DAMLA SULAMA SİSTEMİ NASIL OLUŞUR
Bir damla sulama sistemi genel olarak su kaynağından başlayarak
a) Kontrol ünitesi
b) Ana boru hattı
c) Yan boru hattı
d) Lateral boru hattı
e) Damlatıcılardan oluşmaktadır.
Kontrol ünitesi, pompa, basınç düzenleyici, filtreler, gübre tankı ve vanalardan oluşmaktadır.Ana ve yan boru hatlarından sonra
Sistemin en önemli unsurlarından birisi de Lateral hattı ve damlatıcılardır. Lateral boru hattı basınçlı suyu damlatıcılara taşır. Suyun basıncı damlatıcılarda kırılır ve çıkışta sıfıra düşer. Böylece damlama olayı gerçekleşir.
Damla sulama sistemi ile verilecek su miktarı bitkinin isteğine bağlı olarak basınç-damlatıcı debisi çalışma süresi ilişkisinden yararlanılarak ayarlanır. Sulama zamanı bitkinin su isteğine bağlı olarak haftada 1 ile 7 gün arasında değişebilmektedir. Burada önemli olan ne zaman ve ne kadar su verileceğinin iyi bilinmesidir.
Su kaynağı : Damla sulama yönteminde her türlü su kaynağından yararlanılabilir. Ancak suyun fazla miktarda kum, sediment ve yüzücü cisim içermemesi gerekir. Ayrıca, fazla miktarda kalsiyum ve magnezyum bileşikleri ile demir bileşikleri içeren sular da damla sulama yöntemi için uygun değildir.
Pompa Birimi : Su kaynağının yeteri kadar yüksekte olmadığı koşullarda, gerekli işletme basıncı pompa birimi ile sağlanır. Su kaynağının tipine bağlı olarak santrifüj, derin kuyu yada dalgıç tipi pompalardan biri kullanılabilir. Pompanın elektrik motoru ile çalıştırılması tercih edilir.
Kontrol Birimi : Damla sulamada, suyun çok iyi süzüldükten sonra sisteme verilmesi gerekir. Aksi durumda damlatıcıların tıkanması sorunuyla karşılaşılır. Bu işlem kontrol biriminde yapılır. Kontrol biriminde ayrıca, sisteme verilecek sulama suyunun basınç ve miktarı denetlenir ve bitki besin maddeleri sulama suyuna karıştırılır. Kontrol birimi genellikle ana boru hattının başlangıcına kurulur.
Kontrol biriminde; hidrosiklon, kum-çakıl filtre tankı, gübre tankı, elek filtre, basınç regülatörü, su ölçüm araçları, manometreler ve vanalar bulunur. Hidrosiklon, suda bulunabilecek kum parçacıklarının sisteme girmeden önce tutulduğu araçtır. Su hidrosiklonun üst kısmından çepere doğru girer ve çeper boyunca aşağıya doğru iner. Daha sonra su ortadan yukarıya doğru yükselir ve kum parçacıkları ağır olduğundan tabanda kalır. Kumdan arınan su hidrosiklonun üzerinden sisteme verilir. Tabanda biriken kum belirli aralıklarla temizlenir. Kum-çakıl, filtre tankında, sulama suyunda bulunabilecek sediment ve yüzücü cisimler tutulur. Su tanka üstten girer, kum ve çakıl katmanlarından geçtikten sonra tankın altından çıkar. Bu arada sediment ve yüzücü cisimler genellikle üst kesimde tutulur. Tankın tabanında, etrafı elek filtre ile sarılmış delikli boru bulunur. Burada amaç, tanktan su ile birlikte kumun çıkışını engellemektir. Kum-çakıl, filtre tankında ayrıca suyun alttan girişini ve üstteki vanadan çıkışını sağlayan geri yıkama borusu bulunur. Bu boru aracılığıyla, zaman zaman tankın üst kesiminde biriken sediment ve yüzücü cisimler yıkanarak tank temizlenir. Damla sulama sistemlerinde bitki besin maddeleri sulama suyuna karıştırılarak uygulanır. Bu amaçla sıvı gübre kullanılır. Sulanacak alanın büyüklüğüne göre hesaplanan sıvı gübre miktarı, kontrol birimindeki gübre tankının içerisine konur. Gübre tankı ana boruya üzerinde vanalar bulunan hortumlarla iki noktadan bağlanır. Biri gübre tankına su girişi, diğeri ise su çıkışı içindir. Ana boru üzerine ayrıca, değinilen iki nokta arasında basınç farklılığı yaratmak amacıyla bir vana daha yerleştirilir. Gübre uygulanacağı zaman ana boru üzerindeki vana kısmen kapatılır, gübre tankı giriş ve çıkış vanaları açılır. Böylece, ana borudaki suyun bir kısmı gübre tankına girer, sıvı gübre ile karışır ve tekrar ana boruya döner.
