TAVUKÇULUK KÜMES HAYVANCILIĞININ ÖNEMLİ BİR DALIDIR.
Kümes hayvancılığında tavukçuluk başlı başına bir sanayi durumundadır. Sanayi sektörü tavukçuluk için makineler, yemlikler, suluklar, ekipmanlar üretir. Yem sanayi yem üretimi yapar. İnşaat sektörü kümes, kuluçkahane, kesimhane inşa eder. Sağlık ve ilaç sektörü aşı, ilaç, vitamin üretir. Taşımacılık, işçilik, pazarlama gibi hemen her sektör tavukçuluk ile ilgilenir. Bunun için tavukçuluk hayvancılığın önemli bir koludur diyoruz. Aynı zamanda tavukçuluk ekonominin önemli bir koludur da diyebiliriz.
Yemi ete çevirme makinesi
Kümes hayvanları yemi ete, yumurtaya çeviren canlı bir makinedir. Hem de çok kısa zamanda çevirirler. Bir piliç 40-50 günde kesime hazır olur. Bir tavuk 4.5-5 ayda yumurta üretmeye başlar. Yumurta ise 21 günde civcive dönüşür. Çok hızlı bir dönüş, çok hızlı bir üretim şekli !
Tavukçuluğun Beslenmedeki Yeri
Nüfus hızla artıyor. Ama besin maddeleri aynı hızla artmıyor. Bu nedenle tavukçuluğun beslenmedeki önemi daha da artmaktadır.
Beslenme, vücut için gerekli maddelerin hepsini yeteri kadar almak demektir. Bu gerekli maddelerden en önemlilerinden biri de hayvansal proteinlerdir. Ergin bir insanın günlük hayvansal protein ihtiyacı 30-40 gramdır. Nereden alacak bunu? Etten, sütten, yumurtadan. İşte kümes hayvanları beslenmedeki yerini burada alıyor. Hem et veriyor, hem de yumurta.
Tavuk eti insan beslenmesine çok uygundur. Yağ oranı azdır. Protein miktarı yüksektir. Lezzetlidir, hazmı kolaydır. Çocuklar ve yaşlılarda rahatça yiyebilir.
Yumurta protein deposudur. Vitamin ve mineral maddelerde taşır. Pratik bir yiyecektir. Her sofraya yakışır.
Tavukçuluk ne demek ?
Tavukçuluk, gelir elde etmek amacıyla uygun barınaklarda, uygun tekniklerle bilinçli bir yetiştiricilik demektir. Yoksa bahçe köşelerinde kendimize göre tavuk beslemek tavukçuluk yapmak sayılmaz.
Tavukçuluk gelişiyor...
1950 yıllarında Türkiye'ye yeni tavuk ırkları getirildi. Bunlar saf ırklardı. Çoğaltılıp yetiştiricilere dağıtılıyordu. Sonraları ıslah çalışmaları başlatıldı. Melezlemeler yapıldı. Yani saf ırklar yerine hibrit ırklar geliştirildi. Böylece verim çok arttı. Bugün bir yumurtacı hibrit tavuk yılda 300 yumurta verebiliyor. Bir etçi hibrit piliç, 8'inci haftada 2400 gram canlı ağırlığa ulaşabiliyor.
Yem sanayi gelişiyor...
Tavukları beslemede dane yem kullanımı geçmişte kaldı. Artık besin maddelerini dengeli bulunduran karma yemler var. Civcive başka, pilice başka, etçiye başka, yumurtacıya başka yem hazırlanıyor. Böylece daha az yem ile daha çok verim elde edilebiliyor.
Barınaklar, ekipmanlar gelişiyor...
Artık bazı işletmelerde yüz binlere varan hayvan yetiştiriliyor. Bu kadar kanatlı için gereken muazzam barınaklar, modern binalar yapılıyor. Bunların ısıtma, aydınlatma, havalandırma, temizleme işlemleri tekniğine uygun olarak yapılabiliyor. Her şeyin tam otomatik yapılabildiği işletmelerimiz var. Kuluçka makineleriyle bir anda on binlerce civciv üretiliyor. Bunlar tavukçulukta önemli adımlardır.
Hastalık korkusu azaldı...
Kümese hastalık girince, bir baştan girip öteki baştan çıkıyor. Kırıp-geçiriyor. Ama artık böyle kitle ölümleri azaldı. Nedeni de aşılar, ilaçlar. Çok iyi çalışan, etkili aşılar üretiliyor. Uygulanmaları kolaylaştı. Kümeslerin, ekipmanın mikroptan arındırılması daha ucuza mal oluyor. Hastalıklara karşı çok kuvvetli ilaçlar var. Aşı ve ilaç sanayiimiz de gelişti.
Pazarlama sıkıntısı da yok...
Tavuk ürünleri artık kolayca pazarlanabiliyor. Kesimhaneler, soğuk depolar, taşıma araçları yeterli. Yumurtalar kolayca sınıflanabiliyor, ambalajlanıyor, taşınabiliyor, muhafaza ediliyor.
İnsanlar tavuk etinin ve yumurtanın önemini giderek daha iyi kavrıyorlar. Nüfus artıyor. Sanayileşme genişledikçe büyükbaş hayvanlara ayrılan otlaklar, meralar daralıyor. Tarım alanları küçülüyor. Onun için kümes hayvancılığı giderek önem kazanıyor. Tavukçuluk için özel arazi gerekmez. Her yerde yapılabilir. Yapılan yatırım hemen ürüne ve paraya dönüşebilir.
İKİ ÇEŞİT TAVUK YETİŞTİRİCİLİĞİ ...!
Tavuktan elde edilen iki önemli ürün var. Yumurta ve et. Tavukçulukta buna göre iki ayrı şekilde yapılır.
• Yumurtacı Tavuk Yetiştiriciliği
Yemeklik ve damızlık yumurta için yapılır. İşletme için gereken civciv ve piliç ya işletmenin kendi içinde üretilir veya dışarıdan alınır.
Yemeklik yumurtacı işletmelerde horoz gerekmez. Damızlık yumurtacı işletmelerse her 10-12 tavuğa bir horoz katarlar.
Yumurtanız kahverengi mi olsun, beyaz mı?
Kahverengi yumurta veren kahverengi tavuklar sakin huyludur. Ağırlıkları fazladır. Yem tüketimleri fazlacadır. Ama verim dönemi sonunda satışta ağırlık farkı bu masrafını karşılar. Yumurta verimi beyazlardan yüzde 3-4 daha azdır. Yumurta ağırlığı ise ortalama 2 gr daha fazladır.
Beyaz yumurta veren beyaz renkli tavuklar sinirli ve hırçındır. Bakımları dikkatli yapılmalıdır. Vücutları hafif, yem tüketimi azdır. Yumurta verimi biraz fazlacadır, ama ortalama yumurta ağırlığı daha azdır.
• Etçi Tavuk Yetiştiriciliği
Piliç eti üretmek için yapılır. Bu iş damızlık işletmelerinden başlar. Bunlar damızlık sürülerine horoz katarak döllü yumurtalar elde ederler. Bu yumurtaları kuluçkacı işletmelere satarlar veya kendileri civciv çıkarırlar. Etçi piliç yetiştirecekler de bu civcivleri alıp 6-8 hafta beslerler. Kesim zamanı gelen piliçler kesime gönderilir, yerine yeni bir parti civciv getirilir. Böylece yılda 4-6 parti üretim yapılabilir.
Artık ülkemizin her yerinde modern tavukçuluk yapılıyor. Tavukçuluğumuz günden güne hızla gelişiyor. En ileri teknoloji kullanan işletmelerin sayısı artıyor.
TAVUK BARINAKLARI
Tavukların barındırıldığı yerlere kümes denir. İyi bir kümes hayvanlara uygun bir çevre koşulu yaratacağından verimi doğrudan etkileyecektir. Bunun için uygun kümes tipinin seçimi önemlidir. Kümesler genelde büyütme kümesleri, yumurta tavuğu kümesleri ve etlik piliç kümesleri olarak üçe ayrılır. Bu üç kümes tipide, önünde serbest gezinme avlusu olan ekstansif, tavukların dışarı çıkmadan bütün zamanlarını kümes içerisinde geçirdikleri entansif kümeslerden oluşur. Bu kümesler başlıca şu nitelikleri taşımalıdır:
İçleri kuru, güneşli ve aydınlık olmalı,
Hayvan sağlığına zararlı nem ve pis kokuları bulundurmamalı,
Kolayca havalandırılabilmeli,
Bit, pire gibi parazitlerle çeşitli mikropların barınmalarına ve üremelerine elverişli olmamalı,
İçine konacak hayvan sayısına uygun büyüklük ve genişlikte olmalı,
Temizlik kolay yapılabilecek şekilde olmalı,
Dışarının soğuk ve sıcağını içeriye mümkün olduğu kadar az geçirmelidir.
Yer Seçimi
Kümeslerin kurulacağı kümes yerlerinin seçimi de tavuk yetiştiriciliği için önemlidir. Kümesler taban suyu yüksek olmayan, toprağı çakıllı ve kumlu yerlerde, sert ve soğuk rüzgarlardan korunacak şekilde yapılmalıdır. Kümesin yönünün doğu ve güney doğuya bakması uygundur. Kümes yapılan yerde su ve elektrik muhakkak bulunmalıdır. Pazarlama bakımından yol güzergahına yakın olan tarıma elverişli olmayan alanlarda kurulmalıdır. Kümesler kurulurken birbirlerine yakın olmamalıdır.
Kümesler arasında en az doksan metreyi geçkin mesafe bulunmalıdır. Büyütme ve üretim kümesleri tamamen birbirlerinden ayrı olmalıdır. Kümesler toz ve gürültüden uzak olmalıdır. Bunun için yollara yakın kurulmamalıdır. Kümesin çatı ve duvarları sıcak, soğuk ve fırtına gibi dış tesirlerden kümesi korumak için izole edilmelidir.
Kümesler Üç Çeşittir
1. Büyütme kümesleri
2. Yumurta tavuğu kümesleri
3. Etlik piliç kümesleri
Bu üç kümes tipi ekstansif ya da entansif yetiştiricilikte kullanılabilir.
Ekstansif Kümesler
Bu kümeslerin önlerinde gezinme yerleri vardır. Gezinme yerleri gölgeli olmalıdır. Sıcak havalarda hayvanların bu alanlarda rahatlamaları gerekir. Kümes içinin kış aylarında soğuk havalardan etkilenmemesi için kümesin önü güneye bakmalıdır. Bu kümeslerde,20-30 metrekare kümes taban alanı için 1 metrekare pencere hesaplanır. Pencerenin altına tavukların geçebileceği yükseklik ve genişlikte (30 x 40 cm) giriş ve çıkış deliği yapılmalıdır. 60-70 tavuğa bir giriş -çıkış deliği yeterli olur. Bu kümeste tavuklar çok sıkışık bulunmamalı, üç-dört tavuk için 1 metrekare kümes hesaplanmalıdır.
Entansif Kümesler
Bu tür kümeslerde gezinme yeri yoktur. Metrekareye hayvan sayısı daha fazla ve gerekli iş gücü daha azdır. Birim alandan daha fazla yararlanma imkanı verir. Entansif kümesler ikiye ayrılır.
1-Açık Kümesler
2-Kapalı Kümesler Kapalı Pencereli Kapalı Penceresiz
1-Açık Kümesler :
Bu kümeslerin ya ön tarafları yada iki tarafları açıktır. Açık taraf tel ile örtülüdür. Kümes tabanı ızgara ile kaplıdır. Gübre çukuru 80-100 cm derinliktedir. Folluklar, yemlikler ve suluklar ızgara üzerine konur. Ön taraf yaz – kış açık olduğu için kış aylarında yem tüketimi artar, yumurta verimi azalır. İlkbahardaki verim artışı bu açığı kapar. Genelde bu kümesler 8 m enindedir. Tek tarafı meyilli çatı kullanılır. Çatı altına kapaklı havalandırma deliği açılabilir. Genelde ılıman iklimlerde kullanılmakla birlikte soğuk iklimde bile yemlik ve suluklara ısıtıcı koyarak kullanabiliriz.
Kümesin iki tarafı açık ise (perdeli kümes) açık taraflarda 50 cm duvar örülür ve bunların üzerinde perde (genelde naylon) vardır. Soğuk havalarda kapatılarak kapalı kümes halini alır.
2-Kapalı Kümesler :
Bu kümeslerin tamamen kapalı olanlarında aydınlatma ve havalandırma mekanik olarak yapılır. Pencereli kümeslerde ise aydınlatma ve havalandırmanın bir kısmı mekaniktir. Bu tip kümesleri 3 grupta toplayabiliriz.
A) Kalın altlık sistemi ( yer kümesi )
B) Izgara sistemi
C) Kafes sistemi
A) Kalın Altlık Sistemi (Yer Kümes ): Kümes tabanı tamamıyla beton yada sıkıştırılmış topraktan oluşur. Zemin üzerine 10-15 cm kalınlığında altlık serilir. Altlık malzemesi olarak bulunabilirliğine göre; kaba planya talaşı, pirinç kavuzu, parçalanmış mısır koçanı, sap veya saman gibi malzemeler kullanılabilir. Bu sistem halen broiler yetiştiriciliğinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Her ne kadar ucuza mal olmakta ise de, özellikle iyi havalandırılmayan ve nemli bölgelerdeki kümeslerde altlığın ıslanması ve kesekleşmesi büyük sorunlar oluşturmaktadır. Bu tip kümeslerde metrekareye 4-6 tavuk konulabilir.
