Yaklaşık 25 dekarlık bir domates tarlasında;
a) Sadece standart inorganik gübre kullanılmıştır.
b) Standart inorganik gübre ve leonardit birlikte kullanılmıştır.
Her iki uygulamanın sonunda elde edilen ürün miktarları karşılaştırılmıştır. Verim farkı olağanüstü olmuştur. Sadece inorganik gübre kullanılan bölgeden 3215 kg domates alınırken, aynı genişlikteki leonardit kullanılan bölgeden 5178 kg domates elde edilmiştir. Verim artışı % 61' dir. Ayrıca, bitkinin belirgin bir şekilde daha güçlü ve daha sağlam olduğu gözlenmiştir.
Humik asitin, patatesin gelişmesi ve verimi üzerine olan etkisini incelemek için 1964,1965 ve 1966 yıllarını kapsayan 3 yıllık bir araştırma yapılmıştır. İster patates tohumlarının humik asit ile işlem görmesi şeklinde olsun, ister yatak sulama suyuna humik asit karıştırılması şeklinde olsun, her iki şekilde de çarpıcı sonuçlar alınmıştır. Üç yılın ortalaması olarak, 2 gram/lb oranında humik asit karıştırılmış toprakta fide üretimi verimi 69'dan 231'e çıkmıştır. Tohumları % 10'luk humik asit çözeltisi ile işlem görmüş patateste üretim verimi %30 ile %40 arası artmıştır.
Humik asitin farklı bahçe bitkilerinin gelişmesi üzerine etkisi incelenmiştir.
İncelenen bitkiler ve sonuçları şunlardır:
Poinsetia: Daha koyu yeşil renk , daha geniş ve dolu kökler.
Doğu Papatyası: Daha geniş çiçek, daha dolu kökler.
Süs Biberi: Daha fazla köklenme.
Tatlı Patates: Daha hızlı ve fazla köklenme
Gül: Çok hızlı tepe büyümesi ve kök gelişmesi
Mersin ağacı: Daha hızlı ve fazla köklenme.
İncir: Daha hızlı ve fazla köklenme
Yaban Mersini: Daha fazla köklenme
1968 yılında yapılan geniş kapsamlı ve ayrıntılı bir araştırmada; bir kontrol tarlasındaki patates üretimi ile, yaklaşık 250 kg/dekar miktarında leonardit uygulanmış bir tarladaki patates üretimleri karşılaştırılmıştır. Eşit alanlarda, kontrol tarlasından 17.900 kg patates alınırken leonardit uygulanmış tarladan 22.990 kg patates elde edilmiştir. Verim artışı % 28.4' tür. Ayrıca, leonardit uygulanan tarladan elde edilen bütün patateslerin özgül ağırlıkları hemen hemen eşit olmuştur.
Soya fasulyesi ile yapılan bir başka testin sonuçları ise aşağıdadır:
LEONARDİT' İN SOYA FASULYESİ VERİMİ VE GELİŞMESİ ÜZERİNE ETKİSİ
AŞILANMIŞ
Kontrol tarlası Leonardit uygulanmış tarla Kontrol tarlası Leonardit uygulanmış tarla
Ortalama bitki yüksekliği (inches) 14,1 19,6 17,4 18,8
Fasulye verimi (grams/25ft.kanal) 103,0 292,0 169,0 313,0
Fasulye verimi (%) 100,0 283,4 164,7 303,9
Fasulye içindeki Azot 6,6 7,1 6,2 6,9
Fasulye içindeki Protein (%) 41,2 44,3 39,8 43
Toprağa % 0,5 ve % 0,25 oranlarında Sodyum Leonardit uygulanması sonucu çimen veriminde % 24,7 ve %14,4 oranlarında artış sağlanmıştır.
Bir tütün tarlası 3 bölüme ayrılmıştır. Bir bölüme hiç gübre ve Leonardit uygulanmamıştır. 2 ay sonra yapılan dikkatli bir inceleme sonunda gübre ve Leonardit atılmayan bölgede yetişen tütünde gövdenin zayıf olduğu ve azot eksikliği tespit edilmiştir. Leonardit uygulanan bölgede yetişen bitkilerin ise sağlam yapıda ve sağlıklı yeşil renkte oldukları belirlenmiştir.
Leonarditin süs biberlerinin gelişmesine etkisini inceleyen bir araştırma yapılmıştır. Yaklaşık 70 kg/dekar oranında Leonardit kullanılmıştır. Leonardit kullanılan bölümde biberler daha büyük boyutta daha ağır ve daha koyu kırmızı renkte olmuştur. Ayrıca, toprak yüzeyinin hemen üzerinde fazladan kökler oluşmuştur.
Farklı kaynaklardan elde edilen humik asitlerin mısır fideleri ve algae gelişmelerine etkisi incelenmiştir. Gelişmeyi düzenleyici ve hızlandırıcı en uygun humik asit oranları: mısır için 5 ppm ve algae için 60 ppm bulunmuştur. Bu oranlarda humik asit kullanıldığı durumdaki verim artışları ise; mısır için ( düşük inorganik madde içeren topraklarda ) % 30-%35 , algae için % 100 olmuştur. Humik asitin hangi kaynaktan elde edildiği test sonuçlarını etkilememiştir.
Topraktaki humik asit oranı arttıkça bitki içerisindeki fosfor konsantrasyonu da ( ürün seviyesine bağlı olmadan) artmıştır. Humik asit uygulaması ile bitkinin tepe kısımlarında yüksek demir konsantrasyonu, köklerde ise daha düşük demir konsantrasyonu gözlenmiştir.