Kontrol birimine, gübre tankından sonra elek filtre yerleştirilir. Filtre genellikle silindir biçimindedir. Tek yada iç içe geçmiş iki filtreden oluşabilir. Elek filtrelerin 80-200 mesh arasında olması önerilmektedir. Dış filtrenin elek numarası genellikle daha düşüktür. Elek filtre ile, kum-çakıl filtre tankında süzülemeyen sediment ve gübre tankından gelebilecek gübre parçacıkları tutulur. Her sulamadan sonra elek filtreler sökülür ve yıkanarak temizlenir. Elek filtreden sonra, suyun boru hattında sabit basınç altında verilmesini sağlamak için bir basınç regülatörleri yerleştirilir. Basınç regülatörleri bazen manifold boru hattı girişine de yerleştirilebilir. Kontrol biriminde ayrıca, kum-çakıl filtre tankının giriş ve çıkışı ile elek filtre girişindeki basıncın ölçülmesi gerekmektedir. Bu amaçla, üç yollu bir manometreden yararlanılır. Böylelikle, basınç farklılıklarından filtrelerin tıkanma derecesi saptanır ve gerekli zamanlarda filtreler temizlenir.
Ana Boru Hattı : Suyu kaynaktan manifold boru hatlarına iletir. Genellikle gömülüdür ve sert PVC borulardan oluşturulur. Küçük sistemlerde ana boru hattı toprak yüzeyine döşenebilir. Bu koşullarda sert PE borular kullanılır.
Manifold Boru Hattı : Suyu ana boru hattından laterallere iletir. Laterallerin doğrudan ana boru hattına bağlanması durumunda, su girişini denetlemek için her lateralin başına bir vananın yerleştirilmesi zorunluluğu vardır. Bu ise hem sistem maliyetini çok önemli boyutlarda arttırır hem de sistemin işletilmesini güçleştirir. Bunun yerine, belirli sayıdaki lateral boru hattı manifold boru hattına bağlanır ve manifoldun ana boru hattıyla bağlantısı bir vana ile sağlanır. Manifold boru hattına bağlı laterallerin tümü bir işletme birimini oluşturur. Manifold başlangıcındaki vana açıldığında işletme birimindeki tüm laterallere aynı anda su verilmiş olur. Ana boru hatlarında olduğu gibi, manifold boru hatları da genellikle gömülüdür ve sert PVC borulardan oluşturulur. Küçük sistemlerde manifold boru hatları bazen toprak yüzeyine serilir ve bu durumda PE borular kullanılır. Manifold boru hatları, tesviye eğrilerine paralel (eğimsiz) yada bayır aşağı eğimde döşenmelidir. Bayır yukarı eğimde döşemekten kesinlikle kaçınılmalıdır. Bu hatlar, ana boru hattına dik olabileceği gibi paralel de olabilir.
Lateral Boru Hatları : Üzerine damlatıcıların yerleştirildiği borulardan oluşur. Toprak yüzeyine serilir ve bu amaçla yumuşak PE borular kullanılır. Genellikle her bitki sırasına bir lateral döşenir. Bazen, her bitki sırasına iki lateral ya da iki bitki sırasına bir lateral yerleştirilebilmektedir. Lateral boru hatları da, manifold boru hatlarında olduğu gibi, tesviye eğrilerine paralel (eğimsiz) ya da bayır aşağı eğimli döşenmelidir ve bayır yukarı döşemekten kaçınılmalıdır.