B) Izgara Sistemi: Izgara sisteminin kullanılmasının amacı altlıklı yer kümesinde görülen sorunların ortadan kaldırılmasıdır. Izgara sistemi kullanılan ızgaranın ölçüsüne göre 3'e ayrılır:
2/3 Izgara Sistemi: Kümesin 2/3'ü tahta ızgaralarla, 1/3'ü de altlık ile kaplanmıştır. Izgaralar altlık seviyesinden 20-40 cm yükseklikte olmalıdır. Yemlikler ve sulukların ızgaraların üzerine yerleştirildiği bu sistemde tavuklar günün büyük bir kısmını ızgaralar üzerinde geçirirler. Izgaralar; 2 x 2,5 cm kesitindeki çıtaların 2,5 cm ara ile ve paralel yerleştirilmesiyle yapılır. Izgaralar arasından gübre çukuruna dökülen gübreler, bir yıl boyunca burada biriktirilerek verim yılı sonunda temizlenirler. Kümes genişliğine göre, ızgaralar kümes ortasına, folluklar karşılıklı iki duvar kenarına yerleştirilir. Kümes genişliği 12 metreden fazla ise ızgaralar ortadaki koridorun her iki yanına yerleştirilir. Bu tip kümeslerin içerisine girmeden, koridor boyunca dolaşarak her iki bölmenin yumurtalarını toplamak oldukça kolaydır. Uygun havalandırma koşullarında bu tip kümeslerde metrekareye 8 tavuk yerleştirilebilir.
1/3 Izgara Sistemi: Sistem olarak yukarıda bahsedildiği gibidir. Kümesin 1/3'ü tahta ızgaralarla, 2/3'ü altlıkla kaplanmıştır.
Tam Izgara Sistemi: Bu sistemde kümesin tamamı tahta ızgaralarla kaplanmıştır. Altlık giderleri tamamen kaldırılmış olup, ızgaraların ilk yapım masrafı oldukça pahalıdır. Bu sistemde metrekareye 8-10 tavuk yerleştirilebilir.
C) Kafes Sistemi: Bu sistemde tavuklar kümes içerisindeki kafeslerde barındırılırlar. Çok iyi bir havalandırma düzeni gerektiren bu sistemin yararı metrekareye düşen tavuk sayısının fazla oluşu ile (kafes tipine göre 12-27 tavuk/metrekare) yer ve iş gücünden tasarruf sağlanmasıdır. Ayrıca daha kolay ayıklama, daha az yem tüketimi, altlık giderinin ortadan kaldırılması, parazitler, hastalıklar, tüy yolma ve kannibalizmin azalması gibi olumlu yönleri de vardır. Bunun yanı sıra ilk yapım giderlerinin yüksekliği, özel yemleme ve itinalı bakım gereği kafes yorgunluğu, karaciğer yağlanması ve kırık-çatlak yumurta miktarının artması gibi sakıncaları da vardır. Kafesler 2-2,5 mm çapındaki galvanizli tel çubukların 2 x 5 cm veya 2 x 6 cm aralıklarla kaynaklanması ile yapılır. Kafes tabanının meyili % 15,8 – 17,6 olup, bu meyilde yuvarlanan yumurtalar öndeki yumurta tablalarında toplanırlar. Kafes blokları arasındaki servis yolunun genişliği kafes tiplerine göre 60-75 cm arasında değişebilir. Kafes blokları kümes içerisinde birden fazla sıra halinde yerleştirilir. Her blokta kafesler tek veya çok katlı olarak dizilir. Bu dizilişler yatay, dikey veya kademeli olabilir.
Kafeste Yumurta Tavukçuluğunun Avantajları:
Bu sistemin yer tavukçuluğuna göre üstünlükleri aşağıda maddeler halinde özetlenmiştir :
• Birim kümes alanına konan tavuk sayısı diğer kümeslerden 4-5 misli daha fazladır.
• Altlık sorunu yoktur.
• Yumurtalar daha temizdir.
• Fazla dolaşıp enerji kaybetmedikleri için yemden yararlanma biraz daha yüksektir.
• Yere yumurtlama sorunu yoktur.
• Gurk olma hali çok azdır.
• Tavuklar ayak altında dolaşmadıkları için bakımları daha kolaydır.
• Yumurtalar biraz daha ağırdır.
• Ölüm oranı genellikle daha düşüktür.
• İş gücü gereksinimi, otomasyona bağlı olarak % 50-80 daha azdır.
• Tavukların tek tek kontrolü, kötü ve düşük verimlilerin ayrılması daha kolaydır.
• Gübrenin alta geçmesi ve tavukların birbirleriyle temasının az olması nedeniyle hastalık kontrolü daha kolaydır.
• Kannibalizm daha düşük düzeydedir.
• Hayvanların kendi yumurtalarını yemelerine ender rastlanır, ayrıca bu alışkanlığı olan hayvanlar kolayca ayıklanır.
Kafeste Yumurta Tavukçuluğunun Dezavantajları:
Kafeste yumurta tavukçuluğunun bir çok avantajları yanında dezavantajları şunlardır :
• Hayvan başına düşen ilk kuruluş masrafları, kafes maliyeti nedeniyle çok fazladır.
• Çatlak yumurta oranı artar.
• Yumurtlama döneminde hayvanlar daha fazla ağırlık artışı sağlasalar da, kemiklerin son derece zayıf olması nedeniyle dönem sonundaki piyasa fiyatları düşüktür.
• Özellikle yazın, gübrede fazla miktarda sinek ürer ve sorun yaratır.
• Kafes altlarında biriken gübreyi sık sık temizlemek gerekir.
• Bazı özel kafes hastalıkları nedeniyle özel yemleme gerekebilir.
• Hareketsizlikten dolayı karaciğer yağlanması ve buna bağlı ölümlere daha sık rastlanır.
• Kümes içerisinde daha fazla hayvan barındığı için daha güçlü bir havalandırmaya ihtiyaç vardır.
• Yumurtlamayanlar düzenli bir şekilde ayıklandığından kafeslerin bir kısmının boş kalmaması için bir miktar yedek tavuk beslenir.
Kafeslerde Aranılan Nitelikler:
• Kafes maliyeti imkan oranında düşük olmalı,
• Parçaları kolayca sökülüp takılabilmeli,
• Dayanıklı olmalı,
• Kolayca temizlenip dezenfekte edilebilmeli,
• Gübre kolayca temizlenip atılabilmeli,
• Kafesin en üst katına rahat erişilebilmeli.
Kafes Sistemleri:
Yumurta tipi kafes sistemleri 3 grupta incelenebilir :
• Basamaklı (kademeli ) kafesler
• Bataryalı ( dikey ) kafesler
• Düz ( yatay ) kafesler
Basamaklı ( Kademeli ) Kafesler :
Kafes tavukçuluğunun en basit tipidir. Bu tip kafesler merdiven basamakları gibi kademeli olarak dizilirler. Bu tip kafeslere Kaliforniya tipi kafesler de denilmektedir. Her bir kafes bölmesine 3-4 tavuk konulur. Taban alanının her bir metrekaresine 12 tavuk konulur. Bu tip kafeslerin mevcut binaya uyum sağlamaları kolaydır. İlk yatırım masrafları düşük, küçük sürüler için uygundur. Dezavantajı birim alana az hayvan düşmesi, gübrenin içerde birikmesi nedeniyle uygun olmayan kümes içi çevre koşulunun oluşmasıdır.
Bataryalı ( Dikey ) Kafesler :
Bu tip kafeslerde metrekareye 16-18 tavuk düşmektedir. Kafesler 3 yada 4 katlı olacak şekildedir. Bu kafeslere apartman veya battery tip kafesler de denir. Kafesler sırt sırta dizilir. Üsttekilerin gübresi bir alttaki kafesin üstündeki tablalara dökülür. Bunlar gübre çukuruna dökülüp otomatik olarak kümesten uzaklaştırılır. Yemleme, sulama, yumurta toplama gibi işler de otomatik yapılır.
Düz (Yatay) Kafesler :
Bu kafesler kümeste tek katlı olarak kurulur. Kafes bloklarında genellikle 4 kafes bulunur. Ortadaki iki kafes sırt sırta, dıştaki iki kafes ise ön tarafları ortadakilerin ön yüzüne bakacak şekilde dizilir. Bloklar arasında servis yolu bırakılır. Metrekareye 12-14 tavuk düşer. Sistem tamamen mekanik işler. Yerden 60-70 cm yukarıdan kurulu kafeslerden inen gübre otomatik olarak kümes dışına ulaştırılır. Sistem pahalıya mal olur, uzun kümesler gerektirir.
Kümeslerde Temizlik
Hangi tip kümes olursa olsun temizlik gereklidir. Temizlik ile birlikte dezenfeksiyona da önem verilmelidir.
Kümes boşalınca tüm ekipman dışarı çıkarılır. Altlık kümesten uzağa götürülüp atılır. Sonra kümese ilaçlı sular püskürtülür. 24 saat sonra kümes tabanı kazınarak temizlenir, sıcak sodalı sularla fırçalanıp yıkanır.
Dışarı alınan ekipman güzelce temizlenir, dezenfekte edilir. Kullanılan dezenfekte edici maddenin uygun olması ve uygun dozda kullanılması gerekir. Mikrop öldürücü bu maddelere dezenfektan diyoruz.
İyi bir dezenfektan:
• Çeşitli hastalıkların mikroplarını öldürür.
• İnsan ve hayvan için zararsız olur.
• Sürüldüğü alet ve ekipmanları bozmaz.
• Dayanıklı ve uzun etkili olur.
• Kötü kokulu, renk verici veya renk soldurucu olmaz.
• Kullanışlı ve ucuzdur.
Dezenfektan olarak kullanılacak çok çeşitli kimyasal maddeler vardır. Ayrıca kireç ile yapılacak temizlik, dezenfeksiyonda kolaylık sağlar. Sabun, soda, sudkosdik, deterjanlar tavuk yetiştiricisinin daima elinin altında bulunmalıdır.
KULUÇKA VE KULUÇKA TEKNİĞİ
Bu konumuzda iyi bir civciv nasıl elde edilir, kuluçka nedir, kuluçkahane tipleri, kuluçkahane kurulmasındaki önemli hususlar nelerdir, kuluçka binası ve iç yapısı, kuluçka makineleri ve özellikleri, çalıştırma prensiplerini ve yumurta muayenesi ile iyi bir damızlık yumurtanın özellikleri ve cinsiyet tayini konularında gerekli bilgileri vereceğiz.
U N U T M A ....!
Kuluçka ekonomik olmalıdır
Yumurtadan civciv çıkma oranı yüksek olmalıdır.
Civcivler sağlıklı olmalıdır.
Kuluçka
Kanatlıların soylarını devam ettirmek için gösterdikleri doğal ve fizyolojik özelliğe denir. Civcivlerin yumurtayı çatlatıp içerisinden canlı bir varlık olarak çıkması için geçen zamana da kuluçka süresi denir. Kuluçka doğal kuluçka ve makine ile kuluçka olmak üzere iki bölümde incelenir. İnsanlar bu doğal olaydan faydalanarak kanatlıları kendi amaçlarına uygun çoğaltma işlemini makine ile yapmaktadırlar.
Kuluçkalık yumurtalardan gerekli ısı, nem, havalandırma ve çevirme düzeni sağlanarak belirli sürede civciv çıkaran makinelere kuluçka makinesi denir. Kuluçka makineleri ile yapılan işleme kuluçkacılık , yumurtadan civciv çıkaran yerlere de kuluçkahane adı verilir.
Kuluçka tekniği üç ana bölüm halinde incelenir:
1-Kuluçkahane ( bina ve özelikleri)
2-Kuluçka Makineleri (özelikleri ve çalışma sistemleri )
3-Kuluçkalık Yumurta (özelikleri ve muhafazası )
Kuluçkahane (Kuluçka Evi)
Kuluçkahane Tipleri :
Devlet ve özel sektöre ait çiftliklerin kendi civciv ihtiyacını karşılamak gayesi ile çalışan kuluçkahaneler (partide 5.000-10.000 yumurtalık ): Bunlar kendi civcivlerini kendileri kullanır.
Devlet ve özel sektöre ait büyük kapasiteli kuluçkahaneler (5-6 aylık bir devrede 400-500 bin ): Kendi ihtiyaçlarını kullanırlar. İhtiyaç fazlasını satarlar.
Çok ufak kapasiteli özel sektöre ait kuluçkahaneler (kapasiteleri 5.000 – 20.000 ): Yumurtayı satın alırlar, civcivi çıkarıp satarlar.
Günlük civciv satan kuluçkahaneler: Bunlar büyük kapasitelerle çalışmaktalar.
Kuluçkahanelerin Kurulmasındaki Önemli Hususlar:
Kuluçkahaneler hijyenik yönden tavuk çiftliklerine, tavuk mezbahalarına, civciv büyütme yerlerine, yumurta depo ve satış yerlerine yakın olmamalıdır.
Bölgenin civciv talebi olmalı ve nakil imkanı kolay olmalıdır.
Çevrenin isteğine göre et veya yumurta yönünde civciv çıkarılmalıdır.
Civciv satma rekabeti ve hijyenik çalışma yönünden çevresinde başka kuluçka hane bulunmamalıdır.
Kuluçkahanelerin elektrik ve su problemleri olmamalıdır.