Leonarditin ( ve humik asitin ) bitki gelişmesinde en etkili olduğu toprak türleri , düşük organik madde içeren toprak türleri olmuştur.
Leonardit, normal gübre ile birlikte, meyve ağaçlarında kullanılmıştır ve gelişmeye etkisi test edilmiştir. Leonardit’in etkisi ile gövde kesit alanların %24-%47 arası oranlarında daha fazla büyüdüğü bulunmuştur.
Rusya genelinde yapılan araştırmalarda, farklı bitkilerin yetiştiği tarlalara humik asit düşük dozda uygulanmıştır.
Elde edilen verim artışları şöyledir:
Salatalık...................................... % 34
Domates(Rivermen).................... % 23
Domates(Sonato)....................... % 17
Patates....................................... % 28
Mısır............................................ % 30
Arpa............................................ % 55
Beyaz Pirinç............................. % 20
USA, Breau of Mines (Freeman, 1970 ) tarafından yapılan arazi ve laboratuar araştırmalarında, % 84,3 humik asit içeren Leonarditin patates, soya fasulyesi ve mantar kültürü üretimde verime etkisi incelenmiştir. Araştırmalar, ürünlerin veriminde büyük artışlar olduğunu göstermiştir. North Dakota'daki bir başka araştırmada da (Agvise Inc, 1977-1979 )arpa üretiminde önemli verim artışı sağlandığını bulunmuştur.
Rusya’da da Leonardit’in ürün verimini büyük ölçüde arttırdığını kanıtlayan bir çok araştırma yapılmıştır. V.T. Syabryai (1965) Toprağa Leonardit ve NPK uygulanması sonucu, patates üretiminin 6.100 kg/ha'dan 15.000 kg/ha'ya ve lahana üretiminin 5.600 kg/ha'dan 16.500 kg/ha'ya çıktığını göstermiştir. Arpada da verimin önemli ölçüde arttığını ve bitkinin çok daha hızlı büyüdüğü tespit edilmiştir.
Çin Halk Cumhuriyeti'nde yapılan ayrıntılı araştırmalara göre aşağıdaki tarım bitkilerinin üretilmesinde Leonardit kullanılması ile: Darı üretiminde:%60, buğday üretiminde, %37 ve mısır üretiminde %15 oranlarında verim artışı sağlanmıştır.
Leonarditin bütün tarım ürünlerinde verimi önemli ölçüde arttırdığı araştırmalarla kanıtlanmış bir gerçektir. Rusya ve diğer eski USSR Cumhuriyetlerinde yapılan uygulamalı araştırmalar sonunda bazı bitkilerde Leonardit kullanılması ile elde edilen verim artışları aşağıdaki oranlarda bulunmuştur.
Buğday %13-25 Domates %20-30
Arpa %15-18 Lahana %25-30
Karabuğday ve Darı %25-50 Elma %8-20
Mısır %30 Üzüm %25-30
Patates,havuç,pancar,turp %25-40 Bütün narenciyelerde %30-60
Pamuk %10-30 Çayır,çimen,çim %100'e kadar
Salatalık %34-38
Bunların dışında çiçek yetiştiren firmalardan alınan bilgilere göre: üretilen gül ve papatyanın miktarı %30-100 arasında artmıştır, köklenme fazlalaşmıştır ve çiçeklerin açma zamanında 10-15 gün arası erkencilik sağlanmıştır.
Leonardit tarım ürünlerinde sadece verimi arttırmakla kalmamaktadır. Ürünün kalitesini de iyileştirmektedir. Leonardit uygulanınca tarım bitkilerinin bünyelerinde daha fazla besleyici - yararlı elementler toplanmaktadır. Örneğin;
Leonardit kullanılması ile :
C vitamini: Pancarda % 100' e kadar, turpta % 30' a kadar artmıştır.
Carotene: Pancarda % 100' e kadar, lahana da % 25 artmıştır.
Riboflavin: Bazı sebzelerde % 8-14 oranında artmıştır.
Niacin: Pancarda %79 ,lahanada %42 ve turpta % 50 artmıştır.
Pancar ve lahana yapraklarında protein %16-18 ve fosfor %26-28 oranlarında artmıştır.
Patateste daha fazla nişasta birikmiştir.
Ketende daha kaliteli lifler oluşmuştur.
Köklerde daha kaliteli yağlar birikmiştir.
Pamukta nükleer asit oranı hızla artmıştır.
Ayçiçeği tohumlarında yağ oranı hızla artmıştır.
Domatesteki şeker ve C vitamini % 45 oranlarına kadar artmıştır.
Mısır, patates,salatalık, kıvırcık gibi bazı tarım ürünlerinin yetiştirilmeleri sırasında oldukça fazla azot gübreleri kullanılır. Prof. Khristeva ve öğrencileri yaptıkları araştırmalarda toprağa Leonardit ilave edilmesi ile kullanılan azot miktarında % 50 azalma olduğunu bulmuşlardır.
Ayrıca, Leonarditin cholorosis bitki hastalığını bütünüyle önlediği ABD'nde kanıtlanmıştır.