Damlatıcılar : Sistemin en önemli ve en dikkatle seçilmesi gereken elemanlarıdır. Lateral borulardaki basınçlı su damlatıcıya geçtikten sonra, damlatıcı içerisindeki akış yolu boyunca ilerlerken, suyun enerjisi sürtünme ile önemli ölçüde kırılır. Bunun sonucunda, su damlatıcıdan damlalar biçiminde çok küçük debi ile çıkar ve toprağa infiltre olur. Damlatıcılar genellikle lateral üzerine geçik (on-line) ve laterale boylamasına geçik (in-line) olmak üzere iki tipte yapılmaktadır. Lateral üzerine geçik damlatıcılarda, damlatıcı girişi lateral boyu içinde ve gövde borunun dışındadır. Bu tip damlatıcılar orifis girişli ve genellikle kısa akış yolludur. Suyun enerjisi, girişteki orifis ve akış yolu boyunca kırılır. Laterale boyuna geçik damlatıcılarda ya laterel boru damlatıcının iki ucuna bağlanmakta ya da damlatıcılar lateral boru içerisine sabit aralıklarla ve boylamasına yerleştirilmektedir. Akış yolu genellikle uzundur. Su lateral boru çeperinden damlatıcıya girmekte, uzun akış yolu boyunca enerjisi kırılmakta ve lateral boru dışından çıkmaktadır.
Basınçlı sulama yöntemleriyle (Yağmurlama, damla sulama, Bublers sulama) büyük oranda su tasarrufu sağlanır. Bu suyla da daha fazla alan sulanır. Buda daha fazla bireye hizmet götürülmesi yönüyle sosyal adaletin sağlanması, üretim artışı ve milli gelir artışı demektir.
BORU ÇAPLARININ HESAPLANMASI
SPRİNKLER BORU VE LATERAL HAT ÇAPLARI NASIL HESAPLANIR
Her şeyden önce bilinmesi gereken, boru çaplarının hesaplanmasında prensip, hesabın sondan başa doğru yapıldığıdır. Yani ölçüsü belirlenecek ilk boru, hattın en sonundaki sprinki besleyen borudur. Bu borunun ölçüsü belirlendikten sonra hattın en sonundaki iki sprinki besleyen borunun çapı belirlenir ve bu işlem hattaki tüm sprinkleri besleyen boruya kadar, yani en başa kadar devam eder.
Hattın toplam sprink debisi hesaplanır, J=1,5 -2 m/sn hız baz alınarak aşağıdaki tablo 10′ dan boru çapı tespit edilir
Boru imalatçıları boru çapına bağlı debi değişimini pratik olarak hesaplatan, içinde borudaki su hızı ve yük kaybı parametrelerini de içeren tablolar hazırlamışlardır. Burada dikkat edilmesi gereken husus boru cinsi ve basınç sınıfına göre tabloların değişiklik göstermesidir (değişik materyallerden ve farklı basınç sınıfında imal edilen boruların iç, dış çap ve sürtünme kayıpları farklıdır). Projeyi hazırlayan kişinin kullanacağı borunun cinsi ve basınç sınıfına göre hazırlanan tabloyu kullanırken gerekli dikkatli göstermelidir.
Örnek:
4 adet 3,5 bar basınçta 2,5 nozullu K-RAIN SUPERPRO Rotorun kullanılması gereken lateral boru çapı nedir?
K-RAIN SuperPro sprink performans tablosundan 2,5 nozul 3,5 bar basınçta bir adet rotor debisi 0.73 m3/h bulunur. 4 adet rotor debisi: 4 x 0,73 m3/h = 2,92 m3/h bulunur2,92m3/h = 2,92 m3/h x 1000 (m3-lt dönüşüm) / 3600 (saat–sn dönüşüm) = 0,81 lt/sn
Boru kayıp cetvelinden Q=0,8 lt/sn V=1,5-2 m/sn aralığında Boru dış çap (D) = 32 (YPE) olarak tespit edilir.
Pratik olarak boru dan geçen debi, borunun’nun inç olarak değerinin birbiriyle çarpımıdır. (bu değerin formülsel bir anlamı yoktur , yaklaşık değerdir )
ÖRNEK :
1″ den gecen debi 1 x 1 = 1 lt/sn
2″ den gecen debi 2 x 2 = 4 lt/sn
3″ den geçen debi 3 x 3 = 9 lt/sn
4″ den geçen debi 4 x 4 = 16 lt/sn
5″ den geçen debi 5 x 5 = 25 lt/sn vs.