Kuluçka Binası ve İç Yapısı :
Modern bir kuluçkahane idare, satış ve işletme olmak üzere üç ana kısımdan teşekkül etmelidir.
Bir işletme binası aşağıdaki kısımları ihtiva etmelidir:
• Yumurta dezenfekte odası .
• Yumurta tasnif , muayene ve temizleme odası.
• Yumurta muhafaza ve depo odası.
• Kuluçka makinelerinin bulunduğu salon (İnkübatör odası).
• Lamba muayene odası (Karanlık oda).
• Yumurta tablalarını yıkama ve temizleme odası.
• Civcivlerin tasnif ve aşı odası.
• Cinsiyet tespit odası.
• İşlem odası.
• İşçilerin soyunma odası.
Şimdi işletme binasının bölümlerini sırasıyla inceleyelim.
Yumurta Dezenfekte Odası:
Damızlık yumurtalar çiftliklerden veya kümeslerden bir vasıta ile geldikten sonra direkt olarak bu odaya alınıp, dışarıdan gelecek herhangi bir mikroba karşılık kuluçkahaneyi korumak için dezenfeksiyon yapılır. Kullanılan dezenfektan maddeler genelde; klorlu bileşikler, iyotlu bileşikler, potasyum permanganat ve formalindir. Fumigasyon m³ hesabına göre yapılır [örneğin potasyum permanganat ve formalin (%40 çözelti) 1' e 2 oranında]. Fumigasyondan sonra gereken havalandırmanın temini için odada aspiratör veya havalandırma bacası mevcut olmalıdır. Dezenfeksiyon odasına yumurtanın giriş ve çıkışı ayrı kapılardan yapılmalıdır.
Yumurta Tasnif, Muayene ve Temizleme Odası
Dezenfekte edilen yumurtalar burada tasnif makinelerinden geçirilerek tasnif edilirler ve damızlık özelliğe sahip olanlar ayrılır diğerleri ise yemeklik olarak değerlendirilip viyollere yerleştirilip kuluçkahaneden uzaklaştırılır. İşlem sonunda bu odanın yıkanıp, temizlenip dezenfekte edilmesi gerekir.
Yumurta muhafaza ve depo odası
Tasniften geçmiş olan yumurtaların makineye koyuluncaya kadar bekletildiği yerdir. Yumurta muhafaza odasının sıcaklığı depolama süresine bağlı olmak üzere 10-15°C arasında bulunmalıdır. Odanın rutubet oranı ise sıcaklığa bağlı olarak % 74-80 arasında olmalıdır.
İnkübatör (Gelişim) ve çıkım odası
Kuluçka makinelerinin gelişim bölümlerinin bulunduğu bu odanın ortalama 22-24 ° C sıcaklıkta ve % 60-70 nispi nem oranında olması gerekir. Yumurtaların makineye konulup çıkarılmasında kolaylık sağlaması bakımından makinelerin ön kısmında 3-4 m'lik bir alanın olması gerekir. Eğer dolap türü makineler kullanılıyorsa,makinenin tipine bağlı olarak arka yüz ile makine arasında 60-150 cm mesafe bırakılmalıdır. Makineler arasında en az 150 cm uzaklık olmalıdır. Tavan ile makine arasında da gerekli hava akımının sağlanması için en az 100 cm mesafe bulunmalıdır. Oda için gerekli olan havalandırma doğrudan doğruya makinelerin kapasiteleri ile ilgili olup, standart olarak kuluçka makinesine konulmuş bulunan her bir yumurta için civciv çıkışına kadar yaklaşık 7.5 gr oksijene ihtiyaç vardır. Bu yaklaşık 3-3.5 m³ havaya tekabül eder. Bu oda güneş ışınlarına maruz kalmamalı, aydınlık olmalı, zemin ve yan duvarlar temizliği kolay malzemeden yapılmalıdır.
Lamba muayene odası
Işık olmayan bir oda olmalıdır. 18. gün buraya alınan yumurtalar karanlıkta lamba muayenesine tabi tutulurlar. Tohumlu yumurtalar ayrılır.
Yıkama Odası
Bu oda kuluçka makineleri tablaları ve parçalarının yıkanmasına müsait şekilde yapılmalıdır. İlaçlama havuzu da bulunmalıdır.
Civciv Tasnif ve Aşı Odası
Civcivlerin ilk günkü kas ve göz aşıları bu odada yapılır. Satışa arz edilmek üzere burada sayılıp tasnif edilir, kutulanır. Sıcaklığı aynen inkibatör odası gibi olmalıdır.
Cinsiyet Tespit Odası
Yumurta tipi günlük civcivler burada cinsiyet ayrımına tabii tutulurlar. Kuvvetli bir ışık altında seksör tarafından yapılır.
İşlem odası
Günlük civcivlerde gayeye uygun olarak kanat kesimi, ayak tırnağı kesimi ve ibik kesimi gibi işlemler için yapılmıştır. Temizlenmesi kolay olmalıdır. Bütün bu işlemlerin birkaç kişi tarafından yapılabilmesi için geniş bir oda tercih edilir.
İşçilerin Soyunma Odası
Kuluçkahanenin girişinden sonra işçilerin günlük kıyafetlerini değiştirip iş kıyafetlerini giyebilecekleri yerdir. Ellerin ve ayakların dezenfekte edildiği kısım bulunmalıdır. Gerektiğinde yıkanma yeri de olmalıdır. Haftada bir dezenfekte edilmelidir.
Kuluçkahane Hijyeni
Kuluçka esnasında civcivlerin önemli bazı hastalık mikroplarına maruz kalmaması için kuluçkahanelerde hijyene çok önem verilmelidir. Bunun için kuluçkahane çalışanları ve kuluçkahanelerin steril durumda olması için gereken hijyen şartları yerine getirilmelidir.
Kuluçkahanenin Çalışma ve Organizasyonu
Bir kuluçkahanenin başarısı her şeyden önce sistemli ve bilgili çalışmaya bağlıdır. Bir kuluçkahanede sıra ile iyi, kaliteli yumurta temini, yumurtaların dikkatle seçilmesi, uygun şartlar da muhafazası, dikkatle tablalara dizilmesi ve nihayet iyi ayarlanmış bir kuluçka makinesinin dikkatle çalıştırılması gibi önem isteyen işler ön planda yer almalıdır. Bütün bu işlerin yolunda ve aksamadan devam etmesi yetişmiş iyi personele ve sistemli organizasyona bağlıdır.
İyi organize edilmiş bir kuluçkahanede randıman düştüğü zaman bütün sebepleri sistemli bir şekilde teker teker incelenmeli ve hatayı bularak düzeltme yoluna gidilmelidir.
Kuluçka Makineleri
Özellikleri
Bir kuluçkacı işletmenin başarısındaki en büyük pay, seçeceği kuluçka makinesinin sistemine ve kalitesine bağlıdır. Türkiye'de ithal makinelerden en çok kullanılanı Peter Sime (U.S.A.), Reform (Hollanda), Robins (U.S.A.), Brower (U.S.A.), Econome (Hollanda), Lincoln (U.S.A.) ve yerli olarak Danışman' (Bursa) dır.
Büyüklük kapasiteleri her ne olursa olsun kuluçka makinelerinin üç grup altında toplayabiliriz:
Yapılışlarına göre
Sıcak havanın dolaşım şekillerine göre
Çalışma prensiplerine göre
Yapılışlarına Göre
Masa Tipi Makineler :
Bu tip makineler küçük kapasitede olanlardır. Daha ziyade sıcak su dolaşımlı olarak yapılır. Bu tip makineler % 65'den yukarı randıman vermez. Bu tip makineler genelde amatör olarak kullanılmaktadır.
Dolap Tipi Makineler :
Daha büyük kapasitede ve dolap tarzında makinelerdir. Genellikle 5.000 20.000 yumurtalıktır.
Oda Tipi Makineler :
Sabit odalar halinde yapılmıştır. Kapasiteleri 50.000' in üzerindedir. Tek parti olarak çalışır.
Sıcak Havanın Dolaşım Şekillerine Göre
Bu tip makinelerde ısınan hava bir gereç ile makine içerisinde dolaşım yapar. Bu tip makinelere sıcak hava dolaşımlı (Forect - Draft) makineler denir. Genellikle iki tiptir:
• Dolap Pervaneliler (Sky -Line)
• Kanat pervaneliler (Pulsator)
Çalışma Prensiplerine Göre
Isıtıcı düzeneklerinin otomatiklik durumuna göre adlandırılır.
• Eter -kapsüllü, gaz elektrot tüplü veya cıva tüp regülatörlüler.
• Kontak termometreli (set kontrol sistem) ile çalışanlar.
Her iki otomatik düzen çalışmaları elektrik ile çalışma prensip ve yöntemlerine göredir.
Çalıştırılma Prensipleri
Kuluçka makinesi her ne şekilde imal edilmiş olursa olsun, teknik ve bilimsel temelleri aynıdır. Kapasitelerinin ve makinelerın önemi yoktur. Yeter ki yumurtanın civciv olabilmesi için muhtaç olduğu temel ihtiyaçları karşılanmış olsun. Hatalı bir davranış ve yönetim civciv şansını yok eder.
Kuluçka makinelerine konan yumurtalardan yüksek verim almak için her şeyden önce yumurtaların döllü olması ve kuluçka makinelerinde; makinelerin çalıştırma prensiplerine riayet edilmesine bağlıdır. Döllü bir yumurtanın civciv haline dönüşmesine kadar geçireceği zamana kuluçka süresi denir.
Bu süre 22 gün olup, ilk gününü tavuğun üreme kanalında geçirir. Makinede geçen süreyi iki kısımda incelemek gerekir.
1-İnkübasyon ( Gelişim ) süresi ilk (18 gün )
2-İnficar ( Çıkış ) süresi son ( 3 gün )
Kuluçka süresinin gerek gelişim ve gerek çıkış bölümünde uygulanması gerekli dört temel prensibi vardır. Bu temel prensipler:
1- Isı
2- Nem
3- Havalandırma
4- Çevrilme
Şimdi bunları birer birer inceleyip özelliklerini anlatacağız.
1-Isı
Döllü bir yumurtanın canlı varlık haline dönüşümünde en önemli özellik ısıdır. Makinenin ısıtılma sistemi ne olursa olsun değişmeyen ve uyulması gereken tek esas, ortalama ısının düzenli olarak yumurtadaki embriyoya iletilmesidir. İletilecek ortalama ısı 37.8ºC (99.7-100 F) dir. Normalin üstündeki yüksek ısı 42ºC, normalin altındaki ısı 35ºC olarak kabul edilir. Bu durumlarda uzun süre kalan yumurtalarda embriyo ölümleri fazla olur.
Kuluçkanın en nazik devresi embriyonun en genç ve körpe devreleridir. Bu devredeki yüksek ısı çok tehlikelidir .
2-Nem
Belirli sıcaklıktaki havada bulunan belirli miktardaki sudur. Gurk tavuk altındaki yumurtada bu olay yaratıcı tarafından düzenlenir, ancak makinelerdeki ortamın çok farklı olması nem düzenlemesini gerekli kılmaktadır. Makinelerde sıcak hava bir akım yaptığından yumurta yüzeylerini yalayarak geçerken yumurta bünyesindeki suyu buharlaştırarak emer ve yumurtaların pişmesine yol açar. Dokularda azalmış olan su embriyonun ölümüne neden olur. Makinelerde yumurta bünyesindeki suyun buharlaşmasına meydan vermemek için makine içindeki ısınmış kuru havanın su ile nemini yükseltip homojen halde dağılmasını sağlamak gerekir. Gelişim bölümünde nemin 82-85 F olması istenir bu % 50-55 bağıl neme tekabül eder. Çıkış devresinde nem 92-95 F olup % 75-80 bağıl neme tekabül eder.
3-Havalandırma
Makineler her ne şekil ve tipte yapılmış olursa olsun kuluçkanın ve kuluçka makinelerinin temel prensiplerinden biride havalandırmadır. Bütün canlılar gibi kuluçkaya konulmuş ve yumurta içinde gelişmekte olan embriyonunda taze havaya ihtiyacı vardır. Kuluçka makinelerinin havalandırılması, embriyonun gelişmesine lüzumlu havadaki oksijen ile beraber, embriyonun solunumu sonucu oluşan karbondioksitin zararlı duruma gelmemesi için gereklidir. Solunum bir gaz değişimidir, yumurta kabuğundaki gözenekler ile bu gaz değişimini yumurtadaki hava boşluğu ve Allantois yapar. Havalandırmada güvence sınırı 1000 kısım havada 3 kısım karbondioksittir.
4- Yumurtaların Çevrilmesi
Yumurtaların çevrilmesi dördüncü temel prensip olup, bunun üç önemli nedeni bulunmaktadır :
• Çevirmek suretiyle yumurta yüzeyindeki ısı farkının giderilmesi Embriyonun ilk gelişme döneminde ruşeym torbasının (disk) daha sonralarında embriyonik zarların kabuk zarlarına veya bu zarların birbirlerine yapışmalarını önlemek için gereklidir.
• Döllü yumurtaların yaklaşık %25' inde kuluçkaya konulduklarında Ruşeym ekseni yanlış durumda bulunmaktadır. Bu hatalar çevrilme ile düzeltilir.
• Yumurtada oluşan civciv, kuluçkanın 12–13'üncü gününe kadar yumurtanın büyük çapına dik olarak bulunur. Bundan sonraki gelişmede büyük çapına paralel bir doğrultu alır, kafası hava boşluğu tarafına döner. Aksi halde ölümüne neden olur. Bu olay çevrilme ile sağlanır.