Yapılan araştırmalarda; normal gübreleme programı ile birlikte Leonardit kullanıldığı durumla, sadece normal gübreleme programının uygulandığı durum karşılaştırılmıştır. Leonardit kullanılması ile elde edilen verim artışları, diğer sonuçlar ve araştırmayı yapan kuruluşlar aşağıda sıralanmaktadır:
Bitki Araştırma Sonucu Araştırmayı Yapan Kuruluş
Soğan %25 verim artışı.%6 zayiat azalışı. Novajo Agriculture Production Industry and New mexico State University
Havuç % 84 verim artışı Novajo Agriculture Production Industry and New mexico State University
Patates %5 verim artışı Daha fazla orta boy patates Novajo Agriculture Production Industry and New mexico State University
Fasulye %10 verim artışı Fasulye tanelerinin boyutu %3,5 oranında arttı. Novajo Agriculture Production Industry and New mexico State University
ÇİM,SÜS VE ÇEVRE BİTKİLERİ
Bitki Araştırma Sonucu Araştırmayı Yapan Kuruluş
Çim, (sarmaşık çim) Renk ve kalitede iyileşme Azot oranında düşme Michigan State UniversityP.Rieke. T.Nikolai,B.Leach
Çim, (sarmaşık çim) Gelişme hızlandı. Yoğunluk ve renkte iyileşme North Carolina State UniversityDr. Charles Peacock, S.Dorer
Bermuda çimi Yüksek çim kalitesi hızlı büyüme University of FloridaJohn L. Cisar
St.Augustine Çimi %24 verim artışı Wilkinson Farm, FloridaKeith Trenow
Vinca-Salvia Büyüme indeksinde %7 artış kuru ağırlığında %83 artış University of Georgia Dr.Tim Smalley
Kırmızı Meşe 2 mm' den büyük köklerde %65 artış2 mm' den küçük köklerde % 77 artış University of GeorgiaDr. Tim Smalley
Narenciye fideleri % 24 oranında daha hızlı gelişme Becker GrovesLynn Ellis
Live meşesi 10 ay içerisinde calipergelişmesinde, % 4,5 artış Lone Star Growers / Color Spot.Chris. Fox
Lee ve Bartlett (1976) yaptıkları araştırmalarla: mısır yetiştirilen toprağa humik asit ilave edilince kök ve sürgünlerde gelişmenin canlandığını, hızlandığını ve mısır veriminin %87 arttığını bulmuşlardır. Bu araştırmalarda, ayrıca topraktaki humik asit oranı arttırıldıkça bitkideki fosfor oranında arttığı da kanıtlanmıştır. Bu araştırma, humik asitin bitkilerin topraktaki fosforu alma yeteneklerini nasıl arttırdığını göstermektedir.
Merkez California' da domates yetiştirilen bitişik 4 tarlanın 2 tanesine sadece 5kg/dekar oranında Leonardit uygulanmıştır. Leonardit uygulanan iki tarladan ortalama 1 ton/ dekar daha fazla ürün alınmıştır.
Yine aynı yerde , 6 domates tarlasını her birinin yarısına , arka arkaya iki yıl, Leonardit uygulanmıştır. Leonardit uygulanan bölgeler ile uygulanmayan bölgeler arasındaki farkın ikinci yıl daha fazla olduğu ölçülmüştür. Verim artışı ikinci yıl daha fazla olmaktadır.
U.S. Agronomy Associates tarafından California, Washinton ve Idaho eyaletlerindeki pamuk, yonca, patates ve elma tarlalarında ve bahçelerinde yapılan testlerde, Leonardit uygulanınca verimin % 20 oranına kadar arttığı bulunmuştur.
ABD' nin batısındaki büyük çiftliklerde Leonardit uygulanması ile ilgili geniş çaplı araştırma ve testler yapılmıştır. Bu testlerde, Leonardit’in önemli ölçüde verim artışı sağlanmasının yanısıra, kullanılan su ve gübre miktarlarında da küçümsenmeyecek azalmalara neden olduğu bulunmuştur. Ayrıca, Leonardit sürekli kullanılınca , her geçen yıl verim artışı bir önceki yıla göre daha fazla olduğu gibi , su ve gübre ihtiyacı da bir önceki yıla göre biraz daha azalmıştır. Üçüncü yılda ,sulama suyu miktarında % 15 ve tarlaya atılan fosfat gübre miktarında % 10 oranlarında azalma olduğu bulunmuştur.
Sladky' nin yaptığı araştırmalarda humik asidin domates fidelerinde çimlenmeyi ve büyümeyi çok hızlandırdığı bulunmuştur. Aşağıdaki şekil Sladky' nin araştırma sonuçlarını göstermektedir. 50 ppm oranında humik asit kullanılınca kök ve gövdede büyüme 2 misline yakın artmıştır.
Humik asitin, kavun bitkisinin kök ve sürgünlerinde büyümeyi nasıl etkilediği aşağıda şekilde yer almaktadır. En uygun humik asit oranı 37 ppm bulunmuştur. Bu oranda humik asit kullanılınca kökler 2 misline yakın ve sürgünler 2 mislinden fazla büyümüştür. Salatalık için ise, en uygun humik asit oranı 100 ppm bulunmuştur.
SONUÇ
Leonardit veya Leonardit’ten elde edilen humik asit ile, Dünyanın çok farklı bölgelerinde ve bizzat tarlada ( veya serada ) yapılan uygulamalı testlerin sonuçları özet olarak anlatılmıştır. Bu farklı yerlerde ve farklı bitkiler için yapılan testlerin ürün verimi artışıyla ilgili sonuçları bir araya getirilerek ayrı bir tablo yapılmıştır ve aşağıda verilmektedir.
Hem yazıda anlatılan örneklerden, hem de aşağıdaki tablodan
kolayca anlaşılabileceği gibi, Leonardit ( ve humik asit ) her türlü toprakta ve her türlü üründe, tartışmasız bir şekilde çok önemli oranlarda verim artışları sağlamaktadır.
Aynı bitki için farklı testlerde farklı verim artışı oranları bulunmasının nedenleri:
Toprak niteliklerini farklı olması,
Kullanılan Leonardit ( veya humik asit ) kalitelerinin farklı olması,
İklimsel farklılıklar,Test şartlarının ve test yöntemlerinin farklı olmasıdır.