BORU ÇAPLARININ BELİRLENMESİ
Aşağıdaki resimde ana şebekeden gelen borunun kalınlığı fıskiyelerin sayısıyla orantılıdır.Boru çapı kalınlaştıkça fıskıye sayısı artar ancak gelen ana şebeke çapına kadar arttırılabilir.
TOPRAK SUYU
Toprakta bulunan su, bitkilerin yetişmesi, toprak içindeki biyolojik faaliyetlerin devamı, çeşitli ayrışma ve özellikle iyon alışverişinin sağlanmas
ı bakımından son derece önemlidir.
Toprakta suyun tutulması Adhesion ve Kohezyon yoluyla olmaktadır. Adhesion katı toprak parçacık yüzeylerinin suyu çekme kuvvetidir. Su, toprak parçacıklarının iç ve dış yüzeylerinde bulunan elektriksel alandaki elektrostatik kuvvetlerle tutulmaktadır. Birkaç su molekülünden ibaret olan tabakalar, kuvvetli Adhesiv kuvvetler sayesinde toprak parçacıklarını kuvvetli olarak sarmaktadır. Bu suya adhesion suyu denilmektedir. Adhesion suyu çok küçük ölçüde hareket etmekte,bitkilere
faydalı olamamaktadır.
Kohezyon olayı su moleküllerinin birbirini çekmesidir. Toprak dahilinde su moleküllerinin birbirini çekmesi ile tutulan suya kohezyon suyu denilmektedir. Kohezyon suyunda su molekülleri daha fazla hareket etmekte dolayısıyla da bu suyun yaklaşık 2/3’ ü
bitkiler tarafından kullanılır.
Toprakta bulunan su miktarları toprağın içindeki tutulma durumlarına, tutulma miktarlarına ve toprak içindeki hareketlerine göre değerlendirilmiş ve buna toprak nem sabitleri denilmiştir. Toprak nem sabitleri olarak adlandırılan bu nem düzeyler şunlardır:
1- Saturasyon (Doyma noktası),
2- Tarla Kapasitesi,
3- Devamlı Solma Noktası,
4- Higroskopik su.
1- Saturasyon Noktası : Bir toprağın gözeneklerinin tamamen su ile dolu olduğu anda toprakta bulunun
nem yüzdesidir. Doygunluk halinde toprak suyu sıfır tansiyondadır. Yani suyun toprak yüzeyine bağlanma
enerjisi sıfırdır. Toprağın tam doygun hale getirilmesi çok güçtür. Çünkü toprakta herzaman bir miktar
hapsedilmiş hava kalmaktadır.
2- Tarla Kapasitesi : Toprağın yerçekimi kuvvetine karşı bünyesinde tutabildiği maksimum suya tarla
kapasitesi denir. Bir başka anlatımla yağış veya sulamadan sonra sızan suyun tamamen çekilip, aşağıya doğru
su hareketinin pratik olarak durduğu anda toprakta tutulan nem yüzdesidir. Tarla kapasitesi toprak suyunun
bitkiye yarayışlılığının üst sınırını teşkil eder. Tarla kapasitesinde sular büyük boşluklarda değil kapillar boşluklar
dediğimiz küçük boşluklarda tutulur. Daha teknik bir tabirle serbest drenaj koşullarında kapillar ve yer çekimi
kuvvetleri arasında bitki kök bölgesinde tutulan sudur.
3- Devamlı Solma Noktası : bitkilerin topraktan su almalarında iki kuvvet karşı karşıyadır. Bunlardan
birincisi toprağın suyu çekme kuvveti, ikincisi bitki köklerinin emme veya ozmatik kuvvetidir. Eğer toprağın suyu
çekme kuvveti bitki köklerini emme kuvvetinden fazla olursa toprakta su bulunsa bile bitkiler bu sudan
yararlanamayarak solmaya başlar. Solmanın meydana geldiği anda sulama yapılırsa bitkiler solmadan
kurtulabilir. Ancak, sulama yapılmaz ise solma daha da ilerler. Bu durumda sulama yapılsa bile bitkiler eski
hallerine dönemezler. İşte bu devamlı solmanın görüldüğü anda toprakta tutulan nem miktarı o toprak için solma
noktasını ifade eder. Toprakların özelliklerine göre devamlı solma noktaları bazı tarla yöntemleri kullanılarak tayin
edildiği gibi labaratuvar şartlarında da tespit edilebilir.
