zamanında tohumlar avuç içerisinde iyice ovularak tohumların birbirinden ayrılması gerekir. Aksi taktirde birkaç tohum bir arada topak şeklinde toprağa ekilmiş olur.

Kavunlarda tohum verimi çeşit, bitkiler arası mesafe, kültürel işlemler ve tohum alma usullerine göre değişir. Dekardan 20-30 kg arasında değişen miktarda tohum alınabilir.




Gübreleme Önerileri




ALT BAŞLIKLAR
Çeşitleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum Yaptığınız için teşekkürler.Şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan; hiçbir şeyi gayesiz, nizamsız göremezsin. Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.