Ürün Verim artışı
Domates %100,%61,%32,%17,%23-30
Salatalık %34,%34-38
Lahana % 100, % 25-30
Fasulye % 10
Soya fasulyesi % 183
Patates % 30-40,% 28,% 145,% 28, % 5, % 25-40, % 20
Şeker pancarı % 20,%25-40
Havuç % 25-40,%84
Turp % 24-40
Soğan %25
Sarımsak %20
Bütün Narenciyeler %30-60
Arpa %20,%55,%15-18
Buğday %37,%13-25
Karabuğday % 25-50
Darı %60,%25-50
Mısır %335, %30,%15,%30,%87
Beyaz Pirinç %20
Pamuk %10-30, %20
Algae %100
Çim,Çimen %15-25,%100,%24
Yonca %20
Elma %8-20,%20
Üzüm %25-30
DOĞAL LEONARDİTLE YAPILAN ARAŞTIRMA SONUÇLARI RAPORU
ARAŞTIRMADA KULLANILAN TEST BİTKİLERİ
Domates,
Salatalık,
Patates,
Havuç,
Çim,
Üzüm,
Mısır,
Muz,
Çilek,
Narenciye,
Marul-ıspanak,
Zeytin,
ARAŞTIRMA ALANLARI
Üniversite araştırma-denemeparselleri ( üzüm, çim )
Özelticari seralar ( domates, salatalık, muz, çilek )
ÇiftçiTarlası ( patates, havuç, marul, ıspanak, mısır)
ÇiftçiBahçesi ( narenciye, zeytin )
KULLANILAN ARAŞTIRMA DENEME METODLARI
Yapılan bitki verim ve kalite testleri hem üniversite denemeparsellerinde hem çiftçi sera tarla ve bahçelerinde tesadüf blokları denemedesenine göre üç tekerrürlü sebzelerde iki yinelemeli, tarla ve bahçe bitkilerinde tek land da yürütülmüştür. Araştırma testleri tek bir alan veekolojide değil test bitkilerinin karakteristik ve ticari olduğu bölgelerde yürütülmüştür. Test ve deneme topraklarınınkilli-tınlı tekstür, hafif alkali pH, yetersiz organik madde, düşük azot,yetersiz fosfor özelliklerinde olduğu belirlenmiştir. Denemelerin tamamında doğal Leonardit kullanım kataloğundaki dozlarda tarifineuygun kullanılmıştır.
DENEME SONUÇLARI
Çim Uygulaması Sonuçları ; Tohum yatağı toprağına dekara 110 kg hesabıyla serpilipyaylı tırmıkla karıştırılarak tesviye edilip silindirle hafif sıkıştırılmıştır.Kapak toprağı olarak hazırlanan harçda % 30 oranında doğal Leonarditkarıştırılıp, bir miktarı zemine tohum altına serpilip kalan kısmı ise tohumekildikten sonra üzerine örtülerek sıkıştırılmıştır. Sulama ve diğer bakımişleri eksiksiz uygulanmıştır. Gelişmedöneminde de dekara 120 kgdozuyla iki defa uygulanmıştır. Uygulamalar sonunda çıkış da % 91oranında çıkan bitki, bitki köklerine bakıldığında konvansiyonel uygulamayagöre istatistiki olarak % 1 hata payıyla % 33 oranında daha fazla kök yoğunluğu ve kök materyali elde edilmiştir.Kardeşlenme % 54 oranında fazla, renkintensitesi yüksek, dik ve canlı duranvegatatif form elde edilmiştir.
Üzüm uygulaması Sonuçları; Kasım-aralıkayında omca başına 1, 2, 3kg doğal leonardit bitki etrafına dağıtılarak karıştırılmış,mart ayında ise omca başına 1 kg daha verilmiş, üzerine analiz değerlerine göre amonyum sulfat ilavesi yapılmıştır.Deneme3 tekerrürlü ve 2 yinelemeli olarak yürütülmüştür. Hasat öncesi sürgünsayısında ve uzunluğunda % 12 oranında artış, fenotip olarak yaprak rengindekoyu yeşil ve daha diri görünüş elde edilirken, 2 sulama sayısı tasarrufedilmiştir(3 sulamayla hasat edilmiştir). Verimde istatistikî olarak %1 hatapayıyla %18 oranında, bitki kuru maddesinde ise % 9 oranında artış elde edilmiştir.
Patates uygulaması sonuçları; Bu denemeİzmir ili Ödemiş ilçesi çiftçi tarlalarında yapılmış olup beş değişik çiftçideuygulanmış, bitkide toprak üstü aksam kullanılmayan alanlara göre bariz şekildefarklılık göstermiştir. Ocaktaki yumru sayısı artmış, yumrularda homojen boy vefiziksel form elde edilmiştir (sonuçlar istatistiki olarak değerlendirilmemişkullanıcılarla birebir görüşmelerden çiftçi memnuniyeti olarak alınmıştır).
Çilek uygulaması sonuçları; Bu denemeAydın ili Ortaca ilçesi Ahmet Türkmenoğlu çilek serasında yürütülmüştür.Denemede çilek fideleri yastığa şaşırtılırken fide başına 100 gr civarında doğalLeonardit uygulanmıştır. 15 gün sonra yapılan kontrollerde vegetatif olarakyaprak ve stolon sayısında yaklaşık dört katı oranında fark oluşmuştur. Buyaprak ve stolon sayısı farkı çilek için çiçek sayısı fazlalığı demektir, birdiğer ifadeyle meyve sayısı farkı olarak kabul edilir. Resimde sol tarafta doğalLeonardit kullanılmamış, sağ tarafta ise aynı yastıkta doğal Leonardit kullanılmış sıragörülmektedir.