4- Higroskopik Su : higroskopik su, genel olarak kuru bir toprağın nispi nemi % 98 olan havadan absorbe
ettiği nem miktarı olarak tanımlanır. Higroskopik su esas olarak toprak danelerinin yüzeylerinde ince bir tabaka
şeklinde tutulan suyu ifade eder. Bitki yetiştiriciliği açısından bir önemi yoktur.
Toprak Suyunun Bitkiye Yarayışlılık Bakımından Sınıflandırılması :
Bitkiler toprakta bulunan her çeşit sudan yararlanamazlar. Bu açıdan incelendiğinde üç tip toprak suyu tefrik edilebilir.
1- Yarayişsiz su,
2- Yarayışlı su,
3- Fazla su.
Şekilde de görülüceği üzere solma noktasının altındaki su yarayışsız su olmaktadır. Bu suyu higroskopik su ve kapillar suyun daha kuvvetli tutulan kısmı oluşturur.
Devamlı solma noktası ile tarla kapasitesi arasındaki su yarayışlı su olmaktadır. Bitkiler bu sudan yararlanmaktadır. Bitkiler tarla kapasitesinin üzerindeki sudan da yararlanabilirler ancak, bu fazla su drenaj şartlarında süratle derinlere sızarak uzaklaşmaktadır. Bir toprağın yarayışlı su miktarı o toprağın yarayışlı nem kapasitesi olarak adlandırılır. Toprak suyunun bu tipleri toprak çeşidine bağlı olarak değişiklik gösterir.
Yüzey sulama yöntemlerinde sulama suyu toprağa, toprak yüzeyi üzerinden akıtılarak verilir. Sulama suyu bitkilerin tamamının kök bölgesine eşit ve kayıpsız olarak aynı zamanda toprak aşınımını (erozyon) neden olmadan verilebilmelidir. Buda ancak toprak yüzeyinin belli bir eğim derecesinde, düzgün bir yüzeye sahip olmasına bağlıdır. Böyle bir yüzeyin sağlanması da ancak arazinin tesviye edilmesiyle sağlanabilir.
Toprak yüzeyi düzgün olmayan arazilerde su çukur noktalarda fazla, yüksek noktalarda daha az birikir. Yüksek noktalar bazen hiç su almazlar. Eğimi fazla olan araziler ise sulama ile toprak kaybına (erozyona) uğrarlar. Her iki durumda verim azalmasına neden olur. Drenajı olmayan alanlarda çukur noktalarda fazla suyun toplanması sonucunda arazide taban suyu yükselmesi ve dolayısıyla tuzluluk sorunu ortaya çıkar.
Bütün bu sorunlara yol açmamak için tarım arazilerinin yüzeyinin düzgün ve uygun bir eğimle sulamaya uygun hale getirilmesi yani tesviye edilmesi gerekir.
K-Rain SuperPro ile 8 Üstün Özellik Bir Arada!
Rotorlar'da üstten ayarlama, tornavida ile açı ayarı gibi bir çok özelliğin mucidi olan K-RAIN geliştirdiği bu ürünle otomatik sulama sektöründe bir devrim yarattı . SUPERPRO sekiz özelliği bir arada kullanıcılara sunuyor . Geniş çim alanların otomatik sulanması için geliştirilen SuperPro özellikle belediye refüj ve park bahçe sulamalarında yetkililere rahat bir soluk aldıracak niteliklere sahiptir.
K-Rain SuperPro
İŞTE K-RAIN SUPERPRO’ NUN RAKİPSİZ ÖZELLİKLERİ:
1 – ÇEVİRME İLE KIRILMAYAN BAŞLIK
Özellikle meraklı insanlarımız için geliştirilen bu özellik sayesinde, rotor kafası, rotor çalışırken dahi sağa veya sola sorunsuzca döndürülebilir ve bu hareket rotorda herhangi bir arızaya sebep olmaz.