Kuluçka İçin Yumurta Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Kümes ve Tavuklar : Bu yumurtaların geldiği kümesler sağlıklı, temiz mi? Folluk tipleri nedir? Tavukların beslenmesi iyi mi? Tavuklar yaşlı mı genç mi? Aşıları yapılmış mı?
Yumurta toplanırken : Yumurtaları nasıl topluyorlar ? Uzun süre follukta bekliyor mu? Hemen toplanıyor mu ? Dezenfekte ediliyor mu? Temizleniyor mu ?
Yumurtanın kalitesi : Kaliteli yumurtadan kaliteli civciv çıkar. Onun için kuluçkaya girecek yumurtaların aşağıdaki özellikleri taşıması gerekir.
• Hangi ırktan tavuğa ait ise, o ırkın renk ve şeklini taşıyan yumurtalar olmalıdır.
• Döllü yumurtalar olmalıdır.
• Hastalıksız sürüden alınmaladır.
• Küçük olmamalı, 55-65 gram arasında bulunmalıdır.
• Biçimi bozuk olmamalıdır.
• Parlak olmalıdır. Kabuğu ince veya kalın, çatlak, pürüzlü olmamalıdır. Yıkanmış yumurta kuluçkada kullanılmaz.
• İkinci verim yılındaki tavuk yumurtası istenmez. Genç tavukların ilk 40 günlük yumurtalarıda kullanılmaz.
• Taze olmalıdır, 7 günlüğü aşmamalıdır.
• Hava boşluğu küt uçta olmalı, içinde lekesi bulunmamalıdır.
• Yumurtalar viyollere küt uçları yukarı gelecek şekilde konmuş olmalıdır.
Kuluçka Makinelerinde Dezenfekte Esasları:
Kuluçkacılıkta iyi randıman almanın ve hastalıksız, sıhhatli civciv elde etmenin ön şartı makinelerin temizliği ve iyi dezenfekte edilmeleri ile mümkündür.
Yeni çalıştırılmaya başlayan bir makine içine yumurta konulmadan mutlaka dezenfekte edilmelidir. Ayrı civciv çıkış kısmı olan makineler ise her parti civciv çıkışından sonra temizlenip dezenfekte edilmelidir. Tavuk hastalıklarının pek çoğunun bulaşıcı oluşu ve bazı hastalık mikroplarının yumurtanın kabuğu ve içine yerleşebilmesi bu önemi artırmaktadır. Bunun için dezenfekte şarttır. Kuluçka makinelerinde civciv çıktıktan sonraki temizlik son derece önemlidir. Makine içinde her hangi bir bulaşıcı hastalık söz konusu ise inficar tablalarına ince tülbent bezi serilir. Bu konan bezin ince kabuk ve pisliklerin diğer tablalara bulaşmamasında çok faydası olur. Civcivler çıktıktan sonra bütün kabuklar ve tablalar dışarı alınmalı makine içindeki ufak civciv tüyleri elektrikli süpürge vasıtasıyla emilerek temizlenmelidir. Daha sonra makine içi sodalı ve sabunlu su ile silinmeli ve daha sonra da diğer dezenfektan maddelerle tekrar dezenfekte edilmelidir. Bütün civciv tablaları aynı muameleye tabii tutulmalıdır.
Kuluçkacılıkta en iyi dezenfekte tarzı fümigasyondur. Fümigasyon usulünde gaz haline gelmiş olan mikrop öldürücü aktif maddeler en kıyı ve köşelere kadar girerek beklenilen yararı tam anlamı ile sağlar.
Kuluçka Makinelerinde Civciv Nispetini Azaltan Sebepler
Kuluçka makinelerine konan her yumurtadan civciv çıkmaz. Bu olayın çeşitli sebepleri vardır. Makineye konan her 100 yumurtadan çıkan civciv adedine randıman denir. Randımanın yüksek olabilmesi için bazı şartların bir araya gelmesi gerekir. Bu şartlar kümesteki sürüden başlar, civciv çıkıncaya kadar ki dönemi kapsar. Kuluçkaya girecek yumurtalar döllü 55-65 gr arasında düzgün biçimli olmalıdır. Kabuğu çatlak, pürüzlü, yıkanmış, genelde 7 günden fazla beklemiş olmamalıdır.
Her şeyden önce makinelere konan bütün yumurtalar döllü değildir. Dölsüz yumurta nispeti % 8–15 arasında değişir. Mevsim ve yem damızlık tavuklarda döllülüğe etkilidir. Kuluçka makinelerine konan tohumsuz yumurtalardan civciv çıkmaz. Bu durum tohumlu olan yumurtalarında bazılarında görülebilir. Bu hadiseye yumurta içindeki ölümler sebeb olur.
Yumurta içindeki ölümler iki grupta incelenir:
1-Yumurtaya ait iç sebepler
2-Kuluçka makinelerine ait dış sebepler
1- Yumurtaya Ait İç Sebepler
Daha ziyade 3–5. günler ile 17–20. günlerde vuku bulmaktadır.
• Damızlık yumurtalar makinelere konmadan önce 3 –7 gün 20ºC üzerinde muhafaza edilmiş ise yumurta içinde embriyo teşekkülü başlamıştır. Bu yumurtalar makineye konunca daha yüksek ısıda ilk civciv nüveleri ölür. Yumurta içinde kan halkası teşekkül eder.
• Kuluçkanın ilk devresinde yumurta içinde civciv teşekkül ettikten sonra hemen ölmesinde damızlık tavukların yetersiz beslenme veya yemde vitamin noksanlığının etkisi vardır.
• Damızlık tavuklar bulaşıcı hastalık geçirmiş iseler ilk civciv nüveleri ölür.
2- Kuluçka Makinelerine Ait Dış Sebepler
Burada ölümler 3.ve 4. günler ile 16. ve 20. günler arasındadır.
• Civcivler kabuğu delmeden ölürlerse
• Vantilasyon azlığı,
• Isı derecesinin yanlış ayarlanması,
• Çevirmenin tam yapılmaması,
• Termostat veya ısıtıcıların bozulması.
• Civcivler kabuğu deldikten sonra ölürse
• Kuluçka dönemi nem azlığı,
• Kuluçka dönemi ısı azlığı,
• Kısa zamanda ısının çok yükselmesi.
• Civcivler kabuğa yapışıp kalmışsa
• Rutubetin azlığı.
• İri yumuşak vücutlu civciv çıkması ve çıkmanın gecikmesi
• Isı derecesinin düşük olması,
• Havalandırmanın azlığı.
• Pelte gibi ölü civcivler, göbek iltihaplanması
• Dezenfekte ve fumigasyonun yetersiz olması
• Civcivlerin erken çıkma ve intizamsız çıkması
• Isının çok yüksek olması
• Topallayan ve çapraz gagalı civcivler
• Kalıtsal,
• Yemde zehirli maddenin bulunması en önemli sebeplerdir.
Civcivlerin Kuluçka Makinesinden Çıkarılması
Civcivleri çıkarmak için 21 günün dolması beklenmeli ve % 80- 90 nispetinde kurumuş, canlı ve sıhhatli görünüme sahip olmalıdır. Civcivler makinede kuruduktan sonra fazla bekletilirse esas ağırlıklarını kaybederler. Daha fazla kalırlarsa da birbirlerini ezerek ölürler. Makineden alınan civcivler bir müddet (4 – 6 saat) bekletilip gidecekleri yere sevk edilirler.
Kuluçka Artıkları
Kuluçkada civcivlerin çıkışı tamamlandıktan sonra, arta kalan kabuklar, dölsüz yumurtalar, içinde ölü civciv olan yumurtalar, kısaca kuluçkahane artıkları yakılarak çevrede kirlenme ve bulaşmaya mani olacak şekilde imha edilir.
Tasnif ve Aşılama
Civcivlerin hepsi çıkıp tüyleri kuruyunca tasnif odasına alınır, sağlam olanlar nakil kutularına konur, aşılanır, sevke hazır edilirler.
Cinsiyet Ayrımı
Yumurta tavukçuluğu işletmeleri erkek civciv istemezler. Onun için sevk edilecekler arasında erkek civciv bulunmaması gerekir. Yumurtadan çıktıktan sonraki ilk 24 saat içinde cinsiyet tespiti yapılmalıdır.
4 tür cinsiyet ayırımı vardır:
1- Tüy rengine göre.
2- Ayak rengine göre.
3- Kanat tüylerine göre.
4- Doğal ayrım (El ve göz yardımıyla, günlük civcivlerde gerisine bakarak).
2-4 kadar yanılma mümkündür.
Dağıtım
Civciv nakli önemli ve zor bir iştir. Büyük dikkat ister. Sıkışıklık, sarsıntı, havasızlık, sıcak ve soğuk ölümlere yol açar. Taşımada özel mukavva kutular kullanılır. Bunların havalandırma delikleri vardır. Kutu içi ısı 32 0 C olmalıdır. Bunlar yalnızca bir defa kullanılmalıdır. İçine altlık olarak odun talaşı konur. Civcivleri taşıma sırasında yem ve su verilmez. 72 saat açlığa dayanabilirler
YUMURTA TAVUKÇULUĞU
Günümüzde ve teknik anlamda tavukçuluk, belirli bir kapasitenin üzerinde, bilimsel yöntemler uygulanarak ve karlılık amacıyla üretim yapılan, ekonomik bir uğraşı alanı olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında üreticilerin gereksinimini karşılamak amacıyla küçük bir alanda ve az sayıda hayvanla da yapılabilmektedir. Bu şekilde üretici aile bireylerinin boş zamanları ile kullanılmayan iş güçlerinin değerlendirilmesi ve bireylerin ülkesel üretime katkısı sağlanmış olmaktadır. Ülkemizde oldukça önemli bir oran tutan modern işletme yöntemleriyle çalışan küçük tavukçuluk işletmeleri (2.000 kapasite), yapılan araştırmalar sonucunda, bir üretici aileye köy düzeyinin çok üstünde bir gelir sağladığı belirlenmiştir.
Başarılı bir tavukçuluk iyi ve sağlıklı civcivlerle başlar. Kaliteli civcivden kaliteli piliç gelişir, kaliteli piliçden kaliteli tavuk gelişir.Öyleyse başlanğıçda civcivin iyisini bilmek, bulmak gerekir.
Nasıl bir civciv?
Civcivler güvenilir kuruluşlardan alınmalıdır. Hepsi aynı yaşta olmalıdır. Hepsi bir örnek olmalıdır. Geniş ve yuvarlak başlı, parlak gözlü, kırmızı ibikli ve sakallı, uzun ve geniş sırtlı, parlak ve sık tüylü, kuyrukları yukarı meyilli, bacakları sağlam yapılı olmalıdır.
Civciv Döneminde Bakım Ve Büyütme Teknikleri
Başarılı bir yetiştiricilik için civciv, piliç ve tavuk döneminde bakım, besleme ve büyütme teknikleri önem taşır. Kuluçkadan yeni çıkan civcivler, çevre koşullarına oldukça duyarlıdır. Bu nedenle ve özellikle ilk haftalarda özel bakım isterler. Civcivler kümese alınmadan bir hafta önce kümeslerin hazırlanması gerekmektedir.
Civciv Gelmeden Önce Yapılacak İşlemler
Kuluçkadan yeni çıkan civcivler çevre şartlarına oldukça duyarlıdır. Bu nedenle ve özellikle ilk haftalarda özel bakım isterler. Civcivler kümese alınmadan en az bir hafta önce binanın bakım ve temizliği yapılmış olması gerekir. Kuşların ve farelerin kümese girmeleri önlenmelidir. İlk günlerde zararlı hava akımını önlemek için bacalar kapatılmalıdır. Kümesler kapalı tutulmalıdır. Ana makinelerinin çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir. Civcivler kümese gelmeden 24 saat önce kümes sıcaklığı ayarlanmalı ve ana makineleri çalıştırılmalıdır. Kümesin uygun bir tarafına civciv adedini, ölen veya satılanları, yem tüketimini, aşılamaları, kullanılan ilaçları yazmak için kümes kontrol kartı konmalıdır.
Civcivin Basacağı Zeminin Hazırlanması
Civciv kümesine önceden toz kireç serpilir. Daha sonra kümes ızgarasız ise altlık olarak 5-10 cm kalınlığında talaş veya saman serilir. Altlığa konulacak talaşın iri planya talaşı olması ve reçinesiz olması istenir. Talaşın içinde yabancı maddeler (naylon kırpıntısı, tel parçası, taş vs.) olmamasına dikkat edilmelidir.
Altlık hafif olmalı ve nem oranı % 20 civarında olmalıdır. Civciv büyütme kümesi ızgaralı ise ızgaraların yeterli kısmının üzerine ufak gözlü tavuk teli serilir. Yavruların ayaklarını zedelemeyecek şekilde sabitleştirilir.
Suluk ve Yemliklerin Hazırlanması
Yemlik ve suluklar temizlenir ve dezenfektanlı su ile güzelce yıkanır. Civciv suluklarının akıtmazlık kontrolleri yapılır. Otomatik suluk sistemi varsa sulukların her biri sökülmeli, parçaları teker teker elden geçirilmeli, pas tutmuş metal parçalar gaz ile temizlenip hafifçe yağlanmalıdır. Bilhassa yağlar kontrol edilmelidir. Nippel suluk kullanılıyorsa, teker teker nippeller gözden geçirilmelidir. Eğer otomatik yem konveyörü varsa bakıma alınmalıdır. Otomatik yem konveyörü, civcivler 3 haftalık olana kadar çalıştırılmaz. Kümesin su deposu da temizlenmelidir.