Salatalık ( Hıyar ) uygulaması sonuçları; Budeneme İzmir ili Menderes ilçesi Polen Tarım ltd. şti. seralarındayürütülmüştür. Denemede doğal Leonardit salatalık serasında katalog tavsiyedozunda kullanımla ve damla sulamayla uygulanmıştır. Fide gelişme döneminde kök saçaklanması ve gelişimindeyaklaşık ½ oranında fark elde edilmiş, bitki boyu kullanılmayan bitkilere göre% 30 oranında fazla, çiçek ve yapraksayısı ise 1/5 oranında farklılık göstermiştir.
Domates uygulaması sonuçları; Bu deneme İzmir ili Menderes ilçesi PolenTarım ltd. şti. ve Aydın İli Koçarlı ilçesi Çiftci tarlalarında yürütülmüştür.Denemede doğal Leonardit domates tarlasında katalog tavsiye dozunda kullanımlave damla sulamayla uygulanmıştır.Domates fideleri gelişme döneminde kök ve toprak üstü aksamında gözle görülürolumlu farklar elde edilmiştir.Domatesler orta boy, koyu kırmızı vefenotipik olarak homojonite göstermiştir. Verimde ise % 18, kuru maddede % 3’lük fark elde edilmiştir.
Marul-ıspanak uygulaması sonuçları; Bu deneme İzmir ili Menderes ilçesi PolenTarım ltd. şti. seralarında yürütülmüştür. Denemede doğal Leonardit marul-ıspanak tarlasında katalog tavsiye dozundakullanımla ve hasatta 8 günlük erkencilik elde edilmiş, yapraklar daha ince vetaze görünümlü oluşmuş. Ancak hasat rakamları alınamamıştır.Sonuçlar çiftçimemnuniyeti ve tekrar kullanım isteği ile teyit edilmiştir.
Narenciye uygulaması sonuçları; Hatayİli Dörtyol İlçesi narenciye bahçelerindeverim olgunluğundaki ağaçlarda ağaç başına 8 kg doğal Leonardit uygulamalarında yaprak vesürgün sayısında dikkate değer artış gözlenmiştir. Ayrıca hasat anında veöncesinde kendiliğinden meyve dökülmesi % 70 oranında azalmıştır(Resim 2).Verimdeki artış sayısal olarak alınamamış ancak çiftçi bilgisi olarakkaydedilmiştir.
Muz uygulaması sonuçları; Antalya İliAnamur, Gazipaşa, Alanya İlçelerinde özel muz seralarında denenmiş olup,özellikle Anamur ilçesinde şubat-mart ayları sera bakımında doğal leonarditçiftçi potansiyelinin % 21 de kullanımalanı bulmuş ve meyvede özellikle kabuk inceliği ve kokusu açısından kullanılanseralara ait muzlar ihracatcı firmalar tarafından tercih edilir olmuştur.Kullanımda çiftçilerin kimyasal gübre kullanımları % 70’e varan oranlarda azaltılmış, birim meyvedeağırlık %10,5 oranında artmıştır.
Zeytin uygulaması sonuçları; KahramanmaraşİliMerkez ilçede kurulan zeytin bahçesinde fide çukurlarında ve dikim sonrasıbakım uygulamalarında doğal Leonardit kullanılmıştır. Kullanılan fidelerdekullanılmayanlara göre bir yıl öncesinden ( 4.yıldan itibaren ) ticari anlamdaverim alınmıştır. Meyvelerde hasat geciktiğinde bile kendiliğinden dökülmelerindurma seviyesinde azaldığı belirlenmiştir.
Mısır uygulaması sonuçları; İzmir İli Menemen İlçesi ve Manisa İli Salihliİlçelerinde yürütülen çiftçi tarlası denemelerinde her iki alanda da özellikle sulama sayısında azalma vekullanılmayan tarlalara göre kullanılan tarlalarda daha büyük ve sıkı koçanelde edildiği bildirilmiştir.
Havuç uygulaması sonuçları; Hatay İliKırıkhan İlçesi Çiftçilerinden AhmetDuralHavuç tarlalarındabölgenin klasik kimyasal alışkanlıklarının yarısının kullanımı üzerine doğalLeonardit katalog doz ve kullanım kurallarına göre uygulanmıştır.Hasat dakullanılmamış parsellere gör % 43 oranında daha fazla verim elde edilmiştir.
Dr. Tuncay DEMİRER Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Bitki Besleme ve Gübreleme Uzmanı
HUMİK ASİTLERİN BİTKİ GELİŞİMİNE ETKİLERİ ÜZERİNE YAPILMIŞ BAZI ÇALIŞMALAR
Lee ve Bartlett (1976), farklı ekstraksiyon teknikleriyle elde ettikleri hümik asitlerin mısır ve alg gelişimi üzerine etkisini araştırmışlardır. Araştırıcılar, düşük organik madde içeren topraklarda hümik asit uygulamaları ile mısır bitkisi kuru madde miktarında % 30-50; algde ise % 100’lük bir artış belirlemişlerdir. Ayrıca, yüksek organik madde içeriğine sahip topraklarda hümik asit ilavesinin mısır kuru maddesinde çok düşük düzeyde de olsa negatif bir etki meydana getirdiğini gözlemlemişlerdir. Araştırıcılar, değişik organik materyallerden elde ettikleri hümik asitlerin etkilerinin de farklı olmadığını tespit etmişlerdir.