2 – AÇI HAFIZASI
Meraklı insanlar için ikinci önlem! Rotor kafası dışarıdan bir etki ile döndürülse bile açı ayarı asla bozulmaz. Rotorunuz daha önceden ayarlanan açısına daima geri döner.
Su Kesme Özelliği ile sprink' i kolayca kapatabilirsiniz
3 – SU KESME ÖZELLİĞİ
Özel patentli su kesme özelliği ile SuperPro’ yu istediğiniz anda kolayca kapatabilirsiniz. Bu özellik sayesinde özellikle tamirat sırasında diğer sprinkler çalışırken seçtiğiniz bölümü çalıştırmayabilir , açı ayarlarını ve nozul değiştirmeleri ıslanmadan yapabilirsiniz
4 – PATENTLİ AÇI AYAR MEKANİZMASI
SuperPro açı ayar mekanizması ile sadece düz uçlu bir tornavida ile açıyı üstten görerek ayarlayabilirsiniz. Bu özellik montaj elemanına büyük rahatlık sağlayacak, tekrar tekrar ayar yapmayı önleyerek montaj süresini azaltacaktır.
5 – GERİ DÖNÜŞSÜZ TAM TUR ÖZELLİĞİ
Aynı rotoru açı ayarlı yada geri dönüşsüz tam tur ayarlamak mümkündür. Bu özellik sayesinde hem arkada sulanmayan hiçbir bölge kalmaz hem de ayrıca tam tur rotor stoklamak durumunda kalmazsınız.
Elle Çevrilebilen riser sayesinde sol durma noktasını kolayca ayarlayabilme
6 – SOL DURMA NOKTASI AYARI
Hareketli yükselen bölüm, özel mekanizması sayesinde elle döndürülebilir. Bu özellik rotora eşsiz kolay ayarlama özelliği katar
7 – ÇEKVALF
Her kutu içinde standart 5 adet çekvalf bulunur. Bu sayede eğimli alanlardaki sızıntıları kolayca önleyebilirsiniz.
8 – 12,7 CM POP-UP YÜKSEKLİĞİ
Rakip ürünlere göre daha fazla yükselen riser özellikle belediyelerde kesimi gecikmiş çimlerde görülen nozuldan çıkan su huzmesinin uzayan çime çarparak düzensiz sulama problemini ortadan kaldırır
Bütün bu özellikler 60’dan fazla rotor patentine sahip K-Rain’in yeni SuperPro ile liderliğini pekiştiriyor.
BİTKİNİN SU İHTİYACI ve P.E.T. TABLOSU
Bitkinin su ihtiyacını belirleyen en temel etken yerel iklimdir. Bitkinin su ihtiyacı, topraktan ve toprak yüzeyinden buharlaşarak (evaporasyon) kaybedilen suyu ve bitki tarafından terleme (transpirasyon) yoluyla gerçekte kullanılan suyun toplamını içerir. Bu kombinasyona EVAPOTRANSPİRASYON ya da kısaca E.T. denir. Belirli bir iklimde bitkiler için gerekli maksimum su miktarını ise P.E.T şeklinde ifade ederiz. Hava ne kadar sıcaksa, oluşacak su kaybının o kadar fazla olacağını düşünebiliriz.
Diğer bir önemli faktör de havadaki su buharı oranıdır. “Bitkiye ne kadar su verilmeli?” ve “Sistem ne sıklıkla ve ne kadar süreyle çalıştırılmalı?” sorularının yanıtlanabilmesi için sulanacak alanın hangi iklim şartlarına sahip olduğunu bilmemiz şarttır. Pratik olarak dünya iklimleri basit sınıflara ayrılarak aşağıdaki tablo oluşturulmuştur.
Not : Peyzaj alanlarda en yoğun bitki çimdir ve bütün hesaplar çim bitkisi üzerine kuruludur.Aşağıdaki bütün tablo ve hesapların çim bitkisi için geçerlidir
P.E.T. Tablosu
İklim
mm/Güm
Soğuk Nemli
2.54 – 3.81
Soğuk Kuru
3.81 – 5.08
Ilık Nemli
3.81 – 5.08
Ilık Kuru
5.08 – 6.35
Sıcak Nemli
5.08 – 7.62
Sıcak Kuru
7.62 – 11.43
Bitkinin su ihtiyacını ve hangi sıklıkla ne zaman sulanacağını belirleyen sadece iklim değil başka faktörler de vardır. Rüzgar, toprak tipi ve su tutma oranı bunlardan bir kısmıdır.