Civciv Isıtıcılarının ( Ana Makinesi ) Hazırlanması ve Bakımı
Civcivlerin sıhhatli ve zayiatsız büyümeleri için onlara sıcaklık temin eden gereçlerin olması lazımdır. Bunlarda ana makineleridir.
Ana makineleri civcivleri sıcak tutar. Isı 32-35 0 C arasında olmalıdır. Isı asla 15 C ‘nin altına düşmemelidir. Civcivler 4-5 hafta ana makinesine muhtaçtır. Sonra gerek kalmaz.
Ana makineleri 2 türdür :
Yer tipi ana makineleri ( elektrikli, bütangazlı, infaruj gibi )
Kafes tipi ana makineleri ( battery tipi )
Civcivler, küçük işletmelerde soba veya her dairenin tam üst ortasına yerleştirilen bütan gazlı veya elektrikli radyanlarla ısıtılırlar. Bunun için civciv gelmeden önce sobalar yakılıp kontrol edilmeli, bu arada sobaların sürekli yakılacağı gözden kaçırılmamalıdır. Radyanlar kontrol edilip, içlerine dolmuş civciv tozları silkelenmelidir. Elektrikli radyanlar kontrol edilirken kümesin elektrik ve prizleride kontrol edilmelidir. Radyanların yerden yükseklikleri genelde bir insan boyundadır. Radyan civarındaki ahşap kısımlar korunmalıdır.
Radyanlar yere çok yaklaştırılmamalıdır. Altlık ve çevredeki eşyaların ateş alıp yangın çıkarabileceği unutulmamalıdır.
Yer tipi ana makineleri 400-500 civcive yeterlidir. Çok katlı ana makinelerinde her bölmeye 100 civciv konabilir. Kafes sisteminde 4 haftalığa kadar metre kareye 60 civciv daha sonra 25 piliç konabilir.
Civciv Büyütme Dairelerinin Hazırlanması
İlk 10-15 günlük civcivleri ısı merkezlerinde yemlik ve suluk civarında tutabilmek için her 600-800 civcive 3-3,5 m çapında ve 35-50 cm yüksekliğinde karton ve duralitten daireler hazırlanır. Daireler içine isabet eden alanlarda altlıkların üzerinin kağıtla kaplanması belirli bir süre için yararlıdır.
Civcivler Geldiği Gün Yapılacak İşlemler
Civcivleri getiren aracın çiftliğe girerken mutlaka dezenfekte edilmiş olması gerekir. Civcivlerin taşındığı kutular yıkanabilir maddelerden değilse derhal imha edilmeli, aşıları yapılmamışsa aşıları da yapılarak ısıtıcıların yanına yavaş yavaş bırakılmalıdır.
Civciv Dönemi ( 0-8 Hafta )
Yer İhtiyacı
İyi bir yetiştirici, kümesine koyacağı civcivlerin sayısını, vereceği zayiatı da düşünerek yer ihtiyacını iyi hesaplamak zorundadır. Pekçok yetiştirici sıkışık yetiştirme sonucunda üniform olmayan bir sürü elde etmektedir.
Kümeslerde normal şartlarda
Yaş ( hafta ) Yerde Kafeste
0-2 40 75
2-6 25 60
6-8 15 ---
civciv konulabilir.
Izgaralı kümeslerde civcivlerin altına konulan tel 4-5 haftalık olunca kaldırılmalıdır. Civcivlerin altlarına serilen kağıt ise 10 günlük olunca kaldırılmalıdır.
Yem ve Su İhtiyacı
Civcivler kuluçkadan çıktıktan en geç 24-48 saat sonra yem yemeye ve su içmeye başlamış olmalıdır. Bu süre ne kadar az olursa o kadar olumlu sonuçlar alınmaktadır. Civcivlere ilk günlerde el sulukları ile su, el yemlikleri ile yem verilir. Suluklara günde iki kez taze su konulur. Daha sonra günde bir defa yeterlidir. Civcivlerin ilk haftasında civciv başına 2 cm, 15 günden sonra 2,5 cm suluk kenar uzunluğu hesap edilir.
Kafes içinde altıncı haftaya kadar 15-20 civcive bir damlalık suluk (nipel) sağlanmalıdır. Ayrıca yedi günlüğe kadar her 20 civciv için bir civciv suluğuda bulundurulmalıdır. Unutmayalım ki sekiz haftalık 1000 adet piliç günde 130 litre su tüketir. 12 haftalık olunca su tüketimi 175 litreye yükselir.
Su sıcaklığının 17-22 derece olması tavsiye edilir. Civciv yemlikleri plastik ise 50-60 hayvana bir yemlik yeterlidir. Otomatik yemlikler ve uzun yemlikler kullanılıyorsa civciv başına 4 cm yemlik mesafesi ayarlanmalıdır.
Sonra bu aralık 10 cm' ye çıkarılmalıdır. Tüp yemliklerde bir yemlikten 25-36 piliç yem yiyebilir.
Civciv döneminde civcivler % 20 proteinli 2800 kcal / kg metabolik enerjili yemlerle beslenir. Bu devrede bir civciv yaklaşık 2,5 kg yem tüketir.
Isı İhtiyacı
Civciv koyacağımız yerin, oda ve civciv seviyesinin sıcaklıkları aşağıdaki gibi olmalıdır.
Yaş Oda Sıcaklığı Civciv seviyesi
( hafta ) ( o C) ( o C)
1 24-27 33
2 22-25 30
3 20-23 27
4 18-20 24
5 18 21
6 18 18
Civciv büyütme daireleri 15 günden sonra kaldırılabilir.
Havalandırma İhtiyacı :
Civcivlerin kümese geldiği ilk iki gün hava bacaları ve pencereler kapalı bulunmalıdır. 3 günden sonra, koku hissedilince havalandırma yapılır. Havalandırma, kümes oda sıcaklığı radyan altında istenen sıcaklık seviyesine kadar çıktığı zaman yapılmalıdır. Havalandırmada hava ceryanı olmamasına dikkat edilmelidir. Civciv kümeslerinde gerekli hava miktarı bir civciv için 0,83 metreküp / saat olmalıdır.
Hava Kirliliği:
Civciv ve piliçlerde ter bezi yoktur. Vücüttaki su , idrar solunum yoluyla atılır. Onun için kümesin nemi artar, havası bozulur. Kümeste amonyak kokusu oluşur. (Bu koku genizde yanma, gözlerde yaşarma yapar.)
Tamamen kapalı kümeslerde, termostatlı vantilatörler havalandırmayı sağlar. Açık kümeslerde perde ve kepenkler günde birkaç kez açılıp kapatılır. Civcivler 2-3 haftalık olunca perdeler kaldırılır.
Kümese vantilatör konacaksa, 12 metreden dar kümeslerde sadece soğuk tarafa bakan duvara konur. Hava giriş delikleri öbür duvara açılır. 12 metreden geniş kümeslerde her iki duvarada vantilatör konur.
Işık İhtiyacı
Civcivlere büyütme döneminde çok iyi bir aydınlatma programı uygulanmalıdır. İlk 3 gün civcivlerin su ve yemden istifade edebilmeleri için, kümes ışıkları gece yanık tutulur. Sonra aydınlatma programına geçilir. Kümeste metrekareye 2-3 wattlık aydınlık şiddeti hesap edilmelidir. Günden güne aydınlatma süresi de, şiddeti de azaltılır. İkinci haftaya gelindiğinde süre 15 saate iner, metrekareye 1.5 watt ışık yeterli olur. Üçüncü hafta 9 saatlik aydınlatma yapılır. 17 haftada süre 9 saat, aydınlatma miktarı metrekareye 2 watt olur. Fazla ışıklandırma gagalamaya ( kannibalizm) neden olur.
Gaga Kesimi:
Civcivlerin birbirini gagalamaması ve yemin ziyan olmaması için gaga kesimi yapılır. Kesimden önce yem verilmez mümkünse K vitamini verilmelidir.
Civcivler 7-10 günlük iken gagaları kesilir. Bu iş gaga kesme aleti ile yapılır. Kesme bıçağı keskin olmalıdır. Bağlama halkası ile burun deliği arasında 2 milimetre genişlik bırakılıp kesim yapılır. Hasta olanların gagası kesilmez. Eğer piliçlerde daha önce gagalama görülmezse 10-14 üncü haftalar arasında veya 18 inci haftalığa kadar da gaga kesilebilir.
Piliç Dönemi ( 9-20 Hafta )
Yer İhtiyacı
Piliçler yerde büyütülecek ise 6-10. haftalar arasında metrekareye 14 piliç, 10-20. haftalar arasında 8 piliç hesap edilir. Kafese alınacak ise piliç başına 280-300 santimetrekare yer hesap edilir.
Yem İhtiyacı
Piliçler genelde 12 haftalık büyüme devresinde yaklaşık 6,5 kg yem yerler. Piliçler 12. haftanın sonuna kadar % 16 proteinli 2750 kcal /kg metabolik enerjili piliç büyütme yemi, 13. haftadan sonra % 13 proteinli 2750 kcal /kg metabolik enerjili piliç geliştirme yemi ile beslenirler. Yaklaşık 15. haftadan itibaren piliçlere mozaik verilmeye başlanır.
Suluk ve Yemlik İhtiyacı :
Piliçlerin suluk ve yemlik ihtiyaçları kafes ve yere göre değişmektedir. Kafeste piliç başına yemlik mesafesi 5 cm'dir. Suluk 6-8 pilice 1 nippel hesap edilir. Yerde; yemlik mesafesi, uzun yemliklerde 1 pilice 5 cm' dir. Yuvarlak yemlik kullanılacak ise 1 yemlik 40 piliç için yeterlidir. Yuvarlak 1 suluk ise 75-80 piliç için uygundur.
Havalandırma İhtiyacı :
Piliç kümeslerinin havalandırılması, tavuk kümeslerinin havalandırmasından farksız gibidir. Mevsime ve gece - gündüze göre değişmek şartıyla, rüzgar yönündeki pencereler kısık, aksi yöndeki pencereler açık tutulur. Havalandırma bacalarına takılan aspiratör havalandırmayı kolaylaştırır. Piliç kümeslerinde gerekli hava miktarı 1 kg canlı ağırlık için 3,6-4 metreküp / saattir.
Işık İhtiyacı :
Bu dönemde elektrik ampullerinde değişiklik yapmadan ışıklandırma programına devam edilir.
Piliç döneminde yer kümeslerine 17. haftadan itibaren folluklar yerleştirilmelidir. Aksi takdirde hayvanlar yere yumurtlama alışkanlığı kazanırlar.
Yumurta Dönemi ( 21. Haftadan İtibaren )
Yer İhtiyacı
Yumurta dönemi yer kümeslerinde geçecek ise metrekareye 6-7 tavuk, kafeste geçecek ise 400 santimetrekareye 1 tavuk hesap edilir. Genelde kafes gözleri, kahverengi yumurtacılardan 4, beyaz yumurtacılardan 5 hayvan alacak genişliktedir.
Piliçler 16'ıncı haftadan başlayarak yumurtlama kümeslerine nakledilmelidir. 18'inci haftadan sonra nakil zararlı olur.
Piliçler getirilmeden önce kümes ve ekipman hazırlanır, temizlenir, dezenfekte edilir.
Piliçlerin yumurtlama dönemini geçirecekleri kümes sistemleri 3 şekilde olabilir:
1- Yer sistemi( altlıklı)
2- 2/3' ü veya 1/3' ü ızgaralı sistem
3- Kafes sistemi
1- Altlıklı Veya Yer Sistemi Kümesler
Zemin betondur. Üzerine sap, saman, planya talaşı serilir. Bunlar 7-10 cm kalınlıkta yayılır. İçinde çivi, tel, cam gibi maddeler bulunmamalıdır. Kümes metrekareye 5-6 piliç düşecek genişlikte olmalıdır.
Altlık ıslak olmamalı, ıslandıysa biraz toz kireç ve kuru altlıkla karıştırılıp havalandırılır. Yazın tozlaşma olmaması için altlığın biraz nemlice olması gerekir.
- 2/3'ü Veya 1/3'ü Izgara Sistemi Kümesler
Kümesin üçte ikisi veya üçte biri ızgaralı olur, gerisi yer sistemidir. Izgaralar yerden 40-50 santimetre yükseklikte yapılır. Hayvanlar genellikle ızgara üzerinde dururlar. Gübreleri aşağıdaki gübre çukuruna düşer. Bu sistemde metrekareye 7-8 piliç düşmelidir.
Kafes sistemine geçmeden bu iki tip kümesteki ekipmanları inceleyelim.
Folluklar
4-5 Tavuk için bir folluk bulunur. Kümesin loş kısımlarına yerleştirilir. Altlık olarak talaş veya saman konur. Üstünde tavuk tünemesin diye üstü meyilli yapılır. Önüne iki sıra çıtadan yapılmış atlama tahtası konur.
Suluklar
75-100 tavuk için bir otomatik askılı suluk kullanılır. Temiz su kullanılmalıdır. Sulukların yüksekliği tavukların sırt hizasından 2-3 cm yüksek olmalıdır. Suluklarda daima temiz, taze ve yeterli su bulundurulur.