Ali – Zde ve Gadzhieva (1977), nohut bitkisi yetiştirerek, denemede hümik asitin bitki büyümesi ve nükleik asit kapsamı üzerine etkilerini araştırmışlardır. Nohuda uyguladıkları 20 mg/lt düzeyindeki hümik asit uygulamaları sonucunda tepe ve kök gelişiminin arttığını, paralelinde kuru ağırlıkta da artış olduğunu belirlemişlerdir. Halbuki giberellik asit ya da hümik asit ve giberellik asit karışımının büyümeyi geciktirdiğini belirlemişlerdir. Araştırıcılar, hümik asitin fidelerin kök ve tepe kısımlarının RNA ve DNA kapsamını önemli düzeyde arttırdığını saptamışlardır. Bunun yanında, hümik asit ve giberellik asitin beraber kullanılması durumunda nükleik asit kapsamının daha fazla arttığını gözlemlemişlerdir.
Elgala vd (1978), humik asitin arpa bitkisine olan etkisini kum kültüründe denemişlerdir. Humik asit uygulamasının bakır ve demir alımını çok az etkilediğini, çinko alımını ise etkilemediğini saptamışlardır. Humik asitin bakırla birlikte ortama katılması durumunda, bitkinin kuru madde , bakır alımı, bakırın bitkiye toksik etki yapmayacak düzeyde düşürülmesinde etkili olduğunu rapor etmişlerdir. 30 ppm demir bulunan ortamda Na2EDDHA ve humik asitin birlikte uygulanması durumunda, arpanın demir alımına neden olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Ancak daha yüksek konsantrasyonlarda demir kapsayan ortamlarda aynı çalışmayı yaptıklarında, bitkide demir alımının azaldığını bulmuşlardır. 0.5-1.5 ppm Zn kapsayan ortamlarda humik asit ve Zn’nun birlikte uygulanması halinde bitkinin çinko alımına etkisi olmamış; ancak yüksek konsantrasyonlarda çinko içeren ortamlarda ise toksiteyi azaltıcı etki yaptığını görmüşlerdir.
Vaughan ve Ord (1983), şeker pancarında hidroksiprolin oluşumu üzerine humik asitin etkisini incelemişlerdir. Şeker pancarı kök yumrularından alınan ince kesitleri üç gün müddet ile humik asitli çözeltide beklettiklerinde hücre duvarı bileşimindeki hidroksiprolin bileşiminde %100’lük bir artışın ortaya çıktığını görmüşlerdir.
Malik ve Azam (1985), farklı dozlarda uygulanan humik asitin buğdayın gelişmesi üzerine etkisine, yetiştirme ortamına azotun ilave edildiği yada edilmediği durumlarda araştırmışlardır. Ortama 18, 36, 54 ve 72 mg/lt düzeyinde humik asit uygulamışlardır. En fazla buğday gelişmesinin ortama 54 mg/lt düzeyinde humik asit ilave edildiğinde ulaşılmıştır. Ayrıca bu dozda kök boyunun % 500 ve gövde kuru madde üretiminin de % 22 oranında artış gösterdiğini bildirmişlerdir. Bunların yanı sıra humik asit ilave etmenin bitkinin kök yaş ve kurur ağırlıklarında, bitkinin su alımında ve azot kapsamında da artış sağladığını ifade etmişlerdir. Ortama azot ilavesinin kök ve gövdenin büyümesinde gecikmeye yol açtığı, 54 mg/lt düzeyinde humik asit uygulaması ile birlikte azot alımında da % 22’lik artışın ortaya çıktığı belirlenmiştir.
Fortun vd (1986), sıcaklık ve nemin kontrol altında tutulduğu koşullarda, farklı gübrelemelerin ve humik asit uygulamalarının, çavdar otu’nun (Colium Perenne) peat ortamında gelişimi üzerine olan etkilerini araştırmışlardır. Kalsiyum hidroksit, amonyum nitrat ve humik asitin birlikte uygulandığı koşullarda, bitki beslenmesi açısından en iyi sonucun elde edildiğini rapor etmişlerdir.
Şivka (1988), pamuk bitkisinin gelişmesi ve bazı bitki besin elementlerinin alımı üzerine toprağa artan miktarlarda verilen humik asit (Herbex) ile çeşitli azot ve fosfor düzeylerinin etkisini incelemek amacıyla sera koşullarında saksıda deneme kurmuştur. Toprağa % 5 düzeyinde humik asit uygulamasının pamuk bitkisinin kuru madde kapsamı ile birlikte topraktan kaldırdığı N, P ve K miktarını önemli (P<0 .01="" 0.1="" 0.5="" 1.0="" ald="" art="" artt="" asit="" ayr="" azalma="" azalt="" azot="" belirlemi="" belirlenmi="" bitkisinin="" c="" ca="" d="" derecede="" di="" dozlar="" er="" etki="" font="" humik="" ise="" k="" kald="" kapsamlar="" lan="" miktar="" n="" ortama="" p="" pamuk="" r.="" r="" rd="" saptanm="" t="" tir.="" topraktan="" uygulamas="" ve="" yapt="" zerinde="" zeyinde="">0>
Zengin (1988), ayçiçeği bitkisinde, humik asitin değişik azot ve fosforlu gübre dozları üzerine olan etkisini araştırmıştır. Ortama % 0.1 düzeyinde humik asit uygulandığı durumda toplam kuru madde üzerine etkisinin en fazla (% 6.87’lik artış) olduğu saptanmıştır. Humik asitin % 0.2 düzeyinde uygulanması durumunda, bitkinin toplam azot kapsamı üzerine etkisi en fazla (kontrole göre % 0.82’lik artış) olmuştur. Ayçiçeği bitkisinin en yüksek fosfor kapsamı % 0.1’lik humik asit uygulaması ile (kontrole göre % 3.83’lük artış) bulunmuştur. Ayrıca, toprağa farklı dozlarda verilen azotun bitkinin fosfor kapsamı üzerine etkisinin en fazla % 0.1 düzeyindeki humik asit ve 200 ppm’lik azot uygulamasıyla (kontrole göre % 5.79’luk artış) sağlandığı belirlenmiştir. Toprağa farklı dozlarda verilen fosforun bitkinin azot kapsamı üzerine etkisinin en fazla humik asitin % 0.5 ve 100 ppm düzeyinde fosfor uygulaması sonucunda (kontrole göre % 54.132lük artış) ortaya çıktığı saptanmıştır.