HAT ÇALIŞMA SÜRESİ HESABI
Yöntem, sahanın haftalık su ihtiyacını karşılamak üzere her hattın günlük çalışma süresini dakika cinsinden belirlemektir.Eğer sulama yapmak için kısıtlı bir zaman varsa, kullanılan sprink tipleri, hatların oluşturulması ve aynı anda çalışan istasyon sayısı son derece kritik etkenlerdir.
Formül şöyledir:To = I x 60 / PR x DA . To = Hattın günlük çalışma süresi, dakika olarak I = Sistemin haftalık su ihtiyacı, en kötü şartlarda, milimetre olarak (P.E.T. TABLOSUNDAN) PR = Sprink yağmurlama hızı (mm/h) DA = Sulama yapılacak gün sayısı, bir hafta içerisinde 60 = Saat/dakika çeviri faktörü
ÖNEMLİ NOT : Sulama süresini kısaltmak yada uzatmak sprinkleri değiştirerek dolayısıyla debi ve buna bağlı olarak siprink yağmurlama hızını değiştirmekle mümkündür. Ancak bir projeci debiyi ve dolayısıyla siprink yağmurlama hızını arttırmadan önce toprağın su alma hızının bu miktar için yeterli düzeyde olup olmadığını kontrol etmelidir.
SİSTEMİN GÜNLÜK SULAMA SÜRESİ HESABI
Sprey, rotor ve mikro sprinklerin yağmurlama hızları farklı olduğundan vana sulama süreleri de farklıdır. Dolayısı ile her cins vana sulama süreleri ayrı ayrı hesaplanır ve toplanır. Damlama hatları uzun süreli çalışacağından ayrı hesaplanır ve yağmurlama süresine eklenir.
Sistemin günlük Toplam (S x h1) + Toplam(R x h2) + Toplam (Z x h3) çalışma süresi = ------------------------------------------------------ + D hesabı Eş zamanlı çalışacak vana adedi . S = sprey hat vanası h1 = sprey hat çalışma süresi R = 3/4" Rotor hat vanası h2 = 3/4" Rotor hat çalışma süresi Z = 1" Rotor vanası h3 = 1" Rotor hat çalışma süresi D = Damlama vana süresi
ANA HAT BORU ÇAPI HESAPLANMASI
1- SİSTEM ŞEBEKEDEN BESLENİYOR İSE
Sistemde belediye su şebeke hattı sulama suyu olarak kullanılacaksa ana hat borusu mevcut şebeke boru çapı ile aynı, veya aynı anda çalışacak vanaların toplam debisini kaldıracak, şebeke hattından daha küçük çapta olabilir.
2- SİSTEMDE DEPO VE DEPOYA BAĞLI POMPA / HİDROFOR KULLANILIYOR İSE
Yukarıda anlatılan hat çalışma süreleri toplanarak, projenin toplam sulama süresi tespit edilir. Sürenin operasyonel olarak mümkün olup olmadığı kontrol edilir. Bulunan süre operasyonel olarak gerçekleşemeyecek uzunlukta ve su kaynağı yeterli ise, aynı anda birden fazla alan (İSTASYON) birlikte sulanmalıdır.Bu halde ana hat debisi aynı anda çalışan vana debisi toplamı kadardır.
Sistem debisi bir yada daha fazla vanayı kaldıracak büyüklükte değil, ama debisi daha yüksek, dolayısı ile yağmurlama hızı daha yüksek sprinklerin kullanımına olanak veriyorsa, sprink değişimi düşünülebilir.Bu değişim, toprak geçirgenliğinin de müsaade etmesi durumunda, sistem sulama süresini kısaltacağından önemlidir.
Debisi tespit edilen ana hat ,malzeme cinsi ve istenilen basınç aralığındaki üretici boru kayıp cetvelinden V=1,5-2 m/sn su huzmesi hız aralığında boru çapına ulaşılır.