Yemlikler
25-30 Tavuğa bir yemlik hesaplanır. Yemlikte 1-2 gün yetecek yem bulundurulur. Kümese bir sıra suluk, bir sıra yemlik dizilir.
3- Kafes Sistemi Kümesler
Kafes sistemi kümesler çok yaygınlaşmıştır. Bu sistemde her tavuk için 400 cm 2 lik yer olmalı. Yani 41X 46 cm.'lik bir kafese 4-5 tavuk konabilir. Kafes önünde 10 cm' lik yem mesafesi konmalı her tavuğa 10 cm de su içme uzunluğu bırakılmalıdır.
Kafes Sistemi İyi midir ?
Bu sistemin pek çok iyi üstünlükleri vardır. Mesela tavukları kontrol edebiliriz, yem kaybı azdır, yumurtalar temiz olur, tavuklar gurk olmaz, fazla işgücü gerekmez.
Kafes Sisteminin Hiç Sakıncası Yok mu?
Elbette var. Pahalı bir sistemdir. Yumurta kalitesi biraz düşük olur, kan lekeli ve kırık yumurta oranı biraz fazladır, gübrelerin temizlenmesi sorun yaratır. Kafeste yaşayan hayvana özel bir yemleme gerekir ve çok güçlü ve iyi bir havalandırmaya gerek duyulur.
Tavukların Beslenmesi
Tavukçulukta en önemli masraf unsuru yemdir. İyi bir beslenme programı ile tavukların ihtiyaç duyduğu tüm besin maddeleri karşılanır.
Bu besin maddeleri proteinler, karbonhidratlar, yağlar, vitaminler, mineral maddeler ve sudur.
Tavukların ihtiyaç duyduğu mineral maddeler arasında kalsiyum ve fosfor önemli bir yer tutar.
Dane yemler tavuk yeminin % 60'ını oluşturur. Bunun yanında soya küspesi, pamuk tohumu küspesi, yonca unu, balık unu, et-kemik unları yem içinde yer alırlar. Proteinli bu besin maddeleri yemin % 30-35' idir. Geriye kalan % 5-10 kısmını ise vitaminler ve mineral maddeler oluşturur.
Yem alınacak kuruluşun iyi seçilmesi lazımdır. Yemin gerekli bütün besin maddelerine sahip bulunması önemlidir. Sağlıklı, güvenilir fabrikalardan yem alınmalıdır. İyi bir karma yem avuç içine alınıp kontrol edilirse, nemsiz, akıcı, kötü kokusuz bir örnek olmalıdır.
Yem torbasının üzerinde yemin cinsi belirtilmiş olmalıdır. İşletmeye getirilen yemler nemsiz ve havadar bir yere konmalı, üst üste 1.5- 2 metreyi geçmeyecek şekilde ızgaralar üzerine istif edilmelidir.
Yem İhtiyacı :
Ülkemiz şartlarında bir tavuğun günlük yem tüketimi 120-130 gr arasındadır. Bu miktar tavuğun cinsine, yemlik sistemine, yem kalitesine, kümesin sıcaklığına ve yumurta randımanına bağlı olarak az çok farklılıklar gösterir. Yumurtlama dönemi belli başlı iki kısma ayrılabilir.
19-42 Haftalık : Büyümenin devamı ve yumurtanın gelişmesi. Bu dönemde tavuklar en az % 16 proteinli 2650 kcal / kg metabolik enerjili yemlerle beslenir.
42-74 Haftalık : Bu dönemin 60 haftaya kadarı verimlilik, ileriki haftaları olgunluk dönemi diye ayrılabilir. Bu dönemde % 15 proteinli 2650 kcal / kg metabolik enerjili yemler verilir.
Yemlik ve Suluk İhtiyacı :
Tavuk dönemi yemlik ve suluk ihtiyaçları, 1 nippel 4-6 tavuk, 1 yuvarlak suluk 75-80 tavuk. Uzun yemlik 1 tavuk için 7,5-8 cm, 1 yuvarlak yemlik 25-30 tavuk için düşünülür.
Dikkat edilecek önemli iki nokta ;
• Yemliklerin dibinde yemin birikmemesi için, haftada bir defa yemin geciktirilerek verilmesi ve böylece yemin tamamen yenmesini sağlamak.
• Sulukları haftada en az iki kere yıkamak.
Tavuklar Çevre Koşullarından Çok Etkilenirler
Tavukların az yem tüketip, çok yumurta vermesi esastır. Hasta olmadan sürekli üretim içinde olmalıdırlar. Bu nasıl olur ? Kümes koşullarının uygunluğu çok önemlidir.
Ne sıcak ne soğuk ..!
Tavukların sevdiği bir ısı vardır. 13-18 dereceler arası en uygundur, buna konfor bölgesi diyoruz. Sıcaklık düşerse hayvan ısınmak için daha çok yem yer, yediği yem ile vucudunu ısıtır, yumurta verimi düşer. Sıcaklık yükselirse, iştahsızlık olur, yemi az yer, yumurta verimi düşer ve ince kabuklu küçük yumurtalar yumurtlar.
Fazla Nem Olmamalı
Kümeste ısı yükselince nem de yükselir. Bu zararlıdır. Tavukların tüyleri kirli olur, göğüs etinde kabarcıklar oluşur, kümes içinde amonyak gazı çıkar, yumurtalar kirli olur.
Nem oranı ne kadar olmalı?
Kümes sıcaklığı 18 derece iken nem oranı % 60 olmalı. Kafes sisteminde nem oranı % 50-60 arasında bulunmalıdr.
Havalandırma İhtiyacı
Piliç dönemi havalandırılmasından farksızdır. Tavuk kümeslerinde beher kg canlı ağırlık için değiştirilmesi gereken hava miktarı, kış mevsimi için minimum 0,48-1,40 metreküp/saat, yaz mevsimi için 3,6-7 metreküp / saattir.
Kümese girince burnumuza kötü bir koku çarpıyorsa kümes havasız demektir. Yani kümeste karbondioksit ve amonyak gazları birikmiş, ısı ve nem artmıştır. Kümes mutlaka havalandırılmalıdır. Bunun için ya hava giriş-çıkış delikleriyle yada vantilatörle hava değişimi sağlanır.
Önemli olan şiddetli hava cereyanına sebep olmamaktır. Hızlı hava değişiminden tavuklar rahatsız olur.
Işık İhtiyacı
Işık, yumurta verimine ilişkin bazı iç salgı bezlerinin faaliyetini arttırarak yumurta verimini yükseltir. Bu dönemde metrekareye 3 wattlık ışık yoğunluğu düşünülür. Günlük ışık miktarı 12-13 saatten haftalık yarım saat arttırılarak 15-16 saate çıkarılır.
Kümeslerde ışıklandırma güneş ışığı yardımıyla ve elektirikle yapılır. Ampuller yerden iki metre yukarıda ve üzeri reflektörlü olur. Aydınlanmayı sağlamak için 4'er metre aralıkla 40'ar watlık ampuller kullanılır.
ET TAVUKÇULUĞU
Etçi damızlık civcivlerin bakımından başlayıp damızlık piliç, damızlık tavuk bakım ve beslemesine geçeceğiz.
Etlik piliçlerin yetiştirilmesi, beslenmesi ondan sonra ele alınacak.
Amacımız kârlı bir et tavukçuluğu yapmak. Bunun için her unsuru ayrı ayrı inceliyoruz. Bu konuda kümeste sıcaklık, rutubet, aydınlatma ve havalandırma gibi çevre faktörlerini gözden geçireceğiz.
Verim düşüklüğüne yol açan davranışları anlatıyoruz.
Çok sayıda teknik bilgi bir arada olduğu için, bu konuyu biraz daha dikkatli okumanız gerekecek. Göreceksiniz, hepside çok kıymetli ve yararlı bilgiler.
Civciv Bakımı Kolay Değil
Civcivler nazik yaratıklardır. Onların barınacağı çevre onlara uygun olmalıdır. Hesaplı, kitaplı olmalıdır.
Önceki konuda anlattık.
Kümes hazır olacak, badanası, temizliği ve ilaçlaması tamam olacak, ekipmanlar temizlenecek, tütsülenecek. Yemlikler, suluklar yerli yerine konacak, sayı ve şekilleri hayvanların ihtiyacına cevap verecek şekilde olacak. Altlık serilecek, altlık olarak kaba planya talaşı en çok kullanılabilen maddedir. Kuru ve tozsuz planya talaşı 8-10 cm kalınlıkta olacak şekilde alta serilir. Civcivler kümese alınmadan önce kümes ısıtılmış olacak, doğru bir aydınlatma yapılacak. Kümes havası daima temiz ve taze olacak.
Bu şartlar altında kümese civciv konacak. Damızlık olarak yetiştirilecek civcivlerde ileride birbirlerini gagalamasınlar diye uygun yaşta gaga kesimi yapılmalıdır. Gaga kesimi tekniğine uygun olacak.
Etçi damızlık civcivler tavukluk döneminde sağlıklı yumurtalar verecek, bundan da etçi civcivler yetişecek. Etçi damızlık civcivler, kaliteli yumurta verimi için yetiştirilmektedir. Bunların bakımı da önceki konularda anlattığımız gibidir.
Civciv dönemini tamamladıktan sonra, piliç dönemi başlar. Şimdi bu dönemdeki bakım ve yönetimi anlatacağız.
Etçi Damızlık Piliçler
Bir kümeste 500-1500 arasında piliç bulunmalıdır. Büyük kümesler bölmelere ayrılarak büyütme yapılır. Yer tipi kümeslerde m 2 'ye 3-4 erkek veya 5-6 dişi piliç konabilir. Kümes 2/3 ızgara tipinde ise m 2 'ye 4-5 erkek veya 6-7 dişi piliç konabilir.
Kümeste yemlikler ve suluklar hayvanların sırt hizasında olmalıdır. Hayvanlar büyüdükçe bu yükseklik ayarlanır. Oluk tip yemliklerde her piliç için 8-12 cm. yemlik boyu hesaplanır. Yuvarlak yemlik sayısı ise 12-13 pilice bir yemlik olarak hesaplanır.
Hayvanların günlük su ihtiyaçlarını karşılayacak yuvarlak askılı suluklar kullanışlıdır. Her biri 50 pilice yeterli olur. İçecekleri suyun taze, temiz ve içilebilir nitelikte olması gerekiyor. Hayvanların barındığı yerlerde suyun her zaman bulunması gerekir. Özellikle sıcak mevsimlerde ve kümes içi sıcaklığın yükseldiği zaman su tüketimi artar.
Kümesler sıcacık olursa piliçler üşümez diye düşünmeyelim. Aşırı sıcak ve soğuk kümesler zararlıdır. Kümes sıcaklığı 20 derece dolayında olmalıdır. 14 dereceden aşağı, 26 dereceden yukarı sıcaklıklar iyi değildir. Hayvanların verimleri sıcaklıkla yakından ilişkilidir.
Tartım her hafta yapılmalıdır...
Evet, büyüme döneminde piliçler her hafta, aynı gün, aynı saatte, yemden önce tartılır. Üçüncü haftadan başlayarak tartım yapılır. Piliç sayısı 700'den az ise % 5' i tartılır. 700'den çok ise % 10' u tartılır. Ama tartıya sokulan hayvan sayısı mutlaka 70'den yukarı olmalıdır.
Tartmasak olmaz mı?
Olmaz!
Neden olmaz?
Çünkü tartınca sürünün ortalama canlı ağırlığı anlaşılır. Hayvanların bir örnek olup olmadığı anlaşılır. Damızlık olarak büyütülen hayvanların hangi yaşta kaç gram gelmeleri, ne kadar yem yemeleri gerektiği elimizdeki büyütme kılavuzunda yazılıdır. Bu kılavuza uymamız gerekir. Ne kadar yem vermemiz gerektiği anlaşılır. Piliçlerin yaşına göre gelişip gelişmediği anlaşılır.
Tartımda hesaplanan ortalama canlı ağırlığı, o yaşa göre klavuzunda belirtilen ağırlığa yakın olması gerekir. Bu beklenen değerin % 10' una kadar daha az veya daha fazla ağır olanların sayısına bakılır. Bunlar bütün sürünün % 80' i kadar ise, sürü bir örnek demektir.
5 ‘inci haftanın sonundayız. Tartım yaptık. Baktık, ortalamadan çok hafif olanlar da var, çok ağır olanlar da var. Ne olacak ? Bunlar ayrılacak. Kalanlara normal bakım uygulanacak. Hafif gelenler ve ağır gelenler 12-13 üncü haftalarda ötekilerle denkleşecek şekilde beslenecek. Yani hafiflere fazla yem, ağır gelenlere az yem vereceğiz.
15' inci haftaya geldik, tartım yaptık. Ağır gelen piliçler var, hafif olanlar var. O zaman ağır gelenler aynı şekilde beslenmeye devam edilecek, hafif olanlar 20' inci haftada ötekilerle denkleşecek şekilde beslenmeye alınacak.
20' inci hafta da doldu. Baktık, sürü beklenenden daha ağır. Sürüyü hafifletmenin çaresini arayalım mı? Hayır! Böylece devam edeceğiz. Ancak bu yaşa gelmeden yemlemeyi dikkatlice yaparak hayvanların her birinin 20.haftada 2 kg'ı geçmemesine dikkat etmeliyiz.
Kaç Dişi-Kaç Erkek ?
Dişi ve erkek piliçler 18-19 haftaya kadar ayrı bulundurulduktan sonra, karıştırılırlar.