Bernardoni vd (1990), N, P, K’lu gübreler ile humik asiti (ticari ismi Umex Liqudo) dona çilek çeşidi ile yapmış oldukları denemede uygulayarak etkisini incelemişlerdir. N’lu gübre uygulamasına bağlı olarak ürün miktarı azalmış; humik aitse bağlı olarak ise ürün miktarı artmıştır. Ayrıca granüller gübre uygulanması durumunda ise en düşük ürün elde edilmiştir.
Gerzabek ve Ulah (1990), çözelti ortamında yetiştirdikleri mısır bitkisi üzerine kadmiyum ve nikel toksitesine humik asit ile fulvik asitin etkisini çalışmışlardır. Besin ortamına belirli dozlarda kadmiyum ve nikel ilave etmişlerdir. Yalnız başına ağır metal uygulamaları bitki büyümesinde azalmaya yol açarken, ağır metallerin humik ve fulvik asitlerle birlikte uygulanması durumunda bitki büyümesinde artış olduğu gözlenmiştir. Mısır bitkisinde humik ve fulvik asitlerin kadmiyum toksitesi üzerine etkisi olmazken; nikel toksitesinin ortamda bulunan fulvik asit tarafından hafifletildiğini ortaya koymuşlardır. Araştırmacılar bu durumu; Ni-Fulvik asit kompleksleri oluşumundan kaynaklandığını ileri sürmüşlerdir.
Tattini vd (1990), humik asitlerin zeytin bitkisinin (Maurino çeşidi) gelişimi ve azot alımı üzerine etkisini incelemişlerdir. Yaptıkları çalışmada peat:kum karışımını içeren saksılara belirli dozlarda ticari olarak üretilen humik asit (UMO3S) uygulanmıştır. Sonuçta, uygulanan humik asite bağlı olarak, bitkilerin kök:gövde oranlarının arttığı ve lateral köklerin kontrole göre daha iyi geliştiği bildirilmiştir.
Admah ve Tan (1991), yaptıkları çalışmada Mısır fidelerinin humik asit yardımıyla fikse olmuş durumdaki fosfordan yararlanmalarını belirlemeyi amaçlamışlardır. Bu amaçla kumlu kil karışımı içeren 1 kg’lık saksılara 0, 25, 50, 100 mg P; 0, 50 mg Al ve 0, 50 mg humik asit uygulanmış ve bir ay yetiştirme yapılmıştır. Sonuçta, sürgün ve kök kuru ağırlıkları, P ve humik asit birlikte uygulandığında artış göstermiştir. Al verilmediği durumlarda yapılan p uygulamasıyla sürgünlerin fosfor kapsamlarının arttığını; ancak, humik asit uygulaması ile benzer sonucun alınmadığı gözlenmiştir. Ortama humik asit ilave edildiği durumda bitkinin P içeriğine Al’un olumsuz etkisinin giderildiği belirleniştir.
Ferretti vd (1991), yaptıkları çalışmada mısır fidelerinin kükürt asimilasyonu üzerine ortama verdikleri humik maddelerinin etkilerini çalışmışlardır. Sonuçta, düşük molekül ağırlığındaki humik maddelerin mısırın kükürt asimile etme yeteneğinde önemli bir işleve sahip olduğu anlaşılmıştır.
Wang vd (1991), organik ve kimyasal gübrelerle birlikte 35 lt/ha humik asit uygulamasının üzüm bitkisi üzerine etkisini incelemişlerdir. Kontrol parsellerine yalnızca N, P, K gübreleri verilmiştir. Çalışmanın sonucunda humik asit ile birlikte uygulanan organik gübrelerin daha yüksek üzüm verimi sağladığı ve meyvenin şeker içeriğinin de kontrolden çok daha yüksek değerlere ulaştığı saptanmıştır.
Fagbenro ve Agboola (1993), teak (Tectona grandis L.F.) fidelerinin bitki besin maddeleri alımı ve gelişimi üzerine hümik asitin etkisini araştırmak amacıyla bir sera denemesi yürütmüşlerdir. Araştırma sonunda bitkilerin aylık gelişmeleri, uzamaları ve kuru madde ağırlıklarının üç hümik asit dozunda da (50, 500, 1000 mg / kg) kontrole göre önemli derecede arttığını ve fidelerin N, P, K, Mg, Ca, Zn, Fe ve Cu kapsamlarının hümik asit ilavesiyle artarken Mn’ın azaldığını rapor etmişlerdir.