Projenin uygun olması halinde debi değerini ikiye bölerek ana hattı küçültüp ring, yada ana hatta ortadan giriş yaparak, ana boru çapını düşürebilir,sistemi basınç olarak dengeleyebiliriz. Bu durumda boru çapı küçüldüğünden ana hat fiyatını da ucuzlatmış oluruz
Burada önemle dikkat edilmesi gereken husus, ring yada ortadan ikiye bölünmüş ana hatlarda sistem debisinin ana hattı ikiye ayıran noktaya kadar değişmediği ve sistem debisini karşılayacak çapta olduğudur.
SULAMA SÜRESİ VE ANA HAT OLUŞTURMA ve ÇAP HESABI
1-BİR HATTIN SULAMA SÜRESİ HESABII x 60 6mm/h x 7gün x 60 To = ----------- = ------------------------- = 7,34 dak ~ 8 dak PR x DA 49 mm /h x 7 gün
2-TOPLAM PROJENİN SULAMA SÜRESİ HESABI :Projedeki Vana Sayısı T.Sulama Süresi = ----------------------------------- x Hat Sulama Süresi Eş Zamanlı Çalışan Vana Sayısı
6 T.SULAMA SÜRESİ = ------- x 8 = 48 dakika 1
Not : 2 adet damlama hattı operasyonel sürenin dışında tutulmuştur.
Bu değer operasyonel süre için normaldir.
3-ANA HAT ÇAP HESABI
1- Eş zamanlı çalışacak vana sayısı tespiti:
Sulama süresi operasyon için normal olduğundan aynı anda 1 vana çalışabilir (süre uzun olsaydı aynı anda 2 veya daha fazla vanayı birlikte çalıştırıp süreyi kısaltacaktık)
2- Ana hat debisi :
Ana hat debisi projemizde kullanılan en büyük vananın debisine eşit yada büyük olabilir.
Projede en büyük vana debisi 6.BÖLGE deki vana idi, debisini = 9,13 m3/h olarak bulmuştuk.
Ana hat debisi = En büyük vana debisi =9,13 = 10.m3/h olarak seçildi
3- Ana hat çapı :
Hat debisi 10 m3/h = 10x 1000/3600 =2,77 lt/sn
Boru kayıp cetvelinden (tablo 12 ), ve hız V=1,23 m/sn de Ana hat Boru Çapı = 63 mm olarak bulunur.
DAMLAMA HATLARI
Projemizde çalı ve çiçekli bitkiler gurupları damlama ile sulanması planlanmıştı.
Bitki projesi üzerinde çalı ve çiçekli bitkilerin su ihtiyacı ve dikim aralıkları göz önüne alınarak üretici katalogundan damlama borusu seçelim.Projemiz için 16 mm çaplı 20 cm damlatıcı aralığı olan ve 2 lt/h debili içten emitörlü damlama borusunu uygun olacaktır.
Her damlama borusu kümesinin küme debisini aşağıdaki formüle göre hesaplayalım . Küme debisi = Boru Boyu (mt) / Damlatıcı Aralığı (mt) x Damlatıcı Debisi (m3/h)
Şimdi ,kümeleri gruplandırarak bölgeler oluşturalım,ve bölge debilerini hesaplayalım
1. BÖLGE 440 mt
2. BÖLGE 380 mt ölçüldü.
Aslında projemizde çalı ve mevsimlik gurupları iki ayrı gurup olarak değerlendirmek ve ayrı ayrı sulamak en doğru seçenek olmasına karşın, kullanılan bitkilerin su ihtiyaçları birbirine yakın olması sebebiyle bölgelere ayırma , konum itibariyle yapılmıştır.1.BÖLGE DEBİSİ = 440 mt / 0,20 mt x 2 lt/h = 4400 lt/h=4,4 m3/h 2.BÖLGE DEBİSİ = 380 mt x 0,20 mt x 2 lt/h = 3800 lt/h=3,8 m3/h
Debisi belirlenen hattın boru çapı boru kayıp cetvelinden daha önce öğrendiğimiz gibi hesaplanır.Q= 4,4 m3/h =1,22 lt/sn boru çapı 32 bulunur. Q= 3,8m3/h =1,05 lt/sn boru çapı 32 bulunur
Debiye göre vana çapı 1″ olarak bulunur, ve proje üzerine işlenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Yaptığınız için teşekkürler.Şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan; hiçbir şeyi gayesiz, nizamsız göremezsin. Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.