Başlangıçta 100 dişi pilice 17-18 erkek hesaplanır. 6-7' inci haftada bozuk bacaklı, sakat, az gelişmiş olanlar ayrılır, 100 dişi pilice 14 erkek kalır. 18-19' uncu haftada tekrar ayıklama yapılıp,100 dişi pilice 11-12 erkek piliç katılır.
Piliçler 6 haftalık olunca taş (yarım nohut iriliğinde mozaik taşı) verilmeye başlanır. Böylece yem taşlıkta kolayca öğütülür. Hayvanların yataklık ve tüy yemesi önlenir, yem iyi değerlendirilir.
Taş ya ayrı olarak verilir, ya yem ile birlikte verilir, ya da altlığa serpilerek verilir. Haftada bir taş verilmelidir.
Aydınlatma süreleri mevsime, günün uzunluğuna göre değişir..
Işık, yumurtlama zamanını, yumurta sayısını, yumurta büyüklüğünü etkiler. Aydınlatma normal, şeffaf, yuvarlak ampul ile de yapılabildiği gibi flüoresanla da yapılabilir.
İlk 20 haftaya kadar ışık yoğunluğu:
Normal ampul ile m 2 ' ye 1,5 watt.
Flüoresan ampul ile m 2 ' ye 0,5 watt.
20. haftadan sonra ışık yoğunluğu:
Normal ampul ile m 2 ' ye 2,6 – 3 watt.
Floresan ampul ile m 2 ' ye 0,75 watt.
Aydınlatma çok değişik durumlarda çok farklı şekilde yapılır. Mevsime göre, günün uzunluğuna göre, çok değişik süreli aydınlatma programları gerekir. Hayvanların 20' inci haftaya kadar aydınlatma istemediklerini bilmeliyiz. Günlük aydınlatmanın 8 saat olması gerekir. Ancak yumurtaya girince her hafta aydınlatma süresi yarım saat artırılır. 18 saate gelince bu sürede aydınlatmaya devam edilir.
Bir sürü yumurtlamaya başladıktan sonra hiçbir zaman aydınlatma süresinde
azaltma yapılmaz.
Etçi Damızlık Tavuklar
Etçi damızlık tavuklarla horozlar bir arada bulunurlar. Böylece döllü yumurta elde edilmesi amaçlanır. Etçi damızlıklarının bakım ve besleme yönetimi ile beslenmesi ayrı ayrı incelenecek.
Etçi damızlık tavukların bakım ve yönetimi
Bir kümeste, yer tipinde m 2 ' ye 3-4 tavuk konur. 2/3 ızgaralı sistemde m 2 ' ye 5 tavuk konabilir.
Kümeslerdeki folluklar önemlidir. Tek gözlü folluklar da olabilir, 8-10-12 gözlüde olabilir. Her bir göz 4 tavuk içindir. Folluklar yerden 40 santim yukarıya konur. Folluk gözlerine talaş veya saman konarak yumurtanın kırılması önlenir.
Tavuklar folluklara alışmalıdır. Yerlere yumurtlayan tavuklar varsa, bu yumurtalar hemen alınmalıdır. Bazı tavuklar kırılmış yumurtaları yerler. Buna alışınca, sağlam yumurtaları da yerler. Böyle tavukları sürüden ayırmalıdır.
Tavukların alışması için önce folluklar yere yakın kurulur, yavaş yavaş yükseğe alınır.
Yumurtalar günde 4-5 kez toplanır. Yazın günde 8 kere de toplanabilir.
Kirli yumurtalar yıkanmaz, ıslak bezle silinmez. En iyisi bunları damızlıkta kullanmamaktır. Hafif kirliler kuru bezle veya ince zımpara ile temizlenir.
Toplanan damızlık yumurtalar, fumige edilir, muhafaza odasına alınır. Bu odalarda sıcaklık 15 derece, rutubet ise % 80 olmalıdır. Mümkün olduğu kadar, yumurtalar terlememelidir.
Kayıt Tutma Alışkanlığınız Yok mu?
Kayıtlar bir işletmenin aynasıdır. İşletmenin her şeyi bir deftere veya kayıt kartonuna kaydedilmelidir. Her kümeste kümes kontrol kartı olmalıdır. Bu kartlara ölüm, kesim, satış, ilaçlama, yem tüketimi, yumurta sayısı ve oranı, hayvan sayısı, aydınlatma, kümesin adı ve diğer özellikleri yazılmalıdır. Böylece kâr-zarar hesabı da kolayca çıkarılabilir.
Neleri kaydedelim?
Her gün: Ölümler, alınan yem, su, sıcaklık, toplanan yumurta sayısı.
Haftalık: Ölüm oranları, ağırlık artışları, tavuk-gün yumurta verimi, döllülük ve çıkış oranları.
Aylık : 25' inci haftadan sonra erkek ve dişilerin vücut ağırlığı, ölümler, yumurta verimleri, aşılama ve kullanılan ilaçlar hepsi yazılır.
Etçi damızlık tavukların beslenmesi
19' uncu hafta ile 40' ıncı haftalar arası tavukların yumurta verimi yüksektir. Onun için birinci dönem damızlık tavuk yemi kullanılır. Bu dönemde yemdeki kalsiyum miktarı yüksek olmalıdır. 41' inci haftadan sonra ikinci dönem damızlık tavuk yemine geçilir.
Damızlık dişi piliçler 24-26' ıncı haftalarda % 5 yumurta verimine ulaşırlar. Bu sırada piliçlerin cinsel olgunluğa erişmiş olması gerekir. Cinsel olgunluğa geldiği halde yumurta verimi % 5'e ulaşmamış ise, günlük yem % 5'e kadar arttırılır. Yumurta verimi % 5'i bulunca, günlük yem de % 15-20 kadar artırılır.
Yumurta verimi % 35 olunca, yem tekrar % 10 artırılır. % 70' lik yumurta veriminde ise günde 470 kalori sağlayacak kadar yemleme yapılır. % 70 verime çıkıldığında bir teşvik yemlemesi gerekir. Hayvan başına günlük yem 5-10 gram artırılır. 5-6 gün böyle devam eder. Bu zaman yumurta verimi 15-20 gün en yüksek noktaya ulaşır.
Sonra günde hayvan başına 2-3 gramlık yem azaltmasına geçilir. Eğer yumurta verimi de düşüyorsa, azaltmadan vazgeçilir. Bir hafta sonra yumurta verimindeki azalmaya uygun olarak yem de gitgide azaltılarak verilir.
Etlik Piliç Yetiştiriciliği
Günlük civcivler kümese konur. 5-6 hafta beslenir, kesim çağına gelir. Bu durumda kesilip pazarlanır. İşte etlik piliç üretimi. Bu sürede 1,8-2 kg. canlı ağırlığa ulaşan piliçler, 1300-1400 gram temizlenmiş ağırlığa (karkas) ulaşırlar.
Neden etlik piliç?
Bir kere, ucuza mal olur. Tüketici de ucuz ete kavuşur. Bir kümeste yılda 4-5 dönem piliç yetiştirilebilir. Piliç etinin yağı azdır, proteinden zengindir, lezzetlidir. Özellikle yaşlı ve hastalar için tavsiye olunur. Sindirimi çok kolaydır. Her yaş ve durumdaki insanlar değişik tekniklerle hazırlanan tavuk eti ürünlerini severek yiyebilir.
İki türlü üretim vardır:
1. Doldur-Boşalt yöntemi
Kümesin kapasitesi kadar etlik civciv kümese konur, pazarlama büyüklüğüne kadar beslenir, sonra tümü elden çıkarılır. Yani kümes birden doldurulur, birden boşaltılır. Yeniden doldurmak için arada zaman bırakılabilir. Bu aralıkta kümes temizlenir, badana yapılır, dezenfekte edilir, yeni gelecek civcivler için hazırlık yapılır.
Bugün dünyada en yaygın uygulanan, bu yöntemdir.
2. Sürekli Ardışık Büyütme Yöntemi
Aynı anda, değişik yaşlarda civciv ve piliçleri bulundurma şeklidir. İşletmede her zaman kesime hazır piliç bulunur. Bir parti piliç kesime gidince, onun yerine hemen bir parti civciv getirilir.
Hastalık ihtimali fazladır, onun için tercih edilmeyen bir yöntemdir.
Nasıl bir ortam?
Etlik civciv ve piliç yetiştirilmesi için uygun bir ortam gerekir. Bu ortam sıcaklık, aydınlatma, havalandırma, rutubet, sıklık gibi faktörlerden oluşur.
Sıcaklık
Kümesin ısısı ya bütün kümes ısıtılarak sağlanır ya da büyütme sistemi ve perde sistemi ile alan daraltılarak sağlanır. Civcivlerin ve piliçlerin yaşlarına ve ısıtma çeşidine göre aşağıdaki tabloda gerekli sıcaklıklar verilmektedir.
Etlik civciv ve piliçler için gerekli sıcaklıklar ( o C )
Havalandırma
Kümeste yeterli oksijen olacak, karbondioksit, amonyak uzaklaştırılacak. Kümesteki pis hava civcivlerin solunum sistemini rahatsız eder, çalışan kişilerin sağlığını bozar. Kısacası pis hava hayvan ve insanı hasta eder. Temiz hava girerken civcivler asla üşütülmeyecek. Bu iş kapalı kümeslerde havalandırma bacaları, hava giriş çıkış delikleri ile yapılır ya da vantilatörlerden yararlanılır.
Aydınlatma
Aydınlık büyümeye yardımcı olur. Kümes penceresiz, kapalı sistemli ise ilk 5 günde tabanda m 2 ' ye 2,5 watt ışık şiddeti sağlanır. Daha sonra m 2 'ye 1,5 watt yeterli olur.
Pencereli kümeslerde m 2 'ye 1,5 watt ışık sağlanır. Gündüz gün ışığından, gece ise suni aydınlatmadan yararlanılır. Değişik aydınlatma süreleri uygulanabilir. Günlük aydınlatma süresi 16 saat veya 23 saat olabilir. Bundan başka 2 saat karanlık, 1 saat aydınlatma gibi kesintili aydınlatmada yapılabilir. Aydınlatma programı yetiştiricinin uygulamasına göre değişir.
Rutubet
Kuru havada tozuşma olur. Kümesin havası tozlanır. O zaman duvarlara su püskürtülebilir. Böylece nem oranı artar. Kümeste rutubetin % 60 olması iyidir. Fazla nemli olması ise zararlıdır. Özellikle altlığın rutubeti çok önemlidir. Hayvanların altının ıslak olması tavsiye edilmez. Bir çok hastalık altlıkla bulaşır.
Sıklık
Piliçler sıkışık olarak bulundurulmamalıdır. Kalabalık kümeslerde gelişme yavaşlar, ölümler artar. Hayvanlar birbirlerini gagalar. En uygunu m 2 'ye 15-18 adet piliç konur.
Etlik Piliçlerin Beslenmesi
Etlik piliçler çabuk ve fazla yem tüketirler. O yüzden çabucak da gelişirler. Hayvan büyüdükçe kazanacağı canlı ağırlığa göre yem tüketimi de artar. Onun için, en kısa sürede en hızlı büyümeyi sağlamak gerekir.
Neler verilmeli?
Etlik piliçlerin enerji ihtiyacı fazladır. Civciv kümese alınır alınmaz ilk 4 saatte % 5-10' luk şekerli su verilir. İçme sularına uygun vitaminler katılabilir.
Etlik civciv ve piliçlerin enerji ihtiyacını karşılamak için yemlerinin içine mısır, arpa, buğday gibi hububat katılır. Bunun yanında bitkisel yağlardan da yararlanılabilir.
Protein ihtiyacını karşılamak için ise soya küspesi, ayçiçeği tohumu küspesi, pamuk tohumu küspesi ve balık unu, kan unu, et-kemik unu katılmaktadır.
Vitaminler ve mineral maddeler piliçlere gerekli olan besin maddeleridir. Yani hayvanlara civciv döneminde ihtiyaçları olan % 22 protein, 3100 Metabolik Enerjili yem, piliç döneminde ise % 20 protein, 3000 Metabolik Enerjili yem yedirilir. Kesimden önce ise ayrı bir yem yedirilir. Kısacası her dönemde farklı yem yediriliyor. Fabrikalarımız bu yemleri ayrı ayrı ve hayvanların ihtiyaçlarına göre hazırlıyorlar.
Suda, beslenmede önemli bir yer tutar. Temiz ve mikropsuz olmalıdır. Eğer şüphemiz varsa, klorlayabiliriz. Bunun için bildiğimiz çamaşır suyu kullanılır. 1 litre suya 4-7 gram çamaşır suyu konur. Bu karışım içme suyunun her litresine 7,5 gram hesabıyla eklenir. Yani 100 litrelik bir depoya 750 gram sulandırılmış çamaşır suyu karışımı eklenir.
Her pilicin yem tüketimi aynı olmaz.
Pilicin ırkına göre, hasta olup-olmamasına göre ve cinsiyetine göre yem tüketimi farklı olur. Erkek piliçler daha çok yem yerler.
Çevrenin ısısı yem ve su tüketimini etkiler. Kümeste ısı düşerse, yem tüketimi artar, su tüketimi azalır. Isı artarsa yem tüketimi azalır, su tüketimi fazlalaşır. En iyisi kümes sıcaklığının 14-26 dereceler arasında , yani 20-22 derece olmasıdır.
Pazarlama
Etlik piliçler 5-6 haftalık olunca pazarlanırlar. Ya canlı satış yapılır, ya da kesilip temizlenerek satılır. Canlı satışta canlı ağırlık fiyatı üzerinden satış olur.