David vd (1994), çözelti ortamına verilen humik asitin, domates fidelerinin gelişimi ve besin maddeleri kapsamı üzerine olan etkisini incelemiştir. 0, 640, 1280 ve 2560 mg7lt düzeyinde humik asiti besin çözeltisine uygulamışlardır. 1280 mg/lt düzeyinde humik asit ilavesi kökte N, Ca, Fe, Zn ve Cu birikiminde artışa yol açarken; sürgünlerde de P, K,Ca, Mg, Fe, Mn ve Zn içerikleri artmıştır. 2560 mg/lt düzeyinde ki humik asit uygulaması 1280 mg/lt düzeyindeki ile kıyaslandığında; kökün taze ve kuru ağırlığında artış ve daha fazla K ve Ca, sürgünlerde daha fazla N, P, K, Fe ve Cu birikimi saptanmıştır. Araştırmacılara göre; artan humik asit uygulamaları ile ortaya çıkan artışın humik asitin bünyesindeki bitki besin maddelerinden ileri gelmemektedir.
Sözüdoğru vd., (1996), hümik asitin 0, 30, 60, 90 ve 120 ppm düzeylerinde ilave edildiği besin çözeltisinde yetiştirilen fasulye bitkisinin, gelişimi ve besin maddeleri alımı üzerine etkisini araştırmışlardır. Hümik asitin bitkilerin kuru ağırlıkları üzerine önemli bir etkisi bulunmazken, bazı elementlerin alımını önemli derecede arttırdığı saptanırken, kontrole göre hümik asit uygulamalarının yaprakların N, P, Fe, Mn ve Zn kapsamlarını arttırdığı bildirilmiştir.
Dursun vd (1997), sera koşullarında fide durumundaki domates ve patlıcanın gelişmesi üzerine humik asitin etkisini çalışmışlardır. Çalışmada inceleme kriteri olarak yaprak boyu, genişliği ve sayısı; kök ve gövdenin genişliği, boyu, taze ve kuru ağırlığı seçilmiştir.50,100,150,200 ml/lt dozlarındaki humik asitleri şaşırtma işleminden sonra 10’ar günlük ara ile çeşitlerin yapraklarına uygulamışlardır. Humik asitin 50 ve 100 ml/lt düzeylerinde uygulanmasının kök, gövde ve yaprak için en iyi sonuçları verdiği saptanmıştır.
Güneş vd., (1997) yaptıkları araştırmada, alternatif bir demir kaynağı olarak, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları baca filtresi atığındaki demirden yerfıstığı bitkisinin yararlanmasına hümik asitin etkisi asit, nötr ve alkali özellikteki üç farklı toprakta araştırmışlardır. Araştırma sonucunda, bitkilerin kuru ağırlıkları üzerine atık demir ve hümik asit uygulamalarının bir etkisinin olmadığı; atık demirin özellikle hümik asitle birlikte uygulandığında bitkilerin aktif demir, toplam demir ve klorofil içeriklerini arttırdığı; yaprakların renginin koyulaştığı tespit edilmiştir.
Padem vd (1997), yaprak gübrelerine ilave ettikleri humik asitin, biber ve patlıcan fidelerinin kalitesi ve besin maddesi içeriği üzerine olan etkilerini araştırmışlardır. Yaprak gübrelerine ilave edilen humik asit toprağa 0, 500, 1000, 2000 ve 2500 ml/da ve yapraklara 0, 200, 400, 600 ve 800 ml/da düzeylerinde olacak şekilde uygulanmıştır. Çalışmanın sonucunda fidelerin çimlenmesi, fide ağırlıkları, fidelerin çapı, her fidenin yaprak sayısı, gövdenin yaş ağırlığı, gövdenin kuru ağırlığı, kök kuru ağırlığı, yaprak ve yaprak sapının N, P, K içerikleri incelenmiştir. Yaprak gübrelerine ilave edilen humik asitin toprağa ve yaprağa uygulanması sonucunda araştırma parametreleri üzerinde önemli etki yaptığı saptanmıştır.
Günaydın (1999), yapraktan ve topraktan uygulanan hümik asitin domates ve mısırın gelişimi ile bazı besin maddeleri alımına etkisini araştırdığı çalışmasında sera denemesi kurmuş ve saksılara temel gübreleme amacıyla N, P, K, Ca, Mg, Fe, Cu, Mn ve Zn’yu ekimden önce sulama suyu ile birlikte vermiştir. Topraktan humik asit 0, 50, 100, 150, 200, 250 ppm düzeyinde, yapraktan gübreleme ise N, P, K, Ca, Mg, Fe, Cu, Mn ve Zn bitki besin maddelerini içeren çözelti ile birlikte humik asit 0, 10, 20, 30, 40, 50 ppm düzeylerinde 3 kez uygulanmıştır. Araştırma sonucuna göre; topraktan yapılan uygulamada humik asitin domates bitkisinin kuru madde miktarı üzerine etkisi istatistikî yönden önemli bulunmazken mısır bitkisinin kuru madde miktarı üzerine etkisi istatistikî yönden önemli bulunmuştur. Topraktan yapılan humik asit uygulaması domates bitkisinde N, P, K, Mg, Fe, Cu, Mn ve Zn’nun alımını artırmıştır. Humik asit uygulamasına bağlı olarak mısır bitkisinde Ca alımı azalırken, domates bitkisinde Ca alımı etkilenmemiştir.
Yapraktan yapılan uygulamada humik asitin domates ve mısır bitkilerinin kuru madde miktarı üzerine etkisi istatistikî yönden önemli bulunmuştur. Yine yapraktan yapılan humik asit uygulaması domates bitkisinde N, P, K, Ca,Mg, Fe,Cu, Mn ve Zn’nun alımını kontrole göre artırmıştır.Mısır bitkisinde ise kontrole göre N, P, K, Mg, Fe, Cu, Mn ve Zn’nun alımını artırırken Ca’un alınmasını olumsuz yönde etkilemiştir.
Derleyen Yayınlanan Adres:By EyyupK
Elinize sağlık çok güzel içerik hazırlamışsınız..
YanıtlaSilhttp://www.urgubleonardit.com