Kesip temizlenerek satılacak olursa, kesim hanelerde kesim yapılır. Kesimden 8-12 saat öncesi yem verilmez. 2 saat önce de su verilmez. Kesim için tavuklar toplanırken kümeste panik yaratılmamalıdır. Bunun için;
• İşçiler tecrübeli olmalı,
• Piliç grupları 150-200' lük sürüler halinde paravanalarla çevrilmeli,
• Bir işçi 4-5 piliçten fazlasını taşımamalı,
• Yakalanan piliçler taşıma kafeslerine yavaşça konmalı,
• Kafesten alırken de titiz ve dikkatli olmalıdır.
Kârı Artırmak İçin
Yetiştirici, en yüksek kârı elde etmek ister. Bunun için yemi ucuza mal etmeli, diğer masrafları en aza indirmelidir. Yem zayiatı olmamalı, ölüm oranı % 5'i geçmemeli ve hayvanları zamanında pazarlayabilmeli, en yüksek fiyattan satabilmelidir.
Civcivin ve yemin güvenilir kaynaklardan temin edilmesi önemlidir. Yetiştiricilikte sürekli ilgi esastır. Her şeyle yakından ilgilenmek, öğrenmek, en iyiyi yapmak gerekir. Bunlar kârlılığın ana unsurlarıdır.
Tavuk bile stresli ortamı sevmiyor
Tavaş Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erel'le sohbet ederken söz döndü dolaştı “serbest dolaşım hakkı”na geldi ve tavukların stresli ortamlarda sağlıklı yumurta vermediklerini söyledi.
Doğal, sağlıklı, kaliteli yumurta için tavuklara “serbest dolaşım hakkı” tanımak gerekiyormuş. “Üst tarafı yumurta” diye mırıldandım. “Neden stres yapıyorlar ki, tavuk yumurtlamaya alışkın olmalı.” Sayın Erel gülümseyerek “Öyle değil. Biz milyonlarca yumurtadan bahsediyoruz. Yatırımdan ve tesislerden söz ediyoruz” diyerek söze girdi. Böylece ben de “yumurtlamanın” o kadar kolay olmadığını öğrendim: “Köy yumurtasının sarı olması, tavuğun beslendiği ortamla ilgilidir. Ayrıca köy yumurtaları her zaman sağlıklı olmayabilir. Ama sanayi yumurtaları her zaman sağlıklı olmalıdır aksi takdirde elinizdeki belgeleri alırlar ve tesisinize de kilit vururlar. Ama köylünün sağlıksız yumurtasına kimse bir şey demez.”
Yumurtaya 150 bin metrekare
“Ne anlama geliyor bu” diye sordum. Sayın Erel’in yanıtı şöyle oldu: “Biz Tavaş olarak yem ve yumurta işiyle uğraşıyoruz. Yumurta için ayırdığımız alan 150 bin metrekare. 3 modern çiftliğimiz var. 17 bin 800 metrekare kapalı alana sahibiz ve 170 bin tavukla uğraşıyoruz. Ayrıca tesislerimize dışarıdan hiçbir yabani hayvan giremez. Böyle tasarladık çiftliklerimizi. Tavuklar stres yapmasın diye bunları yaptık.” Yumurta sanayii kurabilmek için başka şeyler de yapmışlar. Sayın Erel bunları da anlattı: “Kümeslerimiz, otomatik yemlik sistemi, nipel suluk sistemi, ped fan soğutma sistemi gibi tavukların sağlıklı ve doğal ortamda yetişmesi için her türlü teknolojik koşullarla donatıldı. Ürettiğimiz yumurtalar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı denetiminde, ISO22000 Gıda Tarım Sistemi'ne sahip olup, 24 saat veteriner hekim kontrolünde yapılıyor.” Köy yumurtası diye kapıştığımız yumurtalar gözümde küçülüverdi birden. Çünkü Sayın Erel’den başka şeyler de dinledim. Örneğin bir yumurtanın soframıza gelene kadar geçirdiği aşamalar çok ilgimi çekti. Her yumurta 8 aşamadan geçiyormuş.
Stressiz tavuğun armağanı
Çiftliklerde üretilen yumurtalar, belirli aşamalardan geçtikten sonra paketlenmek üzere işletmeye geliyor. İkincisi, işletmeye getirilen yumurtalar UV-C (ultraviyole) ortamında bekletilmek üzere depolara aktarılıyor. Üçüncü aşamaya gelince, bu yumurtalar odalarda 12 saat beklemek zorunda. Bu işlem kabuklardaki bakteri ve mikroplardan arınmak için şart. Daha sonraki işlem kırık, kirli, çatlak yumurtaların ayıklanması ile devam ediyor. Sonra yumurtalar paketlenmek üzere ultraviyole tasnif makinelerinden geçiriliyor. Gramajlar burada saptanıyor. Ve farklı paketleme evresi başlıyor. Teknolojik ortamlarda tamamen hijyenik koşullarla tüketime hazır hale getirilen yumurtalar, frigofrik araçlarla, soğuk zincir kırılmadan ISO22000 (HACCP) gıda güvenliği sisteminde satış noktalarına sevk edilir. İşte yumurtanın özetle hayat hikâyesi böyle. Eğer tavuk serbest olarak sağlıklı tesislerin içinde dolaşmaz ve tavuk olduğunun farkına varmazsa, yumurta filan alamazsınız. Alırsanız bile bu yumurta stresli tavuğun, size attığı kazıktan başka bir şey değildir.
Oysa stressiz tavuk bakın size nasıl bir yumurta armağan ediyor. Raf ömrü 21 gün olan 70 gramın üstünde Jumbo adı verilen yumurta stressiz tavuğun insanlığa armağanı.
Özgür tavuğun ürünü arttı
En önemlisi bu tavuk size selenyumlu, omega 3 ilaveli ve E vitaminli (artı4) adı verilen bir yumurta daha armağan ediyor ki bu yumurtanın faydaları çok fazla. İyi huylu kolesterolü yükselten, kötü huylu kolesterolü düşüren, kalp damar sağlığı için gerekli olan, hamilelik döneminde bebeğin sağlıklı gelişimi için önemli olan, düşük riski ve erken doğum riskini azaltan, bebeklerin ve çocukların beyin gelişimi için gerekli olan, annenin doğumdan sonraki psikolojik sıkıntılarını gideren, eklem ve romatizmal ağrılara iyi gelen yumurta işte bu yumurta. Sağlıklı, serbest dolaşım haklı tavuğun ürünü (artı4). Daha anlatacak çok şey var. Yumurta deyip geçmeyin. Tavuk, çok nazik bir hayvan. Bu minik fabrikaya ne verirseniz, onu alırsınız. Hiçbir şey vermezseniz, kaderine bırakıp çayıra salarsanız ne bulursa yer ve size de her yumurtlama döneminde farklı ürün verir.
Korkarsa yumurtasının şekli bozulur. Yani tavuk bile ilgi istiyor, stressiz bir hayat istiyor. Çalışma koşullarının mükemmel olmasını istiyor. Bunları yaparsanız Jumbo yumurtaları ve selenyumlu, omegalı ve E vitaminli yumurta alabiliyorsunuz. Yapmazsanız, sağlıklı yumurta alamazsınız. Laf olsun diye yumurtlar ve siz de yumurta yediğinizi sanırsınız.
Kaynak:referans gazetesi
Tavukçulukta Problemler.
Problemler
Tavuk eti üretiminde ve yumurta üretiminde sektörün karşı karşıya bulunduğu sorunlar hemen hemen aynıdır. Her iki üretimde de karşılaşılan sorunları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.
1-Tüketimin Yetersizliği; Ülkemizde, tavuk eti ve yumurta tüketimi, Avrupa ülkelerinden çok düşüktür. Gelişmiş ülkelerde kişi başına tavuk eti tüketimi 15 ile 27 kg iken ülkemizde 2000 yılında 11 Kg., 2006 yılında 14 Kg. olabilmiştir.
Yumurtada da durum aynıdır. Ülkemizde kişi başına yumurta tüketimi 2002 yılında 112 adet iken, 2006 yılında bu rakam 120 adete çıkmıştır. Ancak Avrupa ülkelerinde bu rakam 200 ile 250 adet arasında değişmektedir.
Tüketimi etkileyen faktörler;
-Hastalıklar (Avian Influenza gibi),
- Nüfus artışı,
- Şehirleşme hızı
- Milli gelirdeki artış,
- Ambalaj ve Üründeki çeşitlilik,
- Talep elastikiyeti
-Girdi maliyetlerinin yüksek oluşu,
- Maliyet ve üretim miktarlarındaki değişmeler,
- Bayram ve tatil dönemleri gibi etkenlerdir.
Üretimdeki plansızlıklar, arz fazlalığı bu ürünlerin fiyatlarında büyük dalgalanmalara neden olmakta, hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkilemektedir.
2-Üretim Maliyetlerinin Yüksekliği; Etlik piliç ve yumurta üretiminde karşılaşılan en büyük sorun, ürün maliyetlerinin yüksekliğidir. Üretim maliyetlerinin % 70’ini yem bedeli oluşturmaktadır. Özellikle kanatlı yemlerinin ana hammaddeleri olan, mısır, soya küspesi, balık unu ve vitamin premiksleri büyük oranda ithalat yoluyla temin edilmektedir. Bu hammaddelerin yemlerdeki oranı, etlik yemlerinde % 85’lere, yumurtacı yemlerinde ise % 50’lere ulaşmaktadır. Ülkemizde üretilen yem hammaddelerinin de destekleme taban fiyatları nedeniyle yüksek tespit edildiğinden, ürün fiyatları da buna bağlı olarak artmaktadır. Tavuk eti ve yumurta ihracatında da bu yüksek maliyetler, sektörün önündeki en büyük engeli teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra en büyük girdi olan karma yem ile bu ürünlerin, temel gıda maddeleri dışında tutularak KDV oranlarının % 8 gibi yüksek tutulması da iç pazarda, vergilerini ödeyen üretici için maliyeti artıran bir unsur oluşturmaktadır. Önlem olarak;
-Yem hammaddelerinin yurt içinde üretilen miktarının arttırılması,
-Yem ve ürünlerde KDV oranlarının makul seviyelere düşürülmesi, gibi uygulamalarla sektörün, üretim maliyetlerinin iç ve dış piyasalarda ürününü pazarlayabilir duruma getirilmesi gerekmektedir,
3-Tavukçuluk ürünlerini işleyen sanayi tesislerinin yetersiz olması; Yumurta sarısını sıvı veya kurutarak pasta sektörünün talebine uygun hale getirilmesi tavuk etindeki pazarlama sıkıntılarına sosis salam gibi et mamulleri üretim tesislerinin yaygınlaştırılması,
4-Tavuk ürünlerine verilen ihracat iadelerinin artırılması; Ülkemizde üretim maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle üretilen ürünlerin fiyatlarının yüksek oluşması, iç pazarda olduğu gibi dış pazarlarda büyük bir engel teşkil etmektedir. Bu nedenle, tavuk ürünlerine dış pazarlardaki fiyatlarla rekabet edebilir seviyede, GATT anlaşmalarının öngördüğü, piliç etinde 186 $/ton ihracat desteği sağlanmıştır. Yumurtada ise 6$/ 1000 adet iken 2007 yılında bu destek miktarı 15$/ 1000 adete yükseltilmiştir. İhracat destek miktarının yükseltilmesiyle yumurta üreticilerinin ihracat imkanları artmıştır. Bu ihracat iadeleri daha da artırılmalıdır.
5- Hijyen yönünden korunma sağlanması; Birinci derecede korunma gerektiren, büyük yatırımlarla kurulan, grant parent veya parent stok ile kuluçka işletmelerinin çevrelerinde belli bir tampon bölge oluşturulması, bu bölgeye hijyenik hassasiyet derecesi düşük, kesimhaneler, broiler ve yumurta üretim kümesleri kurulmasına izin verilmemesi gerekmektedir. İşletmelerde biogüvenlik önlemlerine azami önem verilmelidir.
6- Damızlık Üretimi; Tavukçuluk sektöründeki tüm gelişmelere rağmen damızlık konusundaki dışa bağımlılık halen devam etmektedir. Her yıl damızlık civciv ve yumurta ithal edilerek üretim yapılmaktadır. Olası bir ambargo veya karantina uygulamasında ülkemiz üretim yapamaz bir durumda kalacaktır.
Sektörün dışa bağımlılıktan kurtarılabilmesi için, damızlık üretimini Pure Line’den başlayarak kesintisiz üretim zincirinin tüm aşamalarını elinde tutacak kamu veya özel sektör kuruluşları oluşturulmalı ve bu kuruluşlar hibe, düşük faizli kredi, vergi muafiyeti gibi teşviklerle desteklenmeli, bu konudaki yatırımlar özendirilmelidir.
7- Yeni Üretim Tesisleri kurulmasının kontrol altına alınması; Ülkemizdeki tavukçuluk tesisleri, iç pazar talebinin ihtiyacının üzerinde üretim yapabilecek, kısmen de ihraç edilecek kapasiteye sahiptir. İhraç imkanları kısıtlandığı durumlarda iç pazar üretilen ürünü tüketememekte, bu da krize yol açmaktadır
ALT BAŞLIKLAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Yaptığınız için teşekkürler.Şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan; hiçbir şeyi gayesiz, nizamsız göremezsin. Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.